6 Haziran 2013 | SÖYLEŞİ 109. Sayı (Nisan 2013)

Su yalıtımının çok hassas bir iş olduğunu söyleyen Grace Yapı Kimyasalları Su Yalıtım Sistemleri Ülke Müdürü Evren Demirci, "Temel, sonradan kaldırılamayacağına göre iş en baştan doğru yapılmalı. Sonradan tamirat gerektirirse uygulama çok daha pahalıya mal olur" diyor.

Nisan 2013 / Sayı: 109

Grace Construction Products, 1933 yılından beri dünya çapında inşaat, beton ve çimento sektörlerinin ihtiyaçlarını karşılayan malzemeler üreten bir firma. Müşterileriyle yakın ilişkileri sayesinde verimlilik ve teknoloji temelinde pazarın ihtiyaçlarını önceden tespit eden ve bu ihtiyaçlara uygun ürünler geliştiren Grace, 1986 yılından bu yana Türkiye’de de faaliyet gösteriyor. STFA Grubu’yla 1996 yılında oluşturulan ortaklık çerçevesinde, Grace tarafından geliştirilen tüm ürün ve uygulamalar eş zamanlı olarak Türkiye’de de pazara sunuluyor. Avrupa ve Amerika’da bulunan araştırma ve geliştirme laboratuvarlarında yapılan çalışmalar neticesinde sektörün ihtiyacı olan ve olabilecek ürünler kısa sürede piyasaya sunuluyor. Grace’in 2003 yılında açılan Tuzla Fabrikası’nda beton ve çimento katkıları üretiliyor. Firmanın Su Yalıtımı Departmanı ise 2008 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Su yalıtım malzemeleri bütün dünyaya ağırlıklı olarak İngiltere ve Amerika’dan tedarik ediliyor.
Grace’te su yalıtımı departmanlarının çok global bir çalışma sistemi benimsediğini söyleyen Grace Yapı Kimyasalları Su Yalıtım Sistemleri Ülke Müdürü Evren Demirci, “Yurtdışındaki ekiplerle çok yakın çalışıyoruz. Çünkü genelde yatırımcısı, müteahhidi, mimari ofisi farklı ülkelerden olan projelerde yer alıyoruz. Türkiye’de geniş bir kadromuz ve bayi yapılanmamız yok. Sertifikalandırdığımız birkaç bayiyle çalışıyoruz. Bu, planlı olarak benimsediğimiz bir strateji. Çalışmalarımızı proje ağırlıklı yürütüyoruz. Genelde niş, kendini gösteren, farklılık yaratan, müşteriye farklı bir şey sunan ürünler sunuyoruz” diyor.
Grace’in su yalıtımı alanındaki en önemli ürünlerinden birinin, temel altında kullanılan Preprufe olduğunu belirten Demirci, “Preprufe, global anlamda, ciddi mimarlık ve mühendislik firmaları tarafından ilgiyle karşılanan, şartnamelere yazılan ve kullanılan bir ürün. Türkiye’de beş senedir olmasına rağmen bugüne kadar bir milyon metrekareye yakın uygulama yapıldı. Belki başka üreticiler için az bir metraj olabilir fakat hedeflediğimiz pazar olarak düşünüldüğünde ciddi bir rakam olduğunu söyleyebilirim. Çünkü Türkiye’de insanlar birim fiyat odaklı. Preprufe birim fiyatı biraz yüksek bir ürün olabilir ama su yalıtımı da çok hassas bir iştir. Temeli sonradan kaldıramayacağınıza göre işi en baştan doğru yapmanız çok önemli. Sonradan tamir için enjeksiyon vs. yapınca o iş ucuz olmuyor, aksine çok daha pahalıya mal oluyor” şeklinde konuşuyor.
Preprufe...
Preprufe’un betonla membran arasındaki su hareketinin önlenmesine yönelik olarak geliştirildiğini; koruma betonu dökülmesini gerektirmeyen, üzerine dökülecek temel veya perde betonuyla yüzde yüz ve sürekli yapışan bir bağ oluşturan HDPE esaslı bir temel altı su yalıtım membranı olduğunu sözlerine ekleyen Evren Demirci, şöyle devam ediyor: “Preprufe, tek kat uygulanıyor. Soğuk uygulanan ürün, kaynak, şaloma vs. gerektirmiyor. Temel döşemeleri altında ve tek veya çift taraflı kalıp sistemlerinde kullanılabiliyor. Betona su geçirmez bir şekilde yapışıyor. Özel köşe parçasına gerek duymuyor. Daha da yüksek sızıntı koruması için tüm derzler yapışık kenarlara veya Preprufe Tape (Bant) bindirmelere sahip. Yeraltı sularındaki kirletici maddelerden, su birikintilerinden veya ıslak/kuru döngüsünden etkilenmiyor. Zemin oturmalarında dahi yapıya sızdırmaz bir şekilde yapışık kalıyor. Yapıyı tuz ve sülfatlara karşı koruyor.”
Üç temel özelliğimiz var
“Grace’in temelden çatıya kadar uygulanan neredeyse tüm su yalıtım ürünlerinde üç ana özellik bulunuyor. Birincisi, Grace’in tüm ürünleri soğuk uygulamalıdır. Isıl ve mekanik hiçbir işlem gerektirmiyorlar. Dolayısıyla uygulamada ateş yakma gibi işçi sağlığını tehdit eden uygulamalar yok. Ayrıca bu özellik teknik olarak avantajlar da sağlıyor. Çünkü malzemelerimiz ısıl faz değişikliğine uğramadığı için uygulamada orijinalliklerini kaybetmiyorlar. Soğuk uygulama çok da verimlidir. Özellikle Türkiye gibi yazın sıcak olan iklimlerde, uygulamada bir de ısıl işlemlerle uğraşmak işçinin verimliliğini düşürür. Malzemelerimizin ikinci önemli özelliği, bütün ürünlerimizin binada hangi yüzey yalıtılmak isteniyorsa, o yüzeye yüzde yüz ve her noktada yapışmasıdır. Yalıtım delinse bile ürünlerimiz suyu yürütmüyor. Bu, çok büyük bir farklılık yaratıyor. Üçüncü özelliğimiz de, ürünlerimizin yüzde 90’ının nem toleransı yüksek ürünler olması. Yani nemli yüzeylere de rahatlıkla uygulanabiliyorlar. Bu özellik, kışın çok önümüzü açan, bizi farklılaştıran bir değer katıyor. Yağmurdan iki gün sonra uygulama yapabildiğimiz sistemlere sahibiz.”


Su yalıtımını ürün değil, insan yapar
“2008’den beri birçok projede yer aldık. Ersa ile başladık, daha sonra Ant Yapı’nın beş projesinde yer aldık. Astaş Gayrimenkul, Soyak ve Ağaoğlu’nun projelerinde ürünlerimiz kullanıldı. 2013 yılı ilk çeyreğinde de Viatrans-Meydanbey Quasar, Maslak 1453 ve Emaar Square projelerine başladık. Ayrıca İzmir bölgesinde de geçen sene itibariyle uygulamalarımız başladı. Az sayıda bayimiz var. Şu anda Kor-Tek firmasıyla yoğun olarak çalışıyoruz. Yakın bir geçmişte İzoser ve Atlas Yalıtım (İzmir) firmalarıyla da çalışmaya başladık. Önümüzdeki yıl larda uygulamacı sayımızda çok ciddi artışlar olmayacak. Çünkü ürünlerimizin kontrolünü kaybetmek istemiyoruz. İşçilik hatalarını minimum düzeye indiren ürünlerimiz olmasına rağmen su yalıtımı yine de çok özen isteyen bir iş. Sonuçta ürünleriniz ne kadar teknolojik olursa olsun bir yapının su yalıtımını ürün yapmaz, insan yapar. Bunun da bilincinde olan bir firmayız.”


İşler birim fiyat üzerinden yürüyor
“Projelerde artık geniş ekiplerle çalışılmasına rağmen ekiplerin pek yetkisi olmuyor. Neredeyse tüm kararlar üst yönetim tarafından alınıyor. Avrupa’daki projelerde her şey bir iki sene öncesinden karara bağlanmasına rağmen Türkiye’de çoğu detay şantiyede çözülüyor. Neredeyse kazı başladıktan sonra proje konuşuluyor. İş tamamen birim fiyat üzerinden yürüyor. İşin maliyetinin birim fiyat olmadığını bilen çok az sayıda insan var. Bu en büyük sıkıntılardan birisi.”


Perm-A-Barrier cepheye yüzde yüz yapışıyor
“Londra’daki Ecobuild Fuarı’nda yeni bir nem tutucu ürünümüzün lansmanını yaptık. Bu pazarda da ürünlerimizin farklılığını göstereceğini ve bu bağlamda kabul göreceğini düşünüyoruz. Genelde cephe pazarında bulabileceğiniz bu tarz ürünler yüzeyde serbest kalan malzemeler olduğundan olası rüzgarda uçma, ek yerinden yırtılma, kolay uygulanamama, delindiğinde suyu bünyesine alma, çabuk alev alıp yanma gibi sıkıntılara neden olabiliyor. Perm-A-Barrier serisi nem ve hava kesici/kontrol edici ürünlerimiz ise tıpkı temel ve teras membranlarımız gibi her noktada cepheye yüzde yüz ve sürekli yapışan ürünlerdir. Bu nedenle bahsettiğim bu sıkıntıları yaşatmıyor.”

 

---

R E K L A M