Isı Yalıtım Sıvası ve Enerji Performansı
Nisan 2013 / Sayı: 109 Ülkemiz kentsel dönüşüm sürecine girmiştir. Kentsel dönüşüm sürecinde artık yalıtım malzemesinden binanın ısı yalıtımını sağladığı gibi su yalıtımına da yardımcı olması beklenmektedir. Isı yalıtım sıvaları TS EN 998-1’e göre W1 sınıfına girdiğinden su yalıtım yapma özelliği de vardır. Ayrıca yalıtım sıvalarının A1 sınıfı yanmaz ve F120’yi temin edecek özellikte olması, ısı yalıtım sıvalarını aranan bir ürün haline getirmiştir. Ülkemizde güncelliğini sürekli koruyan en önemli sorunların başında tasarruf gelmekte ve özellikle yakıt tasarrufu noktasında konut ve işyerleri gibi kapalı mekanlarda ısı yalıtımının uygulanması görülmektedir. Isı yalıtımı konusunda birçok önlemler ortaya konmasına karşılık, günümüzde arzu edilen düzeye ulaşılamamıştır. Kuşkusuz bunun en önemli nedenleri arasında bu konuda yeterli bilincin oluşmaması ve inşaat başlangıcında ilk öncelikli olarak ekonomikliğin düşünülmesidir. Ancak, ülkemizde bol miktarda bulunabilen ve aynı zamanda ucuz olan bazı malzemeleri kullanarak, binalarda ısı yalıtımı yapmak mümkündür. Dünya üzerindeki birincil enerji kaynaklarının hızla tükenmesi üzerine, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm ülkeler enerji ihtiyaçlarını kontrol altına alma ve enerjiyi etkin kullanma yöntemleri geliştirmişlerdir. Ülkemizde de başta sanayi ve konut sektörlerinde olmak üzere, enerji tüketimleri her geçen yıl artmaktadır. Konutlarda kullanılan enerjinin büyük bir kısmı ısıtma ve soğutma amaçlı olarak tüketilmektedir. Söz konusu bu enerjinin etkin kullanılması, ısı yalıtımı ile sağlanabilir. Bina zarfı, binanın iç ortamını dış ortamdan ayıran yapı elemanlarını kapsar. Duvarlar, pencereler, kapılar, döşeme, tavan ve çatı, bina zarfını oluşturur. Sağlıklı yaşam koşullarının oluşturulması, yakıt tüketimlerini azaltarak, kullanıcının düşük yakıt masrafları ile sistemini işletmesinin ve dolayısıyla hava kirliliğinin azaltılmasının sağlanması, binanın iç ve dış etkenlerden korunarak ömrünün uzatılması amacıyla, yapı bileşenleri üzerinden, farklı sıcaklıktaki iki ortam (dış hava-yaşanan mahaller) arasındaki ısı geçişini azaltmak için yapılan işlemlere “ısı yalıtımı” denilmektedir. Isı, farklı sıcaklıklara sahip ortamlarda daima sıcaktan soğuğa doğru geçerek bir denge oluşturma eğilimindedir. Yapı elemanlarını meydana getiren malzemeler, sözkonusu ısı geçişine, ısı iletkenlik katsayılarına ve kalınlıklarına bağlı olarak bir direnç gösterirler. Bir başka ifadeyle, en genel anlamda ısı yalıtımı, ısı geçişini azaltan bir dirençtir. Bunu sağlayan malzemelere de ısı yalıtım malzemesi adı verilmektedir. Isı yalıtımı sağlayan malzemelerin en önemli özelliği “ısı iletkenlik katsayısı” olup, genellikle “λ”sembolü ile gösterilmekte ve “kcal/mh °C” veya “W/mK” biriminde ifade edilmektedir. Bu değer, ne kadar küçük ise o malzemenin ısı yalıtımına katkısı o derece yüksek olduğunun bir ifadesidir. Bir binada ısı yalıtımının iyi olması, binadaki yapı elemanları bileşenlerinden geçen ısı miktarı veya ısı kayıplarının minimum seviyelerde olmasına bağlıdır. Bilindiği gibi, binalarda ısı kayıplarının büyük bir çoğunluğu duvar elemanlarında oluşmaktadır. Bu nedenle, duvar elemanlarını oluşturan malzemelerin ısı iletkenlik katsayıları ve uygulamada kullanılan kesit kalınlığına bağımlı olarak hesaplanan ısı kayıpları, TS 825 standardında öngörülen sınır değerleri sağlamaması durumunda, duvarın bir ısı yalıtım malzemesi ile kaplanması gerekliliği gündeme gelmektedir. Günümüzde farklı özellik ve uygulama şekillerine sahip birden fazla, bu bağlamda ısı yalıtım malzemelerinin kullanıldığı görülebilmektedir. Ekonomik boyutlar da gözönüne alındığında, öncelikle en az birim kalınlıkta kullanılacak ve minimum maliyette sağlanabilecek bir ısı yalıtım malzemesi ile binanın kaplanması gerekmektedir. Ancak, günümüzde yapılan uygulamalara genelde bakıldığında, binaların ısı yalıtımı amaçlı kullanılan kaplama elemanlarının uygulama kalınlıklarının oldukça yüksek değerlerde olduğunu görmek mümkündür. Bu da, hem duvar kesit kalınlığını artırmakta, hem de ısı yalıtım amaçlı uygulamanın birim maliyetini yükseltmektedir. Bu örnekte, 14 Haziran 1999 tarih ve 23725 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan TS 825/Nisan 1998 “Binalarda Isı Yalıtım Kuralları” başlıklı standart tebliğinde yer alan örnek bina modelinde (Şekil 1) belirtilen boyutlandırmalar kullanılarak, bina modelinde duvar bileşenleri Isı Yalıtım Sıvası İç Cephe, İzotuğla ve Isı Yalıtım Sıvası Dış Cephe uygulaması yapıldığında, binanın ısı yalıtım değerleri II. Isı Bölgesi için analiz edilmiştir. Örnek bina modelinin (TS 825’de verilen) ısı yalıtımın analizinde kullanılan teknik bilgileri şu şekildedir: Aşağıdaki analizler irdelendiğinde 2,5 cm kalınlığındaki Isı Yalıtım Sıvası +19 cm’lik İzotuğla uygulamasının, 2. Bölge olarak tanımlanan İstanbul belgesinde yeterli yalıtımı sağladığı görülmektedir. Çünkü 2. bölge için kullanım alanı başına düşen en büyük ısıtma enerjisi ihtiyacı 86,20 kwh/m2 olarak belirlenmektedir. Bu duvar bileşenlerinin uygulanmasında elde edilen ve kullanım alanı başına düşen ısıtma enerjisi ihtiyacı ise 85,54 kwh/m2 olarak belirlenmiştir. Buna göre, bina modeli için istenilen ısısal konfor sağlanmaktadır. Diğer bir deyişle, 2.5 cm ısı yalıtım sıvası kalınlığı, bu kombinasyonda yeterli gelmektedir. Ä°lginizi çekebilir... Su Yalıtımı Deprem GüvenliÄŸi Ä°liÅŸkisiYapılarımızı suyun zararlı etkilerine karşı koruyan uygulamalar su yalıtımının en basit ifadesidir. DiÄŸer taraftan hem basit olması hem de daha anlaşı... Global Bitümlü Membran Pazarı Büyümesini SürdürüyorChemical Research'te yayınlanan araÅŸtırmaya göre bitümlü membran pazarının 2029 yılında 3 milyar dolara yaklaÅŸması bekleniyor.... Su Yalıtımı, Depreme Karşı En Basit, En Ekonomik, En Temel GüvencedirGüvenli yapılar oluÅŸturmada ve depreme karşı korunmada su yalıtımı-deprem iliÅŸkisi önemlidir. Su yalıtımı her ÅŸeyden önce yapısal bütünlüğü saÄŸlamada ... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.