Sapphire'de Çatı Terası Düzenlemesi

Ä°stanbul'un sekizinci tepesi olarak deÄŸerlendirilen Sapphire, 261 metre yüksekliÄŸiyle Türkiye'nin en yüksek yapısı olma özelliÄŸine sahip. Bu özelliÄŸiyle dünyanın da sayılı ve gözde projelerinden olan Sapphire, ÅŸehrin iÅŸ ve yaÅŸam merkezine yeni bir soluk getiriyor. 223 metre yükseklikte bulunan terastan Ä°stanbul'u en ince ayrıntısına kadar görmek mümkün. Tasarımında görsellik ve konforu ön plana çıkaran Sapphire'in mimari anlayışına, detay çözümlerinde Armada Yalıtım'ın üretimini yaptığı  Support yüzer döşeme ayakları da fonksiyonlarıyla katkılar saÄŸlıyor.

Uygulama

54. Kat (223 Metre): Sapphire'in 54. kat gezilebilir terasında, ziyaretçilerin terasta oluÅŸacak göllenmeden rahatsız olmaması için Support Yüzer Döşeme Ayakları ile yüzde 1 eÄŸimli koruma ÅŸapı üzerine serbest granit kaplama yapılarak konforlu bir zemin oluÅŸturuldu. Bu sistemle  geleneksel harçlı kaplamada, giderlere doÄŸru oluÅŸan eÄŸimleri ortadan kaldırarak, alanda tek mekan etkisi saÄŸlanıyor ve görsel anlamda istenilen hedefe ulaşılıyor. Böyle bir yapıda, yüzer döşeme yapılmasının diÄŸer bir avantajı da, kaplama sisteminin her an deÄŸiÅŸtirilebilip, deÄŸiÅŸik modüllerde kaplamaların ve ışıklandırma sistemlerinin yenilenebilir olması.

56. Kat (233 Metre): Sapphire Tepe olarak adlandırılan ve yapının en yüksek olan seyir terasında yer alan  teleskoplar ile Ä°stanbul'u 360° seyretmek mümkün. Cephe temizliÄŸi için kullanılan raylı bir mekanikten kaynaklanan zeminin görsel sıkıntıları Support Yüzer Döşeme Ayakları ile pratik bir ÅŸekilde çözüldü. Ayda bir defa kullanılması planlanan ve yapıyı 360° açı ile hareket ederek temizleyebilmek için tasarlanan bu mekanizma hareket ettirilip yerine geldikten sonra, rayların bulunduÄŸu alan tekrar kapatılabilecek ve raylı sistem  kamufle edilecek.

Armada Yalıtım'ın üretimini yaptığı Support-S Support-E ve Support-EU markalı Yüzer Döşeme Ayakları gezilebilen teraslarda, balkonlarda, teknik platformlarda, petrol tesislerinde, laboratuvarlarda, dinlendirme depolarında, sanayi tesislerinde, havuz çevrelerinde, bahçe teraslarda, suyla bire bir temasın kesilmesi istenilen makine ve ekipmanların yükseltilmesinde olmak üzere tüm açık ve kapalı alanlarda beton, ahşap,doğaltaş&kompoze levhaları desteklemek, terasların/plazaların güvertesini ve aynı zamanda yükseltilmiş teknik döşemeleri şekillendirmek amacıyla kullanılıyor. Ürün, eğim betonu dökülmüş, su ve ısı yalıtımı yapılmış bir terasta döşeme kaplama malzemesinin harçla veya farklı yapıştırma malzemeleriyle yapıştırılması zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Derz aralarının herhangi bir dolgu malzemesiyle kaplanması zorunluluğu olmadığı için döşeme üzerinde su birikmiyor. Böylece tam ve kusursuz bir yağmur suyu veya kar drenajı garanti ediliyor. Harçlı uygulama yapılmaması, zaman içinde ısı ya da su yalıtım malzemelerinde veya su, elektrik, atıksu vs. gibi tesisat akslarında oluşacak herhangi bir arızanın kolaylıkla giderilebilmesini, dolayısıyla işçilik, zaman ve malzeme tasarrufunu sağlıyor. İmalatta çimento ve stabilize kuma ihtiyaç duyulmadan kaplama yapılabilmesi, birim alandaki malzeme yük miktarını azaltıyor, hızlı döşeme imkanı sağlıyor; her türlü hava şartlarında uygulama yapmayı mümkün kılıyor. Son kat döşeme malzemesi ile su yalıtımı arasındaki katmanların rahat havalanmasını sağladığı gibi, katmanların güneş etkileri ve ısıl şoklardan da etkilenmesini engelliyor. Bitümlü, PVC, EPDM gibi tüm membran çeşitleri veya sürme tipte tüm su yalıtım malzemeleri üzerine (basma noktalarından zarar vermeyi önleyici özel tabanlıklarla) oturabilen ayakların her biri 900 kilogram taşıma kapasiteli. Bu özellik istenen ebat ve malzeme kalınlığının kullanılabilmesi özgürlüğünü sağlıyor.

Projeyi gerçekleÅŸtiren Armada Yalıtım 1994 yılından bu yana yalıtım sektöründe faaliyet gösteriyor. Sektördeki güçlü üreticilerin bayisi olarak çalışmalarını geliÅŸtiren firma, tecrübesini sektörle paylaÅŸmak ve temel problemlerden birisi olan teras yalıtım sorunlarına garantili çözümler üretmek hedefiyle Support markası altında sabit kodlu yüzer döşeme ayakları üretimine baÅŸlamıştı. 2004 yılında ise ülkemizde bir ilke imza atılarak ayarlı yüzer döşeme ayakları üretimine geçen Armada Yalıtım, sektörün öncü firmaları Yalteks, Mardav, Nova, Famerit ve Greton gibi firmalarla yaptığı çözüm ortaklığı  ve yurt dışı baÄŸlantıları sayesinde Armwood ve Armstone markalarıyla Support Teras Sistemleri adı altında teras yalıtımlarında paket sistemler sunuyor. Firma Ä°stanbul merkez olmak üzere, Ege Bölge Müdürlüğü nezdinde Türkiye içinde, 2004 yılından bugüne de Cezayir Ofisi aracılığıyla yurt dışı projelerde uygulamalı hizmet veriyor.

Armada Yalıtım Genel Müdürü Sertaç Erdoğmuş

Armada Yalıtım Genel Müdürü Sertaç Erdoğmuş, üretimini yaptıkları Support yüzer döşeme ayaklarının yurt içi ve yurt dışında birçok projede yer aldığını belirtiyor. Bu projeler içinde öne çıkanlar olarak yurt içinde Bursa Merinos Kültür Merkezi, İstanbul Saphire, Sabancı Müzesi, Istanbul Kongre Merkezi'ni; yurt dışında ise Bulgaristan, Cezayir ve Pakistan'da gerçekleştirlen projelerin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Erdoğmuş, yüzer döşeme ayak sistemleriyle ilgili olarak 2009 yılında başlayan TSE bünyesinde sürdürülen kriter oluşturma çalışmaları ertesi 2010 yılı Nisan ayı itibariyle TSEK kriterlerini tamamladıklarını ve Support markalı ürünlere TSEK belgesi alındığı bilgisini veriyor.

Bayilerin korunması gerekiyor

Bayilik sistemine de değinen Erdoğmuş şu yorumlarda bulunuyor: "Bayilik sisteminin yürümesinde esas olan, üretici firmaların piyasa doğrudan mal vermemesidir. En temel sıkıntılar bu noktada kilitleniyor. Bu anlamda bayilerin korunması gerekiyor. Yalıtım sektöründe bu tarz çalışan çok sayıda firmanın olması, bayilik sisteminin sağlığını bozuyor. Hem bayi memnun edilemiyor hem de fiyat çeşitlenmesi satışta güven kaybına yol açıyor, beraberinde bayinin etkisiz hale gelmesi ve pazarlama zafiyetleri oluşuyor. Ayrıca yeterli sermayesi olan bayiler, yıllık bazda üretici firmaya taahhütte bulunup, yüklü ödemeler yaparak fiyat avantajı yakalıyor; yeterli sermaye ayıramayan bayiler özellikle fiyat değişimleri ile birlikte satışlarda zayıflıyor. Bayilere ilkeli davranılmalı ve bayiler arasında eşit mesafe korunmalı. Bu da üretici firmanın kurumsal yapısının güçlü olmasıyla ilgili bir konu. Tüketicinin doğrudan üretici firmayla temasa geçmesi gerçeği de var. Üretici firma bu şekilde gelen talepleri bayileri arasında dengeli şekilde dağıtmalı, ürün tanıtımları, uygulama eğitimleri, Ar-Ge çalışmaları üreticilerin ürün güvenilirliğini artırmasını sağlayarak bayilerin başarısına katkı sağlıyor. Bayilerle iletişim, eğitim ihtiyaçlarının karşılanması, gereğinde kalifiye iş gücü takviyesi, proje bazında sağlanabilecek özel destekler, ödemelerde karşılaşılan sıkıntıların bayilerle paylaşılabilmesi de üzerinde durulması gereken diğer konular..."