E-Dergi Oku 
ROKA YALITIM
BOSTÄ°K

Prof. Dr. Erol Gürdal: "Yalıtımı, Müteahhitlerin de Öğrenmesi Gerekiyor"

Prof. Dr. Erol Gürdal:

5 Mayıs 2009 | KONUK YAZAR
77. Sayı (Mart - Nisan 2009)

Prof. Dr. Erol Gürdal, günümüzde Türkiye'de çok başarılı yapı malzemeleri üretildiğini ama uygulamacıların yeterince eğitimli olmadığını ifade ediyor...

Emekli olmasına rağmen halen İTÜ'de ders vermeye devam eden Prof. Dr. Erol Gürdal, günümüzde Türkiye'de çok başarılı yapı malzemeleri üretildiğini ama uygulamacıların yeterince eğitimli olmadığını söylüyor. Akademik kariyerinin ilk yıllarıyla bugünü kıyaslayan Prof. Dr. Erol Gürdal, "O zamanla günümüzü karşılaştırmak çok zor. Bu, her şeyin var olduğu, kolaylıkla bulunduğu dönemle, hiçbir şeyin bulunmadığı bir dönemi karşılaştırmak olur" diyor.

O zamanlardan bazı anılarını anlatan Gürdal şunları söylüyor: "Ankara'da yedek subay olarak askerliğimi yaparken birkaç arkadaş kiralık bir daire arıyorduk. Bir daireyi bize gezdiren adam büyük bir iftiharla 'buradaki seramikler, bir sefarethanede kullanılmış olan seramiklerdir' dedi. Yani o zamanlar Türkiye'de bir seramik bile sadece fayans şeklinde ve çok az üretilen bir malzemeydi. Onun dışındaki seramik malzemeleri bilmiyorduk. Dışarıdan gelen kullanılmış malzemeyi kullanmak bile önemli bir referans olarak görülüyordu. Bugün ise yurtdışından gelen ürünlerle karşılaştırdığımızda hemen hemen başa baş, hatta daha iyi olan malzemeler üretebiliyoruz."

"1969 yılı sonbaharında Yapı Endüstri Merkezi'nin gezici sergisini Anadolu'da dolaştırma görevi bana verilmişti. Çanakkale'den başlayarak Hatay'a kadar aradaki şehirlerde, uygun salonlarda Türkiye'de üretilen yapı malzemelerini teşhir ediyorduk. Yonga levhalar üzerine yerleştirilen ürünleri büyük bir gururla ziyarete gelenlere anlatıyorduk. Malzemeler arasında küvet, makine halıları, PVC yer karoları gibi ürünler yer alıyordu. Bugün Yapı Endüstri Merkezi'nin Yapı fuarlarının büyüklüğü ve çeşitliliği göz önüne alınırsa aradaki fark daha iyi anlaşılabilir..."

"1960-70'lerde yalıtım gündemde olmayan bir konuydu. Daha önceki dönemlerde zaten duvarlar en az 40 santimetre genişliğinde tuğlalarla yapıldığı için yalıtım bir sorun değildi. Ne zaman ki arsa değerleri arttı, 1 metrekarelik alan bile önem kazandı, o zaman betonarme yapıların olanaklarıyla duvarlar inceldi ve yalıtım sorunları başladı. O yıllarda yalıtım kelimesi bile yoktu, tecrit veya izolasyon denilince su yalıtımı akla gelirdi ve sadece rüberoit veya bitümlü karton, kumlu karton gibi malzemeler kullanılırdı..."

"İlk yalıtım malzemeleri Türkiye'de 60'lı yılların sonunda İzocam?ın üretime başlaması ve yine yumuşak, hafif ahşap lif levhaların üretilmesiyle ortaya çıktı. O ürünler özellikle ses yalıtımında çok başarılı olmasına rağmen ısı yalıtımında çok başarılı olmadı. Çünkü üzerine sıva yapılamıyordu. Bunu önlemek için sıva tutucular gibi malzemeler geliştirildi. Bunların beraber kullanılması da birtakım detay ve uygulama zorlukları ortaya çıkardı."

"1970'li yıllara kadar ısı yalıtımı, buna bağlı olarak buhar yalıtımı hesapları bile üniversitelerde pek öğretilemiyordu. Aslında çok basit hesap usulleri olmasına rağmen pek önem verilmediği için derslerde konu olmuyordu. Ama ne zaman ki ısı yalıtımı, ses yalıtımı ve su yalıtımı gibi konular önem kazandı, oldukça geniş bir şekilde yüksek lisans konuları, doktora konuları olarak işlenmeye başlandı, bundan sonra da buna bağlı olarak malzemenin doğru uygulanması ve yararlı hale getirilmesine geçildi..."

"Bize kirişlerin olduğu bölgelerde yeşillenme oluşması şikayetiyle incelenmek üzere gelen bir bina vardı... Gayet güzel görünen, kaliteli bitirme malzemeleriyle yapılmış bir apartmandı. Gittik, inceledik ve proje ile karşılaştırdık. Proje ısı yalıtımı yönetmeliği gereği yapılmış. Projeye göre 8,5 santimetrelik bir tuğla duvar, üzerinde 4 santimetrelik bir poliüretan ısı yalıtımı ve onun üzerinde de sıva var. Bizim ölçümlerimizle karşılaştırdığımızdaysa tuğla ve sıva kalınlıkları ölçümlerimizde görünüyor, ama ısı yalıtımıyla ilgili bir kalınlık yok. Yani projeye uygun imalat yapılmamış. Projede ısı yalıtımı görülüyor ama uygulamada yer verilmemiş. Bunun sonucunda da kirişlerde bir buhar yoğuşması oluşuyor ve bu yoğuşma da yosunlaşmaya neden oluyor. Demek ki ısı yalıtımıyla ilgili kavramlar, usta ve uygulayıcıların yanında müteahhitlerin de öğrenmesi gereken bir konu..."

 

70'LERDE AKADEMİK ÇALIŞMALAR SEKTÖRÜN ÖNÜNDEYDİ; ŞİMDİYSE SEKTÖR AKADEMİYİ GEÇTİ

"Türkiye'de yalıtımla ilgili ilk akademik çalışma buhar konusuyla ilgili 1969 tarihli bir doktora çalışmasıydı. 1980'lerden itibaren de bu konular yüksek lisans konuları arasında yer almaya başladı. Tabii araştırmalar şu anda sektörün gerisinde; 1970'lerdeki durum yok. O zaman akademik seviye konuların bilinmediği bir ortamda başladığı için piyasanın çok önündeydi. Ama bugünkü endüstrinin geldiği durum üniversitelerin ilerisinde..."

 

UYGULAMACILAR YALITIM KONUSUNDA EĞİTİLMELİ

"Şu anda hem inşaat sektörünün hem de malzeme sektörünün çok iyi durumda olduğunu düşünüyorum. Ama bu çok kaliteli olarak üretilen malzemeleri uygun bir şekilde kullanmadıktan sonra, özellikle müteahhitler ve inşaat ustaları bunun önemini kavramadıktan sonra, malzemenin çok nitelikli olması pek fazla bir şey ifade etmiyor. Bu konularda yapı üretimiyle uğraşan ustasından kalfasına kadar her kademeden insanın yalıtım konusundaki bilgilerinin belirli bir seviyede olması gerekir. Bu da eğitimlerle karşılanabilir. Gelişmiş ülkelerde inşaatlarda çalışacak her kişinin muhakkak meslek lisesi mezunu olması gerekiyor. Bizde ise vasıfsız her kişi, kolunun kuvveti yerindeyse inşaat işçisi oluyor. 3-4 sene sonra da usta diye nitelendiriliyor. Bunun böyle olmaması, çalışanların okullarda yetiştirilmesi gerekir. En azından inşaat çalışmalarının durgun olduğu dönemlerde işçilerin 3-4 aylık kurslarla eğitime tabi tutulup sertifikalandırılması, sertifikasız kişilerin de çalışmasının engellenmesiyle yapı sektörü istenilen seviyeye gelebilir."
 


R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Su Yalıtımı Deprem Güvenliği İlişkisi

Yapılarımızı suyun zararlı etkilerine karşı koruyan uygulamalar su yalıtımının en basit ifadesidir. Diğer taraftan hem basit olması hem de daha anlaşı...
21 Kasım 2024

Global Bitümlü Membran Pazarı Büyümesini Sürdürüyor

Chemical Research'te yayınlanan araştırmaya göre bitümlü membran pazarının 2029 yılında 3 milyar dolara yaklaşması bekleniyor....
22 AÄŸustos 2024

Su Yalıtımı, Depreme Karşı En Basit, En Ekonomik, En Temel Güvencedir

Güvenli yapılar oluşturmada ve depreme karşı korunmada su yalıtımı-deprem ilişkisi önemlidir. Su yalıtımı her şeyden önce yapısal bütünlüğü sağlamada ...
20 Mayıs 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.