Haksız Rekabet ve İş Ahlakı Recai TUĞ

DOSYA 40. Sayı (Ocak Şubat 2003)

Atermit Endüstri ve Tic. A.Ş. Satış Müdür Yardımcısı
Atermit Endüstri ve Ticaret A.Ş.’nin genel kalite politikası; müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini tatmin edecek kalitede ürünler üretmek, tüketici çıkarlarını en iyi şekilde korumak, pazar payını ve rekabet gücünü artırmak;

Atermit isminin tanınmış marka imajını bütün bölgelerde sağlamak ve bu mevcut imajı devam ettirmek.

Firmamızda işçi sağlığı, iş güvenliği ve çevre yönünden standartlara uygun koşulları temin ettirmek.

Yukarıdaki anlatım, şirketimiz Atermit Endüstri ve Ticaret A.Ş.’nin, genel politikası ve iş ahlakı tanımıdır.

Haksız rekabet ve iş ahlakı konularında şirketimizin düşüncesini açıklamak için; ;zaten cevapları şirketimizin genel kalite politikası içinde olan; ‘Müşteri ne ister?’, ‘Pazar şartları neyi gerektirir?’, ‘Firma imajının önemi nedir?’ ve en önemlisi ‘Ürün kalitesinin pazardaki önemi nedir?’ gibi soruların, mutlak olarak cevaplanması gerekmektedir.

Müşteri ne ister: Müşteri, işçilik konusunda teknik bilgi desteği, doğru malzemenin hangisi olduğunun anlatılmasını, alacağı malzemenin sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını, malzemenin görünüm yönü varsa estetik güzelliği olmasını ve malzemenin kalitesi ile orantılı fiyatının olmasını ister.

Pazar şartları neyi gerektiriyor: Ürün kalite ölçüsünün piyasa genelinde standartlara bağlanmasını ve bu standartlara yaptırım uygulanmasını, yaptırımların denetim mekanizması kurularak takibini, piyasadaki ekonomik değişimlerle orantılı fiyat politikası uygulanmasını, müşteri memnuniyetini ve iyi bir hizmeti gerektirir.

Firma imajının önemi: Kaliteden ödün vermeyen, ürününe inanmış, ürününe güvenen, tecrübeli yöneticilere ve başarılı bir ekibe sahip, pazar şartları ne olursa olsun uzun yıllar çizgisini değiştirmemiş bir firma ile kim çalışmak istemez ki!

Ürün kalitesinin pazardaki önemi: Müşteri satın almış olduğu ürünün, sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını ister. Eğer bu ürün, zamanla teknik özelliklerini yitirir, fayda sağlamaz bir hale gelirse, müşterinin ürüne ve bu ürünün muadili (dengi olan) ürünlere güveni kalmaz.

Marka imajını yitirmiş olan ürünler pazarda talep edilmez. Bu durumda üretici firma varsa bayi ve müşteri kaybedecektir. Pazarın bazı zaaflarından faydalanmak suretiyle, göründüğünden farklı teknik özelliklerde üretilmiş olan ürünlerin ve bu ürünleri üreten firmaların, hiçbir şekilde geleceği yoktur.

Sadece para kazanmak amaçlı üretilmiş olan, kalite, dayanım, estetik özellikleri olmayan ürünler ve bu ürünleri üreten firmalar karşısında, hiç bir masraftan kaçınmayarak modern tesisler kuran ve yüksek maliyetlerle kaliteli üretim yapan firmaların suçu nedir peki?

Üretici firmalara, üretmiş olduğu her ürün için, ayrı ayrı kalite standardı zorunluluğu getirilmelidir. Bu standartlar kontrol edilmeli ve aynı malı üreten bütün üreticilerin minimum standartta üretim yapması sağlanmalıdır. Aynı kalite standartlarında üretilmiş olan ürünlerin, kalite, dayanım, estetik görünüm ve kullanım kolaylığı eşit olacağından, haksız rekabet ortadan kalkacaktır.

Bu durumda, müşteri memnuniyeti, hizmet ve fiyat politikası konularında kendini geliştirmiş, birçok konuda kapasite olarak yeterli düzeyde olan firmalar kazanacaktır. Ürün kalitesinde standart sağlanması tek çözüm değildir. Pazarda rekabet ederken, üretici ve pazarlamacı firmaların, diğer üretici ve pazarlamacı firmalara karşı da sorumlulukları olduğu unutulmamalıdır. Her firma, kendi ürettiği ve pazarladığı ürünlerin avantajlarını ve kalitesini anlatmalı, rakip üretici ve pazarlamacı firmalara karşı, seviyeli ve ahlaklı bir tutum içerisinde olmalıdır.


 

---

R E K L A M