Su Yalıtımında Haksız Rekabet
Su yalıtımının önemi 1999 yılı depreminden sonra ortaya çıktı. Depremde yıkılan evler incelendiğinde iki önemli veri dikkat çekiyor:
Su yalıtımına yönelik malzemeler üç ana grupta toplanıyor: a- Bitümlü Örtüler b- Sentetik Örtüler c- Sürme Esaslı Likit Malzemeler Her üç üretim dalında da 1999 yılından sonra pazara yeni üreticiler girmiş ve 2010 yılında talebin 2,5-3 katına varan kurulu kapasitelere ulaşılmıştır.1999 yılından sonra pazara giren oyuncuların büyük bir bölümünün merdivenaltı diye yorumladığımız düzeydeki üreticiler olması, kurulu kapasitelerin pazar talebinden daha fazla olması, TSE-CE geçiş döneminin yaşanması, birçok ürünle ilgili uygulama kural standartlarının olmayışı, piyasa denetiminin bulunmaması haksız rekabeti körükledi ve bugüne gelindi. Su yalıtım ürünleriyle ilgili olarak, polimer bitümlü örtülerle ilgili TS EN 13707, 13969; sentetik örtüler ile ilgili TS EN 13956, 13967 standartları yayınlanmışken, su yalıtımında kullanılan sürme esaslı su yalıtım malzemelerine yönelik TS EN Standardı bulunmamaktadır. Şubat 2001’de polimer bitümlü örtülere yönelik Türkiye’nin ilk uygulama kural standardı olan TS11758-2, İZODER ve BİTÜDER’in ortak gayretleriyle yayınlanmıştır. Bugün haksız rekabet birçok boyutta gerçekleşmektedir. Sınıflandırmayı aşağıdaki gibi yapabiliriz: Kalitesiz Üretim Kurulu kapasitelerin, talepten fazla olması nedeniyle üreticiler, malzemeleri daha ucuza imal etme yönünde eğilimlidirler. Bu ürünü satın alacak nihai tüketicinin fiyat baskıları da eklenince merdivenaltı üreticisi kalite ile oynamaktadır. Hiçbir üretici zarar edeceği bir malı satmayacağına göre, petrol fiyatları bir yıl içinde 90 US$’dan 150 US$ mertebesine çıkmasına rağmen, ürün fiyatlarının sabit kalması veya çok az artması başka şekilde izah edilemez. Özellikle müteahhit firmaların satın alma bölümlerinin TSE belgelerinin sadece ön sayfası ile yetinmeleri, önemli olan TSE belgesinin rapor sayfalarını (orada kaliteyle ilgili yapılan deneyler ve sonuçları, yapılamayan deneyler, ürünün oraya nasıl geldiği vs. gibi önemli bilgiler bulunmaktadır) istememeleri ve incelememeleri, saygın üretici ile kalitesiz üretim yapmakta olan firmaları aynı seviyeye getirmektedir. CE Belgeli ürünlerde, nihai tüketicinin referans alabileceği uygulama kural standartlarının olmayışı nedeniyle tüketiciler CE Belgeli ürünlerde yapacağı işle ilgili hangi teknik değerleri arayacağını bilememekte ve sadece CE İşaretini görerek kaliteli bir ürün satın aldığı imajına kapılmaktadır. Halbuki satın aldığı ürün o iş için uygun olmayabilmektedir. Piyasa denetimin eksik olması, TSE belgelerinin gerektiği gibi alınmaması, kalitesiz üretimi teşvik etmektedir. Faturasız Satıştan Kaynaklanan Haksız Rekabet Özellikle Anadolu pazarında merdivenaltı üreticiler satışlarının büyük bir bölümünü bu şekilde yapmaktadır. Bu da saygın üretim yapan firma ile kendi arasında büyük bir fiyat farkı yaratmaktadır. Bundan ülkemiz ve vatandaşlarımız zarar görmektedir. İkame Mallar Arasında Yaşanan Haksız Rekabet Yapının inşaat şekli, hızı, mevsimsel özellikler veya zeminden kaynaklanan nedenlerle projede yazılı malzemelerden daha farklı ikame ürünler kullanılabilir. Ancak bu ürünler seçilirken o ürün asıl kullanım amacına göre seçilmelidir. Yan özellikler hiçbir zaman için, asıl özellik yerine konulmamalıdır. Örneğin beton yüzey sertleştirici malzemelerin asıl görevi beton yüzeyine belli bir oranda mukavemet kazandırmaktır. Bu katkıyı hiçbir zaman için su geçirimsizlik malzemesi olarak kullanmamak gerekir. Bir diğer örnek ise sentetik örtülerde ve bitümlü örtülerde temel yalıtımlarında kullanılacak örtüler; neme (basınçsız sulara karşı) ve basınçlı sulara uygun örtüler diye iki ayrı guruba ayrılır. İnşaat maliyetlerini ucuzlatmak amacıyla basınçsız sulara karşı kullanılacak olan örtüleri, basınçlı suyun bulunduğu temel bohçalamasında kullanmamak gerekir. Tüketicinin Bilinçsizliğinden Kaynaklanan Haksız Rekabet İnşaat sektörüne yönelik olarak yeterli uygulama kural standartlarının veya yönetmenliklerin olmayışı, kişileri detaylar konusunda tereddütte bırakmakta ve bir kişinin ortaya attığı bir fikir literatürde olmamasına rağmen kabul görmekte ve kısa bir süre içinde adeta standartlaşmaktadır. Buna en güzel örnek bohçalamada, tabanda bitümlü örtü perdede bitüm çimento karışımı sürme malzeme veya tabanda PVC örtü perdelerde poliüretan esaslı sürme malzeme kombinasyonudur. Tabanda kullanılan malzeme ile perdelerde kullanılan malzemeler hiçbir zaman için birbirleriyle kaynaşmayacakları için yalıtımın ana kuralı olan süreklilik ilkesi sağlanmamaktadır. İki malzemenin birleştiği noktalar her zaman için potansiyel problem noktalarıdır. Hiçbir ulusal veya uluslararası uygulama standartlarında bu tür detaylar yer almazken, yurdumuzda bu neredeyse tüm şantiyelerde uygulanır hale gelmiştir. Başta şantiye sorumluları, kontrollük hizmeti ve denetim hizmeti veren kişi veya kurumlar bu önerilere sıcak bakmalılar ve bu önerileri sorgulamalıdırlar. Polimer bitümlü örtülere yönelik olarak yayınlanmış olan TS 11758-2 uygulama kural standardında tüm bu yalıtım detayları verilmektedir. Bu detaylar sentetik örtüler için de geçerlidir. Resmi Kurumların Yarattığı Haksız Rekabet Ortamları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı olarak kurulmuş olan Piyasa Denetim ve Gözetim Birimleri’nin etkin denetimlerine bir an önce başlamaları gerekmektedir. Yapı denetim şirketlerinin iş alış şekli değiştirilmeli, havuz sistemine geçilmeli ve yetkileri artırılmalıdır. Yapı sigorta sistemi bir an önce devreye sokulmalıdır. Bakanlıklarca yayınlanan yapı yönetmeliklerine, tebliğ ve genelgelere istisnasız olarak tüm müteahhitlik hizmeti veren kurum ve kuruluşlar uymalıdır. Yukarıda örnekleriyle açıklamaya çalıştığım haksız rekabet ortamları değişik boyutlardadır. Burada önemli olan devletin yasal organlarının haksız rekabet koşullarının oluşumunu engellemesidir. Tüketim bilincinin artırılmasına yönelik uygulama standartlarının hazırlanması, kişilerin bilinçlendirilmesi görevleri de mesleki sivil toplum kuruluşlarının görevidir. Üretici, tasarımcı, uygulayıcı ve denetçinin etkin ve işlevsel yasalar ve mevzuatla belli bir yönde kanalize edilmesi halinde haksız rekabet büyük bir ölçüde azalacaktır. Ä°lginizi çekebilir... Su Yalıtımı Deprem GüvenliÄŸi Ä°liÅŸkisiYapılarımızı suyun zararlı etkilerine karşı koruyan uygulamalar su yalıtımının en basit ifadesidir. DiÄŸer taraftan hem basit olması hem de daha anlaşı... Global Bitümlü Membran Pazarı Büyümesini SürdürüyorChemical Research'te yayınlanan araÅŸtırmaya göre bitümlü membran pazarının 2029 yılında 3 milyar dolara yaklaÅŸması bekleniyor.... Su Yalıtımı, Depreme Karşı En Basit, En Ekonomik, En Temel GüvencedirGüvenli yapılar oluÅŸturmada ve depreme karşı korunmada su yalıtımı-deprem iliÅŸkisi önemlidir. Su yalıtımı her ÅŸeyden önce yapısal bütünlüğü saÄŸlamada ... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.