2013 Yılsonu Değerlendirmeleri
Yalıtım sektöründe faaliyet gösteren firma/kurum temsilcilerinden 2013 yılını değerlendirmelerini ve 2014 öngörülerini özetlemelerini istedik... “Firmanız/derneğiniz 2013 yılını nasıl geçirdi?”, “2013’te bir yatırımınız veya farklı bir uygulamanız oldu mu? Piyasaya yeni ürün ve sistemler sundunuz mu?”, “Yalıtım sektörü 2013 yılını nasıl geçirdi? 2014 yılı ve sonrasında sektör açısından beklentileriniz nelerdir?” ve “2014 yılı ve sonrası için neler planlıyorsunuz?” gibi birkaç soru sorduk... Sektör temsilcileri de bilgi ve yorumlarını bizlerle paylaştılar. Fakat okurlarımıza, sektör temsilcilerinin 2014 yılıyla ilgili yorumlarını, 17 Aralık’ta yaşanan operasyonlar öncesinde yaptıklarını hatırlatmak istiyoruz. Son günlerde yaşanan siyasal gelişmeler, umarız sektörün gelişimine ve hassas demokrasimize zarar vermez... ALİ MURAT EKİN FİXA Yapı Kimyasalları Genel Müdürü “2013’te hibrid polimer üretimine başladık” “2001 yılında İstanbul’da kurduğumuz ve geride bıraktığımız 12 yıllık dönemde hızlı ve istikrarlı bir gelişme gösteren firmamız, 2013 yılında da gelişimini sürdürdü. 2013 senesine siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkların damgasını vurduğunu söylemek mümkün. Özellikle yaz aylarında piyasada oluşan durgunluk, planladığımız bütçe hedefinin bir miktar geride kalmasına yol açtı. Ancak son çeyrekte iyi bir performans göstererek kayıplarımızı bir miktar telafi ettik ve bütçemize yaklaştık.” “FİXA olarak İstanbul, Adana ve Ankara’da bulunan tesislerimizde üretim yapıyoruz. Piyasaya sunduğumuz ürünleri yapıştırıcılar, derz dolguları, onarım ve güçlendirme ürünleri, harç katkıları, zemin sistemleri, su yalıtım sistemleri, cephe sistemleri, mastikler ve köpükler, pvc yapıştırıcıları ve temizlik ürünleri olmak üzere 10 grupta toplayabiliriz. Ürün gamımızda yaklaşık 120 ayrı ürün var. 2013 yılında yaklaşık 10 civarında yeni ürünün Ar-Ge çalışmasını tamamlayarak ürün yelpazemize dahil ettik. Bunun yanı sıra teknik ürün gamımızı daha da geliştirmeye dönük Ar-Ge çalışmalarımız hızla devam ediyor. 2013 yılında hibrid polimer üretimi için İstanbul’da bir yatırım yaptık. Önümüzdeki dönemde bu konudaki ürün ve üretim gamımızı genişletmeye yönelik çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz. Isı yalıtım malzemeleri üretimi yapan firmamız IGLOO’nun da ürün gamına yeni ürünler kazandırdık. IGLOO Dekor markası adı altında piyasaya sunduğumuz yeni ürünlerimiz, dekoratif dış cephe kaplamaları konusunda kullanıcılara zengin seçenekler sunuyor.” İhracatımızı artıracağız “Hibrid polimer üretimimizi geliştirerek 2014 yılında daha teknik ürünler üretmek istiyoruz.” “Önümüzdeki dönemde ihracat faaliyetlerine verdiğimiz ağırlığı daha da artırmayı hedefliyoruz. Şu anda Rusya’da ürünlerimizi pazarlayan bir distribütör firmamız var. Onların aracılığıyla Rusya ve Türki Cumhuriyetlere ürünlerimizi geniş bir alanda pazarlıyoruz.” “Rusya haricinde Ortadoğu ülkelerine de ihracat yapıyoruz. İhracat ağımızı genişletebilmek amacıyla yurtdışındaki önemli sektörel fuarlara katılıyoruz. Örneğin bu yıl katıldığımız dünyanın en büyük yapı fuarlarından birisi olan BAU 2013 Almanya Fuarı’nda, ürünlerimizin kalitesinin dünya çapındaki üreticilerin ürün kalitesiyle yarışabildiğini ve Avrupa pazarında da ürünlerimizi pazarlama fırsatımızın olduğunu gördük. 2014 senesi içinde de seçkin yurtdışı fuarlarına katılımlarımızı sürdürerek ciromuz içindeki ihracatın payını artırmak istiyoruz.” Su yalıtımında yasal düzenlemeler yetersiz “Yapı stoğunun önemli bir bölümü yalıtımsız olan ülkemizde, yürürlüğü giren yasal düzenlemeler sayesinde özellikle ısı yalıtım pazarı önümüzdeki yıllarda katlanarak büyümeye devam edecek. Kentsel dönüşüm hareketi ve Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi sektöre ivme kazandırmıştır. Bu büyüme yapı kimyasalları sektörü açısından ısı yalıtım uygulamalarında kullanılan yapıştırıcı ve sıva grubu ürünlerine talebin artması anlamına gelmektedir. Yalıtım levhası kullanımı açısından metrekare bazında önemli rakamlara ulaşan sektör, maalesef yalıtım kalınlığı konusunda yurtdışında yapılan uygulamaların halen çok gerisinde bulunmaktadır. Bunun yanı sıra mevcut yapı stoğu yaşının yüksek olması, yenileme pazarını da büyütmektedir. Bu da seramik yapıştırıcıları, seramik altı su yalıtım malzemeleri gibi ürünlere olan talebi artırıyor.” “Biz önümüzdeki dönemde su yalıtımı pazarında da büyümenin devam edeceğini öngörüyoruz. Çünkü deprem kuşağında yer alan bir ülke olmamız nedeniyle yapı ömrü ve yapı sağlığı açısından temelden çatıya tüm su yalıtım uygulamaları hayati önem taşıyor. Ancak su yalıtımı konusundaki yasal düzenlemelerin yeterli olmadığı da bir gerçek. Isı yalıtımı konusunda yapılan yasal düzenlemeler gibi su yalıtımı için de standartların oluşturulup, gerekli yasal düzenlemelerin yürürlüğe alınması şart. Pek çok ilde kentsel dönüşüm çalışmalarının başlatıldığı şu dönemde halen su yalıtımının yasal bir zorunluluk haline gelmemesi büyük bir eksiklik. Umarız bu konudaki çalışmalar en kısa sürede neticelenir.” Ar-Ge ve Kalite yatırımlarına ağırlık veriyoruz “Sektörümüzün en önemli sorunu, üretim kalitesindeki denetim eksikliği ve tüketicinin bu konuda yeterince bilinçli olmayışıdır. Sektörümüzde pazardan pay almak için uğraşan yerli ve yabancı pek çok oyuncu var. Rekabetin yoğun olarak yaşandığı bu ortamda biz FİXA markasını uluslararası tanınırlığa ve güvenilirliğe sahip bir konuma ulaştırmak için Ar-Ge ve kalite yatırımlarına ağırlık veriyoruz. FİXA olarak bizler nihai müşteri memnuniyetinin kaliteli ürün, uygun fiyat ve kaliteli uygulama ile sağlanacağına inanan bir firmayız. Bu nedenle de hammadde temininden sevkiyata kadar üretimimizin her aşamasını yoğun kontrollere tabi tutuyoruz. Bu sayede de üretim kalitemizi hiçbir zaman düşürmedik. Ancak sektörde yasalarla belirlenmiş kalite kriterlerini göz ardı ederek, tamamen fiyat odaklı üretim yapan firmalar var. Denetim ayağındaki eksiklikler nedeniyle kalitesiz ürünler ile pazardan pay alan firmaların sektörümüze verdiği zarar oldukça büyük. Bunun için de üretici firmalar olarak bizlerin, uygulamacıları ve tüketicileri bilinçlendirme faaliyetlerine ağırlık vermemizin gerekli olduğuna inanıyorum.” ALTUĞ AKBAŞ Kalekim Genel Müdürü “Yeni fabrikalarımız faaliyete geçti” “Kale Grubu’nun kurucusu İbrahim Bodur tarafından 1973 yılında kurulan Kalekim, bugün her türlü yapı kimyasalının yanı sıra boya-sıva ile ısı ve su yalıtımı ürünleri üreterek yapı sektöründe öncülüğünü sürdürüyor. 2013’te, kuruluşunun 40. yılını kutlayan Kalekim, bu 40 yıllık süreçte 110 çalışandan 500 çalışana, 2 fabrikadan 8 fabrikaya, 100 bin ton yıllık satıştan 500 bin ton satışa, 9 milyon TL cirodan 250 milyon TL ciroya, emek yoğun işten otomasyon ve teknoloji yoğun işe ulaştı. Yüzde 50’nin üzerinde pazar payına sahip olarak yapı kimyasalları sektöründe açık ara önde olan Kalekim, üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye ve bölgesinde birinci, Avrupa’da ise 5’inci sıraya yerleşti. Ellinin üzerinde ülkeye ürünlerini sunan Kalekim’in toplam satışları içindeki ihracat oranı yüzde 20‘ye çıktı. 2012’de bir önceki yıla göre yüzde 13 büyüyen Kalekim olarak, 2013’te de çalışmalarımızı yüzde 21 büyüme hedefiyle sürdürdük. İki yeni fabrika yatırımımızın faaliyete geçtiği, piyasaya sunduğumuz yenilikçi ürünlerimizle tüketici ve profesyonellerden tam not aldığımız 2013 yılı, bizim için birçok açıdan verimli geçti.” Yeni fabrika yatırımları da olacak “Bu yıl, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kurduğumuz 7. ve 8. fabrika yatırımlarımızı faaliyete geçirdik. 21 Eylül 2013’te Mardin’de, 1 Kasım 2013’te de Erzurum’da açılışlarını yaptığımız Kalekim fabrikaları ile kendi hinterlandı içinde oluşmuş mevcut ve potansiyel pazar ihtiyaçlarımızı karşılayıp rekabet gücümüzü yükseltmeyi hedefledik. Böylece bölgeye yakın olan Ortadoğu ve Arap ülkeleri ile Türki Cumhuriyetler ve özellikle Kuzey Irak’a yönelik satış potansiyelimizi artırmak istiyoruz. Kalekim fabrikalarımızla, Erzurum ve Mardin’in ihracat rakamlarını artırmasına katkıda bulunacağız. Ayrıca fabrikalarımızın, bölgede üretimi olan tüm girdileri yerel tedarikçilerden karşılandığı için bölge ekonomisine artı bir katkı daha sağlamaya başladık. Bulunduğumuz bölgede liderliği hedefleyen Kalekim olarak 2014 yılı ve sonrasında yurtiçi ve yurtdışında kurmayı planladığımız fabrika yatırımlarımızı da uygun bir zamanlamayla hayata geçirmeyi hedefliyoruz” Su ve ısı yalıtımını merkeze koyduk “Perspektifini genişleterek yapı kimyasalları alanında uzman marka olan Kalekim’de, son 3 yıldır özellikle su ve ısı yalıtımını büyümemizin merkezine koyduk. Tüm planlarımızı bu çerçevede oluşturuyoruz. Kalekim olarak faaliyet gösterdiğimiz iş kollarında lider ve yenilikçi çizgimizden ayrılmadan ürün gamımızı, sektördeki trendleri ve tüketici ihtiyaçlarını gözeterek yeni ürünlerle genişletiyoruz. Bugün Kalekim Ar-Ge’de yaklaşık 150 üründen oluşan ürün gamının tüm geliştirme ve iyileştirme faaliyeti, herhangi bir know-how transferi olmaksızın yürütülüyor. Yakın dönemde piyasaya sunduğumuz yenilikçi ürün ve sistemleri şöyle sıralayabiliriz: Mantostone, Ultratech, Praticer, Elasticool, Ultralastic, Tecnica, Kalekim ID ve Kale Mantolama Sistemleri ile 10 yıl ürün, 2 yıl uygulama garantisi.” Firmalar planlamalarını yeni yönetmeliklere göre yapmalı “Her yıl hızla büyüyen, kentsel dönüşümün de başlamasıyla çok dinamik hale gelen yapı kimyasalları sektöründe, yabancı şirketlerin pazara ilgisi daha da arttı. Pazarın büyümesiyle önceki yıllarda önemli şirketlerin el değiştirdiğine ve ortaklık kurduklarına tanık olmuştuk. Bu yıl da, yabancı şirketlerin yeni satın alma girişimlerinin sürdüğünü görüyoruz. Avrupa ülkelerinde sürdürülebilirliğin olmazsa olmaz koşullarından biri olan binalarda ısı yalıtımı uygulamasının önemi, Avrupa Birliği uyum süreci ile birlikte ülkemizde de daha iyi anlaşılmaya başlandı. 2008’de revizyondan geçirilen TS 825 Isı Yalıtım Yönetmeliği ile yalıtım zorunlu oldu. Böylece ısı yalıtım projeleri, TS 825 standardının yürürlüğe girmesiyle yeni ve eski binalarda daha ciddi uygulanmaya başlandı. Sektörümüz için en olumlu katkıyı sağlayan uygulama ise 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle binaların enerji harcama niteliğini gösteren Enerji Kimlik Belgesi alma zorunluluğu oldu.” “Mevcut binaların da 2017 yılına kadar bu belgeyi alması gerekiyor. Bu tarihe kadar yalıtımsız bina kalmaması gerektiğinden yola çıkarak, tüketiciyi hayal kırıklığına uğratmamak için standartlara uygun ürün ve uygulama sunması gereken firmalarımızın da tüm planlamasını yeni yönetmeliklere göre yapması gerekiyor.” Su yalıtımının önemine dikkat çekilmeli “Ülkemizde su yalıtımsız binaların sayısının çok yüksek olması nedeniyle, sektör olarak su yalıtımının önemine dikkat çekmeyi de görev edinmeliyiz. Su yalıtımı yapılmış bir bina hem korozyona karşı senelerce direniyor hem de depremin yıkıcı etkilerine karşı korunmuş oluyor. İşte bu kadar önemli bir konu olan su yalıtımının gerekliliğinin anlaşılması için önümüzdeki yıllarda da sektör olarak çalışmalarımızı aralıksız sürdürmeliyiz.” BATUHAN BESLER Baumit Genel Müdürü “2012’nin üzerinde bir performans sergiliyoruz” “Baumit Türkiye olarak pazara girdiğimiz 2006 yılından bu yana hızlı bir gelişme gösteriyoruz. Özellikle büyük projelerdeki etkinliğimiz ve başarı oranımız oldukça başarılı. Türkiye çapında ses getiren büyük projelerin çoğunda Baumit ürünleri kullanılıyor. 2013 yılında hem tonaj hem de ciro bazında 2012 yılının üzerinde performans sergiliyoruz. Özellikle renovasyonda etkinliğimizi artırarak bu performansımızı yükseltmeyi planlıyoruz. Özellikle faaliyet alanımız olan Marmara Bölgesi ve Ankara’da ısı yalıtımı konusunda ilk üç marka içerisinde yer alıyoruz.” İnsan kaynağına ve markaya yatırım yapıyoruz “2013 yılında tesis anlamında bir yatırımımız olmadı ancak insan kaynağına ve markamıza olan yatırımlarımız artarak devam ediyor. Özellikle hedef kitlemize doğrudan ulaşabileceğimiz etkinlikler içinde yer alıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz eğitimler ile hem satış kanalımızı hem de uygulamacı ve ustaları Baumit ürünleri ve markası hakkında bilgilendiriyoruz. Yatırımcı ve mimar kanalında, bu müşteri kitlesine özel odaklanan bir yapılanmamız var. Bu hedef kitlemizin ihtiyaçlarına uygun çözümleri kolaylıkla sunabiliyor, şartnamelere teknik destekler sağlıyoruz. Bir diğer çalışmamız ise süpervizörlük hizmetimiz. Her bölgemizde bulunan süpervizörlerimiz projelere, şantiyelere teknik destek ve uygulama hizmeti sunuyor. Bizim ürünlerimiz uygulamayla performansını doğru yansıtan ürünlerdir. Uygulamanın her aşamasında süpervizörlerimiz, yapılan çalışmaları denetleyip raporlayarak ürün uygulamalarının olması gerektiği gibi yürümesini sağlıyor. Bu özellikle renovasyon pazarı için önemli bir hizmet. Biz kendimizi Isı Yalıtım Uzmanı olarak konumlandırıyoruz. Bunun için de sadece pazarlama karmasını değil, inovasyonu da kullanıyoruz.” “Baumit, Avrupa yapı sektöründe inovasyon öncüleri arasında yer alıyor. Ürün geliştirmede inovasyon, başarı açısından önemli bir itici güç. Bu çalışmaları İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştiriyoruz. Bu üstün nitelikli Ar-Ge merkezi, tüm Baumit tesisleri için yeni ürünlerin ve ürün bileşimlerinin yaratılması ve halihazırda mevcut ürünlerin geliştirilmesi için yapıldı. Bu, cepheler için daha çok inovasyon, sağlıklı bir mekan iklimi için daha iyi sıva ve kaplama ürünleri ve her yönüyle çok daha fazla dayanıklılık anlamına geliyor. Yarattığımız yenilikçi ürünler ve profesyonellere yönelik geliştirdiğimiz sistemler ile hem konut hem de ticari bina projeleri için ürünler sunuyoruz. Ürün geliştirme ve inovasyon çalışmaları sayesinde Baumit open, Baumit NanoporTop ve Baumit StarTrack gibi birçok farklı ürün yaratıldı. 2012 yılında Avrupa’nın dış cepheler için en geniş renk sistemini pazara sunduk. 888 farklı renk tonu ve mozaik kaplamadan oluşan Baumit Life renk sistemi uzun yıllara dayanan Ar-Ge çalışmaları sonucunda yaratıldı. 2013 yılında da yine Life renk sistemi içinde hem ısı yalıtım sistemlerimizi tamamlayan hem de dış cephelerde farklı tasarımlar yaratmaya imkan veren bir ürün sunduk. Renk ve dokuyu birarada sunan Baumit CreativTop, yaratıcı bir dış cephe tasarımı için sonsuz olanaklar yaratmaya imkan veriyor.” “Avrupa’da özellikle enerji tasarrufu ve yalıtım bilinci çok daha önceden gelişmiş durumda. Türkiye için ise yeni yeni oturtulmaya çalışılıyor. Bu nedenle katedilmesi gereken uzun bir yol var. Özellikle Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı bir ülkede yalıtımlı binalar üretmek hem ülke ekonomisine hem de tüketicilerin kendi ekonomilerine büyük katkı sağlayacaktır. Zira Türkiye’deki mevcut binaların halen yüzde 85’inde yalıtım bulunmuyor. Yalıtımsız konutlarda duvarlardan, çatıdan, pencereden enerji kayıpları yaşanıyor. Enerji maliyetleri düşünüldüğünde konutlarda harcanan enerjiden tasarruf edilmesi ve yaşanan enerji kayıplarının en aza indirilmesi büyük bir önem kazanıyor. Bunun doğru bir şekilde anlatılması ve bilinçli tüketicilerin oluşturulması gerekiyor.” Büyüme devam edecek “2014 yılı için sektörümüzde hareketliliğin ve büyümenin devam edeceğini öngörüyoruz. Eğer kentsel dönüşüm yasası ile belirlenen alanlarda projeler hayata geçmeye başlarsa, ısı yalıtım pazarı da buna bağlı olarak canlanacaktır. Bununla beraber yenileme pazarı da sektörümüze katkı sağlayan bir alan. Mevcut binaların mantolama ihtiyaçları da toplumda gelişen bilinç ile daha da açığa çıkacaktır. Ancak kullanıcıların doğru sistemlere ve doğru ürünlere yönlendirilmesi de çok önemli. Gelişen ve büyüyen yalıtım pazarı birçok marka ve ürünün pazara girmesine neden oluyor. Bununla beraber pazardaki her ürünün aynı kalite düzeyinde olmadığını biliyoruz. Dış cephe ısı yalıtımını bir sistem çözümü olarak düşünmek gerekir. Pazarda belgesiz veya herhangi bir standarda göre üretilmemiş ürünlere rastlamak mümkün. Enerjinin ülkemiz için ne kadar değerli olduğunu düşünürsek, doğru ürün kullanmanın da ne kadar önemli olduğu ortaya çıkacaktır. Baumit Isı Yalıtım Sistemleri Avrupa Teknik Onayı ETAG 004 için yürürlükteki yönergenin şartlarına uygundurlar, CE işareti taşırlar ve tüm sistem için kalite güvencesi olarak teknik onayları belgelenmiştir. ETAG 004, Avrupa Teknik Onay Komisyonu EOTA tarafından verilen Avrupa Teknik Onay normudur. Sistem kavramı önemlidir. Çünkü sistemin bütünü, dayanıklılığı, darbe dayanımı, alt yüzeye yapışma niteliği, katmanların arasındaki bağlar, dona karşı dayanıklılık ve yangına tepki sınıfı gibi birçok önemli parametre açısından test edilmektedir. Bununla beraber belgelendirilen ürünlerin de piyasa denetim ve gözetiminin düzenli olarak yapılması gerektiğine inanıyoruz. Zira vaat edilen standart değerleri ile gerçek ürün değerlerinin birbirinin aynı olması, tüketicilerin de ödedikleri paranın karşılığını aldıklarından emin olmaları için çok önemlidir. Zira Baumit ürünlerinin standart değerleri düzenli olarak yapılan laboratuvar testleri ile denetlenmekte ve aynı kalitenin korunması sağlanmaktadır.” Sektörün üzerinde büyüme oranları yakalamak istiyoruz “2006’da pazara girdikten sonra 2007 yılında Gebze üretim tesisimizin temelini attık. 2008 yılında da üretim tesisimizi devreye aldık. Toplamda 14 milyon Euro’luk bir yatırımla açılan tesisimiz, yıllık 300 bin ton üretim kapasitesine sahip. Bu yatırım ve kapasite liderlik hedefi öngörülerek yapılmış ve iyi planlanmış bir yatırımdır. Orta vadeli süreçte, satış kanalını ve pazarlama çalışmalarımız ile yaratacağımız talebi karşılayabilecek düzeydedir. 2014 yılı hedeflerimizi ve orta vadeli planlarımızı da bu doğrultuda hazırladık. Projelerimiz genel inşaat sektörü ve ısı yalıtım sektörünün üzerinde büyüme oranları yakalamak yönünde şekilleniyor. Önümüzdeki dönemde yatırımlarımız ağırlıklı olarak iş ortaklarımızı ve mevcut kadromuzu büyütüp geliştirmeye yönelik şekilde olacaktır. 2013 yılında da, önceki yıllarda olduğu gibi büyük projelerde yer aldık. Isı yalıtım grubundaki uzmanlığımız, ürün kalitemiz, ETAG 004 ve CE gibi sahip olduğumuz belgeler ile projelerin tercih ettiği bir marka haline geldiğimize inanıyoruz. Aynı etkinliği renovasyonda da yakalamayı hedefliyoruz.” BULUT UZUN Alsecco Satış ve Pazarlama Müdürü “2013 bizim için önemli bir yıldı” “2013 yılı firmamız açısından oldukça yoğun geçti. Özellikle Alsecco’nun yayılma stratejisi ve Kayseri’de açılan yeni fabrikamızla beraber bugüne kadar hizmet götüremediğimiz illerde de Alsecco cephe sistemlerini tanıtma imkanı bulduk. Bu bölgelerde yaptığımız çalışmalar neticesinde ürünlerimiz bölge pazarı tarafından kısa sürede beğenildi ve önemli ölçüde talep gördü. Markamıza olan güvenin neticesinde 2013 yılı da firmamız açısından önemli bir yıl oldu ve farklılaşma yılı olarak gerçekleşti.” Çok farklı ürünleri pazara sunduk “2013 yılına ‘Alsecco ile fark yaratın’ sloganıyla başladık. Bu doğrultuda hazırladığımız çok farklı ürün ve sistemleri pazarın kullanımına sunduk. Mesela Alsecco Alprotect Carbon sistemi özellikle darbelere açık olan yüzeylerde kullanılan, darbe dayanımı mevcut sistemlerin 5-6 katı fazla olan, karbon teknolojisi ile üretilen, üzerinde canlı ve parlak renklerin kullanılabildiği bir sistem. Ülkemizde okul, AVM, hastane, otel, balkon içleri, giriş katları gibi darbelere açık yoğun kullanımlı bölgelerde bu sistemi öneriyoruz. Alprotect Nova sistem, Alprotect karbon sistem gibi darbe dayanımı yüksek, özel astarlı taşyünü kullandığımız bir sistem. Burada taşyünleri, uygulama esnasında dış iklim koşullarından etkilenmemesi için özel bir astar tabakası ile kaplanıyor. Böylece henüz sıva yapılmamış taşyünü yüzeylerin kötü hava koşullarından etkilenmesinin önüne geçiliyor. Ayrıca astar tabakasının en büyük artılarından biri de sıva uygulaması esnasında taşyününün sıvanın suyunu hemen çekmemesidir. Taşyünü mantolama uygulamalarındaki sıva uygulamasını kolaylaştırdığı gibi sarfiyatı da 6-7 kg’lardan 4,5-5 kg çekiyor. Yeni Nesil Elastic Brick Tile’da, daha önce pazara sunmuş olduğumuz akrilik esaslı elastik tuğlaların boyutları ve renk çeşitlerine yenileri eklenerek ürün gamı daha da genişletilmiştir. Granit parçacıklarından üretilen ve mantolama sıvası ya da herhangi bir çimentolu yüzey üzerine püskürtülerek uygulanan Alsecco Püskürtme Granit, Alsecco için 2013 yılının önemli bir ürün haline geldi. Gerek uygulama kolaylığı gerekse taş giydirme cephe kaplamalarına göre ekonomi sağlayan bu ürünümüzün önümüzdeki dönemde daha çok talep göreceğini düşünüyoruz. Kanımca bugüne kadar cephelerde gelinen son nokta olan Alsecco Alsitex Photo Design ile ise cephelerde istenilen her türlü görüntü özel file üzerine özel bir baskı yöntemi ile yapılabiliyor. Alsecco Kompakt Laminant da cephelerinde farklı ürünlerle hareket katmak isteyen müşterilerimize sunulan ürünümüz özellikli projelerde tercih ediliyor. Bu ürünle birlikte özellikle ısı yalıtımı ve Kompak Laminantı birarada isteyen müşterilerimize tek elden hizmet verme imkanımız olmuştur. Sadece Alsecco değil ısı yalıtım pazarı içinde çok önemli bir gelişme olan makineli uygulama 2013 yılı içerisinde Alsecco bayileri ile başladı. Özellikle uygulama hızı ve kalitenin ön plana çıktığı projelerde elle yapılan sistemlere göre yüzde 300-400 verimlilik sağlayan makineli uygulamalar 2014 yılı içerisinde yaygınlaştırılarak tüm Alsecco bayilerinin makineli uygulamaya geçmeleri hedefleniyor.” Haksız rekabet, sektöre zarar verebilir “Bu yıl sektörde geçmiş senelerdeki kadar olmasa da yine önemli sayılacak oranda büyüme gerçekleştiğini düşünüyoruz. Özellikle ülkemizin iç ve doğu bölgelerinde bu büyüme önemli boyutlara varmıştır. Ancak, kentsel dönüşüm yasasının çıkmasıyla birlikte, kapsam dahilinde olan illerimizde ‘Yenileme’ olarak nitelendirdiğimiz pazar, beklentilerimizin altında gerçekleşmiştir. Enerji maliyetlerinin her geçen gün artacağı düşünüldüğünde ısı yalıtım pazarının önümüzdeki yıllarda da hızla gelişeceği çok açık bir şekilde gözükmektedir. Ancak gerekli önlemlerin alınmaması durumunda haksız rekabetin gelecek yıllarda tüm sektöre zarar vereceği de kaçınılmazdır. Gerek uygulama gerekse ürün konusunda gerekli düzenlemelerin hızla yapılması gelecek için zorunluluk haline gelmiştir.” “Gelecek dönemde Alsecco, ‘Farklılaşma’ stratejisini daha etkin bir şekilde sürdürecektir. Ürün kalitesinin yanında farklı kaplama alternatifleri ile mimar ve proje sahiplerine hizmetini sürdürecektir. Ayrıca, çağın gereklerine uygun gelişim programlarının sürdürülebilirliğini takip edebilmek için yurtdışındaki gelişmeler sürekli takip edilerek yenilik ve gelişmelerin proje pazarına sunulmasına devam edilecektir. Uzman uygulamacı bayilerimizin hızlı, kaliteli ve ekonomik çözümlerle uygulamalarını yapabilmelerini sağlamak amacıyla makineli uygulamanın yaygınlaştırılması, önceliklerimiz arasında üst sıralarda yer almaktadır.” BURAK KARAAĞAÇ Renolit Satış ve Ürün Müdürü “Satış açısından tatmin edici seviyelere ulaştık” “Renolit Alkorplan olarak 2013 yılını daha çok pazar analizlerine ayırdık. Tabii ki ticari faaliyetlerimiz de bunun yanında devam etti. Türkiye pazarını uzun vadeli düşündüğümüz için önce pazarı çok iyi analiz etmemiz ve ticari faaliyet planlarınızı bu temelde geliştirmemiz gerektiğine inandık. Satış hedefleri açısından bizleri tatmin eden seviyelere ulaştık. Önümüzdeki seneler daha iyi olacağının sinyallerini de alıyoruz.” “2013 yılında Türkiye sınırları içerisinde bir yatırımımız olmadı fakat Renolit Alkorplan olarak Belçika fabrikamızın İspanya fabrikamızla birleştirilmesi ve su yalıtım ürünlerinin yıllık 350 bin ton kapasitenin üzerine ulaşması bizler açısından önemli sayılabilecek farklılıklardı. İspanya’da üretilen ürünlerimizi deniz taşımacılığının getirdiği avantajlar sayesinde daha uygun maliyetlerle Türkiye’ye getirebildik ve bunu da müşterilerimize yansıttık.” Sektör, belli bir kalite seviyesine ulaşıyor “Türkiye’de yalıtım sektörü gelişimini hala devam ettiriyor. Sizlerin yayınlamakta olduğu dergiler, derneklerin çabaları ve resmi kurumların yeni yönetmelikleri sayesinde yalıtım sektörü her gün gelişiyor ve belli bir kalite seviyesine ulaşıyor. Tam olarak arzulanan noktaya henüz ulaşmamasına rağmen umut verici gelişmeler devam ediyor. Pazarda faaliyet gösteren diğer firma yöneticileriyle yaptığımız görüşmelerde sürekli kalitenin yükseltilmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu fikirler pazara yansıdığında o zaman yalıtım sektörü olması gereken noktaya gelecektir. Türkiye’nin yer aldığı coğrafya özellikle ısı ve su yalıtımının çok iyi uygulanmasını gerektiriyor. Büyük şehirlerimizde ses yalıtımı da bu kapsama giriyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde 2014 yılı ve gelecek yıllardan beklentimiz, elbette sektör hacminin büyümesidir. Talebin kalite beklentisi belli bir seviyenin üzerinde oldukça arzın kalite seviyesi gelişmeye devam edecektir.” “Önümüzdeki yıllarda öncelikli hedeflerimiz satış kanallarımızı geliştirmek, Türkiye ve komşu coğrafyalarda her noktaya ulaşabilmek. Bu hedefler doğrultusunda bazı işbirliği planlarımız mevcut. Yakın zamanda gerçekleşmesi beklenen bazı gelişmelerle Renolit Alkorplan markası daha ulaşılabilir olacak.” BURAK KIYICI Polyfin Geomembran Yönetim Kurulu Başkanı “Verimli bir yıl geçirdik” “Firmamız açısından verimli bir yıl geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Türkiye pazarında ECB ve FPO geomembran sistemlerinin satışı, pazarlaması, malzeme stoğu, satış ağı ve uygulayıcı bayi sistemi konusunda yegane firma olduğumuz ve bu sistemlerin faydaları ile diğer sistemlere göre avantajları artık piyasada iyice bilindiği için satışlarımızın artarak devam ettiği bir yıl geçirdik. Bunun dışında çevre ülkelerle olan ticaretimizi ve distribütörlük/uygulayıcı ağımızı da oldukça geliştirdik. Firmamızın da içinde olduğu grubumuzun Ankara’da yeni genel merkez binası inşaatı tamamlandı ve faaliyete geçti. Çok güzel ve başarılı bir yatırım oldu diyebiliriz.” Yüklenici firmalar yanlış yönlendiriliyor “Yalıtım sektörü maalesef bir kaos içinde. Her firma her projeye malzeme satmaya çalışıyor. Ancak satılan ürünlerin mevzubahis projelerde çözüm olup olamayacağına dikkat edilmiyor. Hacmi çok geniş bir sektör olduğundan satış/pazarlama/uygulama segmentlerinde çalışmaya yoğun talep olmakla beraber, çalışan kişiler çok kısa sürede şirket, hatta sektör değiştiriyor. Alıştıkları süre zarfında da satış kotalarını doldurabilmek için projenin ihtiyaçlarına bakmadan ellerindeki malzemeleri satmaya çalışıyor ve maalesef yüklenici firmaları yanlış yönlendiriyorlar. İhtiyacı karşılamaya uzak ama düşük birim maliyette görülen ürünler, proje sahiplerinin kafasını karıştırıyor ve haksız rekabete sebep oluyor. Ülkemizdeki kanuni garanti süresi de maalesef yeterli değil. Garanti süresinin 10 yıl seviyesine çıkması ve satış yapan firmayı, ürünlerin performansının hukuki olarak bağlaması gerekli. Ancak bu şekilde bu kaos ortamından çıkılabilir.” Hedefimiz üretime geçmek “Firma olarak sadece genel distribütörlük ya da bir başka deyişle sadece satış/pazarlama yapmakla yetinecek yapıda değiliz. Hedefimiz ECB ve FPO geomembranlarını Türkiye’de üretmektir. Ancak şu anda kesin tarih daha belirlenmedi. Tabii bu süreçte daha kısa vadedeki hedefimiz, malzeme ve sistemlerimizi sektör temsilcileri ve yatırımcılara bıkmadan, usanmadan anlatmaya, onları doğru ve teknik bir şekilde bilgilendirmeye devam etmek ve pazar payımızı büyütmek olacaktır.” DANİŞ NAVARO Braas Çatı Sistemleri Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı “Yenilikçi ürünlerimize gösterilen ilgiden memnunuz” “İlk yarısı, ikinci yarısına kıyasla çok daha hareketli geçen 2013 yılı sonunda, planlarımız dahilinde bir sonuca ulaşacağımız görülüyor. Özellikle yeni çıkan ürünlerimize, ilk lansman yılında gösterilen ilgiden memnun olduğumuzu söyleyebilirim. Braas olarak bu yıl da inovatif kimliğimiz ile tüketicilere yenilikçi ürün ve hizmetler sunmak açısından başarılı bir yıl geçirdiğimizi düşünüyorum. 2013 yılında, geçtiğimiz yılın son çeyreğinde Türkiye’deki fabrikamızda üretimi başlayan TegaLModerN kiremit modelinin lansmanı açısından yoğun bir dönem geçirdik. Braas’ın Avrupa’da da yoğun ilgi gören ve farklı tasarımı ile özellikle mimarların beğenisini kazanan TegaLModerN modeli ile kendi hedef segmentimizde önemli bir pazar payı elde etmeyi umuyoruz. Benzer şekilde, Braas Almanya ile aynı anda lanse ettiğimiz Divoroll Premium WU da başarılı bir lansman yılı geçiriyor. Ürünün hem nefes alabilmesi hem de basit bir ısıtma işlemi sayesinde kendi kendine kaynaşarak tam su ve rüzgar geçirimsiz bir sistem sağlamasının, Braas’ın inovatif kimliğini pekiştirdiğini düşünüyorum.” Temel stratejimiz, inovasyon “İnovasyon bizim için temel bir stratejidir. Bu sadece Braas Türkiye olarak değil, Monier Grup bazında da benimsenen ve başarısı sıkı bir şekilde takip edilen bir stratejidir. Bu stratejinin bir parçası olarak yıl boyunca tüketicilere yeni ürünler sunmuş durumdayız. Bunlardan bazıları, yeni Diva kiremit serisi modelleri, ısıtma bacası eğim adaptörü, mahya geçiş kiremiti gibi sistemik kiremitler, PVC çatı penceresi, Saçak Eteği ve Metalvent gibi saçak detay çözümleri olarak sayılabilir. Son olarak 2013 yılında hizmet anlamında da yeni çözümler sunduğumuzu ifade edebilirim. Özellikle son kullanıcı açısından çok önemli olduğunu düşündüğümüz Çatı Sağlık Raporu Hizmetini geçtiğimiz yılın sonlarında başlattık ve bu aşamada gelen taleplerden oldukça memnunuz. Şimdilik sadece İstanbul’da verebildiğimiz bu hizmet ile son kullanıcılar için çatılarındaki sorunları Braas bilgi ve tecrübesi ile değerlendiriyor ve çözüm yolları için kendilerine ayrıntılı bir tavsiye raporu hazırlıyoruz. Bu şekilde kaynaklarını doğru kullanarak uzun ömürlü bir çatıya sahip olmalarını amaçlıyoruz. Uzun vadede de çatıların aslında bir masraf kapısı değil, keyifli birer yaşam alanı olduğu düşüncesini benimsetmek istiyoruz.” Kullanıcıları da bilinçlendiriyoruz “Braas Çatı Sistemleri olarak özellikle su ve ısı yalıtımı konusunda da güçlü çözümler sunuyoruz. TUIK verilerine göre ülkemizde konut olarak kullanılan yapıların yaklaşık yüzde 40’ında sızdıran çatı ve yalıtım sorunları yaşanmakta olduğu ortaya konuluyor. Bunun ülke ekonomisine getirdiği maddi yük göz önüne alınırsa, özellikle enerji ithalatı ve enerji maliyetlerinin sürekli artışı gibi zorluklar da düşünüldüğünde, bu yöndeki uygulamaların önemi daha iyi anlaşılabilecektir. Bunun için de mevzuat anlamında güncellemeler, uygulama denetimi, uygulayıcı denetimi ve yetiştirilmesi önem taşımakta. 2013 yılında bu yöndeki çabaların arttığını gözlemliyoruz. Bu eğilimin önümüzdeki senelerde artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak tüm bunlardan daha önemlisi, özellikle son kullanıcıların bilinçlendirilmesi. Biz de bu amaçla www.braas.com.tr üzerinde yeni bir bölüm teşkil etmenin yanı sıra çatı yapımı hakkında özellikle son kullanıcılara rehberlik etmek amacıyla www.catiuzmanibraas.com.tr adresinden ulaşılabilecek yeni bir web sitesini tüketicilerin beğenisine sunduk.” Yoğun Ar-Ge çalışmalarımız var “Braas Çatı Sistemleri sadece eğimli çatılar üzerine uzman olan, sadece bu konuda ürün geliştiren ve üreten bir firma. Yeni ürün ve çözümlerin kısa, orta ve uzun vadeli araştırma ve geliştirme çalışmaları daima devam edegelen bir süreç. Özellikle enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjilerin çatılarda kullanımı hususlarında yoğun bir Ar-Ge çalışmamız var. Mimar ve tasarımcılara özgün, farklı ve çarpıcı tasarımlar için zengin model alternatifleri sunmaya önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz. Ayrıca Braas kiremitlerin fiziksel ve estetik performansını en üst düzeye çıkaran NOVO Protector Dual Katman Teknolojisi gibi en yeni teknolojileri Türkiye’deki tüketicilerimize sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” DÜNDAR YETİŞENER Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı “Büyüme sağlıklı ve sürdürülebilir olmalı” “İnşaat malzemeleri sektöründe bu yıl yüzde 5-6 arasında bir büyümenin gerçekleşmesini bekliyoruz. İnşaat ve malzeme sektörünün, ekonominin üzerinde gerçekleşen bu büyüme performansından son derece memnuniyet duyuyoruz. Ancak, burada bir noktaya dikkat çekmek istiyoruz; ülkemiz için böylesine stratejik bir öneme sahip sektörün hedeflerine ulaşabilmesi ancak sağlıklı büyümeyle olur. Bu yıl sektördeki büyüme, büyük projeleri içeren dev kamu yatırımlarından kaynaklandı ve büyümeyi kamu harcamaları sürükledi. Özel sektör yatırımları ise geriledi. Özel sektör inşaat harcamalarında muhtemelen bu yıl büyüme olmayacaktır. Temennimiz, özel sektörün de bir an önce beklenen büyüme hızına ulaşmasıdır. Hep vurguladığımız gibi, büyümenin sürdürülebilir olması önemlidir. Kamu-özel sektör yatırımları dengelenirse inşaat sektörü daha sağlıklı gelişir. Bu denge, ekonomik ivmenin artmasına katkı sağlanması açısından da önemlidir. Türk inşaat malzemeleri sanayi ise katma değeri yüksek ürünler üreten, cari açığa pozitif katkı koyan ve ihracatta ilk sırada yer alan, bunlara bağlı olarak da uluslararası alanda rekabet gücü yüksek, büyüyen bir sektör konumundadır. 2012 yılında 21,2 milyar dolar ile Türkiye’nin ihracat lideri olan inşaat malzemesi sektörü dünya ihracat sıralamasında 5.’liğe yükselerek kalitesini ve kapasitesini kanıtlamıştır. Bu ihracatın yüzde 75’i Türkiye İMSAD üyeleri tarafından gerçekleştirilmiştir.” “Yakın coğrafyamızda yaşanan gelişmelerin etkisiyle 2013 yılında inşaat malzemeleri sektöründe beklediğimiz ivmeyi, Güney Afrika ve Avrupa pazarlarına ağırlık vererek yakaladık. Bu yıl sonu itibariyle, 2012 rakamlarını biraz aşarak 22 milyar dolar civarında konsolide edilmiş inşaat malzemeleri ihracat hedefine ulaşacağımızı tahmin ediyorum. İç pazardaki gelişmeler ve bu ihracat artışı ile birlikte 2013 yılında inşaat malzemeleri sektörü yine yüzde 5-6 oranında reel bir büyümeyi gerçekleştirecektir. Türkiye İMSAD’ın, 2023 yılı hedefi ise inşaat malzemeleri ihracatında 100 milyar dolara ulaşmaktır.” Yeni bir değişimin eşiğindeyiz “Üretim süreçlerimizde katma değeri artırmak ve yenilikçi çözümler geliştirmek, rekabet gücümüzü artırmanın ve ekonomik değere dönüştürmenin temel yollarından birisi. Bu açıdan baktığımızda, inşaat sektörü yeni bir değişimin eşiğindedir ve sektörün geleceğinde rekabet edebilirliğin ölçütü, teknolojik gelişmeler olacaktır. Bu nedenle, Türkiye İMSAD olarak 2023 yılı için belirlenmiş ulusal hedeflerimizden biri, üretim ve ihracatımızda, ileri teknolojili ürünlerindeki payı yüzde 5’lerden yüzde 20’lere çıkarmaktır.” “Derneğimiz bu yıl Türkiye ismini aldı. Çatı örgütü yapılanmasını güçlendirmek amacıyla aramıza katılan yeni üyelerimiz, derneğimize güç kattı. 2014 yılında düzenleyeceğimiz İnşaat Kurultayı kararını bu yıl aldık. Türkiye’nin tüm inşaat malzemelerini temsil eden bir kurumu olarak, kamuoyunu bilinçlendirme amacımız doğrultusunda ‘Deprem Manifestosu’ ve ‘Güvenli Yapılar Yol Haritası 1’ raporunu yayınladık. Ekonomideki en son gelişmelerin paylaşıldığı ‘Ekonomi Bilgilendirme’ toplantılarımıza ve her ay üyelerimizle paylaştığımız ‘Ekonomi Raporu’nu yayınlamaya devam ediyoruz. Bu yıl farklı uygulamalarımızdan biri ‘Enerjimizi Boşa Harcamayın’ konulu kamu spotu filmimiz oldu. Önümüzdeki günlerde tüm televizyonlarda yayınlanmaya başlayacak. Dünya inşaat malzemesi ihracatında 5’inci sıraya ulaşmış inşaat malzemesi sanayicileri olarak, Kamu Spotu Filmi ile uluslararası arenada ödüller kazanan değerli tasarımcılarımız, dünya sıralamasında ikinci olan başarılı müteahhitlerimize ‘gelin artık enerjimizi boşa harcamayalım, doğru sistemi hep birlikte kuralım’ diyoruz. İnşaat sektörünün geleceğine ışık tutacağına inandığımız ‘Güvenli Yapılar Yol Haritası 1’ raporu da bu yıl 5. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nde yayınladığımız ve sektörümüzün gelişmesine kaynak olabilecek nitelikteki diğer önemli bir çalışmadır.” Yalıtımla yılda 15 milyar dolar katkı sağlanabilir “Binalarda 1 Ocak 2011’den sonra yalıtımı olmayan herhangi bir binanın ruhsat alma imkânı ortadan kaldırılmıştır. Türkiye’de yalıtıma muhtaç yaklaşık 17 milyon adet hane olduğu biliniyor. Ülkemizde yaklaşık 20 milyonluk konut stoğunun yüzde 45’i ise sağlıksız ve ruhsatsız yapılaşmadan oluşuyor. 6,5 milyon riskli konutun da kentsel dönüşüm çerçevesinde yenilenmesi planlanıyor. Binaların yalıtımı ile enerji verimliliği ve bağlı olarak enerjide tasarruf sağlanması, ülkemiz ekonomisi ve cari açığın azaltılmasında önemli bir konu. Ülkemizde toplam enerjinin yüzde 40’ı yapılarda kullanılmaktadır. Oysa bu miktarın yüzde 40’lara varan kısmı, doğru tasarlanan yapılar ile tasarruf edilerek ülkemiz ekonomisine yılda 12-15 milyar dolar tutarında katkı sağlanabilir. Kamuda yalıtımın ilk adımının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca atıldığını görüyoruz. Bundan sonra 150 kadar kamu binasının yalıtımıyla yaklaşık 45 milyon liralık enerji tasarrufu hedefleniyor.” “Türkiye İMSAD olarak biz sektör hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla enerji konusunda kamuoyunu bilinçlendirme kampanyası başlattık ve bu kampanyanın ilk adımını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile birlikte ‘Enerjimizi Boşa Harcamayın’ konulu kamu spotu filmi ile gerçekleştiriyoruz. İhtiyacımızın yüzde 70’ini dışarıdan karşıladığımız enerjide tasarruf yoluna giderek, en büyük kalemlerden biri olan ülkemiz cari açığının düşürülmesine destek olmayı istiyoruz.” “2014 yılında Türkiye ekonomisi için yüzde 4 büyüme hedefi konulmuştur. 2014 yılı ayrıca tasarruf yılı ilan edilmiş ve tüketim harcamalarında büyüme yüzde 3,2 olarak öngörülmüştür. Buna mukabil 2014 yılında içinde inşaat harcamalarının da bulunduğu özel sektör yatırım harcamalarında yüzde 5,6 büyüme hedeflenmektedir. Kamu yatırım harcamaları ise yüzde 3,7 gerileyecektir. Bu itibarla 2014 yılında bu kez özel sektörün sürükleyiciliği ile inşaat sektöründe yüzde 4-5 arasında bir büyüme beklenmektedir. Yapı malzemeleri sektöründe ise ihracat tarafında yüzde 12-15 arası bir artış ile yaklaşık 25 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. İnşaat malzemesi sanayinin önde gelen 75 firması ve alt sektörlerde her biri kendi alanında örgütlü 29 dernek ile paydaş kurumdan oluşan geniş üye yapısı ve ekonominin itici gücünü oluşturan bir kurum olarak, 2015 yılı ihracat hedefimiz ise 30 milyar dolardır. Özellikle yüksek teknolojilere yapılacak yatırımla katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin, ülkemiz inşaat sektörünün daha büyük hacimlere ulaştıracağına inanıyoruz. Avrupa Birliği ekonomisindeki toparlanmanın hızlanması ve bölge ülkelerinde siyasi istikrarın sağlanması halinde ise 2014 ve 2015 yılı ihracatımız 30 ve 40 milyar dolara kadar çıkabilecektir. Bu hedeflerimizi gerçekleştirmedeki en büyük desteğin ancak sürdürülebilir sistemlerin hayata geçirilmesiyle mümkün olacağına inanıyoruz. Güvenli, sürdürülebilir ve çağdaş yapıların yapılabilmesi için, ülkemizde Yapı Yasası’nın son şekline getirilerek yasalaştırılmasına ihtiyaç var. Binaların tasarım ve yapımını ilgilendiren tüm yönetmelikleri bünyesinde toplayan bir Ulusal Bina Yönetmeliği hazırlanarak, Bina Yönetmeliği Koordinasyon Kurulu adı altında bir sivil platform oluşturulması gerektiğini belirtiyoruz.” Ulusal Bina Yönetmeliğine ihtiyaç var “İnşaat malzemeleri sektörü için beklenen belli başlı büyük projeleri, yurtiçi ve yurtdışı olarak ayırmak mümkün. Buna göre, yurtiçinde konut tarafında kentsel dönüşüm en önemli projedir. Kentsel dönüşüm dahil olmak üzere 2014 yılında alınacak konut yapı ruhsatı sayısı 1 milyon daireye kadar çıkabilecektir. Ticari gayrimenkul pazarında devam eden işler önemlidir. Altyapı tarafında, kamunun devam eden büyük projeleri; üçüncü havalimanı, üçüncü köprü ve bağlantı yolları, otoyollar, hızlı tren projesi, şehir hastaneleri, lojistik merkezler ve HES projeleri olarak öne çıkmaktadır. Ülkemizde, güvenli, sürdürülebilir ve çağdaş yapılar için Yapı Yasası’nın yasalaştırılmasına, bina tasarımını da kapsayan tüm yönetmelikleri bünyesinde toplayan ‘Ulusal Bina Yönetmeliği’ne ihtiyaç var. Her şeyi devletten beklemeyen, denetimin de içinde olduğu bütüncül bir sistem kurulması, güvenli ve çağdaş yapıların inşası için şart. Ekonomi tarihimizin en önemli hamlesi olan kentsel dönüşümün başladığı bu dönemde kamu, sivil toplum ve tüm paydaşlar iyi bir işbirliği iklimi oluşturarak bu hamleyi, güvenli ve sürdürülebilir yapı için fırsata çevirmeliyiz, bu dinamiği birlikte harekete geçirmeli ve bu sinerjiyi tüm sektöre yaymalıyız.” Tüm tarafların işbirliği gerekiyor “Bir önerimiz de, yapıların doğru şekilde denetlendiğini ve güvenli olduğunu kanıtlayacak Güvenli Bina Belgesi’nin, kamu-özel sektör tüm binaları için zorunlu hale getirilmesi. Böylece, kentsel dönüşümde yenilenecek ya da yeni yapılacak binaların, ulusal ve uluslararası finans kuruluşları tarafından daha fazla destekleneceği görüşündeyiz. Su, Rüzgar, Yüksek Yapılar, Çelik Yapılar, Ahşap Yapılar ve İklimlendirme yönetmeliği gibi hayati öneme sahip olan ancak ülkemizde henüz yürürlükte olmayan yönetmeliklerin uygulamaya konulması gerektiğini belirtiyoruz. Yine ülkemizde, eski standartların önemli bir kısmının güncelliğini kaybettiğini, daha sonra yayımlanan Amerikan ve Avrupa standartlarıyla çeliştiğini görüyoruz. Kısaca, inşaat sektörünün büyüme hedeflerine ulaşabilmesinin ancak tüm tarafların işbirliğiyle oluşturulacak sistemli yapıya kavuşmasıyla mümkün olacağına inanıyoruz.” EBRU ŞAPOĞLU Trakya Cam Pazarlama Grup Müdürü “Enerji kaynaklarının verimli kullanılması bir zorunluktur” “Ülkemiz için artan tüketim, enerji kaynaklarının verimli kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Ülkemizde enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 30’u binalarda gerçekleşmektedir. Binalardaki ısı kayıplarının ise yaklaşık yüzde 30’u yalıtımsız pencerelerden kaynaklanmaktadır. Pencerelerdeki cam alanlarının, pencerenin yüzde 80-85’ini oluşturduğu düşünüldüğünde, camla yalıtımın önemi ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda kuruluşundan itibaren enerji tasarrufu ve enerjinin verimli kullanılmasını ilke edinen Trakya Cam Sanayii A.Ş., 1974 yılında tek cama göre yüzde 50 daha fazla ısı yalıtımı sağlayan çift camları Isıcam markası ile pazara sunmuştur. Ancak günümüzde ısı yalıtımında arzu edilen seviyelerin ötesine geçmek, camla daha etkin ısı yalıtımı ve dolayısıyla daha fazla enerji tasarrufu sağlamak amacıyla, standart camın şeffaflığına sahip Low-E kaplamalı camlar ile yüksek performanslı yalıtım camları üretilmiştir. Trakya Cam Low-E kaplamalı camlar ile üretilen yalıtım camlarını ‘Isıcam Sinerji’ ve ‘Isıcam Konfor’ markasıyla pazara sunmaktadır.” Enerji verimliliğini anlatan kapsamlı tanıtım faaliyetleri yürütüyoruz “Isıcam Sinerji bünyesindeki Low-E kaplamalı cam standart çift cama göre ısı kayıplarını yüzde 50 azaltarak yakıt masraflarından tasarruf sağlar. Dört mevsimi birarada yaşayan ülkemizde birçok bölgemizde hem kış hem de yaz koşulları yaşanmaktadır. Bu ihtiyaca yönelik olan Isıcam Konfor, standart çift camlara göre kışın ısı kayıplarını yüzde 50 azaltarak yakıt masraflarından, yazın güneş ısısı girişini yüzde 40 azaltarak klima masraflarından tasarruf sağlar. Enerji verimliliği yüksek ürünler olan Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor’un kullanımı ile önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlanması mümkün olabilmektedir. Örneğin Türkiye’de mevcut konutların camlarının tamamının Isıcam Sinerji veya Isıcam Konfor’a dönüşmesi durumunda yılda 2,5 milyar dolar enerji tasarrufu sağlanabilecektir.” “Trakya Cam, ülkemizde özellikle yüksek yalıtım ve enerji tasarrufu sağlayan Low-E kaplamalı camlar Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor konusunda toplumsal bilinci artırmak amacıyla tüm sektör ilgililerine enerji tasarrufu sağlayan ürünler ve kullanım yerleri hakkında eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına hızla devam etmiş, ayrıca enerji tasarrufu sağlayan kaplamalı camların kullanımını artırmak amacıyla yazılı ve görsel mecraları içine alan kapsamlı tanıtım faaliyetleri gerçekleştirmiştir. Söz konusu tanıtım faaliyetleri ile eğitim ve bilgilendirme çalışmaları sonucunda 2013 yılında enerji tasarrufu sağlayan camlarımızın satışı yüzde 20 oranında artış göstermiştir. Ticari yapılarda ise soğutma ihtiyacı ön plana çıktığından daha etkin güneş kontrolüne ihtiyaç duyulmaktadır. Trakya Cam’ın güneş kontrolü sağlayan reflektif özellikli güneş kontrol camları TRC Tentesol ve TRC Tentesol T ile soğutma giderlerinden tasarruf sağlanmaktadır. Güneş kontrolünün yanı sıra etkin ısı yalıtımına da ihtiyaç duyulduğunda, bünyesinde Tentesol ve Tentesol T serisi reflektif güneş kontrol camı ile Low-E kaplamalı cam bulunduran özel Isıcam üniteleri tercih edilmektedir. Yüksek yalıtım özelliği ile TRC Tentesol T Gümüş ürünümüz 2012 yılında Çatı&Cephe dergisi tarafından organize edilen Çatı ve Cephe Malzemeleri Ödülleri’nde Yılın Cephe Malzemesi ödülüne layık görülmüştür.” Yurtdışında da faaliyetlerimiz devam ediyor “Cam sektörünün global oyuncusu konumundaki Şişecam Topluluğu şirketlerinden Trakya Cam, Türkiye düzcam pazarının lideri ve bölgemiz düzcam pazarının öncü kuruluşudur. Bugün Türkiye’de Kırklareli, Mersin, Bursa, yurtdışında ise Bulgaristan, Romanya, Almanya, Slovakya, Macaristan, Hindistan ve Mısır olmak üzere toplam 8 farklı ülkede üretim yapan Trakya Cam, düzcamda Avrupa’da 4’üncü, dünyada ise 6’ncı büyük üreticidir. Temel camlar, otomotiv camları, enerji camları ve beyaz eşya camları olmak üzere dört ana ürün grubunda faaliyet gösteren Trakya Cam başta inşaat, otomotiv, enerji, beyaz eşya, mobilya ve tarım olmak üzere birçok sektöre girdi sağlamaktadır. Trakya Cam, hedeflediği pazarlarda müşteri ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan nitelikli ve kaliteli ürünleri, sürekli gelişen teknolojisi ve çevrenin korunması bağlamında enerji tasarrufuna yönelik çalışmalarıyla rekabet gücünü artırarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Trakya Cam büyüme projeleri kapsamında, Almanya’da en üst segment ana sanayinin tercih ettiği enkapsüle cam tedarikçisi olan Richard Fritz GmbH Holding’in yüzde 100 hissesini 31 Mayıs 2013 tarihinde satın almıştır. Almanya, Slovakya ve Macaristan’da fabrikaları bulunan ve dünyanın önde gelen otomotiv firmalarına üretim yapan Richard Fritz’ten sonra Hindistan pazarına adım atmıştır. Trakya cam, 11 Haziran 2013 tarihinde Hindistan’ın en büyük cam üreticilerinden Hindusthan National Glass&Industries Limited (HNGIL) bünyesinde yer alan düzcam üreticisi HNG Float Glass Limited (HNGFL) şirketine yüzde 50 ortak olmuştur.” 2013’te Ar-Ge faaliyetlerine hız verdik “Farklı coğrafyalarda yeni kapasitelerle büyürken, aynı zamanda büyüme stratejisinin önemli bir bileşeni olarak katma değerli ürün portföyünü de genişletmeye odaklanan Trakya Cam, 2013 yılında enerji tasarrufu sağlayan kaplamalı camlardaki Ar-Ge faaliyetlerine hız vermiş ve bu alanda önemli gelişmeler elde etmiştir. Bu bağlamda yoğun Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirdiği yeni ürünü Isıcam Konfor 60/43 T, Isıcam Konfor 50/30 Yeşil T nötral ve şeffaf yapısı ile gün ışığından ödün vermeden yazın güneş ısısı girişini kontrol ederek, kışın ise ısıyı içeride tutarak soğutma ve ısıtma yüklerini azaltmaktadır. Ayrıca yaşanılan mekanlarda temperlenebilme özelliği ile emniyet ihtiyacını karşılamaktadır. Önümüzdeki dönemde, temperlenebilir Isıcam Konfor T ürününün performans özellikleri çeşitlendirilerek rezidans ve ticari projelerde kullanıcılara farklı performans ve renk alternatifleri sunulmaya devam edilecektir. Ayrıca Trakya Cam’ın geliştirdiği yeni ürünleri iki camı Low-E kaplamalı üçlü Isıcam üniteleri Isıcam Sinerji 3+ ve Isıcam Konfor 3+, standart çift cama göre yaklaşık 4 kat, Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor’a göre ise yaklaşık 2 kat daha iyi ısı yalıtımı sağlamaktadır. Isıcam Konfor 3+ ayrıca güneş ısısı girişini standart çift cama göre yüzde 48 azaltmaktadır.” ENGİN TANRIVERDİ Terraco Genel Müdürü “Büyüyen ekonomiden biz de payımızı aldık” “Gezi olayları, Suriye Savaşı, Barış Süreci, FED Para politikası ve buna bağlı kur artışları, kentsel dönüşüm muamması, siyasi alandaki hareketlilik ve tedirginliklerle dolu geçen bir yıl yaşadık. Aslında acı ama gerçek bir Türkiye klasiğini izledik yine. Bulunduğumuz coğrafya, sosyoekonomik konjonktürümüz ve beşeri yapımız gereği olaysız geçen bir anımız olmadığı gibi, 2013 de son derece hareketli bir yıl oldu. Elbette tüm bunların ekonomiye ve işlerimize olan etkisinden memnuniyetle bahsetmek biraz zor. Ancak yine de tüm bunlara rağmen büyüyen ekonomimizden biz de olumlu anlamda payımızı aldık diyebilirim. 2012 ve öncesinde hitap ettiğimiz pazara görece hak ettiğimiz seviyede olmadığımızı düşündüğümüz pazar payımızı yurtiçi satışlarımızı yüzde 36 geliştirmek suretiyle birkaç puan yukarı taşıdığımızı sanıyorum. Tabii buna rakiplerimizdeki gelişim durumunu tam bilmeden emin olamayız. Ancak kendi içimizdeki ilerlemeden memnunuz.” İngiltere’ye ihracata başladık “2013 yılında tam otomatik renklendirme makineleri ile pilot projemize başladık ve dağıtıcı bayilerimizde konumlandırdığımız sistemler ile hem müşterilerimizin hem de alt bayilerimizin küçük ambalaj renk üretimlerinde daha hızlı ve kişiye özel hizmetlere ulaşmasını sağlamış olduk. Bundan başka dağıtıcı bayilik yapısını oluşturduk ve bu sayede büyük ölçek müteahhitlik projelerinden başka nalbur ve renovasyon projelerine ulaşacağımız tabana yayılım sağladık. Ayrıca dünya geneline yayılmış 18 fabrikamızla birlikte üretilen tüm ürünler için jenerik ambalaj sistemine geçiş yaptık. Yine önemli gelişmelerden biri de Terraco UK işbirliğinde İngiltere’ye ihracata başlamamız. Bu ülkede çok daha ileri seviyelerde iş hacmine ulaşmayı öngörüyor ve planlıyoruz.” İstikrarsızlık neler getirir, kestirmek güç “2013 yılı inşaat sektörü 2. çeyrek büyüme oranı yüzde 7,6 olarak açıklandı. Ancak bir önceki yılın aynı dönemine göre kamu inşaat yatırımları yüzde 60 büyürken özel inşaat yatırımları yüzde 11 küçülmüş. Özellikle ısı yalıtım pazarı kamu yatırımı altyapı projelerinden çok, özel sektör projeleri ve renovasyon odaklı gelişim sağlıyor. Başta İstanbul olmak üzere pek çok büyük ilde muammaya dönüşen kentsel dönüşüm projelerinin de renovasyon potansiyelini baltaladığını açıkça gördük. Benim kişisel tahminim dış cephe ısı yalıtım pazarının en iyi ihtimalle 40-45 milyon metrekare aralığında bir hacimle, 2012 senesini yinelemiş olduğu yönündedir. Su yalıtım branşının ise altyapı projelerinde teknik anlamda daha da gelişim gösterdiğini ve pastanın büyüdüğünü düşünüyorum. Özellikle PVC membran ve çift bileşenli sürme yalıtım çözümlerinde dikkat çekici bir artışa işaret edebiliriz. 2014’ü öncelikle yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ve sonuçları ile ilişkilendirmek durumundayız. Her ne kadar seçim ekonomisi uygulanmayacağı yönünde açıklamalar olsa da özellikle yerel seçim öncesi tüketimin artacağını düşünüyorum. Ancak seçim sonuçlarında beklenmedik sürprizlerle siyasi istikrarın değişmesi olasılığı hepimiz için neler getirir kestirmek güç.” “Terraco Türkiye 2012 yılı itibariyle yeni bir döneme girdi. Ülkemizde ve uluslararası alanda yakaladığı başarılarla taçlanan Terraco markası ülkemizdeki 25 yılın ardından yeni bir vizyonla yoluna devam ediyor. Bu süreçte çalışanları, tedarikçileri, bayileri ve müşterileri ile 360 derece entegrasyon sağlamış, her noktadan gelen talepleri en doğru şekilde algılamış, tüm kaynaklarını bu taleplere en doğru ve etkili biçimde cevap vermek üzere organize etmiş, sağlıklı büyüme adımları atan ve kazanan bir takım olmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Başlattığımız yatırım projelerine yenilerini de ekleyerek büyüme hedeflerimize ilerleyeceğiz.” ERGÜN SEVİM Entegre Harç Sanayi Satış ve Pazarlama Direktörü “Yüzde 25 büyüdük” “2012 yılında gerçekleşen yüzde 30 büyümenin üstüne 2013 yılında da yüzde 25 büyüdük. Satış hacmimizi ve ürün çeşitliliğimizi artırarak büyümeyi hedefleyen bir strateji belirledik. Hedeflerimizi gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bundan dolayı Ankara’ya fabrika yatırımı kararımızı aldık. Türkiye’de inşaat sektörü belli dönemlerde iniş çıkışlar gösteriyor ama ana trend hep büyüme yönünde. Çünkü Türkiye genç bir ülke, her sene konut ihtiyacı artıyor, altyapı inşaatları sürüyor. Bu anlamda orta ve uzun vadede önümüzün açık olduğunu düşünüyoruz.” “2013’te Entegre C25 Hazır Beton ürününü çıkardık. Akrilik Esaslı Dış Cephe Astarı, Silikonlu Grenli Son Kat Dış Cephe Kaplaması, Silikonlu Son Kat Dış Cephe Boyası ve Akrilik Son Kat Dış Cephe Boyası’ndan oluşan boya grubunu piyasaya sürdük. Tüm Fuga grubu renklerinde revizyona gittik; 2014 yılına 20 yeni rengimizle giriyoruz. Seramik yapıştırıcısı grubunda Karofix Multi Flex’i 2014 yılında çıkartıyoruz. Ayrıca Mahya Harcı’nı ürün gamımıza ekledik.” Sektörün önemi artıyor “Yalıtım, yapılar için çok önemli bir konu. Türkiye’de bu konu gittikçe gelişiyor. Özellikle sektörde faaliyet gösteren büyük markaların ve İZODER gibi meslek kuruluşlarının gayretleriyle yalıtım bilincinin nihai tüketiciye doğru gittikçe arttığını ve bunun da ciddi anlamda bir potansiyel taşıdığını düşünüyoruz. Sürdürülebilir büyüme, küresel iklim değişikliği, ısınma maliyetlerindeki ciddi artış ve enerji verimliliği gibi konular nedeniyle yalıtım sektörünün önemi artmaya devam edecektir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de yalıtım malzemeleri tüketimi her yıl artış göstermektedir. 2010 yılında bu rakam 9,5 milyon m3 iken, 2011 yılında 11,7 milyon m3e yükselmiştir. Sektörde üretim de artmaktadır. 75 üretici firmanın 2011 yılı satış cirosu 2,5 milyar Euro’ya ulaşmıştır.” “Entegre Harç olarak yalıtım konusunda dış cephe yalıtım sistemi olan Turuncu paketimiz var. Yalıtım işini, özellikle ısı yalıtımı işini diğerlerinden biraz ayırmak lazım. Burada yenileme pazarı çok büyük bir pazar ve yalıtım bilinci geliştikçe yalıtım sektörü, inşaat sektöründen daha hızlı büyümekte. Tabi bu büyümesini de sürdürecektir.” İnşaat sektöründe yatırım beklentisi çok yüksek “2014 yılında GSYH büyümesi yüzde 4 olarak bekleniyor. 2014 yılında birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de yatırım beklentisi çok yüksek. Hatta önümüzdeki 5 yılın inşaat sektörünün altın yılı olacağı söyleniyor. Önümüzdeki 5 yılda gelişmekte olan ülkelerde artan altyapı ve konut ihtiyacına bağlı olarak inşaat sektörünü parlak bir dönem bekliyor. Türk inşaat malzemeleri sektörü de bu dönemde yüksek büyüme beklentisi olan ülkelerin başında geliyor. Türkiye’de konut yatırımlarının hızla büyümesi, kentsel dönüşüm projelerinin hız kazanması, başta rüzgar ve hidroelektrik olmak üzere alternatif enerji projelerinin sektörün büyümesini olumlu etkilemesi bekleniyor. Mevcut konut stoğunun yüzde 48’inin 30 yaş ve üzeri olduğu göz önüne alındığında Deprem Yönetmeliği’nin de pazarın büyümesine etki yapacağı öngörülüyor. Entegre harç olarak 2014 yılında da geniş ürün gamımız ile tüketiciye çözüm sunmaya devam edeceğiz. 2013 yılında start verdiğimiz Ankara yatırımını 2014 yılında tamamlayarak, kapasite artışı ve pazar payı büyümesi hedefliyoruz.” EROL ÜÇÜNCÜ KarKim Genel Müdürü “Su yalıtımında henüz sıçrama yapılamadı” “Karkim olarak geçen iki yılda ürün gamımızı tamamlamış olmamız nedeniyle 2013 yılı içerisinde bayilik ağımızı genişletmeye ve dolayısıyla ülkemizdeki yayılımımızı artırmaya odaklandık. Kar Group’un inşaat dünyasındaki uzun yıllara dayanan tecrübesi ve olumlu imajı, bu çalışmada önümüzü aydınlattı.” Yeni tesisimiz devreye girecek “Bursa/Orhangazi’de, Gemlik limanının mevcudiyetini de göze alarak, ihracatı hedefleyen yeni bir yapı kimyasalları fabrikası bu yıl içinde tamamlanma aşamasına gelmiştir. Bölgenin taş yapısının özelliği nedeniyle bu tesisi aynı zamanda beyaz renkli ürünlerin (hazır harçlar) imal hattı olarak da kullanmayı planlamış bulunuyoruz. Bu durumun, bizi birçok yapı kimyasalı üreticisinden farklı bir duruma getireceğini düşünüyoruz. Bu yeni tesisin devreye alınmasıyla birlikte Karkim’in üretimi mevcut üretimin iki katını aşacaktır.” Su yalıtımında önemli bir yol katedilecek “Isı yalıtımında yeni standartların ve uygulama zorunluluğunun sağlamış olduğu ivme ile beklendiği gibi hareketli ve artan yönde gelişen bir potansiyel ile 2013’ü tamamlamak üzereyiz. Bu gidişatın 2014 yılında da devam edeceğini düşünüyoruz. Su yalıtımına gelince, henüz zorunlu su yalıtımı aşamasına geçilemediği için sektör gerekli sıçramayı yapamadı. 2014 yılının ortalarına kadar bu konuda önemli bir yol kat edileceğini umuyoruz. Ve akabinde su yalıtımında da, ısı yalıtımında son yıllarda yaşanmış olan büyük miktarsal artışın söz konusu olacağını düşünüyoruz.” “Yukarıda bahsi geçen, su yalıtımında beklenen büyük artıştan önemli bir pazar payı alabilmek amacıyla altyapı planlaması, konuda uzman bayiler ağı planlaması ve uygulamacılara destek sistemi oluşturulması, öncelikli planlama ve çalışmalarımız arasında. İlave olarak su yalıtımı konusunda mühendislik yapılarına ve büyük projelere hizmette en ön saflarda yer alabilmek için teknik şartname hazırlıkları ve uzman teknik kadromuzun güçlendirilmesi de 2014 planlarımız içerisinde yer alıyor.” ERTUĞRUL ŞEN İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı “Sektör 2013’te alışılagelen büyümeyi sürdürmedi” “İZODER’in 2013 yılını kurumsal anlamda oldukça yoğun geçirdiğini söyleyebiliriz. Bu yıl derneğimizin 20. kuruluş yıldönümünü kutladık. Türkiye’de faaliyetlerine aralıksız yirmi yıl devam edebilen nadir sektör derneklerinden biri olma onurunu yaşıyoruz. Bu başarıda kurumsal bir yapıya sahip olmamızın rolü çok büyük. Bu bağlamda 20. yılımızda önemli bir adım atarak İZODER Bölge Temsilcilikleri oluşturduk. Bu temsilcilikler toplumda yalıtım bilincinin yaygınlaştırılması, derneğin ve sektörün tüm yurt çapında bilinirliğinin artırılması, yalıtım sektörü yeniliklerinin ve ortak sorunlarının yurt çapında paylaşılabilmesi, diğer paydaşlar ile ilişkilerin geliştirilmesi ve sürekliliğinin sağlanabilmesi amacıyla oluşturuldu. İlk bölge toplantımızı da İzmir’de gerçekleştirdik. Çok olumlu tepkiler aldık.” Bilinçlendirme faaliyetlerimiz devam ediyor “Türkiye’de yalıtım bilincini artırmak için düzenlediğimiz Doğru Çözüm Doğru Yalıtım Kampanyası’na 2011 yılında başlamıştık. Kampanya etkinlikleri bu yıl da devam etti. Türkiye’nin ve sektörün ilk sanal fuarı www.dogruyalitim.org sitesinde faaliyete başladı. Ardex, Baumit, Dalsan, Dyo, Fawori Yalıtım, Kalekim, Mavikale ve Trakyacam sektör sponsorları olarak, Finansbank ise Finans Sektörü Sponsoru olarak kampanyada yer aldılar.” “Yalıtım konusunda kamu ve kamuoyunu bilinçlendirme faaliyetlerini sürdürürken, haksız rekabeti önlemek, yalıtım sektörünün büyüme ve gelişmesinin sağlıklı ve sürdürülebilir koşullar içinde devamını sağlamak amacıyla yeni bir proje başlatıyoruz; İZODER Kalite Onay Sertifikası (İKOS) adını verdiğimiz bu proje ile İZODER üye profilinin tamamının standart ve yönetmeliklere uyumlu üretim yapan ve piyasaya uygun rekabet koşullarında ürün arz eden firmalardan oluşmasını sağlayacağız. Bu sistemle üyelerimizin ürettiği ürünlerin mevcut yasa ve yönetmeliklere uygunluğunu piyasadan random aldığımız ürünlerle test ediyor ve uygun bulunan ürünlere İKOS veriyoruz. Şu ana kadar test süreçlerinden geçerek belge almaya üyelerimiz Arma, Atermit, Basaş, Beşler, Dow, Dyo, Ersan Ambalaj, İzocam, Kalekim, Pakpen, Polisan ve Ursa firmaları oldular. Bu firmalar yalıtım sektöründe belgeli ve standartlara uygun ürünler ürettiklerini tüketiciye bir kez daha kanıtlayarak sektörde önemli bir adım attılar. Sırada belge almayı bekleyen pek çok üyemiz var.” Doğru uygulamaya önem veriyoruz “Diğer yandan tüm yalıtım branşlarında doğru ve kaliteli malzeme kullanımı kadar doğru ve kaliteli uygulamanın da çok önemli olduğunu daima vurguluyoruz. Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de yalıtım uygulamalarında çalışan uygulayıcıların mesleki standartları belirlenmiş ve sertifikasyon süreci başlatılmıştır. İZODER bünyesinde bulunan TEBAR A.Ş., uygulayıcı ustalar için bir test merkezi oluşturmuştur. Isı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulayıcı ustaları bu merkezde sınava tabi tutulmakta ve sertifika almaya hak kazananlara belgeleri verilmektedir. 24 Ekim 2013 de gerçekleşen Kentsel Dönüşüm ve Su Yalıtımı Zirvesi’nde belge almaya kazanan ustalara sertifikalarını takdim ettik. İZODER olarak yalıtımın ülkemiz için önemini, düzenlediğimiz zirvelerle kamu ve kamuoyuna anlatmaya devam ediyoruz. Geçen yıl Isı Yalıtımı Zirvesi’ni gerçekleştirmiştik. Bu yıl su yalıtımının bina güvenliği ve dayanımı için önemini 24 Ekim 2013 tarihinde Kentsel Dönüşüm ve Su Yalıtımı Zirvesi ile anlattık. Bu Zirve’de depremin ve dolayısıyla su yalıtımsızlığının ülke ekonomisine ve bireylerin hayatına olumsuz etkisi enine boyuna tartışılarak kamuoyunun dikkatine sunuldu. Ses ve yangın yalıtımı branşları için de benzer çalışmalar yapılacak. Yürütmekte olduğumuz AB destekli projelerimiz ise aralıksız devam ediyor. Şu anda yürüttüğümüz 3 adet proje mevcut. Bunun yanı sıra bir İSTKA projemiz daha hayata geçecek. Yalıtım sektörü için hayati önem taşıyan TS825 yazılımının da yenileme çalışmaları devam ediyor.” Alışılagelen büyümeyi 2013’te sürdüremedik “Yalıtım sektörü 2013 yılında, son yıllardır alışageldiği büyümeyi sürdüremedi diyebiliriz. Yılı yüzde 10’lu rakamlarda büyümeyle kapatacağını düşünüyoruz. Ancak burada dikkat çeken gelişme, özellikle ısı yalıtımının en önemli uygulama alanı olan mantolama uygulamalarında yavaşlamanın görülmesidir. Bunun nedeni olarak tadilat yapacak veya dış cephesine bu tür uygulamaları yaptıracak olan tüketicilerin Kentsel Dönüşüm nedeniyle bu çalışmaları ertelemeleri, beklemeye almaları diye düşünüyoruz. Bu belki 1-2 yıl içinde yeni bina inşaatlarında pozitif olarak dönecek ancak bu sene için böyle bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Bunun dışında, yaşanan büyümeden sektörün kurumsal yapıdaki firmaları veya İZODER üyelerinin yeterli payı alamadıkları yönünde önemli tespitlerimiz olmuştur. Bunun nedeni olarak, sektörde haksız rekabet yapan ve kayıt dışı çalışan firmaların varlığını görüyoruz. Kalitenin düşürüldüğü, tüketicinin kandırıldığı olayların bu sene maalesef çok yaşandığını gözlemledik.” Etkili bir piyasa gözetim ve denetimi oluşturulmalı “2014 yılı için yukarıda belirtilen sıkıntıların yaşanmaması adına yapılması gerekenlerin başında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın etkili bir piyasa gözetim denetimi ve etkili bir yapı denetim çalışması gelmektedir. Özellikle derneğimizin kuruluşu olan TEBAR A.Ş.’nin vermekte olduğu ve uluslararası geçerliliği olan Mesleki Yeterlilik Belgesi’ni yalıtım uygulaması yapan, öncelikle üye firmalarımız olmak üzere sektörde faaliyet gösteren tüm uygulayıcıların alabilmesi yönünde çalışmalar yapmak olacaktır. Çünkü kalifiye işçiliğin, uygulama performansı için en önemli unsur olduğunu düşünüyoruz.” ERTUĞRUL YÖRÜK BPlas Pazarlama & Satış Müdürü “Hedeflerimize ulaştık” “Başta otomotiv olmak üzere beyaz eşya, yapı ve ambalaj gibi çeşitli sektörlerde hizmet veren B-Plas A.Ş., plastik sanayinde Türkiye’nin önde gelen firmaları arasında yer alıyor. Demirtaş OSB’deki toplam 65 bin metrekare alanda faaliyet gösteren merkez tesisi, 25 bin metrekare alana sahip Bursa Serbest Bölge tesisi, 23 bin metrekare alanda üretim yapan Adapazarı tesisi ve yalıtım sektörü için Ecofoam Plus’ı ürettiği Yeni Yalova Yolu’ndaki 20 bin metrekare fabrika alanıyla plastik konusunda dev bir üretim üssü haline gelmiş durumda. Firmamız, müşterilerinden gelen talepleri ve dünyadaki çevresel gelişmeleri dikkate alarak yaptığı yatırımla, bünyesine vakum metal kaplama ve elektrokimyasal kaplama olmak üzere iki farklı teknolojiyi barındıran kaplama tesisini de dâhil etti. 2012 yılında devreye aldığımız tesis, kapasite olarak Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da sayılı tesislerinden biri oldu. Teknolojik altyapıyı geliştiren firmamız, 65 çalışanıyla faaliyet gösterdiği yalıtım sektörüne, 2004 yılından bu yana Ecofoam Plus XPS Isı Yalıtım Levhası ve Ecodren Drenaj Levhası gibi yüksek standartlı ürünler ile hizmet vermektedir. BPlas olarak enerji verimliliğini ön planda tutarak, çevreci ürünler üretiyoruz. Doğal kaynakların bizden sonraki nesillere sürdürülebilir bir şekilde bırakılması sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Bu faaliyetlerimizle oluşturmak istediğimiz yalıtım bilinci bölgesel ve ulusal bazda istenilen seviyeye gelmiş durumda. Bu bilinç sayesinde, yapı sektöründeki genel büyüme rakamına göre, yalıtım sektöründeki büyüme oranı 2013 yılında da artarak devam etti. Firmamız adına 2013 yılını değerlendirecek olursak, konut satışındaki düşüş trendi ve dönüşüm projelerindeki belirsizliklerden ötürü yenileme projelerinin azaldığı bir süreçte yine de hedeflerimize ulaştığımızı söyleyebilirim.” İyi bir alternatif olmayı başardık “2013, sürekli gelişim için Ar-Ge faaliyetlerimizin devam ettiği ve yeni ürün çalışmalarının olduğu bir seneydi. Sektördeki büyümeden pay almak isteyen firmaların, gerçekçi araştırma ve planlamalar yapmadan yatırım yapmaları neticesinde, rekabet için ürün kalitesini düşürmesi, her zamanki gibi yılın en önemli sorunlarından biriydi. Biz firma olarak bu seneyi, kalitemizden ve güvenilirliğimizden ödün vermeden ve tüketici bilincini geliştirmek için çalışmalar yaparak geçirdik. Niteliklerimizi ön plana çıkaracak ve yüksek kaliteye önem veren firmalar ile çalışmak ve konumumuzu korumak için ciddi çaba harcadık. Oluşturduğumuz güvenilir satış sistemleriyle, yüksek standartlarda ürün isteyen tüketiciler için iyi bir alternatif olmayı başardık.” Tüm paydaşlar özen göstermeli “Gerek Ortadoğu’da yaşanan sıkıntılar, gerek Avrupa’da henüz düzelmeyen ekonomik durum, gerekse yurtiçindeki siyasal problemler nedeniyle oldukça karmaşık bir yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim. Bütün bu olanlara rağmen dönüşüm projelerinin başlaması ve konut ihtiyacının hala devam ediyor olması, sektörü büyüme yönünde dinamik tutuyor. Burada önemli olan sektörün güvenli bir şekilde büyümesidir. Yalıtım sektörünün, sadece tüketici talebinin artması sonucu büyümesi yeterli başarıyı sağlamamaktadır. Üretici, satıcı, denetçi ve uygulamacı gibi tüm sektör paydaşlarının, sürdürülebilir büyüme için yeterli özeni göstermesi gerekmektedir. Bizlerin yüksek standartlı ürünleri ve sistemleri üretiyor olmamız, satıcıların, tüketicileri doğru yönlendirmesi ve uygulamaların doğru yapılması gerekliliği ortadadır. Gelecek yıllarda yalıtım kullanımının artması, kullanıcıların fayda görmesi ile doğru orantılıdır. 2014 yılında herkesin bu bilinçle hareket etmesi durumunda, sektörün beklenen büyümeyi yine gerçekleştireceği düşüncesindeyim.” “Her alanda olduğu gibi bu sektörde de kalıcı olmanın yolu, değişen müşteri taleplerine ve değişen ekonomik olanaklara göre yeni ürün ve yeni sistemlerin pazara sunulması olduğu aşikârdır. Bu noktada, ürün gamımızı çeşitlendirmek, var olan ürünlerimizi farklı fayda ve ekonomik taleplere göre sınıflandırmak, 2014 yılı için planlarımızdan bazılarıdır. Bununla beraber ürünlerimizin, doğru satıcılar ve doğru uygulayıcılar üzerinden son tüketiciye ulaşması için sistemsel çalışmalarımızı devam ettireceğiz.” GÜLAY DİNDORUK Betek Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı “Kayseri tesisimizi açtık” “Filli Boya markası ile pazarda bilinen BETEK Grubu, yalıtım sektöründe 2003 yılından beri faaliyetlerini yürütmektedir. Filli Boya Yalıtım Grubu, geniş ürün yelpazesi ve yüksek performansa sahip Capatect Isı Yalıtım Sistemi’ni pazara sunmakla birlikte eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları ile de ülkemizdeki ısı yalıtım sektörünün büyümesinde büyük rol oynamıştır. Isı yalıtım sistemleri içerisindeki tüm ana ürünleri kendi tesislerinde üretme kabiliyet ve kapasitesine sahip olan Filli Boya, 2012 yılında bu gücüne ek olarak Kayseri’de yeni tesisinin açılışını gerçekleştirmiştir. Teknolojik altyapısı, üretim kapasitesi ve yatırım değeri açısından Anadolu’nun en büyük dış cephe ısı yalıtım sistemleri üretim tesisi unvanına sahiptir.” “Halen yapı stoğunun yüzde 85’i yalıtımsız olan ülkemizde, yalıtım sektörü 2013’te yaklaşık yüzde 15’in üzerinde bir büyüme göstererek 65 milyon TL’lik bir pazar büyüklüğüne ulaşmıştır. Capatect markamız ise 2013 yılında sektör büyümesinin de üzerinde bir büyüme göstermiştir. Kentsel dönüşüm ve Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği konularının da ivmesiyle bu büyümenin önümüzdeki dönemlerde de devam edeceği öngörülmektedir. Metrekare olarak büyük rakamlara ulaşılmış olsa da uygulanan yalıtım kalınlıklarında ülke olarak ulaşmayı hedeflediğimiz verimlilik seviyesinin çok gerisinde kalınmaktadır.” 10 yıl garanti ve 2 yıl sigorta sunuyoruz “Yakın zamanda çevre dostu ısı yalıtım sıvası ECOTECH’i piyasaya sunduk. Standart EPS levhalara göre yüzde 20 daha yüksek ısı yalıtım performansına sahip Capatect Dalmaçyalı Isı Yalıtım Levhaları ile levha kalınlığını artırmadan daha yüksek bir ısı yalıtım performansı sunan Filli Boya olarak, Capatect Dalmaçyalı’nın üstün performansını çevre dostu ısı yalıtım sıvası Capatect ECOTECH ile birleştirdik. Levhasından yapıştırıcısına, sıvasından son kat kaplama ve boya ürünlerine kadar birbirleriyle uyum içerisinde çalışan Capatect Isı Yalıtım Sistemi için geliştirdiğimiz ECOTECH ısı yalıtım sıvası, iç ve dış cephelerde ısı yalıtım levhalarının üzerine perdah sıvası yapılmasında kullanılıyor. Özel formülasyonu sayesinde 15 kg’lık ambalajıyla, benzer sıva ürünlerinin 25 kilogramlık ürünleriyle eşdeğer metraj sağlayan ECOTECH, nakliye ve stoklama açısından kolaylıklar sunarak daha az karbon salımı ile çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor. Hafifliği sayesinde, uygulamanın daha hızlı ve kolay olması ile işçilik ve zamandan da tasarruf sağlıyor. Bununla birlikte Capatect markamızda ürünlerimizin yanı sıra her zaman müşteri beklentilerini en üst seviyede karşılayabilecek şekilde yenilikçi hizmetleri pazara sunuyoruz. Dünyada 40 yıl, Türkiye’de 10 yıl tecrübeye sahip, TS EN 13499 ve ETAG 004 kriterlerine uygun Capatect ürünlerini Filli Boya uygulamacı bayileri tarafından Capatect Teknik Şartnamesine göre yapılan uygulamalarda 10 yıl garanti ve 2 yıl sigorta ayrıcalığıyla sunuyoruz. Her konut sahibinin Capatect Isı Yalıtım Sistemi’nin kalitesine ulaşabilmesi için ister kredi kartı ister DenizBank Yeşil Kredi avantajı ile farklı ödeme alternatiflerimiz mevcut. DenizBank işbirliğiyle sunduğumuz Yeşil Kredi avantajı ile dosya masrafı olmadan 60 aya varan vadeler ve uygun taksit olanaklarımız ile ısı yalıtımını kendini ödeyen bir sisteme dönüştürüyoruz.” Denetim daha etkin olmalı “2013’te yalıtım sektörünün, inşaat sektörünün büyümesinin daha da üzerinde bir büyüme ile iyi bir yıl geçirdiği söylenebilir. Sektörde 2011 yılı başında yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’nin tam ve doğru şekilde uygulanması ile özellikle tüketicilerin bu konuda bilinçlenecek olması, sektörü önümüzdeki dönemde daha üst noktalara taşıyacaktır. Binalarımızın ısı yalıtıma olan ihtiyacı, mevcut bina stoğumuzun çok önemli bir bölümünün halen yalıtımsız olmasından dolayı bilinen bir gerçektir. Sadece yeni binalarda ısı yalıtımımın öne çıkmasından ziyade mevcut binalarımızda da yenileme çalışmaları içinde ısı yalıtımının en önemli ve faydalı uygulama olduğu, toplumun her kesimince anlaşılması gereken bir durumdur. Burada biz ve bizim gibi sektörde faaliyet gösteren firmalara ve yönetimde olan hükümet yetkililerine büyük rol düşmektedir. Ayrıca son zamanlarda gündemde olan kentsel dönüşüm sürecinin yeni binaların ısı yalıtımlı olarak inşa edilmesindeki zorunluluk ile sektöre olumlu yönde katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu süreçte uygulama kalitesinin takibi, piyasa denetim ve gözetiminin de daha etkin olması gerektiğini düşünüyoruz.” Sektörün doğru gelişimine yön vermeye devam edeceğiz “Filli Boya Yalıtım Grubu olarak Capatect Isı Yalıtım Sistemleri ile 10 yıldır sektörümüze ve ülkemize hizmet veriyoruz. Bu misyonla, sektörde ve derneklerde etkin görevler üstlendik. Çok yönlü bir pazarlama programı ile ısı yalıtım uygulayıcı yetişmesinden sistem, ülke standartlarının belirlenmesine, ulusal reklam ve kampanyalar ile son kullanıcının bilinçlendirilmesinden, 3000 üzerinde bayi ile ürün ve hizmetlerimizin Türkiye’nin her yerine taşınmasına, tüm faaliyetlerimizle yalıtım konusunu geniş kitlelere taşıdık. 2014 ve sonraki yıllarda da bu doğrultuda yapılanıp yaygınlaşarak sektörün doğru yönde gelişimine yön vermeye devam edeceğiz. Sektörümüzde faaliyet gösteren firmalar ve son kullanıcılarımız ile ağırlıklı olarak boya ve yalıtım ürünlerimizi paylaşacağız. Boya grubunda son trend renkleri ve üstün ürünlerimizi sergilerken, ısı yalıtımında de gerek farklı ürünlerimizi gerekse sağladığımız hizmetleri ön planda tutacağız.” HAKAN ERSÖZ Nur Yapı Sahibi “Çorlu’da fabrika kurduk” “2013 yılı bizim için gerçek anlamda bir yatırım yılı oldu. Çorlu’da yeni bir fabrika yaptık. Tamamı öz sermayeyle gerçekleştirilen yapı kimyasalları fabrikamız 10 bin alana kurulu ve son teknoloji sistemlerle donatılmış bir fabrika. 300 çeşit ürünün üretildiği, ağırlıklı olarak yapı kimyasalları, su yalıtımı, epoksi ve boya üretiminin olduğu bir tesis. Toplam yatırım bedeli 6 milyon TL. Ayrıca 2013 yılında yapı malzemelerinin perakende satışına odaklandık. İstanbul, İzmir ve Bursa’dan sonra İstanbul Avcılar ve Samsun perakende yapı malzemeleri mağazalarımızı faaliyete geçirdik. Son açılan mağazalarla birlik Türkiye’de toplamda 7 mağazaya ulaşmış olduk.” Yalıtım sektörü yatay bir seyir izledi “Bence yalıtım sektörü 2013 yılında yatay bir seyir izledi. Yalıtım sektöründeki büyüme, bütün tanıtımlara ve reklamlara rağmen hedeflenen düzeyin altında kaldı. Bunun ana sebebi ise kentsel dönüşümün tam netleşmemesi ve 2B arazilerinin hak sahiplerine satışının henüz başlamasıdır. Yalnız umutsuzluğa gerek yok, hala yalıtım sektörünün önü çok açık. 2014 yılı ve sonrasında piyasanın daha da hareketleneceğini düşünüyorum. Özellikle 2017 yılından itibaren ısı yalıtımının zorunlu olması piyasanın hareketlenmesine sebep olacaktır.” “2014 yılı ve sonrasında şirketimiz hedefleri doğrultusunda çalışmalara devam edece. Mağazalaşma ile ilgili Türkiye’nin farklı bölgelerinde olma fikrimiz var. Bu doğrultuda çalışmalarımız olacak. Toptan satış ve pazarlama faaliyetlerimiz de yeni ürün grupları ile birlikte hızlı bir şekilde sürdürülecek.” KORAY SARI Oneflex Genel Müdürü “İhracatta yüzde yüz büyüdük” “Bir önceki yıla göre iç pazarda yüzde 30, ihracatta ise yüzde 100 büyüme gösterdik. Türkiye’de ve dünyada birçok önemli projede ürünlerimiz tercih edildi. Türkiye iklimlendirme sektörünün ısı yalıtım malzemesi üreten tek yerli firması olarak bazı sorumlulukları üzerimizde hissettik. Uluslararası sektörel organizasyonlara sponsor olarak destek verdik. Sektör derneklerinde çalışmalarımız sürüyor. Çalıştaylara katılım sağlıyoruz. Teknik üniversitelerle işbirlikleri başlattık, öğrencilere dönük sosyal sorumluluk projelerimizi devam ettiriyoruz. Duayen projecilerimizle yaptığımız işbirliği, bize İklimlendirme Sektöründe Enerji Verimliliği bültenini kazandırdı. Bu bülten fuar ve etkinliklerde öğrencilere ücretsiz dağıtılıyor. Bu bültenin ikincisini farklı bir konuda hazırlıyoruz. Öğrencilere uygulamalı eğitimler veriyor, bilinç oluşturmaya çalışıyoruz.” Yurtdışında temsilcilikler açtık “2013’te üretim kapasitemizi artırmanın yanı sıra markamıza yatırım yaptık. Marka bilinirliğimizi artırmak üzere yukarıda da bahsettiğim etkinliklere ve dernek çalışmalarına katılmaya, bunların yanı sıra öğrencilerin eğitimine dönük katkılarda bulunmaya önem verdik. İnsan kaynaklarına yatırım yaptık. Bünyemizde eğitim çalışmaları gerçekleştirdik. En önemli yatırımımız, kapasite artışından sonra yurtdışında açtığımız temsilcilikler oldu. Polonya, Moskova, Tahran ve Kiev’de yapılanmamızı geliştiriyoruz.” İklimlendirme sektörü çok dinamik “Yalıtım sektörünü, yapı yalıtımı ve mekanik tesisat yalıtımı olarak ikiye ayırarak değerlendirmeyi daha doğru buluyorum. Yapı yalıtım sektörünün orta verimlilikte bir yıl geçirdiğini sanıyorum. Sektördeki oyuncuların bir önceki yıla göre pazarda büyümelerinin oranı yüzde 10-30 arasında. Yapı yalıtımı konusunda üreticilerin handikapı, sadece iç pazardaki dinamiklerle hareket etmeleri, ihracat olanaklarının ise kısmen kapalı olması. İklimlendirme sektörü olarak değerlendirme yaparsam, bu sektörü gelecek için çok dinamik, bilinçli ve heyecanlı buluyorum. Ülkemizin 2023 yılına 500 milyar dolar ihracat hedefi içinde iklimlendirme sektörünün 100 milyar dolar ihracat hedefi var. Bu hedeflerin yakalanacağına inanıyorum. Bu konuda da sorumlu davranıyoruz.” “2014 yılı bizim Ukrayna, Moskova ve Polonya da ONEFLEX-TRADE CO.’ları hayata geçireceğimiz yıl olacak. Kendi ürettiğimiz elastomerik kauçuk köpüğü ürününün yanında, Türkiye’de üretim yapan firmalarla ticari işbirlikleri geliştirerek yurtdışındaki şirketlerimizde bu ürünlerin satış ve dağıtımını üstlenmek istiyoruz. Türk malı ve hizmet algısını artırmak, iş birliğine açık bir ticari platform oluşturmak istiyoruz. Buradaki hedefimiz, iyi ürün- mükemmel servis.” LEVENT PELESEN Mardav Yalıtım Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi “Sağlıklı büyüme ancak AB standartlarında kaliteli ürünlerle sağlanır” “Mardav Yalıtım, 2013 yılını, hedeflerine paralel doğrultuda büyüyerek geçirdi. 2013 yılında hedeflediğimiz 100 milyon TL ciroyu aşıyoruz. Firmamız Isı Yalıtımı, Yalıtımlı Cephe Çözümleri, Çatı ve Su Yalıtımı, Dizayn ve Dekorasyon, Giydirme Cephe ve Altyapı olmak üzere 6 farklı ürün grubunda 23 marka ile inşaat sektörüne çözümler sunuyor.” İki ana hedefimiz var “Mardav Yalıtım olarak, Beşler Tekstil A.Ş. tarafından 2007 yılında 20 bin ton kapasite ile kurulan ve 2013 yılında kapasitesini 60 bin tona çıkartan İzoberrock markalı taşyünü ürünlerinin yurtiçi satış ve dağıtımını yapıyoruz. 2007 yılından bugüne, uzun süredir güvene dayalı devam eden çalışmamız 2013’ün Ekim ayında atılan imzalar ile RAVABER Yapı Ürünleri San. Tic. A.Ş.’yi oluşturdu. İzoberrock taşyünü ürünleri artık RAVABER Yapı Ürünleri tesislerinde üretiliyor. RAVABER, yüzde50-50 ortaklıkla 1 Ekim 2013 tarihinde faaliyetlerine başlamış ve taraflar Türkiye inşaat sektörüne duyduğu güveni bir kez daha göstermiştir. Yeni kurulan RAVABER şirketinin öncelikli iki ana hedefi bulunuyor: birincisi, şirketin yüzde 50 hisselerine sahip Beşler Tekstil A.Ş.’nin taşyünü üretim prosesleri konusunda sahip olduğu bilgi ve tecrübeler ile en iyiyi üretmek ve bu ürünleri Ravaber şirketinin diğer yüzde 50 hissedarı Ravago’nun iştiraki, sektörde güçlü ve yaygın bayi ağı ve profesyonel kadroya sahip Mardav Yalıtım ile satış ve pazarlamasını yapmaktır. İkinci ana hedefi ise taşyünü üretimi için gerekli makine parkuru projelendirilmesi ve imalatı konularında yeterli know-how’a sahip bir firma olan Beşler ile Ravago’nun uluslararası pazarlarda da yapı malzemeleri konusunda geniş pazarlama tecrübesini birleştirerek, RAVABER’i uluslararası bir firma haline getirmektir. 2013 yılında ürün portföyümüze katılan yeni ürünlerimiz de oldu. Huntsman markalı zemin kaplama ürün ve sistemleri bunlardan bir tanesi. 2004 yılından bugüne kadar özellikle dış cephe ısı yalıtımı uygulamalarında sektörün lider ve öncü markası Blue Safe Mavi Kale Mantolama Sistemleri’ne ek olarak piyasaya sunduğumuz Mardav Epsmanto ve Mardav Rockmanto Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri ile de müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik alternatif çözümler oluşturuldu.” Standartlara uygun olmayan ürünlere ağır yaptırımlar uygulanmalı “Son yıllara baktığımızda yalıtım sektörünün oldukça geliştiğini görüyoruz. Yalıtımı bilinci ciddi bir artış gösterdi. Sektördeki en önemli gelişme ve gündem maddesi ise yeni yasa ve yönetmelikler. Ayrıca bugüne kadar 19 ilde uygulanmakta olan Yapı Denetimi Kanunu’nun 2011 yılından itibaren bütün illerde uygulanmaya başlanması da sektörü olumlu yönde etkiledi. Bütün yeni yasa ve yönetmeliklerle birlikte yalıtım sektörü her geçen gün büyümeye devam edecek. Ancak burada önemli olan sağlıklı büyüme. Bu da ancak AB standartlarında, kaliteli ürünler ile sağlanabilir. Ucuz olduğu için tercih edilen merdivenaltı ürünler uygulama sonrasında yaşanan sorunlarla hem tüketicileri zarara uğratıyor hem de yalıtım algısını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle piyasa denetimlerinin yapılması ve standartlara uygun olmayan ürünlere ağır cezai yaptırımlar uygulanması çok önemli. Bu olumsuzlukları önlemek için artık yalıtım ürünlerinde de CE Belgesi şartı aranıyor.” “2014 yılında, tüm ürün gruplarımızda sektör büyümesine paralel bir büyüme hedefliyoruz. Bununla beraber ürün portföyümüzü daha da geliştirerek sektöre sunduğumuz çözümlerin çeşitliliğini artırmayı planlıyoruz. Hedeflerimizi ve planlarımızı gerçekleştirme yolunda ilerlerken, ürün ve hizmet kalitemizden taviz vermeden, sektördeki öncü ve lider konumumuzu da koruyacağız.” LEVENT ÜRKMEZ BTM Yönetim Kurulu Başkanı “Tüketiciyi yanıltmayan firmaların desteklenmesi çok önemli” “BTM Grup olarak 2013’te toplam 200 milyon TL ciro gerçekleştirdik. Tasarrufa ve inovasyona önem vererek yüzde 20 büyüme sağladık. Yalıtımlı bina sayısının artmasıyla enerji tasarrufu ve cari işlemler açığı azaldı. Kaliteden ve fiyat politikamızdan taviz vermiyoruz. Bütçemizden Ar-Ge’ye önemli bir pay ayırıyoruz. Bu nedenle istikrarlı bir büyüme sağlıyoruz. Ülkemizde yalıtıma verilen değer arttıkça cari işlemler açığının azalmasına ve enerji tasarrufuna büyük katkı sağlanıyor. En büyük sıkıntımız arzın talepten fazla olması nedeniyle ortaya çıkan aşırı rekabet. Maalesef bu kayıtdışı ekonomiyi teşvik ediyor, kalitesiz standart dışı malzemelerin üretilip ucuz bir şekilde tüketilmesine neden oluyor. Biz, bu nedenle uygun fiyat ve üstün kalite standartlarından kesinlikle taviz veremeyiz. Tüketiciyi yanıltmayan firmaların desteklenmesi çok önemli.” Polyester keçe üretimine başlayacağız “BTM Grup olarak 2014 yılında toplam 68 milyon dolarlık yeni yatırım kararı aldık. Bu yatırımların içinde en çok dikkat çeken ise 40 milyon dolarlık bir döviz tasarrufu sağlayacak, yurtdışından uzun yıllardır ithal edilen ve su yalıtım membranlarında taşıyıcı olarak kullanılan emprenye polyester keçe üretim tesisi yatırımı oldu. Yıllardır bu malzemeleri en son teknoloji ile üreten ve Avrupa’daki en büyük üreticilerden biri olan İtalyan O.R.V. Manufacturing S.p.A. firması ile anlaşıldı ve 35 milyon dolar değerinde komple polyester keçe üretim fabrikası yatırımına başlandı. Üretim hattı makinelerinin ve teçhizatının siparişleri verildi ve 2014 yılının son çeyreğinde üretime başlanması planlanıyor.” Kazakistan’da yeni fabrika ve üretim tesisleri kuruyoruz “Ayrıca Ondüle Bitümlü Çatı Levhası üretiminde Türkiye’deki iki üretici firmadan biri olan BTM olarak 2006 yılından beri üretimini yaptığımız mevcut Ondüle Bitümlü Çatı Levhası tesislerimizde de tevsi ve modernizasyon yatırımı kararı aldık. Mevcut kapasiteyi yüzde 50 artıracağız. Avrupa’daki bu konuda deneyimli bir firma ile anlaşarak 10 milyon dolar tutarındaki tevsi yatırımına başladık.” “2007 yılında Almaty-Ka-zakistan’da yüzde 100 Türk sermayeli ilk XPS Isı Yalıtım Plakaları üretim fabrikasını kuran BTM Grubu, son üç yıldır mevcut kurulu üretim hattına ilave olarak, artan talepleri karşılamak üzere Almaty’deki 22 bin m2lik kendi fabrikamızda 2. XPS Isı Yalıtım Plakası üretim tesisini, yine Türkiye’den Kazakistan ve Türki Cumhuriyetlere ihraç ettiği Ondüle Bitümlü Çatı Levhalarını üretmek üzere Kazakistan’da 15 milyon dolar değerindeki yeni fabrika binaları ve üretim tesisleri yatırımına da başladı.” MEHMET KALAY Hilti Genel Müdürü “Başarılı bir yılı geride bırakıyoruz” “2013 yılının ilk yarısında inşaat sektörünün yüzde 6,6 büyüme oranıyla genel ekonominin üzerinde büyümesi memnuniyet verici. Buna karşılık ekonomideki büyümenin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için özel sektör yatırımlarının daralma yönünü büyümeye çevirmesi gerektiğini de belirtmeliyim. Hilti Türkiye organizasyonu olarak bu sene başında koyduğumuz büyüme hedefi, sektör büyümesinden bağımsız, tamamen pazar payımızı artırmaya yönelik agresif bir hedefti ve mutlulukla belirtmek isterim ki organizasyondaki tüm arkadaşlarımın olağanüstü performansıyla oldukça başarılı bir yılı geride bırakıyoruz. Aynı şekilde Kuzey Irak ve Orta Asya coğrafyasında sorumlu olduğumuz ülkelerde, özellikle Azerbaycan, Türkmenistan ve Moğolistan pazarlarında önemli başarılara imza attığımızı söylemeliyim.” Çatı ve Cephe Malzemeleri Ödülleri’nde ödül kazandık “Hilti olarak uzun yıllardır Türkiye pazarında pasif yangın durdurucu ürünlerin satışını ve teknik desteğini sağlamaktayız. Özellikle konusunda uzmanlaşmış satış takımı ile saha desteğini sağlarken, aynı zamanda projelerin detaylandırılması ve malzeme özelliklerinin belirlenmesi açısından da teknik ekibimizle sektördeki profesyonellerin en büyük partneri olarak öne çıkmaktayız. Özellikle geçtiğimiz sene Çatı&Cephe dergisi tarafından organize edilen Çatı ve Cephe Malzemeleri Ödülleri’nde Yılın Cephe Sistem Bileşeni Ödülü’nü kazanan HILTI CFS-SP WB Yangın Durdurucu Derz Dolgu Spreyi, giydirme cephe uygulaması yapan firmalar tarafından da büyük beğeniyle karşılandı. Geleneksel yönteme kıyasla çok daha kolay ve hızlı bir işçilik sağlayan, özellikle şap altı saclarının maliyetini de ortadan kaldıran sprey sistemi, tüm ulusal standartlara göre test edilmiş onaylı bir sistem olması nedeniyle de güvenirlilik konusunda dikkat çekiyor. Her türlü cephe sistemi ile kullanılabilir olan ürün yangın yalıtımının yanısıra duman yalıtımı, su yalıtımı, ses yalıtımı sağlaması nedeniyle geleneksel yönteme göre bir adım önde olmayı başarıyor. Kürlenmiş malzemenin esnek olması ve yüzde 50 basma ve çekmeye karşı mukaveti olması da özellikle betonarme sistemi ile cephe sisteminin farklı şekilde yaptığı deplasmanlara karşı yüksek bir hareket kabiliyeti göstermesini sağlıyor.” Yangın konusunda çok spesifik bir bilgi birikimimiz var “Yalıtım ana çatısı altında Hilti olarak uzmanlık alanımız yangın yalıtımı. Hilti 1986 yılında geliştirme ve üretimine başladığı pasif yangın durdurucu ürün grubunda dünyanın farklı ülkelerinde önemli tecrübe ve referanslara sahip. 2013 senesi de, Türkiye’de son dönemde olduğu gibi bu ürün grubunda büyüme yaşadığımız bir yıl oldu. Yangın yalıtımı birçok farklı uygulama alanına sahip olan ve önemli test standartlarının bulunduğu özel bir uygulama alanı. Dolayısıyla çok spesifik bir bilgi birikimimiz olduğunu söylemeliyim. Hilti olarak Türkiye’deki ilgili kurum ve kuruluşlarla bu konuda gelişim sağlanması amacıyla çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 2014 ile başlayarak önümüzdeki dönemde beklentimiz, özellikle mevzuat ve denetim çalışmalarının gelişmesi ve yangın yalıtım uygulamasının da diğer yalıtım dalları gibi sadece çok özellikli yapılarda değil, yangın riskinin söz konusu olduğu tüm yapılara yayılması.” “Amacımız, önümüzdeki yıllarda sektör büyümesinin önemli oranda üzerinde bir performans göstererek büyüme eğrimizi devam ettirebilmek. Bu amaçla bir strateji çalışması yaptık ve ilk adımları atmaya başladık. Hitap ettiğimiz uygulama alanlarında sahip olduğumuz uzmanlığımızı, sahadaki satış ekibimiz kanalıyla müşterilerimiz ile tüm temaslarımıza yansıtacağız. Farklı uygulamalara odaklanan, bu uygulamalarda en az müşterilerimiz kadar uzman olan bir takım ile onlara çözümler sunarak mevcut hizmet seviyemizi daha da ileriye taşıyacağız.” MEHMET PARLAK INEOS STYRENICS, EPS Country Manager (Türkiye, Balkanlar ve Ortadoğu) “Pazardaki pozisyonumuzu muhafaza ediyoruz” “2013 yılının şirketimiz açısından gayet başarılı geçtiğini söylemek mümkündür. Çok büyük bir sürpriz olmazsa büyük olasılıkla belirlediğimiz hedeflere ulaşacağımızı tahmin ediyorum. İki ana ürün grubumuzdan olan ambalaj sektöründe geçen yıllara göre oldukça iyi bir durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Bunun en büyük nedeni, özellikle beyaz eşya ve balık kutusu üretiminde kullanılan hammaddelerimizin Uzakdoğu üreticilerinden ciddi oranda pay almasıdır. Öte yandan yine oldukça iddialı olduğumuz ve karbonlu EPS’nin artık vazgeçilmez unsurlarından olan ısı yalıtımı segmentinde ise büyümemiz piyasa ile birlikte sağlıklı bir şekilde büyümeye devam etmiştir ve pazardaki kuvvetli pozisyonumuzu muhafaza ettiğimiz, gerek ithalat rakamlarından gerekse kendi satış rakamlarımızdan net bir şekilde anlaşılmaktadır.” “Şirketimiz 2013 yılında iki önemli karar almıştır. Bunlardan birincisi en yüksek maliyetli tesislerimizden birisi olması münasebetiyle Almanya’daki Marl tesisimizi bu sene sonu itibariyle kapatma kararıydı. İkincisi ise Fransa’nın Ribecourt kasabasındaki tesisimizde üretmekte olduğumuz Karbonlu EPS (Silver) kapasitesinin artık tamamen gri malzemeye yönlendirilmiş olmasıdır. Bu tesisimizde 2014 yılından itibaren artık Beyaz EPS üretilmeyecek. Ancak toplamda üç tesise düşmüş olmamız, Avrupa’nın en büyük EPS üreticisi olmamız gerçeğini değiştirmeyecektir. Zira kapanan tesis ile kaybedilen kapasite, diğer tesislerdeki üretim kapasitesinin artırılması ile büyük ölçüde telafi edilecektir. Yani yine 340 bin mt/yıl üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük EPS üreticisi olma konumumuzu muhafaza edeceğiz.” Sektördeki sorunlar hala devam ediyor “Yalıtım sektörü bana göre 2013 yılını iyi geçirdi, hani klasik bir deyim vardır hep söylenir ‘daha iyisi olabilirdi’ diye. Bu deyim gerçekten sanki bizim sektör için söylenmiş gibi. Her ne kadar üretimde ve doğal olarak tüketimde ciddi artışlar olsa da ben sektördeki sorunların hala devam ettiğini burada üzülerek belirtmek istiyorum. Mesela standart dışı kalitesiz malzeme üretimi. Her ne kadar bu konuda olumlu gelişmeler olsa da artık kronikleşmiş kalite sorunları varlığını ne yazık ki devam ettiriyor. Burada EPSDer’in Mart-Nisan aylarında başlatmış olduğu KDS (Kalite Denetim Sistemi)’nin etkilerini tam manasıyla görmek için zaman henüz erken. Zira şu anda yapılan çalışmalar bu belgeyi almaya hak kazanan firmaların duyurulması ile sınırlı. Ürünleri henüz bu denetimden geçip belge alamamış, dolayısıyla birinci, hatta bazılarına ikinci uyarılar yapılmış firmaların deşifre edilip, gerek dernek, yayın organlarında, gerekse ilgili kamu kurumları nezdinde bildirimde bulunulması aşamasına geçilmemiş. Eminim bu tür firmalar deşifre edilip ilgili kamu kurumları ile iş yapamaz hale geldiklerinde kendilerine çeki düzen verecekler ve biz ancak ondan sonra kalite konusunu bir daha tartışmamak üzere gündemimizden çıkaracağız. Bu tabidir ki bugün-yarın olacak bir konu değil. Bu sürecin tam manasıyla işler hale gelmesi için önümüzde daha en az 3-5 yıl gibi uzun bir süre bulunmaktadır.” İş güvenliği konusunda yapacak çok şey var “Bu sene beş EPS tesisinde yangın çıkmış olması nedeniyle özellikle iş güvenliği konusunda yapacak daha çok şey olduğunu düşünüyorum. Bu konuda EPSDer ile birlikte hareket edip, bu tür istenmeyen durumlarla bir daha karşılaşmamak için neler yapılması gerektiğini oturup hep birlikte sektör olarak değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Öte yandan, bizim şirket olarak 2014 yılı hedeflerimizden en önemlisi, halen 45 bin mt/Yıl olan karbonlu EPS üretim kapasitesini 2014/Q1 itibariyle önce 65 bin tona, 2015 yılı sonu itibariyle de tesisin tam kapasitesi olan 90 bin tona çıkarmak şeklinde olacaktır.” MEHMET TUZA Pakpen Yönetim Kurulu Başkanı “Altyapı yatırımlarımızı tamamladık, üretim gücümüzü artırdık” “1989 yılından beri faaliyet gösteren Pakpen A.Ş. olarak PVC profil, yalıtım malzemeleri, altyapı ve bina tesisat boruları olmak üzere üç farklı ürün gamında, bir yapı için gerekli birçok malzemeyi birarada üreten tek firmayız. 30 bin metrekarelik alanda başladığımız üretime, 300 bin metrekarelik entegre tesislerimizle devam ediyoruz. 2013 yılında altyapı yatırımlarımızı tamamladık ve mevcut üretim gücümüzü artırdık. İstikrarlı büyümemizin bir sonucu olarak çalışan sayımız da yüzde 18’in üzerinde arttı. Aynı zamanda yeni ürün geliştirme çalışmalarımıza ağırlık verdik. 2013 yılında özellikle altyapı boruları, yalıtım ve kapı alanında büyüdük. Yalıtım sektörünün gelişmesine bağlı olarak EPS satışlarında yüzde 10 artış gerçekleşirken, XPS satışları ise kapasite oranında gerçekleşti. Pakpen olarak 2013 yılında da ihracat hamlemize devam ettik ve yeni pazarlara açıldık. Bugün Pakpen olarak Avrupa ve komşu ülkeler olmak üzere elliye yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Ağırlıklı olarak Türki Cumhuriyetler, Doğu Avrupa ülkeleri, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine Pakpen ürünlerini ihraç ediyoruz. Rusya, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Türkmenistan, Irak, Libya, Suriye, Moritanya, Romanya Bulgaristan ve İsveç ile ise daha yoğun bir ticari ilişki içinde bulunuyoruz. Özellikle Afrika ve Orta Doğu bölgelerindeki gelişmeleri çok yakından takip ediyor, önemli projelere dahil oluyoruz. Öte yandan üretimimizde çevreye duyarlı ve sürdürülebilir çözümler üretmek yolunda Pakpen olarak 2013 yılında UNIDO (Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı) tarafından ozon tabakasını koruma amacıyla hayata geçirilen HCFC (Umbrella) programına katıldık. Projede ısı yalıtım malzemeleri üretiminde ozon etkisini azaltan son teknolojiyi geliştirmek için gerekli tüm makine-teçhizat yatırımları ve Ar-Ge çalışmalarını hayata geçirdik. 30 ayda tamamlanan, 2.4 milyon dolar bütçesi olan projenin yüzde 55’ini karşıladık.” “2013’te, Türkiye’de ilk defa Pakplast markamızla, yerden ısıtma sistemleri için en uygun boru tipi PE-RT üretimine başladık. PakBoard XPS Isı Yalıtım Levhası Türkiye’de ilk kez karbondioksit gazlı üretilen Ekolojik Isı Yalıtım Levhası olma özelliğine sahip. Bu özellik sayesinde ozon tabakası korunuyor. Güncel olarak CO2 ile üretilmiş yalıtım malzememize öncelik tanımaktayız. Gerek performans gerekse üretim prosesinde çevreye saygılı olan bu malzememizle prestijli projelerde yer almayı hedefliyoruz.” Yalıtım, en önemli gündem maddelerinden birisi “Yalıtım, özellikle kentsel dönüşüm ve enerji tasarrufu kapsamında en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Bu noktada sektörün gelişmesi için önemli fırsatlar mevcut. Ülkemizdeki kentsel dönüşüm süreci ve mevcut binaların yüzde 88’inin yalıtımsız olması, yalıtım malzemelerindeki beklentimizi artıran en önemli sebeplerden biri. Doğru yalıtım malzemesi ile birlikte doğru yapılan uygulamalar, gelecek dönemde ülkemizin enerji ithalatını düşürerek, cari açığın artmasını engelleyecek. Diğer yandan kentsel dönüşüm süreci içinde 20 yılda yaklaşık 15 milyon konut elden geçirilecek, 7 milyona yakın konutun yeniden yapılacak olması, yalıtım sektörünün de büyümesini sağlayacak. Yakın coğrafyamızda yeni yatırım ve yalıtımlı bina ihtiyacının artacak olması da, fırsatlar iyi değerlendirildiği takdirde sektörel gelişimi artıracak diğer bir etken diyebiliriz.” Yeni üretim birimleri kuracağız “Türkiye’de kullanılan toplam enerjinin yüzde 35-40’lık kısmı yalıtımsız dış duvar, yüzde 30’u pencere, yüzde 17’si dış kapılar, yüzde 7’si çatı, yüzde 6’sı ise zeminden kaynaklanmaktadır. Bu da gösteriyor ki pencerenin de enerji tasarrufundaki önemi gün geçtikçe artıyor. Pakpen olarak ürün gamımız ile bir binanın tüm dış cephe yalıtımını sağlayabiliyoruz. Bu noktada yalıtım konusundaki diğer bir hedefimiz, yalıtımın sadece mantolama olmadığını ifade etmek, yalıtımlı PVC pencerelerin de bina yalıtımının en önemli unsuru olduğunu tüketicilere anlatabilmektir. Sonuç olarak, sınırlı enerji kaynakları nedeniyle enerji tasarrufuna yönelik bilinç arttıkça, yalıtım sektörünün çok daha hızlı bir ivmeyle büyüyeceğini, önümüzdeki on yıllar boyunca hem ülkemizde hem de dünyada sektörün çok daha önem kazanacağını öngörüyoruz. Bu öngörümüze uygun olarak sektörde farklı yapılanma ve büyüme hazırlıklarımız var. Değişen iç ve dış dinamiklere göre planlarımızda zamansal değişiklikler olsa da sağlıklı bir büyüme stratejisi içinde olmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye çapında 2-3 değişik merkezde yeni üretim birimleri kurmayı hedefliyoruz. Ürün çeşitlerimizin artırılması ve yeni ürünler geliştirilmesi üzerinde planlarımız var. Yakın coğrafyamızda da bu alanda işimizi nasıl geliştirebileceğimiz üzerine planlamalar yapıyoruz.” 11 yılda 27 kat büyüdük “Bugüne kadar fabrikalarımızda modern teknolojileri kullanarak üretim kapasitemizi artırdık. Artık gerçek bir sıçrama yapacak, katma değeri yüksek işlere odaklanacağız. Şüphesiz ki mevcut işlerimizi de büyütmeye devam edeceğiz. Bu süreçte planlarımız arasında, Konya’daki altyapı boru yatırımlarına devam etmek, limana yakın lokasyonlarda yatırımlar gerçekleştirmek ve pazara yakın olmak amacıyla farklı bölgelerde de yalıtım üretim tesisleri kurmak bulunuyor. Özellikle kentsel dönüşüm projelerinde yer alarak, binaların kapı, pencere, yalıtım ve altyapı ihtiyaçlarında Pakpen olarak tek bir marka çatısı altından hizmet vermeyi hedefliyoruz. Bir yandan bulunduğumuz pazarlardaki etkinliğimizi artırırken, diğer yandan yeni pazar arayışlarımız da devam edecek. Yatırımlarımıza devam edip istikrarlı büyümemizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Mevcut durumumuz, 11 yılda gösterdiğimiz 27 kat büyüme oranımız ve üretim kapasitemiz bu hedefi gerçekleştirmek için müsait durumda. Kurulduğumuz günden bu yana Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını aralıksız sürdürerek pazara yenilikçi ürünler sunmamız, kaliteyi en önemli önceliğimiz olarak belirlememiz bizi, sektörümüzün önde gelen oyuncularından biri haline getirdi. Kentsel dönüşüm sürecinde de bu iddiamızı sürdürerek her türlü platformda kaliteli malzeme olgusunu anlatmaya devam edeceğiz.” MELTEM YILMAZ XPS Isı Yalıtım Sanayicileri Derneği Genel Koordinatörü “Mevcut binaların bir an önce yalıtılması gerekiyor” “2011 yılından beri Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği ve Enerji Kimlik Belgesi’nin zorunlu olması ile ısı yalıtımı sektöründe hissedilir bir bilinç artışından bahsetmek mümkün. Toplam ısı yalıtım pazarı içinde XPS köpük sektörü olarak biz de gelişmelerden memnunuz. Mevcut binalarda ise Enerji Kimlik Belgesi almak 2017 yılından itibaren zorunlu olacak. Yani mevcut binaların bu sürece hazırlanması için bir an önce yalıtılması gerekiyor. Bu sayede binalara azami enerji ve emisyon sınırlaması getirilmesi, ısı yalıtımı ve verimli sistemler için yapılacak yatırımların cazip hale getirilmesi hedefleniyor.” “XPS, homojen hücre yapısı sayesinde suyu bünyesine emmeyen, dış ortam koşullarına olan dayanımı ile diğer ısı yalıtım malzemelerinden ayrılıyor. Ekstrude Polistren renkli ısı yalıtım levhalarının dayanıklılık özelliği sayesinde olmazsa olmaz, bazı detaylarda kullanım mecburiyeti var. Örneğin temel perde detayında ve ters teras çatı detayında ezilme, ufalanma, dağılma, çökme gibi fiziksel deformasyonlara uğramadan bina ömrü boyunca kullanıldığı detayda performansını devam ettirdiği için yönetmelikler XPS kullanımını mecburi kılıyor. XPS, bu özellikleri sebebiyle donma çözülme dayanımı olan, ısı yalıtım değeri yüksek, sudan ve nemden etkilenmeyen ileri teknoloji ürünü bir ısı yalıtım malzemesi. Aynı zamanda çeşitli yüzey yapılarında, farklı yoğunluk ve basma mukavemetlerinde üretilebildiğinden, kullanıldığı yapı bileşeninin ve detayın özelliğine uyumlu performans gösterebiliyor. Üreticilerimiz yapılarda kullanıldığı detaya uygun paket sistemler geliştirerek bu özelliğin avantajını kullanıyor. Tüm bu etkiler sayesinde XPS sektörü, geçmiş yıllarda olduğu gibi büyüme ivmesini devam ettirerek sürdürdü.” Gelişmeleri takip ediyor ve üyelerimize aktarıyoruz “Enerji Performans Yönetme-liği’nin yürürlüğe girmesi sayesinde yeni binaların TS 825 Isı Yalıtım Yönetmeliği’ne uygun olarak tasarlanması ve yapılması konusunda önemli adımlar atıldı. Özellikle soğuk bölgelerde yönetmeliğe uygun olarak yalıtım kalınlıklarının artması ile üreticilerimiz geçmiş yıllara oranla daha kalın levha üretimi konusunda ürün geliştirmekle ilgili yol aldılar. Ayrıca söve uygulamaları, soğuk hava depoları vb. diğer bazı alt sektörler için farklı nitelikte, yüksek dansiteli özel ürünler geliştirdiler. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın üretim prosesi ile ilgili bazı düzenlemeleri oldu. Daha çevre dostu üretim prosesi için üye sanayicilerimiz mevcut mevzuata uygun olarak üretimlerinde, bu özellikleri iyileştirecek bazı düzenlemeler yaptılar. Biz de dernek olarak bu Ar-Ge çalışmalarının önünü açacak ve üyelerimizi bilgilendirecek faaliyetlerin yoğun olarak içindeydik, gelişmeleri takip ediyor ve üyelerimize aktarıyoruz.” “İnşaat sektöründeki büyüme trendi dolaylı olarak yalıtım sektörünü de olumlu etkiliyor. Hatta mevcut binalarda da renovasyon amacıyla ısı yalıtım levhalarının kullanılıyor olması, sektörümüzdeki büyümeyi daha da hızlandırıyor. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 2011 yılından beri yeni binalar için önemli mesafeler katedildi. Fakat mevcut bina stoğumuzun büyük bir bölümünün yalıtımsız olduğunu kabul edersek, mevcut binaların iyileştirilmesi de enerji verimliliği hedeflerine ulaşılması için önemli bir etken. 2017’ye kadar bu alanda bilinç arttırma faaliyetlerinin devam ettirilerek, kamuoyunda farkındalık yaratmak gerekir.” Kalitesiz ürünlerle hedeflere ulaşılamaz “Kentsel dönüşüm hareketi, Türkiye’de yaklaşık 6,5 milyon konutun yenilenmesi planlanan, enerji verimli binaların oluşması için önemli bir fırsat. Kentsel dönüşüm projelerinde öngörülen yeni konut tipinin çevre dostu olması yönünde çalışmalar var. Yeni konutların, sadece ısı yalıtımı ve enerji verimliliği açısından değil, tüm detayları ve çevreye uyumu ile doğaya dost, konforlu ve sağlıklı olması hedefleniyor. XPS gibi üstün nitelikleri olan ısı yalıtım malzemelerinin kullanımı da bu projelere artı değer katacaktır. En iyi ısı iletkenlik değerine sahip olan XPS ürünler, su emmeme gibi üstün özellikleri sayesinde binalarda çatı, temel, duvar gibi yapı ögelerinde alternatifsiz çözüm önerileri sunar. Fakat tüm ulusal ve uluslararası standartlara uygun CE kalitesi ile üretim yapan XPS üreticilerinin, bu alanda haksız rekabete uğramadan, tamamlayıcı diğer malzemelerle uyumlu şekilde, usta işçiliklerle uygulamada yer alması gerekir. Etkin piyasa gözetim ve denetimi ile merdivenaltı malzemelere bu alanda fırsat vermemek şart. Aksi takdirde, beyan değerleri tutmayan, hiçbir standarda uygun üretilmeyen kalitesiz ürünler ile enerji verimliliği hedeflerine ulaşmak mümkün olmaz. 2014 yılında da dernek olarak haksız rekabetle mücadele alanında çalışmalarımız devam edecek. Bakanlığın ilgili birimleri ile bu kapsamda işbirliği çalışmaları yaparak, kalitesiz ve standart dışı ürünlerin pazarda yer almasını engellemeye çalışıyor olacağız.” Önceliğimiz, haksız rekabetle mücadele “2014 yılı planlamalarımızın başında haksız rekabetle mücadele geliyor. Bu kapsamda dernek olarak kamu otoritesi ile yapılan ortak çalışmalara hız kesmeden devam etmek niyetindeyiz. Tüm yapı malzemelerinde olduğu gibi piyasa gözetim denetimin etkin yapılıyor olması, bu alanda yapılabilecek iyileştirmelerin başında geliyor. XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği olarak yedi yıla yakın süredir kamuoyuna ısı yalıtımının önemini ve nitelikli ısı yalıtımı için ürün seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri anlatmaya, bu konuda bilinç artışı sağlamaya çalışıyoruz. Hedef kitlemize bundan böyle XPS ürünlerin avantajlarını anlatan iletişim faaliyetine yoğunlaştıracağız. Ayrıca sektörümüzü ilgilendiren her türlü yasa, yönetmelik değişikliği vb. durumlarda hem sektöre hem de kamuoyuna yönelik açıklamalarla bilgilendirme yapıyoruz. Isı yalıtımı sektörünün gelişimiyle ilgili lobi faaliyetlerine destek veriyoruz, ilgili bakanlıklarla sürekli iletişim halindeyiz. Kısaca 2014 standartlara uygun üretim ve denetim konularında çalışmalarımızın yoğunlaştığı bir yıl olacak.” NURCAN ÖZDEMİR EPSA Yönetim Kurulu Başkanı “Türkiye markası olma yolunda ilerliyoruz” “2013 yılında başarılı bir grafik sergiledik. Mali tablolarımız bize genel olarak 2013 hedefimizi ulaştığımızı gösteriyor. EPSA 2013 yılında yüzde 55 oranında bir büyüme sağladı. Yalıtım malzemeleri denilince akla gelen ilk marka olmak istiyoruz. Bunun için de var gücümüzle çalışıyoruz. EPSA’yı sınırlarını aşan bir marka haline getirmek için gayret sarfediyoruz.” “2013 yılı dahil olmak üzere sürekli yatırım yapan bir firmayız ve bölgesel olarak oluşturduğumuz güç ile bir Türkiye markası olma yolunda ilerliyoruz. 2013 yılındaki birtakım gelişmeler 2013 yılının sektör açısından hareketli geçmesini sağladı. Kentsel dönüşümün 2014 yılında da devam edecek olması ve insanların yalıtım konusundaki farkındalıklarının artmasının, önümüzdeki yılın da sektörümüz için bereketli geçmesine vesile olacağını düşünüyorum. Bunun yanı sıra yalıtım malzemeleri üreten firmaların kalite unsurunu birinci kriter olarak ele almaları, sektörümüzün gelişmesi ve büyümesi için itici güç oluşturacaktır. Alıcı konumundaki kişi ve kurumların bu konudaki titiz yaklaşımları, firmaları kaliteli ürün üretimine dikkat etmeye götürecektir. Bu yıl ve bundan sonraki yıllarda sektörümüz altın çağını yaşayacak.” Global alanda da adımızı duyurmak istiyoruz “EPSA, bölgemizde hızla bilinen bir marka olma yolunda ilerliyor. Bizim bundan sonraki amacımız global alanda da adımızı duyurmak. Bunun için bütçemizden önemli bir kısmı Ar-Ge’ye ayırdık. Bizi başarılı kılacak ve rakiplerimizden bir adım önde olmamızı sağlayacak en önemli faktör hiç kuşkusuz Ar-Ge. Hal böyleyken üretim ağımızı geliştirmek ve müşterilerimize farklı ürünler sunmak için çalışıyoruz. EPSA olarak ürünlerimizin daha geniş yelpazede kullanılması ve uygulamada tercih edilmesine yönelik de Usta Eller Kulübü projesini hayata geçirdik. Bu proje kapsamında ürünlerimizi tercih eden ustalara yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bu proje sayesinde ustalarla aramızdaki bağı güçlendirmek istiyoruz.” ONUR SÜRMELİ KYK Yönetim Kurulu Başkanı “2013’te beklentilerimiz karşılandı” “2013 yılı, beklentilerimizi karşılayan, verimli bir yıl oldu. Pazardaki gücümüzü artırmak için satışlarımız içerisindeki teknik ürün ağırlığını artırmayı ve lojistik avantajımızı kullanmayı hedefliyorduk. Bu iki konuda da başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Son yıllarda pazardaki gelişmelere ve talebe paralel olarak seramik uygulama, su yalıtım ve ısı yalıtım ürün gruplarındaki teknik ürün çeşitliliğimizi artırmak için yoğun Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalar ile birlikte Eskişehir, Samsun, Adana ve Diyarbakır’da konumlandırdığımız fabrikalarımızla, Türkiye’nin dört bir yanında, ürünlerimizi kısa sürede ve nakliye açısından avantajlı bir şekilde satış ortaklarımızla buluşturduk, mutlak müşteri memnuniyetini artırmaya ve birlikte büyümeye devam ettik.” Bölge müdürlüklerimizi yeniden yapılandırdık “İş süreçlerimizin verimliliğini artırmak için öncelikle sene başında Samsun fabrikamızı daha büyük bir alana taşıdık. Hem makine parkımızı revize ederek üretim ve depo süreçlerimizi iyileştirdik, hem de çalışanlarımıza daha güvenilir ve sağlıklı bir çalışma ortamı yarattık. Bir ikincisi, organizasyonumuzu daha güçlü hale getirmek oldu. Bölge müdürlüklerimizi tekrar yapılandırarak, ülke çapında penetrasyonu daha verimli olacağını düşündüğümüz hale getirdik. Özellikle İstanbul bölgede yeni istihdamlar ile geleneksel satış kanallarının yanı sıra proje temelli satış kanalındaki gücümüzü de artırdık. Bahsettiğim bu reorganizasyon ile ülke çapında faaliyetlerimiz 8 bölge müdürlüğü, yani Adana, Ankara, Antalya, Diyarbakır Eskişehir, İstanbul, İzmir ve Samsun bölge müdürlükleri vasıtasıyla yürütülmektedir. Değişen piyasa koşulları ve günden güne artan yoğun rekabet, varlıklarını sürdürmek isteyen kuruluşları, rakiplerine fark yaratacak temel noktaları öne çıkartmaya yöneltmektedir. Bu amaçla mevcut yönetim sistemlerimizi (ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi) sürekli iyileştiriyor ve ilave yönetim sistemleri almak için çalışıyoruz. Maddi olmayan entelektüel sermayemizi korumak için IS0 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi standardı; müşteri şikayetlerini daha sistematik yönetmek ve mutlak memnuniyeti artırmak amacıyla ISO 10002 Müşteri Memnuniyet Yönetim Sistemi standardı kapsamında 2014’ün ilk çeyreğinde belgelendirilmiş olmayı hedefliyoruz. Yönetim sistemlerinin faydasına çok inanıyor ve işimizin doğal bir parçası haline getirmeyi planlıyoruz.” Sektörel bilinçlenmeyi artırmayı hedefliyoruz “Müşterilere yönelik süreçlerde ise Usta Buluşmaları adını verdiğimiz günlük eğitim seminerleri ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülen 40 saatlik uygulamacılara yönelik eğitim programı en önemli faaliyetlerimizdendir. Usta Buluşmaları kapsamında KYK Eğitim Tır’ı ve Eğitim Otobüs’ü ile yurdumuzu adım adım dolaşarak gerçekleştirdiğimiz eğitim seminerleri ile yıllardır olduğu gibi sektörel bilinçlenmeyi artırmayı hedefledik. 2013’te bu faaliyetimizi 60 bin km yol kat ederek, 200 ayrı noktada 17 bin kişiye ulaşarak, bir seviye daha yukarı çıkardık. Milli Eğitim Bakanlığı ve KYK Yapı Kimyasalları işbirliği ile Eskişehir (Merkez) fabrikamızda kurduğumuz eğitim merkezinde başlattığımız bu yeni program kapsamında, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden misafir ettiğimiz uygulamacılara, 5 gün boyunca Seramik Uygulamaları ve Dış Cephe Isı Yalıtımı konularında teorik ve pratik eğitim vermeye başladık. Bu programda başarılı olan katılımcılar, MEB onaylı Kurs Bitirme ve Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanıyor. Doğru ürünün, doğru uygulama ile bütünleşmesi ve doğruların yaygınlaşması bakımından bu programın son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu eğitim yatırımı, yürüttüğümüz sosyal sorumluluk projelerimiz içerisinde yer alan ve sektörel bilinçlenmeyi hedefleyen bir proje. Paydaşlarımızla profesyonel olduğu kadar, sosyal açıdan da yakınlaşma fırsatı yakalıyoruz.” Yalıtım sektörünün yıldızı parlak olacak “2013’te de yalıtım sektörü, içerisinde yer aldığı inşaat sektöründen daha iyi bir büyüme performansı gösterdi. Yalıtım sektörünün ekonomik büyüklüğü 6 milyar TL’ye ulaştı. Bu anlamda en dinamik sektörlerden biri olan yalıtım sektörünün daha uzun yıllar yıldızının parlak olacağını düşünüyorum. Kentsel dönüşümün etkileri 2013 yılında tam hissedilmemekle birlikte, önümüzdeki yıllardan itibaren sektörün gelişimine olumlu katkılarının olacağı kaçınılmazdır. Ayrıca, Türkiye’de hala konut ihtiyacının bulunması, yükselen hayat standartlarına bağlı olarak kaliteli yapılara duyulan ihtiyaç, mevcut yapı stoklarında güçlendirme ve renovasyon pazarlarının gelişimi, sektörün potansiyelinin büyük olduğunu göstermektedir. Benzer durum su yalıtımında da gözlemlenmektedir. Deprem kuşağında bulunan ve yapı stoğunun büyük kısmı betonarme olan ülkemizde su yalıtımının hayati bir önemi vardır. Bu nedenle su yalıtımının zorunlu hale gelmesiyle, önümüzdeki yıllarda su yalıtım pazarının hızlı bir şekilde büyümesini bekliyoruz.” Yeni tesisler kuracağız “Önümüzdeki yıllarda dış cephedeki etkinliğimizi artıracak ve firmamızı ısı yalıtım pazarında daha da büyütecek bir yatırıma 2014 yılında imza atıyor olacağız. Eskişehir fabrikamızda dış cephe kaplama ve boyaları, iç ve dış cephe macun grupları ve akrilik esaslı zemin kaplama ve boyaları için üretim kararı aldık. Bu yatırımımızı, 2014 yılı başında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Orta vadeli yatırım hedeflerimiz arasında ise Marmara ve Ege bölgelerine hitap edecek olan yapı kimyasalları üretim tesisleri yer almaktadır.” SARPER DAVUT Davut Panel Yönetim Kurulu Başkanı “Hedeflerimize yılın ortalarında yaklaştık” “Davut Panel A.Ş. olarak faaliyetimize 2012 Temmuz ayında Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde başladık. 2012 yılı sanayicilerimiz için zorlu olmasına rağmen yatırımımızı bir yıl gibi kısa sürede tamamlayarak olumlu bakış açımızı gösterdik. Hedeflerimize 2013 yılının ortalarında yaklaştık. Bayilik ağı ve networkümüzün oluşturulması devam ediyor. 2013 yılı sonları itibariyle de pazarda etkinliğimizi, marka gücümüzü ve güvenilirliğimizi perçinledik. Kalite politikamıza son derece önem veriyoruz. Tecrübeli ve yenilikçi ekip arkadaşlarımızla üretimimize kesintisiz devam ediyor, müşteri memnuniyetini esas alıyoruz. Genel olarak uluslararası iş potansiyeline sahip firmalar bazı sıkıntılı dönemlerde daha verimli satışlar yapabiliyorlar. Biz de kuruluşumuz esnasında yüzde 60 ihracat ağırlıklı olarak kurulduk. Her zaman dışa açık olmak ve pazardaki iş portföyünden yararlanmak artı getiriler sağlar. 2014 yılında beklentilerimizden biri, Suriye’nin artık huzura kavuşması. Bu, tekrardan özellikle Hatay’a yakın bizim gibi firmaların iş gücünü fevkalade artıracak. Ayrıca Libya pazarının da oturmasını arzu ediyoruz. Bu iki etken gerçekten iş dünyasına gayet olumlu artışlar ve ülkemize yönelik ek dövizler getirecektir.” Krizler, yatırımlara hız vererek aşılır “2014 yılı itibariyle cephe panellerimizde yeni form dizaynları ve kapasite artışına yönelik ek yatırımlar planlıyoruz. Her yatırımcı belirli riskler alarak yatırımını yapar. Bundan dolayı ki yatırımcılarımız cesurdur. Krizler, korkarak değil yatırımlara hız vererek aşılır ve biz bunun bilincinde olarak 2012’de yatırımımızı devreye sokarak üretimimize hız verdik. 2014 yılının daha başarılı geçeceğine inanlardanım. Sonuçta yeni teşvikler de buna destek sağlamakta, yatırımcının elini güçlendirmektedir.” SAVAŞ GÜZELKÜÇÜK Knauf Satış ve Pazarlama Direktörü “2013, hem inşaat sektörü hem Knauf için büyüme yılıydı” “2013 yılı hem inşaat sektörü hem de şirketimiz için büyüme yılıydı diyebiliriz. Ayrıca şirketimiz için ürün gruplarına göre yaptığımız yapılanmanın bayi ayağını da tamamladık. Böylelikle müşterilerimize ve bayilerimize daha iyi hizmet verebildiğimiz bir sisteme geçmiş olduk. Birbirinden farklı birçok ürüne sahibiz. Artık yeni yapımız ile tüm ürün gruplarımıza daha profesyonelce odaklanmış durumdayız.” Yeni ürünler piyasaya sunduk “2013’teki en yeni ürünümüz mantolama ve havalandırmalı cepheler için pazara sunduğumuz yeni plakamız [GUARD]EX®. [GUARD]EX® neme ve suya karşı dirençli alçı çekirdeği ve her iki yüzeyi özel olarak tasarlanmış cam elyaftan mamul şilte sayesinde hava koşullarına dayanıklı bir ürün. Bu plakamız ile oluşan sistemlerimiz sayesinde yapılarda geleneksel duvarlara ihtiyaç duyulmadan son kat öncesi modern duvarlar imal edilebiliyor. [GUARD]EX® Mantolama Sistemimiz ile de mevcut binaların ısı yalıtım amacıyla restore edilmesinde, cephede sıva ve boya kazınması gibi bir ek imalat yapmadan kolaylıkla uygulanabilecek bir çözüm sunuyoruz. Bir diğer yeniliğimiz ise dünyada bir ilk olan 4 kenarı ön yüzünden pahlı Alçıpan® ürünümüz. Bu ürünün bir eşi benzeri daha yok. Bu ürün sayesinde artık kullanıcıların Alçıpan® ürünümüzün kısa kenarlarına pah açma gerekliliği ortadan kalkıyor. Böylelikle hem daha hızlı hem de daha düzgün bir Alçıpan® Asma Tavan imalatı yapılabiliyor. Sizlerin de ana konusunun yalıtım olması itibariyle söylemekte yarar görüyorum. 2005’ten bu yana mantolama harçları üretimi gerçekleştiriyoruz. Mantolama paket sistemlerde de 2013’ün 2. yarısı itibariyle ‘Knauf Mantolama’ markasıyla müşterilerimize ve sektöre hizmet vermeye başladık.” Yangın ve ses yalıtımı da çok önemli “2013’ün ilk çeyreği, bir önceki yıla göre hem inşaat sektörü hem de yalıtım sektörü için hızlı geçen ve beklentiyi yükselten bir periyod oldu. Fakat bu beklenti sonraki dönemlerde biraz daha düştü. Yıl sonu itibariyle genel olarak baktığımızda ise yalıtım sektöründeki büyümenin inşaat sektörü büyümesinin bir miktar üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde yalıtım denince akla öncelikle ısı ve su yalıtımı geliyor. Biz ısı yalıtımı konusunda ürün ve sistemler sunuyoruz fakat su yalıtımı faaliyet alanımız değil. En az bu iki branş kadar yangın ve ses yalıtımı konuları da önemli. Esasında bizim sistemlerimizin tamamına yakını ısı, ses ve yangın yalıtımı konusunda performans gösteren ve çözüm sunan sistemlerdir. Henüz ısı ve su kadar popüler olmasa da yangın ve ses yalıtımı ile ilgili bilincin de günden güne arttığını gözlemliyoruz. Bu iki branşın önümüzdeki yıllarda daha da önem kazanacağını düşünüyoruz. Isı yalıtımı konusu da belki de yapı sektöründeki son yılların en popüler konusu diyebiliriz. Yeni yapılardaki EKB (Enerji Kimlik Belgesi) zorunluluğu ve 2017 itibariyle mevcut EKB’siz yapılara gelecek olan kısıtlamalar, bu konuyu önümüzdeki süreçte daha da popüler yapacaktır.” Pazarda fark yaratacak çözümlerimiz olacak “Küresel faaliyet gösteren Knauf Grubu için Türkiye hem önemli hem de öncü bir ülke. Bu durum önümüzdeki süreçte de devam edecek. Knauf Türkiye olarak önümüzdeki 7 yılın programı belli. Önümüzdeki süreçte lider ve öncü olduğumuz kuru yapı sektöründeki bu misyonumuzu sürdürmekle birlikte ısı, ses ve yangın yalıtımı konularında pazarda daha da yer edinmek istiyoruz. Tabii ki bu süreci sadece ürün ve sistemler olarak algılamayınız. Bayi ve müşterilerimize verdiğimiz hizmet ve servislerde de önümüzdeki süreçte pazarda fark yaratacak ve öncü çalışmalarımız devam ediyor.” SELÇUK AKTEPE Nime Çatı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü “Müşteri memnuniyetini artıracak çalışmalar yaptık” “2013 yılı firmamız açısından verimli bir sene olarak geçti. Firmamızın satış ve pazarlamasını yaptığı birçok ürün hem miktar hem de ciro olarak sürekli olarak yükselen bir ivme çizdi. 2013 yılı, firmamızın sektörde 15. yılını doldurduğu bir yıl olması açısından da önemliydi. Bu kapsamda kurum içi organizasyonumuzda müşteri memnuniyetini ve hizmet kalitemizi daha da artıracak çalışmalar yaptık. Zeytinburnu ve Çorlu’da bulunan şubelerimize ilave olarak tüm malzemelerimizin satışını yapacağımız İkitelli şubemiz de bu yıl itibariyle hizmete açıldı. 4 bin m²lik açık ve kapalı alana sahip yeni şubemizin, firmamız ve sektörümüz açısından önemli bir yatırım olduğu fikrindeyim.” Yalıtım sektörü önemli aşamalar kaydedecek “Yalıtım sektörü açısından da 2013 yılının verimli geçtiği kanısındayım. Sektörümüzde birçok yeni yatırım veya kapasite artırımına giden üretici olması ve ısı yalıtımının ardından su yalıtımının da binalarda zorunlu hale gelmesi, yalıtım sektörünün hem bu yıl, hem de gelecek yıllarda önemli aşamalar kaydedeceğinin bir göstergesi. Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir grafik çizmesi ile beraber başta inşaat sektörü ve yalıtım sektörünün de 2014 yılı ve sonrasında büyümeye devam edeceğini çok rahatlıkla söyleyebilirim. Burada beklentim, ürünlerin kalitesinin standartlara uygun halde üretilmesi, denetimlerin artırılması yönünde. Diğer taraftan ise ürünlerin uygulaması noktasında da sektördeki kalitenin artırılarak, emeğe verilen değerin en kısa sürede Avrupa standartlarına ulaşabilmesi. Firma olarak 2014 yılında da faaliyetlerimize ara vermeden devam edeceğiz. Başta müşteri memnuniyetini ve hizmet kalitesini artıracak çalışmalar yaparak, 2013 yılında yaptığımız yatırımlara önümüzdeki dönemde de yeni yapacağımız yatırımlarla birlikte büyüme yolculuğuna devam edeceğiz.” TANER S. ŞAHİN ROCKWOOL Türkiye Direktörü “Temel odağımız proje pazarıydı” “Yılın ilk yarısını operasyonel ve stratejik planlamamızı yaparak geçirdik ve Rockwool olarak karşılamak zorunda olduğumuz beklentilere en üst seviyede cevap verebilecek bir yapılanma oluşturduk. Aktif satış faaliyetlerimize ise son çeyrekte başladık ve kendimize temel odak olarak proje pazarını belirledik. Yılsonu itibariyle gayet pozitif bir trend yakaladık ve bu yıl içerisinde sevkiyatı tamamlanacak olan elliden fazla büyük çaplı projenin çözüm ortağı olarak hizmet verdik. Aynı zamanda önümüzdeki yıl için çalışma şansı yakalayacağımız birçok projenin tasarım ve çözüm sürecinde aktif halde bulunmaktayız.” Teknik destek sağlayan bir rol üstlendik “Şu an için piyasada net şekilde gözlenebilecek şekilde müşteri odaklı ve proaktif satış sistemimizle ön plana çıktığımızı söyleyebilirim. Özellikle taşyünü yalıtımı konusunda birçok noktada tecrübe ve bilgi aktarımı sağlayarak, projelerde etkili çözümler oluşturulmasına destek verdik. Bu noktada sadece taşyünü panel satan bir tedarikçi olmaktan çok, yalıtım sürecinin tamamında teknik destek ve yönlendirme sağlayacak bir rol üstlendik. Yeni ürünlerle ilgili çok başarılı bir süreç geçirdik, İstanbul içerisindeki birçok projeye ek olarak özellikle Türkiye’nin en büyük mantolama projesinde, Sinpaş Altın Oran’da çift yoğunluklu mantolama ürünümüz tercih edildi ve çok ciddi bir kısmında başarıyla uygulandı. Bizler için Avrupa pazarında standart ürün haline gelmiş bu ürünümüzü Türkiye pazarıyla etkili şekilde buluşturmuş olmak, en önemli hedefimizdi.” Taşyünü pazarında hacim artacak “Yalıtım sektörü büyüme ve hacim açısından organik trendini bu yıl da devam ettirdi ve önümüzdeki yıllarda da bu pozitif gidişte bir değişiklik olacağını düşünmüyoruz. Ancak her fırsatta belirttiğimiz üzere bizim en çok altını çizmek istediğimiz konu, hacimsel büyümenin ürün kalitesi, uygulamalar ve özellikle denetimlere yansıtılarak kontrollü bir şekilde devam etmesidir. 2014 yılında özellikle sektörün lokomotifi olan mantolama kısmında taşyünü için çok daha pozitif bir trend olacağını düşünüyorum. Yangın güvenliği için gerekli olan yasal zorunluluk ve taşyününün daha erişilebilir bir malzeme olmasıyla birleşerek pazarda kartopu etkisiyle bir hacim artışı oluşacaktır.” Tüm Türkiye’nin tercihi olmak istiyoruz “Planlarımız, üretim hedeflerimizi gerçekleştirmek için stratejimize bağlı kalacak şekilde olacak. Marmara Bölgesi proje pazarındaki ciddi etkinliğimizi koruyarak toplam Türkiye büyük proje pazarının yüzde 30’luk bir kısmının taşyünü tercihi olmak istiyoruz. Bunun yanısıra sistematik bir şekilde bayi yapılanmamızı şekillendirmeye başladık. Bizimle birlikte hem hacimsel hem stratejik olarak büyüyecek ve aynı vizyonu paylaşacak başarılı firmalarla ortaklık anlaşmalarımızı tamamlıyoruz. 2014 için en büyük ürün yeniliğimiz ise Teras Çatı grubunda çıkaracağımız yenilenmiş Roofrock Professional serisi ile Türkiye pazarının ihtiyacı için reçete olarak tasarladığımız son derece etkili çözümler sağlayan ve maliyetlere pozitif şekilde etki edecek ürün grubumuz. Geçtiğimiz yıl stratejik olarak çatı grubunda pasif kalmıştık ancak bu yıl teras çatıda da bizim için hareketli bir yıl olacak.” TUNÇ KARABOĞALI EJOT Yapı Bölümü Satış ve Pazarlama direktörü ÜMİT AKSU ETICS İş Geliştirme Müdürü “Hedeflediğimizden daha iyi bir yıl geçirdik” “2013 yılı bizim için sektöre kendimizi tanıtmak ve piyasada bilinirliğimizi artırmak yönünde geçti. Bu yıl için hedefimiz, müşteri kitlelerimizle iş ilişkileri kurmak ve geliştirmekti. Bağlantı elemanları konusunda uzun yıllara dayanan bilgi birikimimiz, teknik sorunlarda çözüm odaklı yaklaşımımız müşteri tarafında memnuniyetle karşılandı. Yer aldığımız projelerde süpervizörlük hizmetimiz, uygulama aşamasında destek ve yönlendirmeler yapmamız özellikle şantiye kanadında proje müdürlerinin güvenilir bir iş ortağı imajını oluşturmamıza büyük olanak sağladı. Kaliteden ödün vermeden hizmet etme anlayışımızı piyasaya empoze etmeye çalışırken, beklediğimizden daha olumlu tepkiler alarak hedefimizden daha iyi bir yıl geçirdiğimizi söyleyebiliriz.” Yeni dübel sistemlerini pazara sunduk “2013’te ısı yalıtım sistemlerine yönelik geliştirdiğimiz bazı yeni dübel sistemlerini Türkiye piyasasına soktuk. Bunların kullanıldığı projeler de oldu. Isı köprüsü oluşumunu sıfıra indirgeyen, dübel lekelerine son veren STR U ürünümüz, çelik, betopan, osb veya alüminyum gibi farklı alt yüzeylere denk gelen yerlerde yapılan mantolama uygulamalarına yönelik geliştirdiğimiz STR H ve STR H A2 ürün grupları bunlardan bazılarıdır.” Büyüme sürecek “2013 yılının yalıtım sektörü adına son derece iyi geçtiğini söylememiz mümkün. Gelişen bir pazar olması sebebiyle yeni oyuncuları da kaldırabildiğini göstermiştir. Bir diğer sevindirici unsur ise yalıtım bilincinin önceki senelere göre artış gösterip, kaliteye önem veren, doğru uygulamayı tercih edenlerin sayısındaki artıştır. Isı yalıtım pazarının 50 ila 55 milyon metrekare arasında bir pazar büyüklüğüne ulaştığını düşünüyoruz. Özellikle taşyünü ve EPS pazarının büyüdüğünü ve XPS pazarının daraldığını gördük. Bunun yanı sıra irili ufaklı pazara giren yeni yalıtım firmaları da oldu. 2014 yılında da yine gelişen büyüyen ve daha da bilinçlenen bir sektör olarak gelişimini sürdüreceğini düşünüyoruz. Yüzde 15 gibi bir büyüme gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Özellikle bakanlık kanadında yapılacak düzenlemeler sayesinde daha kaliteli malzemelerle daha düzgün uygulamaların olacağı bir pazar oluşacağını tahmin ediyoruz.” Müşteri kitlemizi geliştireceğiz “2014, bizim piyasada bilinirliğimizin daha da artacağı ve tabana yayılabileceğimizi öngördüğümüz bir yıldır. Bazı yatırımlarla beraber rekabet edebilir hale geleceğimiz bir yıl olacak. İstanbul ve Ankara dışında yer alan diğer pazarlara da açılacağımız ve müşteri kitlemizi geliştireceğimiz bir süreç öngörüyoruz.” ÜMİT GÜNEŞ EPS Sanayi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı “Yılın en önemli uygulaması KDS oldu” “EPSDER genel olarak bu sene yine tüm EPS üreticilerine yönelik geniş katılımlı sektör toplantıları yaptı, seminerler düzenledi ve kendi konularıyla ilgili seminerlere katıldı, ilgili yerlere sektörü temsilen görüş verdi, sektörü ilgilendiren standart ve yönetmeliklerle ilgili gelişmeleri üyeleriyle paylaştı, üyelerden gelen istek ve talepleri cevaplamaya çalıştı, üye olduğu veya ilişkide olduğu benzer dernek ve kuruluşlarla faaliyetlerde bulundu, yapı fuarlarına katılarak ısı yalıtımıyla ilgili ziyaretçilere bilgi verdi, EPS ve ısı yalıtımı hakkında yazı ve görseller hazırlayarak bunu medyada kamuoyuyla paylaştı.” Kalite Denetim Sistemi’ni devreye soktuk “EPSDER’in bu faaliyetlerine ilave olarak 2013’teki en önemli uygulamalarından biri Kalite Denetim Sistemi (KDS) oldu. Geçen yönetim dönemlerinde hazırlıklarına başlanan ve bu sene hayata geçirilen bu sistem ile EPS mamul üreticilerinin kaliteli ve standartlara uygun malzeme üretmesi ve EPS ısı yalıtım malzemesi kullanıcılarının haklarının güvence altına alınması hedeflendi. Kalite Denetim Sistemi uygulamalarında doğrudan piyasadan alınan EPS ısı yalıtım levhaları, akredite laboratuvar Çevre Enerji ve Verimlilik Kalite Kurulu İktisadi İşletmesi ÇEVKAK’ta, etiketlemeden başlanılarak ilgili standartlara göre gerekli testlere tabii tutuluyor ve uygunsuzluk durumunda firmalara raporlama yapılıyor. Yeterli sayıda numunenin testlerden geçmesi halinde ise firma KDS belgesi ile belgelendiriliyor. KDS alan firmalar, KDS belgesi ile birlikte verilen KDS işaretini ürün ambalajlarında ve tanıtım dokümanlarında kullanabiliyor ve bunu bir pazarlama argümanı olarak değerlendirebiliyorlar. Tabi ki bu kullanım hakkı, piyasadan rastgele ve firmadan habersiz olarak alınan ürünlerin, beyan değerlerinin ölçüm değerleriyle örtüştüğü ve firmanın KDS’ye uygun üretim yaptığı sürece devam ediyor. Uygunsuzluk halinde KDS kullanım hakkı geri alınabiliyor. Her geçen gün büyüyen ısı yalıtım malzemeleri pazarında haksız rekabeti önlemeye yönelik olarak uygulamaya sokulan KDS ile en azından kendi sanayimizde mümkün olduğunca bu sorunu çözmek, yasa ve standartlara uygun üretim yaparak yine ürünlerini etik değerler çerçevesinde piyasaya sunan firmaları teşvik etmek, onları ve son kullanıcıları korumak, aksi yönde faaliyet gösteren firmaları ise doğru yöne çekebilmek amaçlanıyor.” EPS, geoteknik uygulamalarında ciddi bir alternatif olacak “İkinci önemli gelişme de EPS’nin hafif dolgu malzemesi olarak kullanımı olan geofoam konusunda yaşandı. İnşaat mühendisliğinde çok geniş bir kullanım alanına sahip geofoam ile ilgili olarak bu kullanım alanlarından biri olan yollarda uygulanmasıyla ilgili Karayolları Genel Müdürlüğü ile birlikte ulusal teknik şartname hazırlanması çalışmalarına başlandı. Bu çalışma ile birlikte pek yakında geoteknik uygulamaları kapsamında EPS, düşük taşıma kapasitesine sahip zeminlerin ıslahına yönelik pahalı ve zor olan diğer klasik metotlara göre bir alternatif olacak ve sektörümüz için yeni bir pazar oluşacaktır.” “Türkiye’de inşaat sektörünün büyüklüğü ortada. Bu pazarı, ülkemizin genç nüfusuna bağlı olarak gelişen müteahhitlik hizmetleri, TOKİ faaliyetleri ve bunlara ilave olarak başlatılan Kentsel Dönüşüm hamlesi canlı tutmaya devam edecek. Bu potansiyele enerji tasarrufu amacıyla hazırlanan kanun ve yönetmeliklerle getirilen zorunlulukları da katarsak ısı yalıtım pazarının büyümesinin kaçınılmaz olduğu görülür. Bu pazarda ise en büyük payı tıpkı Avrupa’da olduğu gibi ekonomikliği ve geleneksel inşaat sistemimize uygun uygulama kolaylığı ile EPS almaktadır. 2014’te de bu büyümenin devam edeceğini düşünmekteyiz. Bizce sektördeki sıkıntı, denetim eksikliğinden kaynaklanan ve haksız rekabete yol açan üretim ve uygulama hataları ile düzgün yapılmayan fizibilite çalışmaları neticesinde hızla açılan üretim tesisleridir.” “2014’te de olağan dernek faaliyetlerimizi yürütmeyi, EPSDER’e yeni üye katılımları yaparak sektörümüzü daha kuvvetli temsil etmeyi, KDS sistemini devam ettirmeyi, geofoam teknik şartnamesini sonlandırmayı ve EPS’nin ısı yalıtım pazarındaki yerini geliştirmeyi hedefliyoruz.” İlginizi çekebilir... İnşaatta yükselen değer: Yapısal Çelikİnşaat sektörü gerek teknolojinin getirdiği yenilikler gerek sürdürülebilirlik gibi konular nedeniyle değişim geçiriyor. Özellikle çelik yapılar hem g... nZEB 101Bu ay ki dosyamızı nZEB konusuna ayırdık. Yapacak çok şeyimiz var, yolumuz uzun ve zamanımız kısa. İş dünyası, hükümet ve sivil toplum arasındaki işbi... Sürdürülebilir KonutSürdürülebilir konut dosyası... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.