Sıcağa Karşı Yapılan Isı Yalıtımının Önemi

3 AÄŸustos 2012 | KONUK YAZAR 101. Sayı (AÄŸustos 2102)

İnş. Müh. Erdem Ateş BASAŞ Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. / Satış & Pazarlama Koordinatörü
“Isı yalıtımı” denilince akla ister istemez öncelikli olarak soğuk iklimlerde soğuğa karşı yapılan yalıtım gelmektedir.  Ancak unutulmaması gereken, ısı yalıtımının sadece soğuğa karşı değil,  sıcağa karşı da sıcak iklimlerde etkili olduğu ve soğutma giderlerinde de önemli ölçüde tasarruf sağladığıdır. Hepimiz, yaz sıcaklarını yaşadığımız bugünlerde sıcaklardan her bunalıp bir gölgeye sığındığımızda ve klima cihazlarımızı çalıştırırken bu gerçeği unutmamalıyız.

Isı yalıtımı, binanın kışın hem ısınma için gerekli enerji ihtiyacını hem de yazın soğutma için gerekli soğutma yükünü azaltmakta ve dolayısıyla binanın iklimlendirilmesinde kullanılan enerji giderlerinin azalmasında önemli bir rol oynamaktadır. Isı yalıtımı ile iklimlendirme cihazlarının düşük kapasiteli olanları tercih edilerek, ilk yatırım maliyetlerinde de önemli tasarruf sağlanmaktadır. Örnek olarak, ısı yalıtımı yapılmış bir konutta, yalıtımı yapılmamış konuta göre daha az kalorifer dilimi ve daha düşük kapasiteli bir kombi ile ısınma enerjisi ihtiyacı ve daha düşük kapasiteli klima cihazı ile soğutma enerjisi ihtiyacı karşılanmaktadır.

Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’nin (BEP) yürürlüğe girme tarihi olan 05.12.2009 tarihine kadar ülkemizde, binaların ısı yalıtım projeleri sadece ısınma enerjisi ihtiyacına göre yapılmaktaydı ve soğutma yükünün gözönüne alınmaması büyük bir kayıptı. BEP Yönetmeliği, binaların enerji ihtiyaçlarının belirlenmesinde hem ısınma enerjisi ihtiyacını hem de soğutma enerjisi ihtiyacını gözönüne almaktadır.
Bilindiği gibi ülkemizde yaygın olarak binaların soğutulmasında klima cihazları ve dolayısıyla elektrik enerjisi kullanılmaktadır. Değişen iklim şartları, yaz aylarının daha kavurucu ve sıcak geçmesi, insanlarımızın konfor ihtiyaçlarının ve kişi başı gayrisafi milli hasılanın artması gibi etkenler sonucunda ülkemizde klima cihazları satışında büyük artışlar görülmüştür. Türkiye, Avrupa pazarında İspanya ve İtalya’nın ardından üçüncü büyük klima pazarı konumundadır. 2009 yılında Türkiye iç pazarında satılan duvar tipi split klima miktarı 556.439 iken, bu miktar 2010 yılında 665.509 adet olmuştur ve 2011 yılında bu sayının neredeyse iki katına yakın satış yaşanmıştır. Bu rakamlardan da görüleceği üzere ülkemizdeki binaların soğutma ihtiyacı ve soğutma enerjisi kullanımı artmaktadır. Soğutma enerjisi olarak da elektrik enerjisi en yaygın olarak kullanılan enerji çeşididir.
Bir binada yapılacak uygun bir yalıtımla, yani binanın çatısında, duvarlarında, zemininde yapılacak ısı yalıtımı uygulaması ve pencerelerde ısı yalıtımlı camların kullanılmasıyla, binanın bulunduğu iklim şartlarına kullanım amacına ve diğer unsurlara bağlı olarak bu binadaki soğutma enerjisi ihtiyacı için herhangi bir klima cihazına gerek kalmayabilir ya da gerek varsa bile düşük kapasiteli cihazlarla bu ihtiyaç karşılanabilir. 

Örneğin, 24.000 BTU/saat kapasiteli ve EVO 10 (Enerji Verimlilik Oranı) olan duvar tipi split bir klimayı ele alırsak, bu klimanın elektrik tüketimi saatte  24.000 BTU/h/10 = 2.400 Wh (Watt saat) olur. Bu klima cihazının Akdeniz veya Ege Bölgesi’nde bulunan bir binada günde 12 saat ve senede 120 gün çalıştığını varsayarsak, bu klimanın toplam elektrik tüketimi 120 x 12 x 2.400 Wh = 3.456.000 Wh = 3.456 kWh (kilowatt saat) olur. Elektrik birim kWh bedelini 20 kr/kWh olarak aldığımız zaman ortaya çıkan üç aylık elektrik sarf bedeli de şu değer olacaktır. 3.456 kWh x 20 kr/kWh = 691,20 TL

Yapılacak uygun bir yalıtımla bu masrafı azaltmak, yani ayda 230,40 TL elektrik tüketim bedelini azaltmak ve hatta sıfırlamak bile mümkün olacaktır. Yapılacak uygun bir ısı yalıtım uygulaması ile bu elektrik sarf bedeli bertaraf edileceği gibi klima cihazı yatırımından da tasarruf edilecektir.  Diğer tüm enerji kaynaklarında yurtdışına bağımlı olduğumuz gibi elektrik enerjisinde de yurtdışına bağımlı olduğumuz ve ülkemizin sosyo-ekonomik durumu gözönüne alındığında bu örneğin önemi daha iyi anlaşılmaktadır.

Unutulmaması gereken, yalıtımın bir bütün olarak ele alınması gerektiği ve ısı yalıtım malzemesi seçiminde mümkün olduğunca düşük ısı iletkenlik katsayısı ve yüksek malzeme kalınlığı seçimi yapılması gerekliliğidir. Isı yalıtım uygulamaları ile hem aile ve ülke bütçesine katkıda bulunabilir hem doğal kaynaklarımızın tüketimini önleyebilir hem de yarınlara daha yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.

Kaynaklar:
1.    İSKİD İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği, İSKİD Sektör Raporu 2010
2.    TEDAŞ Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş., www.tedas.gov.tr
3.    EİE Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, www.eie.gov.tr
4.    BEP Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği,  http://bep.ygim.gov.tr
5.    Türkiye Avrupa’nın 3. Büyük Klima Pazarı, Söyleşi, Konut Dergisi, Temmuz-Ağustos 2008
 

---

R E K L A M