E-Dergi Oku 
ROKA YALITIM
BOSTÄ°K

Ses Yalıtımı

KONUK YAZAR
12. Sayı (Mayıs-Haziran 1998)

Prof. Dr. Şazi SİREL YFU Önce konunun belli bir özelliğini ve neden ötürü önemli olduğunu kısaca anımsatmak yararlı olabilir. Ses yalıtımı konusunun özelliği ve önemi. Ses yalıtımı konusu çoğu kez bilerek ve ticari amaçla ya da bilmeyerek, ısı yalıtımı konusu ile karıştırılmaktadır.

Bu ise ses yalıtımı için yapılan çalışma ve harcamaların boÅŸa gitmesi yanı sıra bu konuda yanlış düşüncelerin oluÅŸmasına da neden olmaktadır. Bundan ötürü, yazıda bu konuya ağırlık verilmesi yoluna gidilmiÅŸtir. Konunun önemi ise, genelde istenmeyen ses olarak tanımlanabilen gürültünün insanlara verdiÄŸi geçici ya da kalıcı; fizyolojik ya da psikolojik çok çeÅŸitli zararlarla ilgilidir. Bu zararların çoÄŸu, yıllar sonra ortaya çıkar ve geri dönüşü de yoktur. Yani artık giderilemez. Bu konuda yaygınlaÅŸmış bir söyleyiÅŸ biçimine göre "Gürültünün verdiÄŸi zararın faturası yıllar sonra ödenir".  Bu nedenle gürültü konusunda bilinçlenmek ve akılcı bir davranış içinde bulunmak, özellikle gençler için son derece önemlidir.

 

Isı ve sesin yayılma biçimleri

 

Ses yalıtımının ısı yalıtımına ben-zemeyiÅŸinin nedenleri, bu iki tür erkenin (enerjinin) yayılış biçimleri ile kolayca açıklanabilir. Isı, üç biçimde yayılır; ışınım (radyasyon), iletim (kondüksiyon), taşınım (konveksiyon). Işınım, kızgın bir cismin ısı ışınımlarını, ışığa benzer doÄŸrusal ışınlar biçiminde yaymasıdır. bu tür yayılma maddesel ortamın varlığına baÄŸlı deÄŸildir, iletim, ısı enerjisinin molekülden molüküle geçiÅŸi ile olur ve maddesel ortamın varlığına baÄŸlıdır. Taşınım ise, aşınım ve/ya da iletim   yolu   ile   sıcaklığı   deÄŸiÅŸen maddesel  ortamın  yer  deÄŸiÅŸtirmesi ve ısıyı böylece taşıması, yaymasıdır. Taşınım katı cisimlerde söz konusu deÄŸildir. Ses ise, maddesel ortamın titreÅŸimleri    olduÄŸundan    yalnızca maddesel ortamda yayılabilir. Bu nedenle, ısının iletimle ve taşımın-la yayılmaları ile karşılaÅŸtırmak yeterlidir.

 

Sesin iletim ile yayılması söz konusu değildir. Sıcaklık değişmiş hava gibi, ses titreşimleri ile yüklenmiş bir havanın, kendi devinimi ile bu titreşimleri taşıması söz konusu olamaz. Çünkü ses titreşimlerinin havada yayılma hızı yaklaşık 330 ~ 340 m/sn olmasına karşılık hava devinimlerinin hızı saniyede birkaç metreyi geçmez. Ses kaynağının bulunduğu yönden gelen rüzgarın, sesi taşıyor sanılması bir yanılgıdır ve ne yazık ki belleklerde de yer etmiştir. Olay, yükseklikle artan rüzgar hızından ötürü, gelen ses erke-sindeki sıklaşmadan başka bir şey değildir.

 

Sesin, duman gibi, havaya asılı olarak taşınamayacağı ve ses titreşimlerinin hava içinde, hava devinimlerine oranla, çok daha hızlı yayıldığı gerçeğine ek olarak, ses düzeyinin logaritmasal olarak algılanması da çok büyük önem taşımaktadır. Örneğin kapı altındaki aralığın neden olduğu ısı kaybının çok önemsiz olmasına karşılık, böyle bir aralıktan ge-çen ses erkesi öte yandan oldukça önemli bir ses düzeyi oluşturabilir. Sesin iletim yolu ile yayılmasında ise, ses basınç düzeyi, esneklik modülü çok farklı olan ortamlar arasında (katı cisim-hava, su-hava gibi) çok büyük (50 dB dolayında) kayba uğrar. Örneğin, sesin havadan duvara, duvardan öbür yandaki havaya iletim yolu ile geçişinde yaklaşık 50 dB+50dB=100 dB, hatta daha fazla bir kayıp söz konusudur. Bu nedenle sesin iletim yolu ile geçişi yapı akustiği ile ilgili hiçbir hesapta dikkate alınmayacak kadar önemsizdir.

 

 

Ses yalıtımında cidar titreşimi

 

Ses bir iç ya da dış mekandan bir iç ya da dış mekana dört ayrı yoldan geçer. Bunlar sırası ile açıklıklardan geçme, iletim ile geçme, cidar titreşimi ile geçme ve dolaylı geçmedir. Açıklıklardan geçme ve iletim ile geçme konusuna yukarıda kısaca değinildi. Açıklıkları yok etmek bu tür geçişi önler, iletim ile geçme ise çok önemsizdir ve genelde hesaba katılmaz. Dolaylı geçmede de ses en az 50 dB kayba uğrar. Çok özel durumlar dışında bu tür geçiş için de önlem almaya gerek yoktur. Sesin en önemli geçiş biçimi cidar titreşimi ile olanıdır.

 

Döşeme, duvar, cam ya da herhangi bir cidarın bir yanında oluşan ses titreşimleri hava basıncında ufak değişimlere neden olur ve bu değişimler çok ufak genliklerle cidarın bütününü titreştirir. Böylece titreşen cidar bir hoparlör membranı gibi öbür yandaki havayı titreştirir ve ses böylece geçer. Bu geçiş biçiminde azalma, çok büyük oranda cidarın ağırlığına (kütlesine), yani hava basıncında oluşan ufak değişimlere (akustik basınca) kütlesi ile karşı koymasına bağlıdır. Buna Berger Yasası ya da Kütle Yasası denir. Bu yasanın basit anlatım biçimi R=15.4 log m+10 dB'dir. Burada, R: Ses geçiş kaybı (dB), m: cidar ağırlığı (kg/m2)'dir. Cidarın yapısı da (rijit-liği, homojen ya da haterojen yapıda olması, ankastrelik durumu vb), sesin geçmesini etkiler. Sesin bu önemli geçiş biçimi de ısı geçişi için kesinlikle söz konusu olamayacağına göre ısı yalıtımı ile ses yalıtımı arasında pratikte, hesaplar ve uygulama açısından hiçbir benzerliğin bulunmadığı söylenebilir. Hatta bir bakıma tam bir zıtlık da söz konusudur. Yukarıda açıklandığı gibi, cidarlar ses geçişine kütleleri ile karşı koyarlar. Yani ağır, bu nedenle de tıkız olmaları gerekir. Halbuki bu tür cidarlardan ısı, iletim yoluyla kolayca geçer. Isı yalıtımı tıkız değil, kof gereçlerle yani içinde fazlaca hava bulunan hafif gereçlerle sağlanır. Hafif gereçler ise akustik basınç etkisiyle kolayca titreşebileceğinden sesi büyük oranda geçirir.

 

Ses yalıtımında çift cidar

 

Berger Yasasına göre bölmenin m2 ağırlığının artması ses geçiş kaybını logaritmasal olarak etkilemekte yani ses yalıtımında önemli artışlara neden olmamaktadır. Bundan ötürü önemli ses yalıtımları söz konusu olduğunda çift cidar çözümüne gidilmektedir. Örneğin cidarın m2 ağırlığının iki katına çıkarılması, ses yalıtımında ancak 4 dB kadar bir artış sağlayabilir; m2 ağırlığı 100 kg olan bir cidar, geçen seste ortalama yaklaşık 41 dB azalma sağlarken, m2 ağırlığı 200 kg olan bir cidar ancak 45.5 dB bir azalma sağlayabilir.

 

Buna karşılık, birbirinden yeterince uzak ve her biri 100 kg/m2 ağırlığında iki cidar, ikisini birden geçen seste 2x41 dB (82 dB) bir azalma sağlayabilir. Ses yalıtımında çift cidar böyle bir amaçla uygulanır.Yalnız bu sonuç, iki cidar arasındaki hava katmanının cidarları birbirine bağlayıcı hiçbir etkisi olmaması durumunda elde edilebilir, iki cidar arasındaki hava katmanı, cidarları birbirine bağlayan bir yay gibi düşünülebilir. Hava katmanı ne kadar kalınsa, yani cidarlar birbirinden ne kadar uzaksa, bu yayın o derece yumuşak; hava katmanı ne kadar ince yani cidarlar birbirine ne kadar yakınca yayın o oranda sert olduğunu düşünmek gerekir. Doğaldır ki sert bir yayın bağlayıcılığı çok daha güçlüdür.

 

Yapılarda genellikle rastlanan boyutlar bakımından pek önemli olmayan rijitlik ve ankastrelik etkileri bir yana bırakılırsa, dahıa genel bir anlatımla, çift cidar, iki ucunda iki kütle bulunan bir yaya benzetilebilir. Böyle bir sistemin dıştan gelen titreşimler (kütlelerden birini etkileyen eksi artı periyodik kuvvetler) karşısındaki davranışı yalnızca yayın sertliğine bağlı olmayıp aynı zamanda kütlelerin de büyüklüğüne yani eylemsizliğine bağlıdır. Bunun dışında, verilmiş bir "kütle-yay-kütle" sisteminin tepkisi, etkileyen titreşimin frekansına göre değişir. Gürültü denetiminde söz konusu olan frekansların yaklaşık 60 Hz'den 4000 Hz'e kadar değişmesi bu etkenin de önemini açıklamak için yeterlidir.

 

(Alçak frekanslar için daha büyük kütleler ve daha yumuşak yaylar yani daha ağır cidarlar ve daha geniş hava katmanları gerekir). Çift cidar uygulamasında (çift camlar, çift doğramalar, çift duvarlar vb.) cidarlar arasındaki uzaklık pek fazla olamaz. Bu nedenle de hemen hemen hiçbir durumda Berger Yasasının iki kez uygulanması söz konusu değildir. Buna karşılık birçok durumda çift cidar oluşturularak 7-8 dB, hatta biraz daha fazla kazanç elde edilebilir. Ancak bunun için de belli kurallara uymak gerekir.

Ses yalıtımında çift cidar uygulaması ile ilgili tüm kuralların açıklanması bu yazının konusu dışında kalır. Burada belli bir yanlış uygulamayı önlemek amacı ile yalnızca iki cidar arası uzaklık üzerinde durulacaktır. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı gibi çift cidarda ses yalıtım değeri çok büyük oranda;

 

1.         Cidar ağırlıklarına

2.         iki cidar arası uzaklığa

3.         Gelen ses titreÅŸiminin frekansına baÄŸlıdır.

 

Bu değişkenlere göre çift cidar ses geçiş kaybını veren formüller oldukça karmaşıktır. Genelde çift cidar sisteminin rezonans frekansına göre belli kabuller ile hesaplar biraz daha basitleştirilebil-mektedir. Bu durumda kütle ile yay, yani cidar ağırlığı ile cidarlar arası uzaklık arasındaki ilişki şöyle açıklanabilir:Cidarların toplam ağırlığı (kg/m2) arttıkça, aynı sonucu elde etmek için gerekli cidar arası uzaklık azalmaktadır.Bu hesapları hızla yapabilmek için bilgisayar programları oluşturulmuştur. Örneğin çift cidar rezonans frekansının 75 Hz'in altında olması için (genelde uygulanan değer), cidarların toplam ağırlığı 120 kg/m2 ise iki cidar arası uzaklık 25 mm, cidarların toplam ağırlığı 20 kg/m2 ise (4 mm kalınlığında 2 cam) iki cidar arası uzaklık 130 mm olmalıdır. Eğer ara uzaklık yukarıdaki değerlerden daha az olursa, aradaki hava katmanı daha sert bir yay görevi görecek ve ara uzaklık azaldıkça iki cidar birbirine daha sıkı bir biçimde bağlanmış olacak, ses geçiş kaybı da azalacaktır.

 

Isı cam ses yalıtım değeri

 

Yukarıdaki açıklamalardan anla-şılacağı gibi, ısı cam adı altında üretilen camlar çift cidar gibi düşünülemez. Çünkü aralarında ses yalıtımı bakımından olması gereken 10-12 cm aralık, burada hava devinimlerine yeterince engel olamayacağından taşınım ile ısı kaybı olacak ve ısı cam esas görevini görmeyecektir. Isı camlarda kullanılan yaklaşık 12 mm hava katmanı ise, iki camı neredeyse katı bir biçimde birbirine bağlayacak ve çift cidar gerçekleşmeyecektir.

 

Bu gerçeğin tüm dünyada bilinmesine karşın, ülkemizde ısı camların ses yalıtımı da yaptığı konusundaki yanlış bilgi sürekli olarak yayılmaktadır. 25-27 Ağustos 1997'de Budapeşte'de yapılan Inter Noise'97 Uluslararası Akustik Toplantısında özellikle önemli olan alçak frekanslarda ısı camların ses yalıtım özelliklerinin iyileştirilmesi için camlar arası hava hacminin aktif elektro akustik bir sistem ile denetlenmesi konusu gündeme gelmiştir. Ancak bu aktif denetimin ne zaman uygulamaya elverişli duruma gelebileceği ve neye malolalacağı belli değildir. Bugün için yapılacak iş, eğer yalnızca ses yalıtımı amaçlanıyorsa ya da 7-8 mm kalınlığında bir cam ile tek doğrama, ya da aralarında 13-14 cm uzaklık bulunan çift doğrama uygulanması, eğer aynı zamanda ısı yalıtımı da isteniyorsa, çift doğramanın dışta olanında ısı cam kullanılmasıdır.

 

Sesin yutulması (soğurulması) ve ses yalıtımı

 

Ses yalıtımında en büyük yanlışlardan biri de sesin yalıtılması yani geçişinin azaltılması ile soğu-rulmasının yani başka erke biçimine dönüştürülmesi olayının birbirine karıştırılmasıdır. Sesin gözenekli gereçlerde ya da titreşen levhalarda soğurulması ile, bir bölmeyi geçerken azalma-sı, bir biri ile hiç ilgisi olmayan apayrı olaylardır. Bu olaylar, oluş biçimleri, birimleri, hesapları, sonuçları ve alınacak önlemler ve kullanılacak malzeme bakımından büyük ayırım gösterir. Bir yüzeyde yutulan ses enerjisi, bu yüzeyden geri dönmeyen ses enerjisidir ve bir oranla verilir. Bir cidarın ses yalıtım değeri ise, sesin bu cidarı geçerken uğradığı kayıp olup dB birimi ile verilir. Kalın kumaştan yapılmış bir perdenin beyaz gürültü için yutma çarpanı yaklaşık 0.50'dir, yani mikro-vat/cm2 cinsinden ses enerjisinin böyle bir yüzeyden ancak yarısı geri döner. Bu büyük bir yutucu-luktur. Oysa aynı perdenin aynı gürültü için ses yalıtım değeri en çok 3 dB'dir. ses yalıtım değeri olarak bu anlamsızdır. Zaten böyle bir perdenin arkasında bulunan kişinin perdenin öte yanındaki tüm sesleri işitebileceğini herkes bilir.Ses yalıtımında 3-5 dB değil, en azından 40-45 dB bir azalma amaçlanır.

Demek ki ses yutucu gereçlerle ses yalıtımı yapılamaz. Bu, sürekli olarak yinelenen en büyük yanlışlardan biridir.

 

Ses yalıtımı ve gürültü denetimi

 

Ses yalıtımı, çok daha geniş kapsamlı olan gürültü denetiminin bir bölümüdür. Bu bakımdan bu yazıda gürültü denetimi konusunu kısaca açıklamak ve ses yalıtımını, bu konu içindeki yerine yerleştirmek, yazının sağlaması düşünülen yararı arttıracaktır. Gürültü denetiminin iki önemli özelliği vardır:

 

1.         Güçlük, yani baÅŸarının kolay olmaması.

2.         Pahalılık, yani gerekli önlemlerin çoÄŸu kez önemlice harcamalar getirmesi.

 

Bu nedenlerle gürültü denetiminin planlı bir biçimde ve her şey iyice hesaplanarak yapılması ge-rekir. Bunun için bir gürültü denetim planı oluşturulmuştur. Bu planda bazı adımların atlanması, başarısızlığa ya da gereğinden çok daha fazla harcamalara neden olabilir.

 

Gürültü denetimi, gereksiz gürültü kaynaklarının ortadan kaldırılması, gerekli olanların gürültülerinin azaltılması, gürültünün, kaynağına hapsedilmesi, gürültünün değişik yollardan çevreye yayılmasının önlenmesi gürültünün giremeyeceği hacimler oluşturulması gibi, bir birini izleyen aşamaların sırayla ele alınmasını gerektirir. Ses yalıtımı, gürültü denetim planının bu adımlarının, sonuncularından biridir. Yani bir bütün planın belli bir bölümüdür ve hiçbir zaman tek başına ele alınmamalı, olaya bir gürültü denetim planı ile yaklaşılma-lıdır. Trafik, sanayi, inşaat ve benzeri gürültülerden yapıların içindeki teknik donanım gürültülerine, komşu gürültülerine kadar her tür gürültünün kötü etkileri ancak böyle bir çalışma sonucu en az harcama ile yeterince azaltılabilir.

 

Yabancı, yani denetimimiz dışındaki gürültü kaynakları konusunda, ülkemizde yaklaşık 10 yıldır yürürlükte bulunan Gürültü Kontrol Yönetmeliği'ni uygulamakla yükümlü olan Belediye sorumluları yardımcı olmak durumundadırlar.Bir önemli nokta da şudur. Ses yalıtımından anlaşılan, ses tanımına uymuş, yani kulakla algılanabilir duruma gelmiş titreşimlerin (yani hava titreşimlerinin) yalıtımıdır. Oysa örneğin, bir betonarme döşemeye sıkıca bağlanmış bir motor, bir fan ya da herhangi bir titreşim kaynağı, bu döşemeyi bütünü ile titreştirir. Yani döşeme, hoparlör membranı gibi gürültü kaynağı durumuna girer. Bu durumda olay bir ses yalıtımı olayı değil, gürültü denetiminin daha önceki adımları ile ilgili bir olaydır.

 

Sonuç

 

Sonuç olarak şu söylenebilir: Gerek geniş kapsamlı bir gürültü denetimi, gerek basit gibi görünen bir ses yalıtımı konusu yüzeysel bir yaklaşımla ele alınmamalı, satışa yönelik propagandaların baskısından kurtulunmalı, derinlemesine araştırılmalı ve olabiliyorsa, bir uzmana danışılmalıdır. Çünkü bu konular ile ilgili harcamalar az olmayacaktır ve de kolaylıkla bu giderler bir işe yaramayabilir.
 


R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Global Bitümlü Membran Pazarı Büyümesini Sürdürüyor

Chemical Research'te yayınlanan araştırmaya göre bitümlü membran pazarının 2029 yılında 3 milyar dolara yaklaşması bekleniyor....
22 AÄŸustos 2024

Su Yalıtımı, Depreme Karşı En Basit, En Ekonomik, En Temel Güvencedir

Güvenli yapılar oluşturmada ve depreme karşı korunmada su yalıtımı-deprem ilişkisi önemlidir. Su yalıtımı her şeyden önce yapısal bütünlüğü sağlamada ...
20 Mayıs 2024

Ülkemizde Deprem Gerçeği ve Güvenli Yapılar

Binalar tasarım aşamasından itibaren, kullanım amacına uygun, can ve mal güvenliğini koruyacak şekilde, bulunduğu iklim ve doğa şartlarında güvenli ve...
11 Mart 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.