E-Dergi Oku 
ROKA YALITIM
BOSTİK

Kendini Temizleyen Cephe Sistemleri

7 Kasım 2014 | TEKNİK MAKALE
128. Sayı (Kasım 2014)

Ahmet Vefa Orhon Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
1. Giriş


Dünya çapında yılda 150 milyar dolar harcandığı tahmin edilen temizlik hizmetleri içinde yapı cephelerinin temizliğine dönük harcamaların önemli bir pay aldığı düşünülmektedir [1]. Cephe temizliği sırasında oluşan ölüm ve yaralanmalar ise temizlik sektörü içindeki ölüm ve yaralanmaların başlıca kaynağıdır. Örneğin İngiltere’de pencere temizliği sırasında oluşan kazalarda yılda 20 kişi ölürken, 1500 kişi de yaralanmaktadır [2]. Ekonomik, sosyal ve çevresel önemi nedeniyle, yapı cephelerinin temizliği için gerekli işgücü ve malzeme (su, temizlik malzemesi vb.) kullanımını azaltmak -ve hatta ortadan kaldırmak- üzere kendini temizleyen cephe sistemleri geliştirilmiştir.
Kendini temizleyen (KT) cephe sistemleri, mekanik, malzeme vb. kökenli mekanizmalar vasıtasıyla insan işgücüne gerek kalmaksızın kendini toz ve kirden arındırabilecek şekilde tasarlanmış akıllı cephe sistemleridir. Bu çalışmada KT cephe sistemleri, kullanılan malzeme mekanizmalarına ve yaklaşımlara bağlı olarak sınıflandıktan sonra, bu sistemlere genel hatlarıyla ve örnekleriyle değinilecektir. KT cephe sistemleri için çalışmada sunulan sınıflandırmanın çıkış noktası, ele alınan sistemlere kullanıcı müdahalesidir. Literatürde bulunmayan bu sınıflandırma ilk kez bu çalışmada önerilmiştir.


2. Kendini Temizleyen Cephe Sistemlerinin Sınıflandırılması
Kendini temizleyen (KT) cephe sistemleri, işlevleri için kullanıcı müdahalesine ihtiyaç duyup duymamalarına göre başlıca iki gruba ayrılabilir:
1) Aktif KT cephe sistemleri
2) Pasif KT cephe sistemleri


2.1. Aktif Kendini Temizleyen Cephe Sistemleri
Aktif Kendini Temizleyen cepheler, yüzey mekanizmalarıyla kendini temizleyen akıllı cephe sistemleridir. Bu cepheler kullanıcı müdahalesine gerek kalmaksızın tasarlandıkları yüzey mekanizmalarına uygun koşullar oluştuğu sürece kendini temizleme işlevlerini “aktif” olarak yerine getirirler. Akıllı malzeme, nano malzeme vb. malzemelerle sağlanan yüzey mekanizmaları sayesinde suyun cepheyi temizlemesi ilkesine dayanırlar. Yüzeye gelen kirleticilerin/partiküllerin parçalanması/uzaklaştırılması için yüzeyin uygun biçimde su (yağmur, yağış vb.) etkisinde kalması bu cepheler için temel gerekliliktir. Yüzeylere kendini temizleme özelliği başlıca üç yüzey mekanizmasıyla sağlanabilir:


1) Süperhidrofobik Yüzey
2) Fotokatalitik/Süperhidrofilik Yüzey
3) Yapışmaz Yüzey


Bu yüzey mekanizmaları özel durumlarda malzemede doğal olarak bulunabilmekle birlikte günümüzde artık nanoteknoloji ile yüzeyin nano/mikro strüktürüne müdahale edilerek elde edilmektedir. Yüzey, kendini temizleme niteliği için suyun etkisine ihtiyaç duyduğundan, bu mekanizmalar yüzey ile üzerine düşen su arasındaki ilişkiyi esas alır. Buna göre yüzeyler için hidrofobik (su-sevmez) ve hidrofilik (su-sever) durumu yüzey yatayken üzerine konan su damlası ile yaptığı değme açısına (θ) göre belirlenir. Değme açısı 90 dereceden küçükse sıvı yüzeyi ıslatıyor; 90 dereceden büyükse sıvı yüzeyi ıslatmıyor denir. Su damlası yüzeyde yayılma eğilimi gösteriyorsa buna hidrofilik yüzey; yayılmak yerine küresel bir şekilde duruyorsa hidrofobik yüzey adı verilir [3]. Bazı yüzeyler için değme açısı (θ) Tablo 1’de verilmiştir [4].





2.1.1. Süperhidrofobik Yüzeyli Kendini Temizleyen Cephe Sistemleri
θ > 90° olan yüzey hidrofobik (su-sevmez) olarak isimlendirilir; özel bir durum olarak θ > 150° ise yüzey süperhidrofobik adını alır [4]. Süperhidrofobik (yüksek derecede su-sevmez) bir yüzeyin suyla kendini temizleme özelliği ilk kez 1977’de Barthlott ve Ehler tarafından lotus (nilüfer çiçeği) yaprakları üzerinde elektron mikroskobuyla gözlenerek “Lotus Etkisi” olarak isimlendirilmiştir [5]. Lotus etkisi görülen yüzeylerde, yüzeyin nano/mikro ölçek tepeciklerden oluşan karmaşık yapısı nedeniyle kirleticiler, yapışması (adezyon) azalan yüzeye tutunamaz. Aynı mekanizmanın suyun kapiler çekim tutunmasına da engel olması nedeniyle yüzeyde kalan kirleticiler su ile birlikte yüzeyden akarak temizlenir (Şekil 1.a).



Şekil 1: (a) Aslanpençesi bitkisinin yaprağı üzerinde lotus etkisi 
(http://www.flickr.com/photos/edibleoffice/2721279761) 
(b) Lotus etkisi sağlamak üzere yüzey strüktürünün düzenleniş olanakları


Kelebek, kızböceği gibi böceklere kanatlarını temiz tutmak, bitkilere mantar, alg kaynaklı zararlı etkilerden korunmak, fotosentez yüzeyinin kirlenerek azalmasına engel olmak gibi faydalar sağlayan bu biyolojik mekanizma, 1990’lardan itibaren biyotaklit yoluyla malzeme teknolojisine de uyarlanmıştır. Bu amaçla kullanılan teknolojiler, malzeme yüzeyine pürüz vererek lotus etkisi sağlamak üzere yüzeyin nano ve/veya mikro strüktürünün yeniden düzenlenmesine dönüktür (Şekil 1.b). Yüzeyde pürüzlülük olmadan (düz yüzey) ulaşılabilecek maksimum değme açısı hidrofobik bir yüzey için 120°yi geçemez. Nano ve/veya mikro strüktür düzenlemesiyle sağlanan pürüzlülük, yüzeyle su damlası arasında hava sıkışmasını sağlayıp yüzey etkileşimini azaltarak, değme açısını artırmaktadır.
Lotus etkisini bulan ve isimlendiren araştırmacılardan Barthlott, 1998 yılında “süperhidrofobik, mikro/nano strüktürlü kendini temizleme özellikli yüzey uygulaması” için “Lotus-Effect” adıyla Avrupa’da ticari patent almıştır. Bu ticari patent günümüzde yapı dış cepheleri için kendini temizleyen boya ve sıva olarak iki uygulamayla piyasaya sürülmüştür (Şekil 2). Mekanizma kendini temizlemek için suya ihtiyaç duyması nedeniyle ancak yağmura açık -dış- yüzeylerde kullanılabilmektedir.



Şekil 2: Lotus etkili cephe boyaları ve sıvalar için “kendini temizleme” mekanizması [8]


Lotus etkisi kullanılan silikon reçine esaslı, mikro-ölçek tanecikler içeren bir dış cephe boyası günümüzde kullanımdadır. Boya kaplandığı yüzeyde dalgalı bir mikrostrüktür oluşturarak lotus etkisi yaratmaktadır; yüzey ile üzerine düşen su damlası arasında 140° temas açısı oluşturarak örttüğü yüzeyi süperhidrofobik yapar. Kâgir yüzeylere (beton, yığma vb.) fırça, rulo veya havasız spreyle uygulanabilen mat renkli boya, ahşap ve metal yüzeye uygulanamamaktadır [6]. Bu malzemenin kullanıldığı yapıların en bilineni Ara Pacis Müzesi (Roma, İtalya, 2006, Richard Meier) yapısıdır (Şekil 3). Projelerindeki beyaz renk kullanımını alâmetifarika haline getiren mimar Richard Meier tarafından tasarlanan yapı, Roma döneminden kalma “Ara Pacis Augustae” sunağını korumak ve sergilemek üzere şehrin tarihi merkezinde çelik, traverten ve cam ile inşa edilmiştir. Sergilediği sunak ile yarışmamak ve etkin ışık alımını sağlamak üzere yapının tasarımında sadece beyaz renk kullanılmıştır. Roma şehrinin havasının çok kirli olması nedeniyle cephede beyaz rengi kirlenmekten korumak üzere bu cephe malzemesi seçilmiştir.



Şekil 3: Ara Pacis Müzesi (http://www.mimoa.eu/projects/Italy/Rome/Ara_Pacis_Museum)


Luminart Binası (Pula, Hırvatistan, 2006, Andrija Rusan) (Şekil 4.a) ve Strucksbarg Konutları (Hamburg, Almanya, 2007, Renner Hainke Wirth) (Şekil 4.b) lotus etkili kendini temizleyen dış cephe boyası kullanılan dikkate değer diğer yapılardır [7]. Tasarımcıları tarafından özellikle beyaz olması istenen bu yapıların cepheleri günümüz itibariyle hâlâ ilave bakım ve temizlik gerektirmeden kullanılmaktadır. Bu boyanın günümüze kadar dünyada 500,000 yapıda kullanıldığı tahmin edilmektedir [1].



Şekil 4: (a) Luminart Binası [7] (b) Strucksbarg Konutları [7]


Lotus etkisi patentiyle piyasaya sunulmuş silikon katkılı akrilik reçine esaslı bir dış cephe sıvası da vardır. Bu sıva da uygulandığı yüzeyde aynen boya türevi gibi lotus etkisi sağlayarak işlev görmektedir. Ayrıca özellikle tarihi yapıları su ve küf etkisine karşı korumak üzere hidrofobik yüzey kaplaması uygulamaları da bulunmaktadır. Bunlar kâgir yüzeyler üzerine su geçirmezlik sağlamak üzere etanol içinde izobütiltrietoksilan çözeltisi spreyle püskürtülerek uygulanmaktadır [4]. Bu uygulama da yüzeyi hidrofobik hale getirmesi nedeniyle -lotus etkisi kadar güçlü olmasa da- yüzeye kısmen yağmurla kendini temizleme niteliği kazandırmaktadır.


2.1.2. Fotokatalitik/ Süperhidrofilik Yüzeyli Kendini Temizleyen Cephe Sistemleri
Adezyon (yapışma) değiştiren akıllı malzemeler arasında yer alan fotokatalitik malzemeler, kendisine tutunan kirletici maddeleri (parçacık maddeler, uçucu organik bileşikler, azot oksitler vb.) ışık etkisi altında su ve karbondioksite parçalayıcı etki gösterirler [9]. Günümüzde bilinen en iyi fotokatalitik malzeme (fotokatalist), bu özelliği ilk kez 1967’de Tokyo Üniversitesi’nde Akira Fujishima tarafından fark edilen titanyumdioksit (TiO2)’tir. İlk kez 1972 yılında “Honda-Fujishima etkisi” olarak yayınlanan olgu günümüzde fotokatalitik etki olarak bilinmektedir [10]. Fujishima ve ekibi bu tarihten beri çalışmalarına devam ederek TiO2 kökenli fotokatalitik teknolojileri ticari kullanıma sunmuşlardır. Işıkla bakteri ve mikropları parçalama özelliğiyle ameliyathane vb. sağlık mekânlarında anti bakteriyel seramik kaplaması olarak kullanıma giren malzeme, günümüzde seramik dışındaki yapı bileşenlerine de (duvar kağıtları, beton parkeler, camlar, cephe panelleri, cephe boyaları, yapı membranları vb.) ince filmlerle kaplama veya pigment olarak katma yoluyla fotokatalitik özellik kazandırmak üzere kullanılmaktadır [9]. Japonya’nın lider olduğu fotokatalitik kendini temizleme teknolojileri günümüzde yapı uygulamalarında en fazla kullanılan nanoteknolojidir [7].
1995 yılında Fujishima ve ekibi, titanyumdioksit kaplama uygulanmış cam yüzeylerin günışığı etkisinde kaldığında fotokatalitik özellikle birlikte süperhidrofilik (aşırı derecede su-severlik) özellik de gösterdiğini buldular. Bu, kendini temizleyen cam uygulamalarını başlattı [10]. Önceki kısımda değinilen değme açısı, θ < 30° olan yüzey hidrofilik (su-sever) olarak isimlendirilir; özel bir durum olarak θ < 10° ise yüzey süperhidrofilik adını alır [4]. Hidrofilik yüzeylerde su damlacıklar halinde toplanmak yerine yüzeye bir film tabakası gibi yayılır. TiO2 kaplamalı camlarda “kendini temizleme” özelliği, günışığındaki UV ışık etkisiyle oksijenli ve nemli yüzeyde TiO2 katalizörlüğünde gerçekleşen fotokataliz sonucunda parçalanan kirletici partiküllerin yağmur sonrası süperhidrofilik yüzeye yayılan su tabakasıyla etkin biçimde temizlenmesiyle oluşmaktadır (Şekil 5).



Şekil 5: TiO2 kaplama yüzeyde UV ışıkla kendini temizleme mekanizması [10]


MSV Arena (Duisburg, Almanya, 2004, Michael Stehle & Patrick Gross) yapısı bir futbol stadyumudur. Yapının cephesinde fotokatalitik güneş kontrol camları kullanılmıştır (Şekil 6.a). Kendini temizleyen TiO2 katalitik kaplamalar yapı membranlarında da kullanılmaktadır. F1 yarışları için yapılan YAS Marina Pisti (Abu Dabi, B.A.E., 2009, Hermann Tilke) yapısında tribünleri örtmek üzere kullanılan fotokatalitik membran yapı cephesini de koruyacak biçimde düzenlenmiştir (Şekil 6.b).  



Şekil 6: (a) MSV Arena yapısı / Cephede fotokatalitik güneş kontrol camları 
(http://www.panoramio.com/photo/23916017) (b) YAS Marina Pisti / 
Cepheyi koruyan fotokatalitik membran (http://www.aerialf1.com/asia/uae/yas-marina/)
           
Cam, seramik metal vb. yüzeylere TiO2 kaplama uygulaması için Japonya’da “HydroTect” adıyla patent alınmıştır. Bu kaplama, cephe panellerinin dış yüzeyine uygulandığında karakteristik yağmurla kendini temizleme etkisi dışında havadaki nitrojen oksitleri (NO, NO2 kısaca NOx) nötralize ederek havayı temizleme (HT) özelliği de göstermektedir. 1000 m2 fotokatalitik cephe kaplamasının hava temizleyici etkisi 70 orta boy ağaç kadardır [11]. TiO2 kaplamalı cephelerin kullanıldığı yapılara örnek olarak fotokatalitik alüminyum panel cepheli Bertram ve Judith Kohl Binası (Ohio, A.B.D., 2010, Westlake Reed Leskosky) (Şekil 7.a) ve fotokatalitik seramik panel cepheli Monte Verde Tower (Viyana, Avusturya, 2004, Albert Wimmer) (Şekil 7.b) yapıları verilebilir. Bertram ve Judith Kohl Binası müzik konservatuarı olarak işlev gören, LEED Gold sertifikalı bir yapıdır. Monte Verde Tower ise bir konut yapısıdır [11].



Şekil 7: (a) Bertram ve Judith Kohl Binası / Fotokatalitik alüminyum cephe 
(http://insitehk.wordpress.com/2012/05/22/alcoas-self-cleaning-buildings) 
(b) Monte Verde Tower / Fotokatalitik seramik cephe [11]


TiO2 kaplamayla fotokatalitik/süperhidrofilik kendini temizleme mekanizması çatı kiremitleri için de uyarlanmıştır. Kendini temizleme özellikli ilk çatı kiremitleri için lotus etkisi kullanılmış olmakla birlikte daha sonra bu yaklaşım terk edilerek fotokatalitik etki tercih edilmiştir [7].
Cephesinde TiO2 pigment katkılı fotokatalitik çimento kullanılan en ünlü yapı ise Jübile Kilisesi (Roma, İtalya, 2003, Richard Meier) yapısıdır (Şekil 8.a). Yapının bembeyaz cephelerinde kırılmış beyaz Carrera mermerinin agrega olarak kullanıldığı fotokatalitik çimentolu betonla yapılmış 346 adet küre biçimli prefabrike beton blok kullanılmıştır [12]. Manuel Gea Gonzalez Hastanesi’nin (Meksiko, Meksika, 2013) cephesinde de kendini ve havayı temizleme (KT/HT) özellikli fotokatalitik beton kullanılmıştır (Şekil 8.b). Yapının kuazikristal geometrili cephesi 2500 m2 büyüklüğündedir [13].



Şekil 8: (a) Jübile Kilisesi / Fotokatalitik çimentolu prekast beton KT/HT cephe [9] 
(b) Manuel Gea Gonzalez Hastanesi / Fotokatalitik beton KT/HT çift cephe [13]


2.1.3. Yapışmaz Yüzeyli Kendini Temizleyen Cephe Sistemleri
Yapışmaz yüzey, diğer malzemelerin üzerine yapışmasını azaltıcı özellik gösteren malzeme yüzeylerdir. PTFE (Politetrafloroetilen), ETFE (Etilentetrafloroetilen) gibi yapışmaz malzemelerin yüzey kaplaması olarak kullanımı membranlar, cephe panelleri vb. için yaygın biçimde uygulanmaktadır. Bu yüzeyler yağmurla kendini temizleme özelliği göstermekle birlikte uzun dönemde üzerlerinde kir birikebilir [7].
Burj Al Arab (Dubai, B.A.E., 1999, Tom Wright) yapısında 15,000 m2 büyüklüğünde PTFE kaplı cam elyaf kumaş membran kullanılmıştır (Şekil 9). Yapının V şekilli kat planının açık tarafını kapatıp yelken görüntüsü veren yarı-saydam membran cephe 200 metre yüksekliğindedir [14]. Aşırı UV ışınlara, radyasyona, büyük sıcaklık değişimlerine, kum fırtınalarına ve ateşe dayanıklı olan membran aynı zamanda yapışmaz kaplaması nedeniyle -şehre yağışın yoğunlaştığı aralık ve mart döneminde- yağışla kendiliğinden temizlenmektedir.



Şekil 9: Burj Al Arab / PTFE kaplı cam elyaf kumaş membran [14]


2.2. Pasif Kendini Temizleyen Cephe Sistemleri
Pasif KT cepheler, cephenin kullanıcı kontrollü, cepheye bütünleşik otomatik temizleme düzenekleri ile insan işgücü kullanılmaksızın temizlendiği akıllı cephe sistemleridir. Bu cepheler, aktif KT cephelerin aksine kendini temizleme işlevini sadece kullanıcının uygun gördüğü zamanlarda gerçekleştirmeleri nedeniyle “pasif” olarak anılmıştır. Dünyada bu tip bir cephe sistemi ilk kez 2000 yılında bir Avusturya firması tarafından piyasaya sunulmuştur. Bu sistemde sisteme bütünleşik yatay silici şeritler, motor tahrikiyle düşey raylar üzerinde kayarak cepheyi silmektedir. Sistem deterjanın bir karıştırıcı vasıtasıyla otomatik olarak eklendiği kendi su rezervine bağlantılıdır. Sistem çalıştırıldığında su ve deterjan cepheye püskürtülür, sonra siliciler harekete geçerek cepheyi temizler. Temizleme zamanı, püskürtülecek su miktarı, püskürtme süresi, silicilerin hareket sıklığı vb. kullanıcı tarafından belirlenir. Bununla birlikte akıllı binalarda sistemin bina otomasyon sistemine (BOS) bağlanması da mümkündür. Siliciler tek başına maksimum 60 metre yüksekliğe kadar çalışır; bina yüksekliğine bağlı olarak silici sistemler kademeli olarak birbiri üzerine eklenir [15]. Bu gibi sistemler cephede yatay gölgeleme elemanları ile de bütünleştirilebilmektedir. Güneş panellerini temiz tutarak enerji etkinliklerini artırmak üzere fotovoltaik cephelerde kullanım için de uygundur.
Bu tip cephe sistemlerinin kullanıldığı yapıların en büyüklerinden biri Al Jawhara Tower (Kuveyt Şehri, Kuveyt, 2008) yapısıdır (Şekil 10). 160 metre yüksekliğinde, 32 katlı bu ofis yapısında 2000 adet cephe paneli ile kurulmuş 8000 m2 kendini temizleyen akıllı giydirme cephe kullanılmıştır. Cephenin bir temizlik devresi için maliyeti 10 euro’dur, kendi kendine haftada bir, toplam 7 saatte temizlenmektedir; cephenin konvansiyonel alternatifine kıyasla getireceği ilave yapım maliyetini 1.9 yılda amorti edeceği hesaplanmıştır [16].



Şekil 10: Al Jawhara Tower / Pasif KT Cam Giydirme Cephe [16]


3. Sonuç
Yapıda KT cephelerin kullanımıyla sürdürülebilirlik açısından aşağıdaki faydalar sağlanmaktadır:
1) Cephe temizliği için sarf malzemesi (su, deterjan vb.) kullanımı aktif KT cephelerde gereksizken, pasif KT cephelerde en düşük seviyededir. Dolayısıyla yapının çevre kirletici etkileri azalır (çevresel sürdürülebilirlik).
2) Cephe temizliği için işgücü gerekmez. Dolayısıyla cephe temizliği sırasında can kaybı ve yaralanma riski yoktur (sosyal sürdürülebilirlik).
3) İşgücü ve sarf malzemesi kullanımının gerekmemesi ya da en düşük seviyeye inmesi nedeniyle yapının işletim masrafları azalır (ekonomik sürdürülebilirlik).
4) Yüksek yapılarda konvansiyonel cephe temizliği için yapılan bina donanımını (otomatik cephe iskelesi, cephe asansörü vb.) gereksiz kılar. Dolayısıyla yapının yapım maliyeti azalır (ekonomik sürdürülebilirlik). Pasif KT sistemler için cepheye bütünleşik temizlik sistemi maliyeti işletim giderlerinde elde edilen tasarrufla kendisini kısa sürede amorti etmektedir.
5) Cephenin sürekli temiz görünmesi, yapının estetik değerini artırır. Özellikle bazı yapılar için sürekli beyazlık ve temizlik yapı işlevi için önem taşıyabilir.
6) Fotovoltaik cephelerde panellerin temiz tutulması enerji etkinliğini arttırır (Çevresel sürdürülebilirlik).
7) Fotokatalitik/süperhidrofilik yüzeyli KT cepheler, değinildiği üzere havadaki nitrojen oksitlerini nötralize ederek havayı temizleme özelliği de göstermektedir. Bu tip KT/HT cepheler hava kirliliğinin bölgesel kontrolünde önem taşımaktadır (çevresel sürdürülebilirlik).

Kaynaklar
[1] Pauli, G. (2010). The Blue Economy: 10 Years - 100 Innovations - 100 Million Jobs, “Case 23 - Clean without Soap”, Paradigm Publications.
[2] BRE (2006). “The Quantification and Evaluation of the Benefits of Self-cleaning Glass”, Building Research Establishment (BRE), Research Report.
[3] Özgür, H., Gemici, Z., Bayındır M. (2007). “Akıllı Nanoyüzeyler”, Bilim ve Teknik Dergisi (473), 52-56.
[4] Arkles, B.(2006) “Hydrophobicity, Hydrophilicity and Silane Surface Modification”, Gelest Inc.
[5] Barthlott, W., Ehler, N. (1977). “Raster-Elektronenmikroskopie der Epidermis-Oberflächen von Spermatophyten”, Tropische und subtropische Pflanzenwelt (19), 367-467.
[6] STO (2005). “StoLotusan Color”, STO AG., Technical Data Sheet: 3206/INT.EN.
[7] Leydecker, S. (2008). Nano Materials in Architecture, Interior Architecture and Design, Birkhauser Verlag, Basel, İsviçre.
[8] STO (2005). “Facade Coatings with Lotus-Effect”, STO AG., Technical Brochure: Art. 9661-178.
[9] Orhon A. V. (2012). “Akıllı Malzemelerin Mimarlıkta Kullanımı”, Ege Mimarlık (82), 18-21.
[10]Fujishima, A. (2005). “Discovery and Applications of Photocatalysis-Creating a Comfortable Future by Making use of Light Energy-”, Japan Nanonet Bulletin (44).
[11] Orhon, A.V. (2013). “Sürdürülebilir Mimaride Akıllı Malzeme Kullanımı”, VIII. Uluslararası Sinan Sempozyumu Bildiri Kitabı, Edirne, 297-304.
[12] Orhon A. V. (2013). “Mimarlıkta Betonun Sürdürülebilirliği”, Ege Mimarlık (83), 36-39.
[13] Stone Z. (2013). “This Beautiful Mexico City Building Eats The City’s Smog”, Co.exist web magazine, erişim: 22.01.2014.
[14] Dyneon (2002). “Freestyle Membrane Architecture”. 3M Company, Technical Brochure: Art. 98-0504-1459-2.
[15] IKU (2008). “iku®windows - The Intelligent Self-cleaning Glass Facade Unitized System”, Iku Intelligente Fenstersysteme AG, Brochure.
[16] Web (2014).  “Intelligent, Self Cleaning Glass By IKU, Dubai”, http://robinson-solutions.blogspot.com.tr/2009/03/intelligent-self-cleaning-glass-by-iku.html, erişim: 25.01.2014.

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Pratik ve Çözüm Üreten Bitümlü Örtülerde Çeşitlilik Artıyor

Gelişen teknoloji ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda dünya genelinde yapıların ve inşaat tekniklerinin değiştiğini gözlemliyoruz. Bu değişimlere bağl...
21 Kasım 2024

Üzeri Kumlu Her Membran, Proof Membran Değildir

Piyasada ticari adı proof olan çift yüzü polietilen kaplı bazı membranlar ve bir yüzü kumlu diğer yüzü polietilen film kaplı viyadük membranları,proof...
22 Ağustos 2024

Su Yalıtımsız Bina Sismik Performansını Sürdüremez

Binanızın statik hesapları ve zemin etüdleri mükemmel bir şekilde yapılmış, uygulaması en kaliteli malzemelerle ve üst düzey işçilikle yapılmış olabil...
20 Mayıs 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.