7 Aralık 2018 | DOSYA 177. Sayı (Aralık 2018) | 2.713 kez okundu |
Yalıtım Sektöründe faaliyet gösteren firma ve dernek temsilcilerinin 2018'i değerlendirip, 2019 ve sonrasıyla ilgili öngörülerini özetledikleri “Yılsonu Değerlendirme” dosyamızın ilk bölümünü sizlerle paylaşıyoruz. Yılsonu değerlendirmeleri önümüzdeki sayıda devam edecek...
Levent Pelesen / İZODER Yönetim Kurulu Başkanı
“Tüm Ülkeyi Dolaşıp Yönetmelikleri Tanıtıyoruz”
“2018 bizim için özel bir yıl. Derneğimizi 1993 yılında kurmuştuk ve bu yıl 25. yılımızı kutluyoruz. 25 yıllık çalışmaların sonucunda yalıtım sektörünün lider ve danışılan kurumu olarak İZODER, 2018 yılını çok yoğun geçirdi. 13. Dönem Yönetim Kurulu olarak göreve başladığımız 2017 Nisan ayından hemen sonra yaptığımız arama toplantısı ile bu dönemin hedeflerini; sektörümüzün ihtiyacı olan eksik yönetmeliklerin çıkarılması ve derneğimizin Anadolu’da tanınırlığının artırılması olarak belirlemiştik. 2017 yılı içinde geçmiş yıllarda İZODER bünyesinde yapılan çalışmalar meyvelerini verdi ve hem “Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği” hem de “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” kısa adı ile “Ses Yalıtım Yönetmeliği” yayınlandı.”
“Biz de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile imzaladığımız İş Birliği Protokolü çerçevesinde bu yönetmeliklerin öncelikle duyurulması ve neler öngördüğünü başta sektörümüz profesyonellerine ve kamu çalışanlarına anlatılması amaçlı bir dizi seminer planladık. İlk seminerimizi İzmir’de Çevre Şehircilik il Müdürlüğü’nün destekleri ile çok başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. İzmir’i sırası ile Ankara, Adana, Kayseri, Elazığ, Trabzon ve Antalya illerindeki seminerler izledi. 2018 yılının son seminerini ise 25 Aralık Salı günü İstanbul’da yapacağız. Böylelikle tüm ülkemizi batıdan doğuya, kuzeyden güneye dolaşmış ve yeni yönetmeliklerimizi tanıtmış oluyoruz.”
“Seminerlerimiz Mimar, Gazeteci Esin Tümer’in moderatörlüğünde çok daha renkli ve keyifli geçti. Aynı dönemde aynı üniversitede okuduğum Esin Tümer ile onun üniversite doçentliği sırasındaki tezi “Enerji Verimli Binalar” üzerine olması sebebiyle dilimiz ortak oldu; yüksek katılımlı seminerlerimiz tüm illerimizde sonuna kadar ilgi ile izlendi. 2018’in en önemli faaliyeti olan bu etkinliklerde başta ÇŞB Eski Müsteşarımız Prof. Dr. Mustafa Öztürk hocamıza ve desteklerini bizden eksik bırakmayan Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Yasin Kalem, Genel Müdür Yardımcıları Atilla Erenler ve Murat Oral’a, Enerji Verimliliği ve Tesisat Dairesi Başkanı Murat Bayram ve Standart ve Uyumlaştırma Şube Müdürlüğü’nden Nuran Danışman’a buradan bir kez daha teşekkür etmek isterim. Ayrıca bu seminerlerin gerçekleşmesinde emeği geçen İZODER profesyonel kadromuza sunumları ile etkinliğimize destek veren komisyonlarımızda görev alan Jozef Bonfil, Kürşad Sakarya ve Onur Yücel arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunarım. Seminerlerimizin yoğun bir katılımla gerçekleşmesinde yapmış olduğu duyuru ve davetlerle etkin rol oynayan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlerimiz ve Müdür Yardımcılarımıza da teşekkür ederim. Seminerlerin İZODER’in marka değerine yakışır bir şekilde düzenlenmesine olanak sağlayan sponsorlarımıza da katkılarından ötürü teşekkür ederim. İZODER tarafından hazırlığı tamamlanmak üzere olan her iki yönetmeliğin kılavuzlarını da yayınlayarak tanıtım amaçlı bu etkinliklerimizi 2019 yılında da devam ettireceğiz.”
“25. yılımızı 3 konu üzerinde odaklanarak çeşitli etkinliklerle kutluyoruz. Bunlardan en önemlisi TEV ile yaptığımız işbirliği ile TEV bünyesinde İZODER 25. Yıl Burs Fonu açarak meslek lisesi öğrencilerinin eğitim masraflarını karşılıma amaçlı ‘Yalıtımla Eğitime Yatırım’ adlı proje. Bu proje kapsamında ayrıca 40. Vodofone İstanbul Maratonu’na üye firmalarımızın çalışanlarının da katılımıyla oluşturduğumuz İZODER Koşu Takımı ile yine TEV adına katılarak ‘Kız Çocuklarımızın Eğitimine’ katkıda bulunduk. Böylece toplamda yaklaşık 73 bin TL bağışlayarak 40 öğrencinin bir yıllık eğitim masraflarını karşıladık. Bu projede bize destek veren üyelerimiz ve İZODER gönüllülerine teşekkür ederim.”
“İkinci olarak üyelerimizin desteği ile okullarımızın yalıtım yenilemelerine katkıda bulunduk. Bu kapsamda Gaziantep’te Eryap, Kayseri’de bir tanesi Terrawool bir diğeri Ravaber ile iki okul ve Elazığ’da Megaboard ile olmak üzere toplamda 4 okulu yeniledik. Böylelikle yaklaşık 2 bin öğrencimizin daha konforlu ve sağlıklı ortamlarda eğitim almalarına katkıda bulunduk. Bundan daha önemlisi, mevcut okullarımızın yalıtım eksikliklerinin giderilmesinde bu okullar örnek olacaktır.”
“25. Yıl Kutlamaları kapsamında 2018 Aralık ayında başlayıp 2019 yılı boyunca devam edeceğimiz ağaç dikme kampanyamız olacak. Bu amaçla TEMA ile görüşmelerimizi sürüyor. Ayrıca sosyal medyayı da kullanacağız.”
“2018 yılı başında yaşamaya başladığımız dövizdeki ani yükselişler her sektörde olduğu gibi yalıtım sektörü sanayicilerini de zora soktu. Öncelikle kredi maliyetlerinin artması ve ardından enerji fiyatları başta olmak üzere tüm ham madde girdilerinin artması sanayicilerimizi zor durumda bıraktı. Ama biz biliyoruz ki bunun da çaresi yalıtımda. Çünkü en verimli enerji, tasarruf edilen enerjidir ve bu konuda binalarımızda ve sanayide ısı yalıtımı gelecekte daha da önemli hale gelecek.”
“2018 yılında diğer önemli bir konu yıllarca Derneğimizde Genel Sekreterlik görevini de sürdürmüş olan Başkan Yardımcımız Ertuğrul Şen’in görevini Timur Diz arkadaşımıza devretmesi oldu. İZODER Genel Sekreterliğini Eylül ayından bu yana Timur Diz yürütüyor. Ertuğrul Şen ise ENVER Yönetim Kurulu’na seçildi ve derneğimizi ana amaçlarımızdan biri olan ‘enerji verimliliği’ konularında daha etkin kılacak.”
“Binalarda enerji verimliliğinin en önemli unsurunun doğru ve standartlara uygun ısı yalıtım uygulamaları ile sağlanabileceğini kamu ve kamuoyuna anlatacağız. 2019 yılında bu yöndeki çalışmalarımıza hız vereceğiz. EKB (Enerji Kimlik Belgesi) ve bunun hem uygulanması hem de binalarımızın en az C, hatta B ya da A sınıfı enerji verimli binalar haline gelmeleri için çalışmalarımızı odaklayacağız. Bu bizim aile bütçemize olduğu gibi ülke ekonomisine ve çevreye de büyük katkı sağlayacaktır.”
Adil Baştanoğlu / ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı
“ÇATIDER, CEPHEDER’in Kurulmasıyla, Çatıya Daha Konsantre Bakacak”
“ÇATIDER olarak yine yoğun bir yılı geride bırakıyoruz. Çatı sektörünün gelişmesi ve kalifiye iş gücünün artması için yürüttüğümüz çalışmalar kapsamında İstanbul Fuar Merkezi'nde ‘1. Ulusal Genç Çatıcılar Yarışması’nı düzenledik. Sektörün en iyi çatı ustası ekibini belirlemek için gerçekleştirdiğimiz organizasyonda, genç çatı ustaları; uygulama kalitesi, uygulama süresi, iş güvenliği ve alan temizliği açısından birinci seçilmek için yarıştı. Uluslararası İskele Kalıp ve Endüstriyel Yapı Teknolojileri İhtisas Fuarı kapsamında yapılan etkinlik, 4 gün süreyle binlerce sektör profesyonelinin ziyaretine açık oldu. Kapsamlı iletişim çalışmalarının yapıldığı yarışma çok ses getirdi.”
“Şirketler, akademisyenler, yerel yönetimler, tasarımcılar ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği 9. Ulusal Çatı ve Cephe Konferansı ise sektörün inovatif vitrinine dönüştü. Konferans, katılımcıları ve kapsamlı içeriği ile bir referans niteliği taşıdı.”
“Bu yıl ayrıca CEPHEDER’in (Cephe Sanayici ve İş İnsanları Derneği) kuruluşuna ÇATIDER öncülük etti. ÇATIDER bugüne kadar önemli faaliyetlerinde çatı ve cephe konularını bütünleşik olarak ele alarak, önderlik yaptı. Edindiğimiz tecrübeyle CEPHEDER’i kurduk. ÇATIDER bu konuda bugüne kadar yaptığı fedakarlıkların karşılığını kardeş bir dernekle alarak, çatıya daha konsantre bakacak.”
“ÇATIDER, 2019 yılında öncelikli olarak çatı sektörünün sorunlarına eğilecek. Haksız rekabet çatı sektöründe olduğu gibi inşaat piyasasının her dalında bulunuyor. Merdiven altı üretimler, merdiven altı üretimin sertifikasyonunun haksız şekilde yapılması var. Ayrıca KDV konusu var. Sertifikalandırma konusunda çalışmalar yapmak istiyoruz. Türkiye’deki bu sertifikaları veren kuruluşların tam kalibre olmamasından kaynaklı sıkıntılar var. Ayrıca üniversitelerde ve teknik liselerde eğitimlere devam edeceğiz. Henüz hazırlık safhasında olduğumuz etkinlikler var. Üretici ve uygulayıcıları, mimar ve mühendislerle buluşturmayı düşünüyoruz. Bu etkinlikle ürünleri ve yenilikleri tanıtmak istiyoruz. Çatı yarışmasını sektörümüz için bir şenlik havasında tekrarlamak istiyoruz. Çatı Cephe Teknolojileri Konferansımızın da çalışmalarına başlıyoruz.”
“İnşaat sektörü, özellikle döviz bedellerinin tetiklediği bir duraklama dönemine girdi fakat gayretle yapılan çalışmalarla ülkemiz ve sektörümüz süratle bu durumu atlatacaktır. Bu durumdan çıkartılması gereken faydalı bilgileri de dikkatle analiz etmeliyiz.”
“İnşaat sektörünü, rant odaklı, aşırı lüks veya lüks görünümlü projelerden çıkarıp, akılcı ve ihtiyaca dayalı inşaat yapılması şekline döndürebilirsek, sektör daha stabil hale gelir diye düşünüyorum. Yüksek marjlı inşaat yapıp satmak peşinde olan, fakat mesleği layıkıyla, teknik, ekonomik ve estetik anlamda yapmayan kişi ve kuruluşlardan zarar görüyoruz. Şehirlerimizin belli bir disiplinle imar planlarını uygulayabilmeleri gerek. Belli bölgelerde alt yapısı, silueti vs. konularına bakmadan, özellikle yüksek katlı, dolayısıyla yüksek yoğunluklu binalar yapılmasına izin vermek, hem şehir silueti, hem de trafik ve çevre açısından doğru olmadı. Bu seneki duraklama sonunda, iyi analiz ve akıllıca eylemlerle doğruyu buluruz diye umuyorum.”
“Deprem tehlikesi altında bulunan Türkiye’de, yapı ömrü ve dayanıklılığı açısından büyük öneme sahip su yalıtımı konusunda önemli bir adım atılarak hayata geçirilen Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği ile Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girdi. Böylece su ve ses yalıtımının yeni binalarda uygulanması zorunlu hale getirildi. Konutların çatısına kurulacak tek bir elektrik üretim tesisinde üretilecek ihtiyaç fazlası elektrik enerjisini satanların ‘vergiden muaf esnaf’ kabul edilmesi yürürlüğe girdi. Bu ve bunun gibi gelişmeler sektöre hareket getirecek gelişmelerdir.”
“Yeni Ekonomi Programı’nın genel ve sayısal hedefleri, inşaat sektöründe de yavaşlama olacağını gösteriyor. Öncelikle özel tüketim harcamalarında 2019 yılında yüzde 2 büyüme öngörülüyor. Buna göre hane halklarının harcamalarında sınırlı bir büyüme olabilir. İnşaat sektöründe de 2019 yılında en fazla yüzde 2 büyüme olacağına işaret ediliyor. 2019 yılında kamu yatırımlarında ise yüzde 36,1 daralma öngörülüyor. Programın kamu mali disiplini hedefi çerçevesinde en çok kamu yatırımlarının etkilenmesi bekleniyor. Kamu yatırımlarında gerileme, kamu altyapı ve inşaat harcamalarında da önemli bir küçülme anlamına geliyor. Bu hedefleriyle Yeni Ekonomi Programı, inşaat sektöründe 2019 yılında küçülme yaşanma olasılığını dahi içeriyor. Bu duruma göre çatı sektörünün de 2019 yılında durağan bir yıl geçirmesi beklenebilir. Tabii renovasyon projelerinin Türkiye genelinde devam edeceği de öngörülüyor. Yakın ve komşu pazarlarda göreceli iyileşme ile AB pazarı, ihracat artışına katkı sağlıyor. Döviz kurlarındaki artış da ihracata destek veriyor.”
“Önümüzdeki yıl BEP (Binalarda Enerji Performansı) ile ilgili yeni gelişmeler olabilir. Ancak BEP’in tüm detaylarının ve denetim mekanizmalarının, tüm işlerliği devreye sokularak uygulanması büyük önem taşıyor. Avrupa Parlamentosu’nun yayımladığı Binalarda Enerji Performansı direktiflerine göre 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren bütün yeni binalar sıfıra yakın enerjili bina olacak. Ülkemizin de daha fazla gecikmeden bu tür yenilikçi yaklaşımlarla geleceğini enerji etkin şekillendirmesi önem arz ediyor. Kentsel dönüşümün önümüzdeki yıl bu kapsamda ele alınması daha çok gündeme gelebilir.”
Turgay Yüksel / PANELDER Yönetim Kurulu Başkanı
“Sandviç Panellerin En Doğru Şekilde Uygulanmasını Sağlayacak Bir Standart Oluşturmaya Çalışıyoruz”
“Yalıtımlı Panel Üreticileri, 2018 yılını tüm sektörlerde olduğu gibi ilk iki çeyrek büyüme ivmesi, üçüncü çeyrekte ise gerileme ivmesi ile geçirdi. Şimdi dördüncü çeyrek rakamları henüz çıkmasa bile en azından geçen yılın aynı çeyreği ile mukayese edildiğinde belli bir gerileme olacağı kaçınılmaz. Yılın tamamına bakıldığında 2017 rakamlarının altında bir yıl geçireceğimizi tahmin ediyoruz.”
“Zaten sektörümüz 2015 yılına kadar devamlı bir büyüme göstermekteyken 2016 ve 2017’de herhangi bir büyüme gösterememişti. Bu yıllarda sınırlarımızdaki coğrafi sorunlar ile iç ve dış problemlerimizi duraklamanın sebebi olarak tanımlayabiliyorduk. Ancak 2018’in ilk altı ayı tam toparlanma göstermişti ki ardından döviz ve faiz hareketleri bu yılı da maalesef heba etti.”
“PANELDER olarak ysektör paydaşlarının bilinçlendirilmesi çalışmalarına hız verdik. Teknik komitemiz uygulama standardı metni düzenleyerek tüm birimlerden (üretici, uygulayıcı ve kullanıcı) alınan tavsiyeleri, Avrupa’da uygulanan kıstaslarda pekiştirerek sandviç panellerin en doğru şekilde uygulanmasını sağlayacak bir standart oluşturmaya başladı. Bu metin TSE tarafından en ince ayrıntısına kadar incelenecek, gerekli birimlerden alınacak tavsiye ve düzeltmelerle birlikte son halini alacak. Standart, yönetmelik halinde çıktığında eğer tüketici buna uygun hareket ederse üretici doğru malı üretecek, uygulamacı tüm uygulamayı ilgili yönetmelik şartlarına uyarak yapacak. Dolayısıyla nihai tüketici doğru malı alıp doğru uygulamayı yaptırdığında en azından bina ömrü kadar çatı ve cephe kaplamalarında herhangi bir sorun yaşamayacaktır.”
“Maalesef piyasalarda talebin düşük seyrettiği durumlarda ve piyasa rekabet koşullarının kızıştığında tüketici doğru paneli almak ve doğru uygulamayı yaptırmakta sorun yaşayabiliyor. Bu uygulama standartlarının yönetmelik halinde çıkıp kullanılmasının mecbur olması ile birlikte en büyük faydayı yatırımcı, yani tüketici görecektir. Bizler kısa vadede ne kadar fedakarlık yaparsak uzun vadede tüm sektör paydaşlarının mutlaka kazançlı çıkacağına inanıyoruz.”
“Yalıtım sektörü aslında inşaat sektörünün en şanslı bir kolu diyebiliriz. Zira her geçen gün artan enerji maliyetlerini azaltmanın en ideal yolunun tasarruf olduğunun herkes bilincine vardı. Kışın ısıtma giderlerini, yazın soğutma giderlerini azaltmak, yapacağınız yalıtımla birebir bağlantılı. Doğru yalıtım malzemesini, doğru yalıtım kalınlıklarını kullanarak enerji maliyetlerinizi yüzde 40’lar mertebelerine indirebilirsiniz. Bu sebeple yavaşlayan inşaat sektörü içinde yer alan yalıtım sektörünün önemi daha da artıyor.”
“Yalıtım ve inşaat sektörü açısından 2019 yılı iç ve dış belirsizliklerle dolu bir yıl olacak kanısındayız. Yıllardan beri diğer dünya ülkeleri içinde yüksek bir büyüme oranını yakalamış olan ülkemiz maalesef gelecek yıllarda geçmişteki istikrarlı büyümeyi sınırlayan zorluklarla baş başa kalmış durumda. Reel sektörün ödeme mecburiyetinde olduğu döviz borcu yükü, bu borcun ödenmesine katkı sağlayacak olan bankaların kredi iştahsızlığı durumu daha da zor kılıyor. Gelecek konusundaki kaygılar maalesef yatırım planlarını da olumsuz yansıdı.”
“Sonuç olarak görünen o ki, 2019 yılı hem küresel ekonomi hem de bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için dikensiz bir gül bahçesi olamayacak. Özellikle ülkemiz açısından bakıldığında maalesef elimizde olası krizi yönetecek gerekli araçların yetersizliği de büyük bir sorun olarak görünüyor. Umarız Türk toplumu çalışkanlığı ve becerileri ile bu sıkışıklıktan en az hasar ile çıkar ve yoluna kara bulutları dağıtarak devam eder.”
Alper Doğruer / Mardav Yalıtım Genel Müdür Yardımcısı
“Ülkemize İnanıyoruz, Çalışmaya ve Yatırımlara Devam Edeceğiz”
“2018 yılında, Haziran ayında bir genel seçim, ardından ise Ağustos ayında gelen bir döviz krizi ile karşılaştık. Bu iki olay üstüne uzun bayram tatilleri de gelerek ilgili aylardaki satışların oldukça düşmesine yol açtı. Döviz ve kredi faizlerin hızla yükselmesi özellikle öz sermayesi yetersiz firmaların finansal durumunu oldukça sarstı ve genel olarak ekonomide bir durgunluğa sebep oldu. Fakat hükümetimiz tarafından zamanında alınan kararlarla kötüye gidiş durduruldu ve şu anda toparlanma dönemi yaşıyoruz. Mardav olarak 2018 yılını geçen seneye göre büyüme ile kapatacağız. 2019 için ise gene büyüyen bir bütçe üzerinde karar kıldık. Her ne kadar inşaat sektöründe bir büyüme değil bir küçülme olacağını bekliyor olsak da, toplam ciromuzun büyüyeceğini düşünüyoruz. Bunda fiyat artışları yanında bir çok farklı sektörde ve inşaat malzemesinde faaliyet göstermemiz ile güçlü finansal yapımızın katkısı olacağını düşünüyoruz.”
“2018 yılında grup olarak bir çok yeni yatırımı hayata geçirdik. Stoper Bitümlü Membran fabrikamızda ikinci hattımız devreye alındı ve böylece toplamda 24 milyon metrekare kapasiteye ulaştık. Ravago Grup olarak Dow Chemical firması ile yılın son günlerine yakın, bütün Avrupa çapında yapılan bir anlaşma ile Gebze Dilovası XPS üretim tesislerinin yanı sıra King’s Lynn (İngiltere), Norrköping (İsveç), Schkopau (Almanya), Rheinmünster (Almanya), Drusenheim (Fransa), Lavrion (Yunanistan, XPS ve PS) tesisleri satın alındı. 1 Aralık 2018 tarihi itibari ile de Türkiye’deki bütün XPS satışları yüzde 100 Ravago Grup firması olan Mardav tarafından yürütülecek. Sektörümüzün çok yakından tanıdığı mavi renkli XPS diye de bilinen Dow-Styrofoam markası, zaten sadece Mardav tarafından satılıyordu. Bu satın alma ile birlikte özellikle kartonpiyer ve kamyon kasası gibi özel imalatlarda kullanılan beyaz renkli Dow-Styrofoam satışları da Mardav bünyesine alınmış oldu.”
“Doğalgaz ve yakıta gelen zamlar her ne kadar vatandaşımızın bütçesini olumsuz etkilese de böyle zamanlarda yalıtıma duyulan ihtiyacın ve farkındalığın da arttığını görmekteyiz. İşin iyi tarafından bakarsak yaktığımız yakıtın hemen hemen yarısını tasarruf etmek mümkün. Dolayısıyla yalıtım yaptırmak için en iyi zaman diyoruz.”
“2019 zor geçecek ama Türkiye bundan önce de bu tip krizleri çok atlattı. Biz ülkemize inanıyoruz, çalışmaya ve yatırımlara devam edeceğiz.”
Harun Hasyüncü / Ravaber Genel Müdürü
“2018 Yılı Sonunda Camyünü Tesisimizi Devreye Alacağız”
“2018 yılını ikiye ayırıp değerlendirmek daha doğru olur. Yılın ilk yarısı firmamız açısından oldukça verimli geçti. İlk yarıda kapasite kullanım oranlarımız yüzde 100’e yakındı. Bazı dönemlerde talebi karşılayacak kapasitemiz dahi olmadı. Ancak yılın ikici yarısı ilk yarının tersine oldukça sakin geçiyor. Ağustos ayı ile başlayan durgunluk yılın kışa yakın bu dönemlerinde daha da sıkı bir şekilde kendisini hissettiriyor.”
“Her şeye rağmen 2018 yılı bizim için yine yatırım yılı olarak geçiyor. Öncelikle camyünü yatırımımızı yapmaya devam ediyoruz. 2018 yılının sonunda bu tesisi devreye alacağız. Ağırlıklı olarak endüstriyel ve teknik yalıtım malzemeleri üretecek camyünü üretim hattımız bunun yanı sıra inşaat sektörü için de yalıtım malzemeleri üretecek. Camyünü üretimine başlamamızla beraber taşyünü, seramik yünü ve camyününden oluşan bütün mineral yünleri tek çatı altında üreten dünyadaki ilk ve tek firma olacağız. Buda bize heyecan ve gurur veriyor. Bunun yanı sıra sektöre ilk girdiğimizdeki taşyünü birinci hattımızı revize ediyoruz. 25 bin ton kapasiteli hattı hem 40 bin ton kapasiteye çıkarma hem de teknolojisini geliştirmeye yönelik yatırımımız devam ediyor. Bunlar Türkiye pazarına yapmış olduğumuz yatırımlar.”
“Bunun yanı sıra Ravago Binan sistemleri bünyesindeki Ravaber Macaristan’da 40 bin ton Yunanistan’da 15 bin tonluk taşyünü tesisi yatırımları da hızla devam ediyor. Bu iki yurtdışı yatırımın da üretime geçmesi 2019 yılı içerisinde olacak. Bu açıdan bakıldığında Ravaber 2018 yılında 4 ayrı yatırımda toplamda 90 bin tonluk mineral yün yatırımı yapıyor.”
“2019 yılı içinde firmamız biri Türkiye’de ikisi Avrupa’da olmak üzere toplam 3 noktada üretim yapmış olacak. Maalesef 2019 yılında yurtiçi pazarda daralma bekliyoruz. Yurtiçi bütçelerimizi de 2018 yılına göre azaltarak yapmış olduk. İnşaat sektöründeki durağanlığın 2019 yılının geneline yayılacağını bekliyoruz. Buna bağlı olarak bizim sektörümüzün de küçüleceğini düşünüyoruz.”
“2018 yılı sektörümüz açısından önemli bir yıldı. Kamu ve özel projelerinin adetsel ve boyutsal olarak büyüklüğü sektörü canlı tuttu. Bunun yanı sıra kentsel dönüşüm ve renovasyon pazarının da yalıtım ürünlerine olan talebi oldukça fazlaydı. Yine sektörümüz açısında yeni çıkan Ses Yalıtımı Yönetmeliği ve Yangın Yönetmeliği’nin daha yaygın uygulanması, taşyünü ürünlerine olan talebi diğer yalıtım malzemelerine göre biraz daha artırdı.”
“2018 yılındaki olumlu gelişmelerin tersine, 2019 yılı öngörümüz maalesef olumsuz. Sektörü canlı tutan, talep artıran kamu projelerinde, hükümetin açıklamasına göre kısıtlamaya gidilecek. Bunun yanı sıra inşaat sektöründeki durağanlık kentsel dönüşüm projelerini müttehitler nazarında karsız kılacağı için daralmaya girecek. Aynı şekilde inşaat sektöründeki durgunluk ve yapı stokundaki şişkinlik nedeniyle özel sektör inşaat projeleri azalacak. Bütün bunları üst üste koyduğunuzda son yıllarda hızlı gelişen inşaat sektöründe, ciddi bir daralma olacağı kanaatindeyiz. Bu da dolayısıyla birebir ilintili olduğu yalıtım sektörümüzü ciddi olumsuz etkileyecek. Buna hazırlıklı olmalıyız. Önemli olan böyle durumlarda şirketler olarak en az hasarla, daralmaya karşı tedbirli ve hazırlıklı olarak işlerimizi yürütmemiz. Türkiye bu tür kriz ve durağanlıklara alışık bir yapıda. Bundan öncede olduğu gibi bu dönemde de olumsuzluklardan ders çıkartarak yoluna güçlenerek devam eden yapılar olmaya çalışmalıyız.”
Ilgaz Dalkılıç / Armacell Yalıtım Genel Müdürü
“Katma Değerli Ürünlerimizle Fark Yaratmayı Hedefliyoruz”
“2018 yılı için öngördüğümüz yatırımların büyük çoğunluğunu tamamladık. Bu yatırımlarımız; iş ve işçi sağlığı, çevre sağlığı ve kapasite artışına yönelik, kalite arttırma amaçlı, verimliliğe odaklanan yatırımlardı. Armacell Global’in bilgi birikimi ve desteği ile iş ve işçi güvenliğinin birinci sırada olduğu anlayışla, kalite süreçlerine uygun, pazar ihtiyaçlarını karşılayan ürünler üretmenin yanı sıra, ülkemizde ilk defa tam sertifikasyonlu, hijyenik, yangın sınıfı olarak Türkiye’de kimsenin üretmediği derecede yüksek sınıfta olan ürünlerin üretimini de gerçekleştiriyoruz. Özellikle bu üretim için 2016 yılından beri ciddi miktarda yatırım yapıyoruz.”
“Diğer taraftan da teknik bilgi birikimimizi aktaracak ekiplerimizle sahada sürekli bir şekilde sektöre hizmet veriyoruz. Böylelikle temelleri sağlam, sürdürülebilir olarak büyüyen, çözüm ortaklarımızı ön plana alan bir yapı oluşturmuş durumdayız.”
“Önümüzdeki yıl, inşaat sektöründe büyüme rakamları düşük olmasına rağmen iç pazarda farklılık yaratarak, bünyemizde üretebildiğimiz katma değerli ürünler ile fark yaratmayı hedefliyoruz. İhracata odaklanarak ve Armacell’in dış pazarlarını üretim olarak besleyerek üretim hacmimizi en verimli şekilde kullanacağız. 2019 yılında da önceliğimiz güvenli bir çalışma ortamı yaratacak yatırımlar olacak. İkinci sırada ise satış ve pazarlama tarafında yapacağımız yatırımlar olacak. Yine üretim tarafında yalınlaşma ve sürekli iyileştirme amaçlı yatırımlarımız devam edecek.”
“2019 yılında uygulamacı eğitimleri ve saha teknik gezilerine devam edeceğiz. Armacell Akademi ile eğitim çalışmalarımız en verimli şekilde devam edecek. İstihdamda hedefimiz, herhangi bir düşüş yapmadan 2020 yılına kadar olacak dengelenme sürecini geçirmek. Sonrasında büyüme ile birlikte istihdam artışı gelecektir. Ülkemizde 2020 yılına kadar sürecek ve bizim kontrolümüz dışındaki sebeplerden dolayı beklenen ekonomik dengelenme dönemini, bu şekilde tolere etmeyi ve hedeflerimize ulaşmayı planlıyoruz. Sonraki dönemde ise yükselecek iç pazar talebi ile birlikte agresif büyüme planları yapıyoruz.”
İdil Örmen - Melis Topoyan / Türk Henkel
“Sürdürülebilir ve Karlı Büyümeyi Desteleyecek DNA İş Modelini Hayata Geçirdik”
“2018 yılının özellikle ikinci yarısı, dalgalanmalı geçti. Türk Henkel olarak dalgalanmalara karşı hem tüketicilerimizi hem de iş ortaklarımızı korumaya yönelik bazı aksiyonlar aldık. Bu aksiyonların başında, sürdürülebilir ve karlı büyümeyi desteleyecek DNA iş modelini hayata geçirdik. Bu iş modeli ile dağıtım ve reklam faaliyetlerimizde tüketiciye yönelik etkili aksiyonlar aldık. Bu modele geçişteki yatırımlarımızla iş ortaklarımızın da gücüne güç katmış olduk. Pazarı dengede tutmanın yanı sıra Türk Henkel olarak her zaman olduğu gibi bu yıl da inovatif büyümeye ağırlık verdik. Ar-Ge departmanımızın geliştirdiği ve dünyanın ilk pratik silikon kalemi olan Sista Re-New ürünümüzü Eylül ayında piyasaya sürdük. Tasarımı ve formülasyonu ile Fritz Henkel İnovasyon Ödülü ve 2018 Packaging Worldstar Ödülü alan Sista Re-New, mutfak ve banyolarındaki eskimiş ve küflenmiş silikonları yenilemek isteyen son kullanıcıların kısa zamanda gözdesi haline geldi. Bunun yanı sıra yakın bir tarihte yeni geliştirmiş olduğumuz bir ürün grubunun lansmanını yapacağız. Bu lansman ile pazara yeni dinamikler kazandırmayı hedefliyoruz.”
“Türk Henkel’in 2016 yılında belirlediği yeni yol haritasında dört stratejik öncelik, bizi 2020 yılına hazırlıyor. Bu stratejik öncelikler, kendi içinde birbirlerine bağlı ve yalnızca Türk Henkel’i değil, aynı zamanda pazarımızı da yukarı taşıyacak değerler. Bu önceliklerimiz ışığında 2019 yılında atmayı hedeflediğimiz adımlardan biri de süreçlerimizin dijitalleştirilmesi üzerine olacak. Bu nedenle tüketicinin ürüne daha kolay ulaşabilmesi için atacağımız bazı dijital adımlar olacak. Bir diğer stratejimiz olan karlı ve sürdürülebilir büyümeyi tüm iş ortaklarımız ve tüketicilerimiz ile başaracağız. Bu büyümeyi destekleyecek farklı projelerimiz gündemde. Yeni ürün lansmanlarımızla pazarı dinamik tutmayı planlıyoruz.”
“2018 yılında hammadde tedarikçilerinden hizmet sağlayıcılara kadar herkes dalgalanmalardan etkilendi. Tüketicilerin ekonomik segmentteki ürünlere yönelmesi arttı. Hammadde maliyetlerindeki artış pazara yansıdı. Özellikle üçüncü çeyrekte yaşanan dövize bağlı fiyat artışları, sektörde yavaşlamaya yol açtı. Sektörü yeniden canlandırmak için yeni ve inovatif ürünlere, formülasyonlara ve uygulamalara ihtiyacımız var. Henkel olarak pazarı canlı tutmak için inovatif ve sürdürülebilir ürün gelişimine önem veriyoruz.”
“Türkiye’nin en güçlü sektörlerinden biri olan yalıtım ve inşaat sektöründe, hammadde maliyetlerinde beklenen artışlar, üretim maliyetine yansıması ön görülen kalemler üretici-tüketici dengesini çok değiştirecek. Bu nedenle Henkel ve diğer tüm üreticilerin şimdiden bazı önlemler alması gerektiğine inanıyoruz. Bu önlemler 2019 yılında yaşanabilecek tüm senaryolara karşı müşterilerimizi ve son kullanıcılarımızı korumaya yönelik hamleler olmalı. Aynı zamanda gelişen teknoloji ile müşterilerimize yeni deneyimler sunmak, pazarı canlı tutmak için atılabilecek adımlardan biri.”
Mehmet Aydoğdu / Ejot Tezmak ETICS Bayi Kanalı Yöneticisi
“İhtiyatlı Olmak Lazım”
“Ejot olarak Mart ayı içerisinde İstanbul, İzmir ve Ankara’da düzenlediğimiz workshoplarla sektördeki son gelişmeleri ve teknolojileri yapı profesyonellerine anlattık. Workshoplarımıza yapı alanında faaliyet gösteren 350 davetli katıldı. Kaba inşaat, endüstriyel çatı-cephe, çatı üstü yaşam hatları, solar, cephe giydirme ve mantolama, mekanik ve elektrik konularını ele alarak toplam 180 dakika uygulamalı eğitim verdik.”
“Ejot Türkiye, Türkiye için, bu zor dönemlerde yalıtım sektörüne tam destek vermeye devam edecek. Firma olarak Avrupa’nın yalıtım tecrübesinden faydalanıyoruz. Avrupa’da yapı sektöründe inovasyonun öncüleri arasındayız ve bunu sürdürmeye devam edeceğiz. ‘Kaliteli bağlantı’ ilkesiyle özel olarak geliştirilen, başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde 70’li yıllardan beri mantolama sistemlerini ilk günkü performansta cephede tutan dübeller üretiyoruz. Avrupa standardı (ETA) ve Alman standardı (DIBt) normlarına uygun üretim yapan Ejot, artık Türkiye’de de mantolama sistemlerinin yıllara meydan okuyarak cephede tutunmasını sağlayacak. Mantolama sistemlerinde yapıştırıcıların ömrü sınırlı olduğu için mekanik tespit zorunludur. Mantolama dübellerimizin yanında, sıva filesi, damlalık ve köşe profillerinde de ürün yelpazemizi geliştiriyoruz. Her geçen yıl inovatif ürünler eklemeye ve pazara sunmaya devam edeceğiz.”
“Yalıtım sektörü için 2018 yılının iki farklı bölümden oluştuğunu söyleyebiliriz. Haziran 2018’e kadar olan ilk yarıyıl beklenmedik ve tahminlerin üzerinde bir gelişme-büyüme elde edildi. Periyodik hedefler neredeyse katlandı. Ancak Haziran genel seçimlerinden sonra elde ettiğimiz veriler ise tam tersi gelişmeleri ifade etmeye başladı. İlk yarıyılda elde edilen rakamlarla birlikte yılın tamamında çok büyük bir gelişmeden bahsetmek maalesef mümkün değil.”
“2018 yılında ülke tarihinde görülmemiş bir şeklide döviz kurundaki dalgalanmalarla sektörümüzde gerileme ve daralma yaşandı. 2018 yılı verileriyle baktığımızda 2019 tahminlerimizde öncelikle ihtiyatlı yaklaşım göstermeliyiz. 2019 yılında sektörümüzde daralmanın ve küçülmenin devam edeceğini düşünüyoruz. Yeni yatırımların olabilmesi için faiz oranlarının kabul edilebilir seviyelere çekilmesi ve yeni yatırımların teşvik edilmesi öncelikli olmalı.”
Orkun Ürkmez / BTM Yönetim Kurulu Üyesi
“Ekonominin Düzelmesiyle, Su Yalıtım Yönetmeliği’nin Olumlu Etkileri Görülecektir”
“Geride bırakmak üzere olduğumuz 2018 yılı, ülkemiz açısından aşırı yüksek dış borç seviyesi ve satılmayı bekleyen konut stoğu fazlalığının yanı sıra yurt içi ve dışında cereyan eden muhtelif belirsizliklerin etkileriyle beklenenden kötü geçti. Dış borç seviyesinin yüksek olması doğrudan döviz kurlarının yükselmesine neden oldu, beraberinde fiyatları, enflasyonu ve faizi artırdı. Bunun neticesinde, TL olarak elde edilen kazançlar döviz karşısında eridi. Böyle bir ortam haliyle konut satışlarının durma noktasına gelmesine ve dolayısıyla yeni yatırımların ertelenmesine, hatta yapımı süren birçok projenin de askıya alınmasına neden oldu.”
“Tüm bu negatif gelişmelerden yalıtım sektörü de olumsuz şekilde etkilendi. Sektörümüzde üretici, satıcı ve uygulamacı bazında iflaslar, iflas ertelemeler, küçülmeler yaşanıyor ve önümüzdeki süreçte de bunun devam edeceğini öngörmek yanlış olmayacaktır.”
“2017 yılında yayımlanarak yürürlüğe giren Su Yalıtım Yönetmeliği ile birlikte 2018 yılında pazarda büyüme beklentilerimiz vardı. Fakat mevcut ekonomik koşullar nedeniyle bu beklentinin gerçekleşmediğini gözlemliyoruz. Ekonominin önümüzdeki birkaç yıl içinde düzelmesi beklentisiyle birlikte, Su Yalıtım Yönetmeliği’nin sektör üzerinde olumlu etkilerinin görüleceğini tahmin ediyoruz. Bunun için de son kullanıcılara yönelik su yalıtımı bilincinin artırılması noktasındaki çalışmaların artarak devam etmesi gerekiyor.”
“Yerli ve yabancı tüm tahminler 2019 yılında Türkiye’de ekonomik küçülmeyi işaret ediyor. Ekonomik küçülme 2018 yılının üçüncü çeyreğinde iyice hissedilir oldu ve 2019 yılında da düşük ekonomik faaliyet ve iş hacmi olarak karşımıza çıkacaktır. Böyle bir ortamda hem tüketicilerin hem de üretici ve satış noktalarının çok temkinli hareket etmeleri gerekiyor. Tüketici cephesinde, ödediği paranın karşılığı olan mal ve hizmetleri alamama riski varken, üretici ve satış noktası cephesinde de verdiği ürünün karşılığını tahsil edememe riski olacaktır.”
“Her zaman olduğu gibi tüketicilere tavsiyemiz, standartlara uygun üretim yapan köklü firmalar ve onların güvenilir satış ağında yer alan bayilerden ürün ve hizmet almak konusunda seçici ve ısrarlı olmaları. BTM, 44 yıla yaklaşan tecrübesi, yetkin çalışan kadrosu, Türkiye’de yalıtım alanında bir ilk olan Ar-Ge merkezi, geniş bayi ağı ve ürün yelpazesi ile bu noktada yapı profesyonellerinin ve son kullanıcının her zaman yanında ve yanında olmaya devam edecek.”
R E K L A M