E-Dergi Oku 
ROKA YALITIM
BOSTİK

Ülkemiz İçin İnşaat Sektöründe Yeni Bir Dönem Başlıyor

DOSYA
18. Sayı (Mayıs-Haziran 1999)

Durmuş TOPÇU / İzoder Yönetim Kurulu Başkanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı-ğı'na bağlı, E.i.E. Ulusal Enerji Tasarrufu Merkezi tarafından, 1995 yılında raportörlük görevi üstlenilerek, TSE Mühendislik Hazırlık Grubu'nda revizyon çalışmalarına başlanan 1979 tarihli "TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı", bilindiği gibi, 29 Nisan 1998 tarihinde TSE Teknik Kuru-lu'nca onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

Ayrıca, 1 yıl içinde zorunlu Standard olması amacıyla Bayındırlık ve iskan Bakanlığı onayına sunulması kararlaştırılmıştır. Bayındırlık ve iskan Bakanlığı, Haziran 1998 tarihinde, ilgili sektör temsilcilerinin katılımları ile oluşturduğu bir komisyon ile 8 ay süren çalışmalar sonunda 1981 (1985 rev.) tarihli, "Bazı Belediyelerin imar Yönetmeliklerinde Değişiklik Yapılması ve Bu Yönetmeliklere Yeni Maddeler Eklenmesi Hakkında Yönetmelik" olarak adlandırılan mevcut "Isı Yalıtım Yö-netmeliği"nin TS 825 doğrultusunda revizyonunu tamamlamış ve TS 825'in resmi gazetede yayınlanarak 1 yıl içinde zorunlu standart olmasını onaylamıştır. "TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Ku-ralları" standardı yürürlüğe girmesinden 1 yıl 2 ay sonra, 14 Haziran 1999 tarihinde 23725 sayılı Resmi Gazete'de zorunlu Standard olarak 14 Haziran 2000 tarihinden itibaren tüm binalarda uygulanmak kaydıyla yayınlanmıştır.

 

E.İ.E İdaresine TS Enstitüsü'ne Bayındırlık ve İskan Bakanlığına, Açık Teşekkür

Başta E.i.E. olmak üzere TSE ve Bayındırlık ve iskan Bakanlığı gibi bu standardın her aşamasında emeği geçen tüm kişi ve kurumlara, sivil toplum örgütlerine teşekkür ediyor, inşaat sektörümüze ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.

 

Mimarlarımıza ve Makine Mühendislerimize; Enerji-Verimli Binalar Tasarlama Zamanı

 

14 Haziran tarihi ülkemiz inşaat sektöründe yeni bir dönem başlangıcıdır. Binalarımızda 1 m2 alanın ısıtılması amacıyla, yılda 250-350 k\A/h harcamaktadır. TS 825 bu harcamayı sınırlandırmaktadır. 4 derece-gün bölgesine göre değişmekle beraber, yılda ortalama 64-120 kWh/m2 ısıtma enerjisinden fazla enerji harcayan binalara ruhsat verilmeyecektir. (Almanya 1995 tarihli yönetmeliği ile bu değerleri 54-100 kWh   arasında  sınırlandırmıştır. 1999 tarihli revizyon ile bu sınır değerleri 30,60 kVVh/nf'ye çekmeyi hedeflemiştir).hesaplamayı kolayca yapabilmek amacı ile İZODER bir softvva-re hazırlatmıştır. Bu software sayesinde binamızın bulunduğu;

 

?          ili veya ilçeyi,

?          Tavan alanın (m2),

?          Toplam dış duvar alanını (m2, betonarme yüzeyler (kolon-kirişler) ile duvarlar ayrı ayrı olmak üzere),

?          Toplam pencere alanını (m2, yönlere göre ayrı ayrı),

?          Döşeme alanını (m2),

?          Bu yapı bileşenlerine ait k(U)(W/m2K) değerlerini ve

?          Isıtılan brüt hacim (m3) değerlerini,

 

 

girmemiz halinde binamızın TS 825'teki sınır değerlere uygun olup olmadığını kolayca görmek, gerekiyorsa bina formunu, pencere alanlarını veya k(U) değerlerini değiştirerek enerjiyi verimli kullanan binalar tasarlamak elimizde.Ayrıca, tavan, duvar, döşeme gibi yapı bileşenlerinin ısı geçirme katsayılarının (k(U) değerleri), önceden hesaplanmasına gerek yoktur. TS 825'te yer alan "Yapı Malzeme ve Bileşenlerinin Isı ilet-kenliği Hesap Değerleri (A,h)" listesi softvvare'e ilave edilmiş olup, örneğin dış duvarlar için, duvarı oluşturan tüm katmanlar (sıva, ısı yal. mal., tuğla, iç sıva) bu listeden tıklanarak ve sadece kalınlıkları yazılarak k(U) değerleri otomatik olarak hesaplanabilmektedir. k(U) değerlerini tekrar tekrar hesaplamamak için TS 825 standardında 4 derece-gün bölgesi için ayrı ayrı olmak üzere, tavan, duvar, döşeme ve pencereler için tavsiye k(U) değerleri (örn. istanbul 2. bölge duvarları için 0.6 W/m2K) verilmektedir. Bu değerlerin başlangıçta esas alınması durumunda, bina formuna göre değişiklik göstermekle birlikte, enerji limit değerleri tutturulabil-mektedir.TS 825'in getirdiği bir diğer yenilik, tavan döşeme duvar gibi yapı bileşenlerinde yoğuşma kontrolü ve sınırlandırılmasıdır. Binalarımızda oluşan rutubet ve küflenmelerin ana nedeni dışarıdan su girmesi değil yoğuşmadır.

 

TS 825 Bina Tasarımına Ne Tür Yenilikler Getiriyor?

 

TS 825 standardı, bir binanın tasarım aşamasından başlayarak enerjiyi verimli kullanması için gerekli pratik etütler yapılmasına olanak vermektedir. Mimar henüz binanın formuna karar verirken yukarıda verilen yaklaşık değerleri girerek binanın formuna göre hangi yapı bileşeninin (duvar, çatı, pencere giydirme cepheler, döşeme) bu bina için kritik olduğuna karar verebilecek, makine mühendisi ile birlikte optimum çözüm (minimum maliyet maksimum enerji verimliliği) üretilmesine katkıda bulanabilecektir. Bu çalışmalar avan proje aşamasında yapılacağı için projede çok fazla geri dönüşe yol açmayacaktır. Makine mühendisi, çeşitli etütler yaparak, mimara önerilerde bulunacak böylece başta ısıtma olmak üzere ve havalandırma ve ik-limlendirme tesisat yatırımları minimize edilebilecek, ısı yalıtımı vb. maliyetin 2/3'lük bölümü daha işin başında tasarruf edilebilecektir. Yani, ilk defa avan proje aşamasında mimar ve makine mühendislerini bir araya getirerek, binanın optimum maliyetle gerçekleştirilmesine katkıda bulunacaktır.

 

Kullanıcılara Ne Sunuyor? Binalarımıza 2000 Yılında Nüfus Cüzdanı

 

Dünyada son 30 yılda olduğu gibi, ülkemizde de kamuoyunun enerji verimliliği bilinci süratle gelişmektedir, insanlar yüksek bedeller ödeyerek satın aldıkları binalarda sorunsuz, konforlu ve düşük enerji faturaları ödeyerek yaşamak istiyorlar.

Doğal kaynakların bir süre sonra ihtiyacı karşılayamaz duruma geleceği şimdiden konuşuluyor. Doğal kaynakların ve yaşadığımız çevrenin korunması kullanıcılar için sanıldığından daha önemli olmaya başladı.

 

"Enerji-Verimli" binalarda oturmak, tıpkı enjeksiyonlu otomobil almak gibi tüm dünyada bir moda oluşturmak üzere, dış duvar yalıtımından, pencere tipine, verimli ısıtma cihazlarından, aydınlatma armatürlerine kadar yeni bir moda akımına gönüllü olarak katılmak durumundayız. Son teknoloji ile donatılmış, konforlu ve minimize edilmiş enerji harcamaları, bakım masrafı ve dolayısıyla sağlık giderleri olan bir konutta kim yaşamayı istemez?

 

2000 yılından başlayarak binalarımız, m2 başına harcadıkları enerji miktarlarını gösteren nüfus cüzdanlarına sahip olacaklardır. Binalar satın alınırken veya kiralanırken bu nüfus cüzdanları mutlaka aranacaktır.  Hiç kimse aynı odayı ısıtmak için 6 misli fazla enerji harcayan bir binayı satın almak veya kiralamak istemeyecektir.

 

Müteahhitlerimize Ne Fırsatlar Yaratıyor?

 

Önümüzdeki yıllardaki, binaların "Enerji-Verimli" olmaları müteahhitlerimiz için en önemli pazarlama argümanlarından biri olacaktır. Böylece diğer müteahhitlerden farklılaşarak, aranan ve tercih edilen müteahhitler olacaklardır.

Ayrıca ülkemizde de, dünyada olduğu gibi bu tür "Enerji-Verimli" binalar için daha uzun vadeli ve daha düşük faizli krediler verilmeye başlanacaktır.

 

Ülke Ekonomimize Ne Kazandırıyor?

 

Enerji tüketimimizin % 34.5'i binalarda harcanmaktadır. Binalarda harcanan enerjinin % 16'sı elektrik, % 84'ü birincil yakıtlardır. 1993 yılında toplam 61 Milyon TEP enerji tüketilmiş olup bunun 17.5 milyon TEP'lik bölümü binaların ısıtılması amacıyla kullanılmıştır. 3.5 milyon TEP'lik elektrik kullanımının büyük bölümü yaz aylarında soğutma için kullanılmaktadır. Ayrıca enerji tüketimimizin % 60'ı ithal edilmektedir. Bu değerin 2010 yılında % 70'lere çıkacağı tahmin edilmektedir. Enerji politikaları içinde üretilen enerjinin en etkin ve verimli kullanılması ayrı bir öneme sahiptir. Özellikle ilk petrol krizinden sonra batılı ülkelerde inatla uygulanan enerji kazanım politikaları sonucunda toplam enerji kullanımında % 30-40'lara varan kazanımlar gerçekleşmiştir.

 

29 Nisan 1998 tarihinde yürürlüğe girmiş olan TS 825 standardında, binaların ısıtılmasında kullanı-lan enerjiden % 50'nin üzerinde tasarruf öngörülmüştür. Bu da 2000 yılında yaklaşık 2 Milyar USD, 2010 yılında 4 milyar USD tasarruf edilmesi demektir. Bu şekilde bina üretmeye devam ettiğimiz taktirde, 2000 yılında aynı mekanı ısıtmak ve soğutmak için 6 misli daha fazla enerji harcayacağımız aynı oranda da zararlı emisyonları atmosfere bırakacağımız görülmektedir. Biz ülke olarak buna müsade etsek bile dünya bize bu izni vermeyecektir.

 

21 "nci yüzyılda enerjiyi verimli kullanan ve yapı fiziğine uygun binalar üretmek, bina ısıtma-so-ğutma-bakım ve sağlık giderlerinde bina ömrü boyunca ülke ve aile ekonomisine katkıda bulunan, atmosfere daha az emisyon veren sağlıklı ve çağdaş bireylere sahip olmak dileğiyle.
 


R E K L A M

İlginizi çekebilir...

İnşaatta yükselen değer: Yapısal Çelik

İnşaat sektörü gerek teknolojinin getirdiği yenilikler gerek sürdürülebilirlik gibi konular nedeniyle değişim geçiriyor. Özellikle çelik yapılar hem g...
20 Mayıs 2024

nZEB 101

Bu ay ki dosyamızı nZEB konusuna ayırdık. Yapacak çok şeyimiz var, yolumuz uzun ve zamanımız kısa. İş dünyası, hükümet ve sivil toplum arasındaki işbi...
23 Haziran 2022

Sürdürülebilir Konut

Sürdürülebilir konut dosyası...
21 Şubat 2022

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.