Yapı Fiziği Konferansı İstanbul'da Düzenlenecek
Üç yılda bir gerçekleştirilen Uluslararası Yapı Fiziği Konferansı (International Building Physics Conference) 15-18 Haziran 2009 tarihlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Fiziksel Çevre Kontrolü Birimi tarafından düzenlenecek. Daha önce Eindhoven, Leuven ve Montreal’de gerçekleştirilen ve dördüncüsü İstanbul’da yapılacak kongreye katılımsa beklentilerin üzerinde. Kongrenin ana teması "Enerji Verimliliğinde Yeni Yaklaşımlar" olarak belirlenmiş. Yapı fiziği alanında farklı konuları da kapsayacak kongre, İTÜ Mimarlık Fakültesi Taşkışla Kampusu’nda düzenlenecek. Organizasyonda dünyanın önde gelen bilim insanları, araştırmacılar ve uygulayıcılar ağırlanacak. Kongreyle ilgili bilgi aldığımız 4. Yapı Fiziği Konferansı Bilim Kurulu Başkanı ve İTÜ Mimarlık Fakültesi Yapı Bilgisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zerrin Yılmaz, İTÜ olarak bu tip büyük organizasyonlara sık sık ev sahipliği yaptıklarını belirterek, kongrede şehir fiziğinden yapı fiziğine varıncaya kadar sesle, ısıyla ve iklimle ilgili bütün konuların ele alınacağını vurguluyor. Sunulacak bildirilerin üç hakemden geçtiğini söyleyen Yılmaz, dolayısıyla kongrenin bilimsel yönünün çok kuvvetli olduğunun da altını çiziyor. Önceki kongrelere 150 dolayında bildiri katıldığını fakat şu anda ellerine 35 ülkeden, 300’ün üzerinde bildiri özetiyle başvuru yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Zerrin Yılmaz, tüm bu bildirilerin kabul edilmesi halinde, paralel oturumların yapılabileceğini söylüyor. Yapı fiziği çalışmaları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Zerrin Yılmaz şu ifadeleri kullanıyor: "Binaların en önemli görevi kullanıcıların konfor koşullarını sağlamak. Bu konforu, minimum enerji harcayan sistemlerle ve minimum maliyetle temin etmek için yapı fiziği problemlerini çok iyi bilmek gerekiyor. Özellikle de enerji alanındaki sorunlar son yıllarda tüm dünyada öncelik kazandı. Bu konular, Türkiye’de ilk kez bizim birimimizde 1950’li yıllardaki çalışmalarla rahmetli hocamız Prof. Lütfi Zeren tarafından başlatılmıştı. Bugün ise çalışmalarımız ulusal, uluslararası ve disiplinler arası boyutta sürüyor. İTÜ Türkiye’de bu konuların en detaylı ele alındığı üniversite. Değişik dallarda uzmanlaşmış elemanlarımız var. Bilindiği gibi günümüzde enerji en önemli sorun. Dolayısıyla enerjinin verimli kullanılabilmesi ve binalarda daha çok yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılması için yapı fiziğinin bu dalına çok dikkat edilmesi gerekiyor. Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi de bu. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de enerji performans direktiflerinin hazırlanması ve AB’ye paralel hale getirilmesi çalışmaları devam ediyor. Eşleştirme projeleri sürüyor. Bu konuların da kongrede tartışılacak olması oldukça önemli..." Yalıtım gerek şart; ama yeter şart değil "Gürültü yönetmeliğinin uygulanmasında bazı sorunlar yaşanıyor. Bütün bu konuların minimum enerji harcayarak, minimum maliyetle çözülmesi gerekiyor. Kongrede şehir düzeyinden malzeme boyutuna kadar en geniş kapsamda bu konular da tartışılacak. Halkın bilinçlendirildiği konular çok farklı. Mesela yalıtım konusunda halk artık bilinçlendirildi. Fakat yalıtım her zaman istenilen sonucu vermeyebiliyor. Yalıtım gerek şart; ama yeter şart değil..." "Binalarda enerji, ısı ve ses konularında ilk çalışmalar İTÜ bünyesinde başlamış. Fakat bu konular artık disiplinler arası konular oldular. Yapılan çalışmalara özellikle mühendisler de katılıyor. İTÜ olarak dünyanın sayılı üniversiteleriyle yarışır düzeydeyiz. Kongrenin burada yapılmasının nedenlerinden birisi de bu konudaki gücümüzden kaynaklanıyor. Diğer üniversitelerde de çalışmalar hızlandı..." Farklı iklimsel karakteristikler göz önünde bulundurulmalı "Yalıtıma günden güne önem veriliyor. Gerekli çabalar gösterildi, yönetmelikler hazırlandı. Fakat özel sektör doğal olarak kendi çıkarını düşünüyor. TS 825 özel sektörün etkisiyle çıkarıldı. Fakat yalıtım her yerde aynı sonucu vermeyebiliyor. Bilimsel bir destek alınması da lazım. Mesela TS 825’de Türkiye iklim bölgelerine ayrılmış. Derece-gün kavramı kullanılıyor. Öyle olunca İstanbul ile Diyarbakır çok farklı iklimlere sahip olmalarına rağmen, aynı ölçütlerle değerlendiriliyorlar. Mesela Diyarbakır’da yalıtım önemli olabilir ama orada daha da önemli bir öğe var; o da termal ya da ısıl kütle. Yalıtımı olmadığı, u katsayısı çok yüksek olduğu halde ısıl kütlesi yüksek duvarın yalıtımlı duvardan daha iyi performans gösterdiği, sonuçlarla zaten kanıtlanmış. Ülkemizin faklı iklimsel karakteristiklerinin göz önünde bulundurulmasında fayda var..." TS 825’teki fiyaskolarla karşılaşılabilir! "Enerji Verimliliği Yasası tartışmalı olarak onaylandı. Ana hatlarıyla Avrupa’da olduğu gibi enerjinin bütün alanlarda verimli kullanılması hedefleniyor. Bizi burada ilgilendiren enerjinin binalarda verimli kullanılması ve binaların enerji etkin olması. Kanun çıktı; fakat yönetmeliklerle desteklenmesi ve uygulanması gerekiyor. Bu yönetmelikler de konunun uzmanlarına danışılmadan çıkartılırsa TS 825’teki fiyaskolarla karşılaşabiliriz. AB yasalarını kopyalayarak tercüme edersek Diyarbakır ile İstanbul’u aynı iklim bölgesinde göstermek gibi komik sonuçlarla karşılaşabiliriz. AB yasalarından yararlanılmalı ama bu maddeler alınırken ülkemiz koşulları da göz önünde bulundurulmalı..." İlginizi çekebilir... Global Bitümlü Membran Pazarı Büyümesini SürdürüyorChemical Research'te yayınlanan araştırmaya göre bitümlü membran pazarının 2029 yılında 3 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.... Su Yalıtımı, Depreme Karşı En Basit, En Ekonomik, En Temel GüvencedirGüvenli yapılar oluşturmada ve depreme karşı korunmada su yalıtımı-deprem ilişkisi önemlidir. Su yalıtımı her şeyden önce yapısal bütünlüğü sağlamada ... Ülkemizde Deprem Gerçeği ve Güvenli YapılarBinalar tasarım aşamasından itibaren, kullanım amacına uygun, can ve mal güvenliğini koruyacak şekilde, bulunduğu iklim ve doğa şartlarında güvenli ve... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.