Sika Türkiye Genel Müdürü Turgay Özkun: "Sürdürülebilir ve Karlı Büyüme Stratejimizi Devam Ettiriyoruz"

Türkiye’de 28 yıldır faaliyet gösteren Ä°sviçre merkezli Sika, bu yıl içerisinde Türkiye’deki üst yönetiminde deÄŸiÅŸiklikler yaptı. Sika Türkiye Genel Müdürü olan Bora Yıldırım 1 Mart 2018 itibariyle OrtadoÄŸu Bölge MüdürlüÄŸüne getirildi. Sika Türkiye Genel MüdürlüÄŸüne ise uzun yıllardır Sika Türkiye’de görev yapan Turgay Özkun atandı. GeçtiÄŸimiz yıl yaptığı satın almalarla da büyümesini sürdüren firmada yaÅŸanan geliÅŸmeleri, Sika Türkiye Genel Müdürü Turgay Özkun’la konuÅŸtuk. Sika Türkiye’nin 2018 yılında ilk üç çeyrek itibariyle yüzde 35 büyüdüÄŸüne dikkat çeken Özkun, “Türkiye’de inÅŸaat sektöründe son çeyrekten baÅŸlayarak devam eden bir durgunluk var. Ancak bu durum Sika’nın Türkiye’ye bakış açısını deÄŸiÅŸtirmiyor. Aynı ÅŸekilde sürdürülebilir ve karlı büyüme stratejimizi devam ettiriyoruz.” diyor…

Yalıtım: Sika ve Sika Türkiye hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Turgay Özkun: Sika 1910 yılında Ä°sviçre’de kurulmuÅŸ, yapı kimyasalları ve endüstri alanında faaliyet gösteren bir kuruluÅŸ. 100’ü aÅŸkın ülkede, ticaret hayatı olan bütün kıtalarda faaliyet gösteriyor. Sika Türkiye’nin ise 28 yıllık bir mazisi var. Sika Türkiye, Sika’nın bulunduÄŸu 100’ü aÅŸkın ülke içerisinde en büyük ülkelerden biri. Sika’nın Türkiye’de iki tane üretim tesisi var. Ä°çerisinde bulunduÄŸumuz ve 2007 yılında taşındığımız Ä°stanbul’daki tesisimiz reçine, toz ve likit üretimi yapıyor. Tarsus’ta bulunan üretim tesisimizde ise yine toz ve likit üretimi yapıyoruz. Türkiye’de geçtiÄŸimiz sene ABC Kimya ÅŸirketini bünyemize kattık. Global’de ise yine benzer bir satın almamız oldu. Faist Chemtec Group, Sika bünyesine katıldı. Dolayısıyla onların Türkiye organizasyonu da bizim bünyemize katıldı.
Hem bu tarz satın almalarla hem de organik olarak globalde ve yerelde büyümeye devam ediyoruz. Stratejimiz, “Sürdürülebilir ve karlı büyüme”. Bu sene ilk üç çeyrek itibariyle de geçtiÄŸimiz seneye oranla yüzde 35’lik büyüme saÄŸladık. Tabi Türkiye’de inÅŸaat sektöründe son çeyrekten baÅŸlayarak bir durgunluk var ve bu önümüzdeki dönemde de devam edecek gibi görünüyor. Ancak bu durum Sika’nın Türkiye’ye bakış açısını deÄŸiÅŸtirmiyor. Aynı ÅŸekilde sürdürülebilir ve karlı büyüme stratejimizi devam ettiriyoruz. Çünkü Sika, Türkiye’de 28 yıldır var. Daha önce de ekonomik krizler gördü ama hiçbir zaman Türkiye pazarında geri adım atmadı.

Yalıtım: Sika Türkiye’de bu yıl bazı görev deÄŸiÅŸiklikleri oldu. Bora Yıldırım OrtadoÄŸu Bölge Müdürü, Siz Türkiye Genel Müdürü oldunuz. Bu yapılanmayı kısaca anlatabilir misiniz?
Turgay Özkun: 1 Mart 2018 itibariyle Bora Bey, OrtadoÄŸu Bölge MüdürlüÄŸüne terfi etti. Artık OrtadoÄŸu’daki 12 ülkeden sorumlu kendisi. Bu bizim açımızdan gurur verici ve önemli bir görev. Aynı zamanda Sika Türkiye’nin de baÅŸarılarının bir ispatı niteliÄŸinde.
Ben de 14 yıldır Sika’da görev yapıyorum. Daha önce Beton Katkıları Hedef Pazarı’nın başındaydım. Bora Bey’in terfisi sonrası da yine 1 Mart itibariyle Sika Türkiye Genel MüdürlüÄŸüne atandım. Bunun dışında radikal bir deÄŸiÅŸiklik olmadı. Benim önceki görevime de eski ekibimden bir takım arkadaşımız atandı. Biz zaten kurumsal bir ÅŸirketiz. Çalışmalarımızı da kurumsal stratejilerimiz doÄŸrultusunda devam ettiriyoruz. Elbette yeni görevimden ötürü tarzımı yansıtacak ya da mevcut konjonktürün de gerektirdiÄŸi ufak tefek dokunuÅŸlarım olacaktır ama Sika olarak temel stratejimiz karlı ve sürdürülebilir büyüme olmaya devam edecek.
Yalıtım: ABC Kimya satın alması ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
Turgay Özkun: ABC Kimya satın almasını resmi olarak geçtiÄŸimiz yıl eylül ayında lanse ettik. ABC Kimya bir mastik üreticisi. Yerli üretim yapıyor ve ciddi anlamda ihracatı da olan bir firma. Aktif olarak içerisinde olmadığımız bir müÅŸteri grubuna hızlı bir ÅŸekilde dahil olmak için böyle bir satın alma yaptık. Kapı-pencere alanında çok kuvvetli bir bayi ve müÅŸteri aÄŸları vardı. Biz de bu firmayı alarak o alana çok hızlı bir giriÅŸ yaptık. Elbette ABC Kimya için kendimize bir hedef çizmiÅŸtik. Bu beklentilerimizin çok daha üstünde bir büyüme saÄŸladık. ABC Kimya geçtiÄŸimiz seneye kıyasla cirosunu iki katından fazla bir deÄŸere ulaÅŸtırdı. Tabii bu büyümede Sika’nın marka gücünün yarattığı sinerjinin de çok büyük etkisi var. Önümüzdeki senelerde beklentimiz daha büyük. Çünkü ilk sene birbirimizi tanıma, alışma ve bir sinerji yaratma senesiydi. Oradaki ekip ve yönetimin çok hızlı ve ÅŸevkle entegre olması ile bu süreci çok kolay atlattık.
Bunun dışında da hem yerelde hem de globalde satın alma arayışlarımız devam ediyor. Bize deÄŸer katacak satın alma fırsatlarını deÄŸerlendirmek istiyoruz. Zaman zaman görüÅŸmelerimiz de oluyor ama resmiyete dökülmüÅŸ bir konu henüz yok.

Yalıtım: Sika’nın son dönemde pazara sunduÄŸu yeni ürünleriyle ilgili bilgi verebilir misiniz?
Turgay Özkun: Son dönemde özellikle çatı yalıtım ürünleriyle ilgili yeni ürün çalışmalarımız oldu. Mevcutta bulunan yüksek performanslı çatı yalıtım ürünlerine ek olarak, hızlı ve yüksek performanslı, iki bileÅŸenli, püskürtülerek uygulanan saf poliürea su yalıtım kaplaması Sikalastic®-835 I’yı pazara sunduk. Çatılarda su yalıtımına ek olarak; düz çatılarda likit ve sentetik membran yalıtımlarına uygun, PIR esaslı ısı yalıtım levhası Sikatherm® PIR, çatı yalıtımı sistemlerinin astar uygulamaları için epoksi esaslı, iki bileÅŸenli sıcak püskürtme yalıtım astarı Sika® Primer EP-20 ve kolay uygulama özelliÄŸi ile fiber içeren likit su bazlı membran Sikagard®-570 W Pele Elastica + Fibras gibi ürünlerimizle de kullanıcılarımıza destek vermeye çalışıyoruz. Tek bileÅŸenli çimento esaslı Sikalastic® - 1K ise gerek uygulama kolaylığı gerekse de üstün elastikiyeti ile su yalıtımı pazarında kuvvetli bir oyuncu olacak. Globalde sürekli geliÅŸtirilen hızlı ürün gamı ve yeni teknolojileri Türkiye’ye de hızlı bir ÅŸekilde entegre ediyoruz. Çünkü burada büyük bir Ar-Ge ve teknik servisimiz mevcut. Dolayısıyla entegrasyonu hızlı bir ÅŸekilde yapıp bu ürünleri pazara sunabiliyoruz.
Buradaki Ar-Ge merkezimiz, insan kaynağı, teknoloji altyapısı ve bilgi birikimi açısından Sika’nın 100’ü aÅŸkın ülkesi içerisindeki en büyük 5 merkezinden birisi. 30 kiÅŸinin üstünde ve çok çeÅŸitli alanlarda uzmanlaÅŸmış bir Ar-Ge ekibimiz var. Uzun yıllardır burada hizmet veren sektörün geliÅŸimine, dolayısıyla sektörel hafızaya hakim arkadaÅŸlar. Buradaki Ar-Ge merkezimizle sadece Türkiye’ye deÄŸil, OrtadoÄŸu’ya da hizmet veriyoruz. Hatta bazı Avrupa ülkelerine de yavaÅŸ yavaÅŸ hizmet vermeye baÅŸladık. Bu sebeple ciddi bir teknoloji transferi de baÅŸladı yurtdışından.

Yalıtım: Ä°nÅŸaat malzemeleri sektöründe trend, teknoloji ne yönde deÄŸiÅŸiyor?
Turgay Özkun: Hedef pazardan gelen talepler doÄŸrultusunda ürünler de deÄŸiÅŸiyor. ÖrneÄŸin beton alanında 5-6 sene önce talep edilen katkılardan istenen performansla ÅŸu anda talep edilen malzemeden istenen performans arasında ciddi farklar var. Mesela hız ön plana çıkınca, hızlı kür alacak, hızlı mukavemet alacak beton talep ediliyor. Ya da çimento fiyatları artarsa, çimentodan tasarruf saÄŸlayacak katkı talep ediliyor. Yani tamamen müÅŸterinin ihtiyacı belirliyor. Siz pazarı iyi koklayan, iyi takip eden biriyseniz bu ihtiyacı daha müÅŸteri talebi oluÅŸmadan hissedip buna göre hazırlığınızı yapıyorsunuz. Rekabette firmayı öne geçirecek unsur da budur bence.
Yalıtım: Sizin su yalıtımı konusunda da bir uzmanlığınız var. GeçtiÄŸimiz dönemde Su Yalıtımı YönetmeliÄŸi de çıktı. Nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
Turgay Özkun: Su Yalıtımı YönetmeliÄŸi çok önemli bir iÅŸ. Benim Ä°ZODER’e ilk baÅŸladığım zamandan beri konuÅŸulan bir konu. Uzun senelerin çalışması sonunda yayınlandı. Elbette bazı eksiklikler olabilir ama neticede önemli bir adım. Åžimdi ikinci kısım devreye giriyor. O da denetim ve kontrol kısmı. Standartı çıkartırsınız ama doÄŸru denetleyemezseniz, yaptırım uygulayamazsanız atıl kalır. Standart yeterlidir, ya da deÄŸildir ayrı bir konu. Yeterli olmayan kısımlar tamamlanabilir ama kontrol çok önemli.

Yalıtım: Son aylarda yaÅŸadığımız döviz kurları artışının yansımaları nasıl oldu sizin için? Neler yaptınız, yapıyorsunuz?
Turgay Özkun: Biz Türkiye’de yerli üretim de yapsak hammadde olarak maalesef dışa bağımlıyız. Dolayısıyla döviz bazında yaÅŸanan artışlar bizim maliyetlerimizi doÄŸrudan etkiliyor. Bunun yanında dövizin artmasıyla enerji, nakliye gibi diÄŸer maliyetler de artıyor. Bu maliyetleri ürünlere yansıtmadan geçmek mümkün deÄŸil. Ürünlerde bazen özelleÅŸebiliyoruz; Ar-Ge’mizin esnekliÄŸi sayesinde amaca yönelik ürünler yapabiliyoruz. Ancak bizim engelleyemediÄŸimiz sabit maliyetler de var. Onları fiyat artışı olarak piyasaya yansıtmak zorunda kalıyoruz. Bu da tabi inÅŸaat maliyetlerine yansıyor.
Bunu kriz olarak deÄŸerlendirebilirsiniz, durgunluk olarak deÄŸerlendirebilirsiniz ama ciddi anlamda maliyetlerde bir artış var. Özellikle konut ve kamu yatırımları bizim için çok önemli. Konut tarafında zaten bir durgunluk vardı. Bizi sürükleyen kamu yatırımları ve altyapı yatırımlarıydı. Åžimdi bunlarda yavaÅŸlama olduÄŸunda doÄŸal olarak bizi de yavaÅŸlatacak. Sika olarak bizim avantajımız: tek bir alanda deÄŸil, farklı alanlarda aktifiz. ÖrneÄŸin marin alanında ya da otomotiv alanında da faaliyetlerimiz var. Bir alanda durgunluk yaÅŸandığında diÄŸer alanlardaki büyümeye odaklanıyoruz.