
ÇATI YALITIMI![]()
Katılımcılar daha önceden belirlediğimiz aşağıdaki soruların ışığında çatı sorunlarını tartıştılar. GÖKHAN KORKMAZ / MARDAV: Çatılar düz çatılar ve kırma çatılar diye ikiye ayrılır. Düz çatılarda bugün artık mineral yünler ve genleştirilmiş polistiren malzemeler ile yapılan geleneksel teras çatılar yerine, çoğunlukla XPS malzemelerle ters çatı yalıtım uygulaması yapılmaktadır. Endüstriyel (metal) çatılarda; buhar kesici, mineral yün üzeri su yalıtımı veya poliüretan sandviç panel uygulaması tercih edilmektedir. Kırma çatılarda döşeme üzerine geleneksel alışkanlık mineral yün serilmesi ve kiremit altında bitümlü membranların kullanımı gözlenmektedir. Bu tür kırma çatılarda havalandırma için çatı kaplama malzemesi (kiremit, shingle vs.) ile yalıtım malzemesi arasında bir hava boşluğu oluşturulur aynı zamanda mahya ve saçaklardan hava döngüsü sağlanır. Bu bölgede zorlanmış taşınımın neden olduğu bir ısı kaybı söz konusudur. Bunu engellemenin yolu nefes alabilen su yalıtım örtülerinin çatı tahtası üzerinde kullanılmasıdır. Böylece mahya ve saçaklarda oluşturulan havalandırma boşluklarına gerek kalmaz ve zorlanmış taşınımın neden olduğu ısı kayıpları ortadan kaldırılır. Bu kayıplar tek yapılarda % 20 oranına kadar çıkmaktadır. OĞUZ SAĞLAM / YALTEKS: Geçmişte, yapı malzemeleri dalında asistanlık, daha sonra şantiyelerde uygulama ve bugün yalıtım sektöründe teknik danışman olarak görev yaptığım için çatı kelimesinin neyi anlattığı konusunda bir-iki farklı his uyanıyor içimde. Ama bunların içinde en baskın geleni, gerek temel ve gerekse çatı için, ‘halen’, yapının en sorunlu en çok problem çıkaran kısımları olduğudur. Bu anlamda, problemlerin çoğu malzeme kaynaklı değildir. Uygulamanın başında bulunan ya da kontrolundan sorumlu teknik personelin, ara elemanın ve işçinin yeterli teknik ve detay bilgilerinden yoksun oluşu problemlerin temel nedenidir. Sahalarda, uygulamanın başındaki teknik elemanlar, üniversite ve yüksek okullarda yalıtım malzemeleri ve yalıtım uygulamaları ile ilgili özel bir eğitim alamadıkları için konu ile ilgili deneyimlerini mezuniyet sonrası şantiye deneyimleriyle paralel edinmektedirler. Bu konuda temel öğrenme metodları ‘deneme-yanılma’ metodudur. Yeterli bilgi birikimi sağlayan teknik sorumlular zamanla daha yönetimsel konumlarda çalışıp farklı sorumluluklar üstlendikleri için sahadaki yeni neferlerin aynı deneme Ğ yanılma süreçleri devam etmektedir. Ortaya çıkan ürün, doğal olarak estetikten uzak, yalıtım sistemi ‘doğru’ çözülememiş, akan-kokan, can sıkan, kullanıcıyı üzen bir standartta olmaktadır. Çatı, yapının en fazla problemle yüzleşen kısmı olduğu için en iyi çözülmesi gereken mahallidir. Bu konuda, teknik sorumluları, ara elemanları, usta ve işçileri eğitmek bir taraftan sektördeki üretici firmaların ve yalıtım konusunda uzmanlaşmış uygulamacı firmaların, bir taraftan yalıtım konusunda kurulmuş derneklerin üzerine düşüyor. Derginiz gibi düzeyli sektörel yayınlar, bu eğitsel faaliyetler içinde çok büyük bir rol oynuyor. LEVENT ÜNÜVAR / ÇATIDER: Bir yapının en önemli bölümü ve atmosferik şartlara en çok maruz kalan kesimi çatısıdır. Yağmur doğrudan doğruya çatının üzerine yağıyor, Kar yine öyle, onun etkisi erime süresince bir süre daha sürüyor. Rüzgar, fırtına yine yapının diğer bölümlerine göre çatıya daha çok hasar verebiliyor. Sıcak günlerde güneşin etkisi ile en çok ısınan bölüm yine çatıdır. Ayrıca dışarıdan gelen yangın riskine en açık bölüm yine çatıdır. Bütün bunlar göz önüne alındığında çatıların önemsenmesi ve çok dikkatle planlanması gerekir. Hem mimari açıdan hem mühendislik açısından bakıldığında çoğrafi koşullar, o bölgede ne gibi bir çatı çözümüne gidilmesi gerektiğini gösterir. Çatı ile yapı fiziği ilişkisine deyinelim. Isı, su, ses, yangın yapı fiziğinin önemli alanları olduğundan çatıların yapı fiziği kurallarına uygun planlanması gerekir. Tüm bunlar Türkiye’de bu güne kadar çok ciddi olarak ele alınamadı. Benim bu toplantıda temsil ettiğim ÇATIDER’in de temel uğraş alanları bu noktalardır. Satın alan açısından soruna yaklaşırsak, liberal bir ekonomide tabii ki en ucuzu almak isteyecektir. Bununla beraber, yapıda sorunların en sık yaşandığı yerlerin başında çatı kısmının gelmesi, çatıya gerekli önemin verilemediğindendir. Teknik olarak bakıldığında kullanılması gereken ifade; çatıların yalıtılması değil yapı fiziği kuralları ve gerekliliklerine uygun olarak inşa edilmesidir. Çatı söz konusu olduğunda, konunun bir de estetik açıdan ele alınması lazım. Üzülerek söylüyorum ki Türkiyede çatıların hiçbir estetik yönü yok. Oysa yapı bir bütündür ve çatı ise özellikle konut amaçlı az katlı evlerin tacıdır. Hepsi birbirinin aynısı olan çatılar maalesef mimari dizayn açısından hiçbir estetik heyecan uyandırmıyor. KORHAN IŞIKEL / PROTEM: Böyle bir yetkin’ standartları, belki bir yere kadar taklit, belki sentez yoluyla kendi koşullarımıza uydurmaya çalışmak teknik karar verici olarak bizim elimizde. LEVENT ÜNÜVAR / ÇATIDER: Türkiye’nin en büyük sorunu standart oluştururken taklit etmek bizim koşullarımıza uydurmak derken teknik manada, coğrafi koşullarımızı kast ettiniz. Fakat böyle söylendiğinde çoğunlukla ‘bizim ekonomik koşullarımız Almanlarınki gibi değil ki’ denir. Ne alakası var ekonomik koşulun teknik bir alanda. Bu güne kadar standart oluştururken, yazılı standartlardan söz etmiyorum, hayata yansımış standartları oluştururken temel faktörlerin bir tanesi bizim koşullarımız denir. Bizim koşullarımız ekonomik anlamda daha sıkıntılıysa o zaman biz biraz daha fazla özen göstermeli, bir çatı yapayım da 25 yıl kullanayım demeliyiz. Biz o kadar zengin değilsek Almanya’dakinin bile üzerinde önlemler almalıyız. Bir standardı bize uygularken coğrafi ve teknik adapte kısımları var, bir de ekonomik olarak daha düşüksek teknik anlamda daha kuvvetli yapmak gibi bir mecburiyetimiz var. ‘Ben ucuz mal alacak kadar zengin değilim’ sözü çatı söz konusu olduğunda çok doğru bir ifade oluyor. KORHAN IŞIKEL / PROTEM: Bir uygulama standardı yapmak için epeyce çalıştık ama başka şeyler öncelik kazandı. Britanya’da BBA var, bir çatı detayını malzeme isimlerini yazarak çiziyorsunuz, uygulama örneklerini gösteriyorsunuz belirli bir ücret karşılığı karşılaştırmalar yaparak tasdik ediyor. Sonra siz bunu kullanabiliyorsunuz. Bunu yapmayı düşünmüştük, zor bir iş tabii. Ben, Oğuz Bey’e katılmıyorum. Türkiye’de artık kamu inşaatı diye bir şey düşünmeyin. O iş gittikçe % 5’in de altına indi. LEVENT ÜNÜVAR / ÇATIDER: Anadolu’da geleneksel çatı çözümlerine güzel bir örnekte Harran’daki konik çatılardır. Bu çatılar ısıya karşı minimum yüzey alanı oluşturuyor, dolayısı ile ısının korunması ile ilgili en güzel mimari detayı oluşturuyor. Yüzyıllar süren bir geleneksel uygulama bilgisinden sonra bu bozulmayı durdurmak o kadar zor değil. Öncelikle doğruların kabul edilmesi lazım. Bu arada bir küçük uyarı da yapayım sektörümüze, bir firmanın, başka bir firmanın doğru çözüm sunan bir malzemesini kendi malzemesini korumak adına yalanlaması sektöre zarar veriyor. Tabii ki ticari kuruluşlar yaşamak için satış yapmak zorundadırlar ama başka malzemeleri karalayarak değil kendi malzemelerinin özelliklerini vurgulayarak ve o malzeme doğrudur ama bu malzeme de doğrudur mantığı ile pazarlama yaparak satışlarını artırmaya çalışmalıdırlar. KORHAN IŞIKEL / PROTEM: Firmalar kendi malzemelerinin üstünlüğü ile ilgili bir şey söyleyecekse teknik bilgileri ile söylesin. Teknik olarak müşterisini bilgilendirsin, aksi davranışlar hem ürünlerimize karşı güvensizlik yaratır hem de bir sonuç olarak sektörümüzü zedeler. Bu davranış biçimi bir zamanlar piyasada çok şiddetle uygulanıyordu, sonraları İZODER’in etkisiyle ortadan kalkmıştır. Firmalar artık yerine göre doğru yalıtımı tavsiye ediyorlar. Şimdi ben sanayi tipi yalıtıma değinmek istiyorum, tabii ki sanayi yapılarında poliüretan panel tek çözüm değil. Ama Türk insanının ‘Ben yaptım oldu’ mesajına en hızla cevap veren çözümdür. Şimdi işi fiziksel olarak inceleyelim, nedir poliüretan panel? İki metal plaka ve arasındaki boşluğu dolduran sentetik ısı yalıtımı sağlayan bir malzeme. Bir çatıda örtü malzemesi olarak kullandığımızda; panelin üstünde atmosferin sıcaklık, altında yapının iç ortam sıcaklığı var. Her iki ortam arasındaki sıcaklık farkından dolayı her iki metal plaka farklı genişleyecek yada büzülecek. Ama bizim arada kullandığımız malzeme olan poliüretan rijit. Bir yerden bir yüzden kopacak. Örnek olarak benim Denizli’de karşılaştığım poliüretan panel çatılı içi iklimlendirilen bir tekstil fabrikasını ele alalım. Damlamalar, buhar sorunları, ek yerlerinden ısı kaçaklarının ötesinde yağmur girişi ve çatıdaki üst metal kaplamada 50 cm’e varan kabarmalar olduğu söylenen fabrikanın çatısına çıktık. İnanılır gibi değil, gerçekten söyledikleri kadar bombelenmeler olmuş. Yağmur suyu oralardan gelip ek yerlerinden içeri giriyor. Sorunun birisi budur. İkincisi genleşme, büzülme sonucu bağlantılardan açılma başlıyor, rüzgarın etkisiyle de orası badem gözü halini alıyor ve sonrada bağlantı parçası atıyor. Üçüncüsü rüzgarın yalaması sonucu biriken statik elektriğin ark yapmasıyla yangın çıkıyor. Poliüretan sandviç paneller aslında birer kondansatördür. İki metal arasına izolatörü koyarsanız bunun adı kondansatör olur. Her santimi 1000 volt ark yapar, kaç tane yangın çıktı böyle, nedeni bulunamayan yangınlara elektrik kontağı denir. Halbuki statik elektrik yangınıdır. Eğer üst metal tabakadan aşağıya bakır bir topraklama inmiyorsa ki vidayla topraklama olmaz diyor elektrikçiler. Bunlar sistemi çözülmüş görünen poliüretan panel çatılarda olanlar. Ek yerinden zaten sorunlu olanlar var, onların bozulması çok daha kolay. Şimdi artık termal kamera ile bütün ısı kaçaklarını görebiliyoruz. Ek yerlerinde derzler ve taşıyıcı sistem ısı köprüsü oluşturuyor. Bütün vida delikleri ısı köprüsü oluşturuyor. Bütün çatı alanını metrajladığınızda, çatının 1/4’ü yalıtımsız kalıyor. Hesap yapıp da m2’deki yalıtımsız ısı köprüsü noktalarını çıkarırsanız bu oranı bulursunuz. Sonuçta mal sahibi verdiği paranın karşılığını alamıyor. Bu sorunlar poliüretanın sandviç sistem panelde kullanımının getirdiği sorunlardır. Bunun karşıtı konvansiyonel sistemdir. İlk katı düzgün bir şekilde yapılan üzerinde buhar kesicisi, mesafe tutucusu olan, üzerinde bir ısı yalıtım bandı olan ve yönetmeliklerin gerektirdiği ısı yalıtımı malzemesiyle kaplanmış, son katmanı da sağlıklı olan ve mümkünse bir havalandırma boşluğunun da bırakılabildiği sanayi çatısı ideal bir çatıdır. Sonuçta bütün bu konstrüktif sorunları bir yana bırakıp şunu söyleyebiliriz. Çatıda 4-5 cm ısı yalıtımı tabakası yeterli değildir yönetmeliklere aykırıdır. Ä°lginizi çekebilir... Ä°nÅŸaatta yükselen deÄŸer: Yapısal ÇelikÄ°nÅŸaat sektörü gerek teknolojinin getirdiÄŸi yenilikler gerek sürdürülebilirlik gibi konular nedeniyle deÄŸiÅŸim geçiriyor. Özellikle çelik yapılar hem g... nZEB 101Bu ay ki dosyamızı nZEB konusuna ayırdık. Yapacak çok ÅŸeyimiz var, yolumuz uzun ve zamanımız kısa. Ä°ÅŸ dünyası, hükümet ve sivil toplum arasındaki iÅŸbi... Sürdürülebilir KonutSürdürülebilir konut dosyası... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.