Yalıtımın Toplam Kalite Yönetimi ile Olan Anlamlı İlişkisi - V

10 Ağustos 2016 | KONUK YAZAR 149. Sayı (Ağustos 2016)

Murat Karademir İnşaat Müh. / Üretim Yönetimi ve Pazarlama Uzmanı www.mrtkarademir.com

Yalıtım ve Süreç Yönetimi

Yalıtımın, Toplam Kalite Yönetimi’nin Müşteri Odaklılık ve Sürekli İyileştirme ilkelerinden sonra bu ay da “Süreç Yönetimi” ilkesi ile olan ilişkisinden bahsetmeye çalışacağım. Yalıtım uygulaması, inşaatın her bir dalında olduğu gibi bir süreç dahilinde gerçekleştiği için sürecin, kalite bazlı yönetiminin yalıtımın verimliliğine olan etkisi de aşikar bir biçimde önemlidir. Her zaman yaptığımız gibi konunun ana temasının anlaşılabilmesi için Süreç Yönetimini, pazarlama ve kalite yönetimi gözlükleriyle inceleyelim.

Süreç Yönetimi nedir?
Süreç Yönetimi, en geniş tabiriyle herhangi üretim, satış, uygulama gibi süreçlerin nasıl çalıştığını anlamak ve iyileştirebilmek için, ilgili süreçlerin performans göstergelerinin takip edilerek, sonundaki çıktının kalitesini maksimize etme çabasıdır. Daha kişisel bir tanımla, elde edilmek istenen sonuçlara ulaşabilmek adına yapılan tüm uygulamaların belirli bir süreç dâhilindeki kalite bazlı bir harmonisi olarak da ifade edilebilir. Firmaların, kamu kurumlarının hatta kâr amacı gütmeyen kuruluşların dahi uyguladığı/uygulaması gerektiği Süreç Yönetimi, her bir süreçte yapılan hataların istatistiksel veri analizi yöntemiyle kalite odaklı olarak değerlendirilip, bir sonraki sürece bir önceki süreçten aldığı girdinin, en kaliteli çıktı olarak sunulmasıdır. Her bir sürecin sonunda yapılan istatistiksel değerlendirmeler, ilgili süreçte yapılan hataların sonraki sürece iyileştirme olarak geri dönmesini sağlamaktadır. Kalitenin istek ve ihtiyaçların tatmini olduğunu bir kez daha hatırladığımızda, bu taleplerin ancak özenli bir süreç takibi neticesinde ortaya çıkarılabileceği açıktır.

Bir sonraki süreç “müşteridir”!.. Bu yaklaşım, süreç yönetiminin ana felsefesidir. Sektörden bağımsız olarak ürünler, üretimlerinden tutun da müşterilerine satışına ve satış sonrası hizmetlerine varıncaya kadar süreçler silsilesinden geçmektedir. Gerek üretim gerekse satış süreçleri olsun, bir önceki süreç bir sonrakini her zaman müşterisi gibi görmelidir.

Çok basit bir örnekle ifade edelim. Fabrikada üretim aşamasında olan bir ürün, bir işçiden diğerine geçerken, üretim işçisi sanki ürünü paketleyip müşterisine sunuyormuş gibi davranmalıdır. Ya da bir lokantadaki aşçı, yemeği garsona verirken gerçekte müşteriye sunuyormuş gibi özenerek verip, garsonda aynı özeni müşterisine karşı sunduğu takdirde süreçler kaliteli ilerleyeceğinden, nihai tüketici de kaliteli bir yemek yiyecektir. Bir başka örnek, herhangi bir yalıtım uygulamasında işçiler, uygulama aşamalarında kaliteyi kendileri kontrol edip, diğer işçilere yarı uygulanmış malzemeleri ürünün son haliymiş gibi aktarırsa, sonunda ortaya istenen kaliteye sahip verimli bir yalıtım uygulaması çıkacaktır.

Süreç Yönetimini, hem süreçlerin kendi içerisindeki analizini gerçekleştirip bir sonraki süreci daha iyi yapabilme hem de aynı iş için birbirini takip eden süreçlerden alınan girdileri, kaliteli çıktılar halinde sunma felsefesi olarak özetleyebiliriz.

Yalıtım ve Süreç Yönetimi
Her zaman belirttiğimiz gibi ısı, su, ses ve yangın yalıtımlarının her biri, hem somut hem de soyut birer ürünün toplamından meydana gelmektedir. Yani, bir yalıtım malzemesi ve bunun uygulamasından bahsediyorum. Yalıtım malzemesi tek başına uygulanmadan bir işe yaramayacağı gibi, uygulama da elbette malzemesiz olamaz. Malzemeler, üretim aşamasından uygulama aşamasına kadar bir dizi süreçten geçmektedir. Yukarıda bahsi geçen süreç yönetimi mantığı, yalıtım malzemelerinin hem üretiminde hem de uygulamasında kullanılmalıdır. Sadece üretim ya da sadece uygulama istenilen kalite çıktısını veremez. Toplam Kalite Yönetimi gözlüğü ile yaklaştığımızda, her bir sürecin kaliteli çıktılarının toplamı bize ancak gerçek kaliteyi sunabilir.

Örneğin, polistren levhalar kullanılarak yapılan bir mantolama uygulamasını düşünelim... Üretim aşamasındaki uygun gazların kullanımından tutun da levhaların gerekli sürelerde dinlendirilmesine, levhaların belirli boyut toleranslarında kesilmesi ile ilgili sürecinden tutun doğru lojistik şartlarında depolanıp, şantiyeye teslim edilmesine kadar ürünlerin uygulamaya geçmeden önce çeşitli süreçleri mevcuttur. Uygulama aşamasında ise işçilerin birbirileriyle olan uyumu, her birinin yaptığı işin sürecine hâkim oluşu ve her bir sürecin çıktısını diğer süreçlere kaliteli girdi olarak aktarması ve sonunda ortaya doğru kalınlıkta istenilen ısı tasarrufunu sağlayan bir mantolama sistemi çıkartmasını sağlayacaktır. Aynı örneği benzer şekilde mineral yünler için de verebiliriz. Sadece ısı yalıtımı değil, su, ses ve yangın yalıtımı ürün ve uygulamaları için de aynı mantık geçerli olmaktadır.

Burada bahsi geçen ürünün cinsi değil, uygulanması gereken sağlıklı bir ekip çalışmasıdır. Gerçekten de özellikle yalıtım sektöründeki uygulamaları düşündüğümüzde, inşaatın her alanında olduğu gibi bir ekibe/ekiplere ihtiyaç vardır. Ekibin işi bilmesi, tecrübeli olması ve en önemlisi de aralarında uyum olması bir gerekliliktir. Bu da bize takım çalışmasının sektörümüz açısından ne kadar hayati olduğunu açıkça göstermektedir. Bu gerçeklerin farkında olan üretici ya da uygulamacı tüm firmalar her zaman kaliteli çıktılar oluşturacak ve dolayısıyla pazar ve kâr marjları da artacak (kalitenin uzun dönemdeki maliyet avantajından dolayı) ve en önemlisi de yalıtım sektöründe marka olma avantajını yakalamış olacaklardır.

 

---

R E K L A M