"Endüstriyel Yangın Güvenliği Önlemleri ve Kamusal Denetim Şart"
YUNUS YENER Kamuoyuna yansıdığı üzere neredeyse hemen her gün bir fabrika yangını yaşanıyor. 2017 yılında en az 182 endüstriyel yangın, 2018 yılında en az 385 endüstriyel yangın olayı yaşandı. Bu yangınlarda en az 25 kişi öldü ve 72 kişi de yaralandı. (Yangın oluşan işyerlerinin sadece yüzde 23’ünün unvanları basına yansıdı) Bu yangınların 107’si (yüzde 25’i) tekstil sektöründe, 71’i (yüzde 16’sı) metal sektöründe, 58’i (yüzde 13’ü) ağaç-kâğıt-mobilya sektöründe, 50’si (yüzde 11’i) plastik sektöründe, 44’ü gıda sektöründe (yüzde 10’u) oldu. Yangınların yüzde 55’i Marmara Bölgesi’nde, yüzde 14’ü Ege Bölgesi’nde; il bazında ise yangınların 157’si İstanbul’da, 23’ü Kocaeli’nde, 19’u İzmir’de, 18’i Sakarya’da, 16’sı Bursa’da gerçekleşti. Yangınların yüzde 75’inin nedeni bilinmiyor. Nedenleri bilinen endüstriyel yangınların yüzde 67’si mekanik kıvılcım, yüzde 12,84’ü elektriksel kıvılcım, yüzde 4,13’ü aşırı ısınma nedeniyle meydana geldi. Endüstriyel yangınlar kapsamında değerlendirilmesi gereken bu yangınların özellikle son yıllarda sıklıkla olması, konuya ciddiyetle eğilmeyi gerektiriyor. Bu noktada 4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı İş Güvenliği Kanunu vb. düzenlemelerle getirilen sistemin yangın, patlama ve iş kazaları/iş cinayetleri vakalarını önlemek üzerine kurgulanmadığını belirtmeliyiz. Getirilen kimi kurallar da kâğıt üzerinde kalıyor. İşyerlerindeki olaylarda tüm sorumluluk eğer var ise iş güvenliği uzmanlarına yüklenmekte ve bu uzmanların belirttikleri teknik gereklilikler yerine getirilmemekte.
ENDÜSTRİYEL YANGINLARA YAYGIN YAKLAŞIM SORUNLU
ENDÜSTRİYEL YANGINLARIN TEKNİK NEDENLERİ
Yangın sonrası uzmanlar ve bilirkişiler tarafından olay yerinde çok titiz ve ayrıntılı bir inceleme yapılmalı ve aşağıda belirtilen konulara özen gösterilmelidir:
NELER YAPILMALI? Kuruluş amacı ülke genelinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi için tavsiyelerde bulunmak, çalışmalarında ulusal ve uluslararası gelişmeleri ve ülke koşullarını göz önünde bulundurmak, çalışma hayatının iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevcut şartlarının iyileştirilmesi, güvenlik kültürünün ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla üyelerin işbirliği içinde çalışmasını esas almak ve tarafların görüş ve düşüncelerinin alınmasını sağlamak olan Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi etkin bir şekilde çalıştırılmalı. İSG tedbirleri eksiksiz olarak alınmalı ve işyeri denetimleri ile iş güvenliği denetimleri artırılmalı, denetimler şeffaf bir biçimde sendikalar ve meslek odalarıyla paylaşılmalı, işyeri denetimlerinde tespit edilen uygunsuzluklarda “caydırıcı” idari ceza işlemleri mutlaka uygulanmalı. İşyerlerinde önlem almanın esasen işveren yükümlülüğü olduğu gerçeği bilinmeli, kamu ve adli makamlar buna göre karar almalı. Bilindiği üzere yangınlar sadece tesisler için değil, çevreleri için de risk oluşturuyor. Bu nedenle belediyelerin imar ve ruhsatlandırma işlemleri disipline edilmeli, sanayi tesisleri ve imalathane türü işletmeler toplu yaşam ve iskân alanlarının dışına çekilmeli, yapı denetimi, imar, çalışma, iş yasaları ve ilgili tüm mevzuat buna göre düzenlenmeli, mahalle araları ve konutlaşmanın olduğu alanlarda sanayi işletme ruhsatları verilmemeli, sanayi kuruluşları mümkün olduğunca OSB’lerde veya fiziksel olarak bağımsız/uygun mekânlarda olmalı. Örnek vermek gerekirse bir tekstil üretim tesisinin hemen yanına madeni yağ üretimi tesisinin kuruluşu veya varlığının riski artıracağı açıktır, bu sebeple bu tür uygulamalara izin verilmemeli. Yerel yönetimlerce, mekanik tesisat konusunda proje üreten müellif ve uygulayıcı firmaların bünyesinde odamızca yetkilendirilmiş makina mühendisleri olup olmadığı kontrol edilmeli. Projelerin ilgili meslek odalarının mesleki denetimlerinden geçirilmesi ve tesisatların ulusal, uluslararası teknik mevzuatlar kapsamında yapılması sağlanmalı. Tesislerin uluslararası kabul görmüş standart ve teknik şartnameler çerçevesinde sürekli olarak bakım ve periyodik kontrollerinin yapılarak işler durumda kalması sağlanmalı. Denetimler ve periyodik kontroller sırasında ruhsat bilgilerinin güncelliğinin kontrolü, otomatik yangın söndürme sistemlerinin devre dışı bırakılıp bırakılmadığı, başka amaçlarla kullanılıp kullanılmadığı, yangın kompartımanların iptal edilip edilmediği, “İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği” gereğince yangın tesisatlarının projesine uyumluluğu, tesisatın kontrolü, duman tahliye sisteminin çalışıp çalışmadığı, yangın pompalarının performans testlerinin yılda en az bir kez yapılması, acil durum tahliye planı, uygun kaçış yolu, merdivenler ve yeterli sayı ve genişlikte kaçış kapıları, yine yüksek katlı binalarda yangın kaçış mahalleri/yangın merdivenleri, kapıları ve merdiven sahanlığı basınçlandırılması ölçümleri yapılarak uygunluğu kontrol edilmeli. Kamu kurumları denetimlerini sıklaştırmalı ve denetimler sırasında “İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik” ve “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” doğrultusunda firmaların çalışanları yangın eğitimi almalı, yangın senaryosu uygulamaları gerektiğinde itfaiye ile birlikte sıklıkla prova edilmeli, yangın tatbikatları aracılığıyla ilgili kuruluş ve personelinin olası yangınlara hazırlıklı olup olmadıkları denetlenmeli. Yangın nedenleri ve hasarları üzerine veri ve bilgilerin toplandığı “Yangın Bilgi Bankası” kurulmalı edinilen bilgiler doğrultusunda “Binaların Yangından Korunması Yönetmeliği”nin ve “İSG Yönetmeliği”nin revize edilmesi için TMMOB, Tabipler Birliği, belediyeler, sendikalar, işveren temsilcileri, sigorta şirketleri ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan oluşan ortak bir çalışma grubu kurulmalı. Binalarda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca uygulamaya konulan “Asansör Yönetmeliği” kapsamında odamız ile belediyeler arasında yapılan protokoller uyarınca yapılan asansör periyodik kontrollerine benzer bir uygulamanın endüstriyel tesisler yangın tesisatı periyodik kontrolleri için de yapılmasına yönelik gerekli düzenlemeler yapılmalı. Son olarak, bütün itfaiye teşkilatları, meslek odaları ve İş Teftiş Kurulu arasında koordinasyon kurularak kamusal denetimin sağlanmalı ve nihai çözümlere yönelik adımlar atılmalı. İlginizi çekebilir... Global Bitümlü Membran Pazarı Büyümesini SürdürüyorChemical Research'te yayınlanan araştırmaya göre bitümlü membran pazarının 2029 yılında 3 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.... Su Yalıtımı, Depreme Karşı En Basit, En Ekonomik, En Temel GüvencedirGüvenli yapılar oluşturmada ve depreme karşı korunmada su yalıtımı-deprem ilişkisi önemlidir. Su yalıtımı her şeyden önce yapısal bütünlüğü sağlamada ... Ülkemizde Deprem Gerçeği ve Güvenli YapılarBinalar tasarım aşamasından itibaren, kullanım amacına uygun, can ve mal güvenliğini koruyacak şekilde, bulunduğu iklim ve doğa şartlarında güvenli ve... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.