Sektörde Yetişmiş İnsan Gerekliliği
Bu sorunların bizce en önemlisi ise teknik anlamda ve uygulama anlamında yetişmiş insan eksikliğidir. Ülkemizde, bugüne değin izlenen eğitim politikaları ne yazıkki sektörümüze gerçek anlamda yetişmiş teknik insan, (mühendis, mimar, tekniker vb.) ve de kalifiye işçi kazandıramamıştır. Bu durum ise insan yetiştirilme görevini sektörün kendisine bırakmıştır. Bu boşluğu gidermek çabası içindeki firmalar ise bu çabaları sırasında yetiştirmeye çalıştıkları insanlara çok kez ya genel bilgilerden kopuk ya da sübjektif birtakım bilgiler aktarmaktadırlar. Böyle olunca da bünyesinde çalıştığı firmanın, bayisi olduğu firmanın ya da ürününü uy-guladığı firmanın ürünlerini bazen sihirli değnek gibi gören insanlar ortaya çıkmaktadır. Bu durum uzun vadede bakıldığında hiç de olumlu değildir. Gerçek anlamda ısının tanımını yapamayan insanlar, sesin yayılımının ne şekilde olduğunu bilemeyen insanlar, su ve yangın konusunda birçok kriteri bilmeyen insanlar bu konulardaki ürünlerin salt satışı anlamında etkinlik göstermekte ve ürünlerinin ne kadar yararlı olduğunu tüketici ve kullanıcıya empoze ederek bunların satışını gerçekleştirmektedir. Öyleki işletme eğitimi, edebiyat eğitimi gibi ilgisiz konularda eğişim görmüş kişiler yapı fiziği hakkında bir gram bilgiye sahip değilken insanlara sattıkları ya da ürettikleri ürünler hakkında gerçekte bilmedikleri bilgileri aktarmakta ya da ürün önermektedirler. Tüketici kesimin ise teknik eğitiminin özellikle spesifik konulardaki yetersizliği sonucu birçok yanlış uygulamaya neden olmaktadır. Bir sağlık kurumundaki idari işlerden sorumlu kişi sağlık konusunda ne denli seminer ve kurs da görse reçete yazamıyorsa yapı fiziğini bilmeyen kişilerin de konuyla ilgili önermelerde bulunmaması herhalde gereklidir. Benzer yanlış yönlendirmeler sonucu özellikle yalıtım sektöründe satılan ve kullanılan malzemenin önemli bir bölümü amacı dışında kullanılmaktadır. Buna bir de uygulamayı gerçekleştiren firmaların ve bizzat uygulayan işçilerin yetersizliği eklendiğinde sokağa atılan maddi değerin hesabını yapmak oldukça zorlaşmaktadır. Kaynak israfının önemli bir sorun oluşturduğu ülkemizde üniversiteler başta ol mak üzere sektörle ilgili tüm eğitim kurumlarının ve sektördeki firmaların sorumluluklarının bilincinde olmaları ve fa aliyetlerini bu doğrultuda gözden geçirmeleri gerekmektedir.Dünya nüfusundaki artış ve hızlı ekonomik gelişmeden dolayı, dünyadaki enerji tüketimi önemli ölçüde artmıştır. Gün ve gün doğal kaynakların azalması tüketimi önlenmektedir. Atık olarak elde edilen bu ürünlerin malzeme özellikleri incelendiğinde, önemli bir miktarının inşaat endüstrisinde kullanılabilirliği, hatta inşaat endüstrisinde malzeme kullanımını teknik yönden daha iyiye götürebildiği ve ekonomi sağladığı belirlenmiştir.Endüstriyel atıklar betonda mineral katkı maddeleri olarak kullanıldığında;
İlginizi çekebilir... Global Bitümlü Membran Pazarı Büyümesini SürdürüyorChemical Research'te yayınlanan araştırmaya göre bitümlü membran pazarının 2029 yılında 3 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.... Su Yalıtımı, Depreme Karşı En Basit, En Ekonomik, En Temel GüvencedirGüvenli yapılar oluşturmada ve depreme karşı korunmada su yalıtımı-deprem ilişkisi önemlidir. Su yalıtımı her şeyden önce yapısal bütünlüğü sağlamada ... Ülkemizde Deprem Gerçeği ve Güvenli YapılarBinalar tasarım aşamasından itibaren, kullanım amacına uygun, can ve mal güvenliğini koruyacak şekilde, bulunduğu iklim ve doğa şartlarında güvenli ve... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.