E-Dergi Oku 
ROKA YALITIM
BOSTİK

Sadece "Al Kardeşim Götür Ne Yaparsan Yap" Demek Olmaz...

ÜRÜN
1. Sayı (Temmuz-Ağustos 1996)

Dergimizin piyasadan bölümünde yalıtım dünyasının ilk satıcılarından sayın Nurettin Kızıltepe ile firması İzmaş A.Ş.'nin merkez binasında görüştük.

Yalıtım: Sayın Kızıltepe öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

 

N.Kızıltepe: 1941 Kars doğumluyum. 5 çocuğum var, birisi yanımda çalışıyor. Ben sanatkarım. Askerden sonra istanbul'da klima ve izolasyon üzerine çalıştım. Sungurlar Kazan Fabrikası'nın taşeronu olarak başladım. Kazanları verdikleri yerlere gidip izolasyon yapıyorduk. 12 sene 5 mühendis ve 100 kişilik kadroyla çalıştım. Lassa ve Petkim gibi fevkalade güzel ihaleler aldık. Koç Grubu'nun Tekiz'i gibi bizimde A sınıfı referanslarımız oldu. 1978'de izmaşı kurdum. Şu anda mesaimin% 40-50'sini iz-maş'a veriyorum. Kadromuzda iki tekniker, üç mühendis var. Toplam 35 kişiyiz. Bir ana depo üç tane yan depomuz var. 12 servis arabasına sahibiz. Kadromuzun gerek uygulamada gerek satışta yeterli olduğuna inanıyorum, izmaş üç yıla yakın süredir hiçbir reklam çalışması, tanıtım faaliyeti yapmadan sadece mevcut müşterilerimizle, yerini ve satış kapasitesini koruyor. Ayrıca ıkı şirketimiz daha var izmaş Taahhüt A.Ş., izmaş Ltd. Biz İzocam'ın A sınıfı bayilerinden birisiyiz. 1984'de Perşembe Pazarı'ndaki yıkımlar nedeniyle bu binaya geçtik. 1995 yılının sonunda izocam'ın da katkısıyla merkez binamızı tadilat ve tamiratla shovvroom haline getirdik

 

Yalıtım: ilk sayımızda yalıtım dünyasının ilk satıcı firmalarından olan izmaş A.Ş. ve sizinle başlamak istedik. Yalıtım malzemelerinin satışına nasıl başladınız?

 

N.Kızıltepe Türkiye'nin çeşitli yerlerinde o zamanlar uygulamalar yapıyorduk, izocam'ın 1970'li yıllarda Genel Müdürü Ferdi Vardarman'dı. Büyük bir iş taahhüt etmiştik. Lassa'nın izmit'deki ilk tesisiydi bu 1972-1976 yılları arasında yapılmıştır. O zamanlar epeyce bir izocam tüketim kapa-setimiz vardı. O zaman bize "niye satışını da yapmıyorsunuz?" dediler. Bizzat Ferdi Bey'in ikazıyla arkadaşlarla konuştuk. Neden biz bu konunun ilki olmayalım diye böyle bir karara vardık, işte o zaman izocam Perşembe Pazarında Viktor Bali gibi Karasaban gibi çeşitli firmalarda satılıyor. Tüm izolasyon malzemelerini derleyip toparlayıp satan tek bir yer olsun dedik. Uygulamayı yapanların listelerini cebine koyup geldiklerinde tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir yer. 1977'nin sonunda biz iz-maş'ı kurduk. Sadece konut için değil sanayi için bile sacından boyasına kadar her şeyin sunulduğu bir firma. Açıklaması da izolasyon Malzemeleri A.Ş. Bundan sonra bu tip yerler oluşmaya başladı. Bugün Türkiye'de izolasyon malzemelerini bir arada satmak amacıyla kurulmuş irili ufaklı ama şahıs firması ama şirket şeklinde 500'e yakın firma sayabiliriz.

 

Yalıtım: Sadece yalıtım alanına yönelik bir dergiyi nasıl karşıladınız ?

 

N. Kızıltepe: izolasyon konusu Türkiye'de henüz yeteri kadar bütün kesimlere tanıtılmış sayılmaz. Her şeye rağmen bakir sayılır. Uygulayıcıların bilinçlendirilmesi, izolasyon maksadıyla yapılacak işlerin benimsenmemesi hala, yapılacak çok çalışmanın olduğunu gösteriyor. Bunlardan biri de dergicilik. Yalıtım dergisini diğer dergilerin içerisinde yer alan sektörü bir arada toplayarak bu sektöre bilimsel açıdan yaklaşan yorum getiren gerek teknik açıdan, gerek uygulama açısından gerekse genel eğitim açısından son derece güzel bir katkıdır. En azından bunu uygulayıcı satıcı dışında bu işi kullanan tüketen, bir sanayici, bir proje safhasında karar veren bir insan alır, ne şekilde karar vereceğinde zorlanmaz bir danışmanlık görevi yapar, bir rehberlik görevi yapar. Tabii ki derginin içerisinde çeşitli firmalar kendisini tanıtmak için bazı mesajlar verir. Okuyucu da bundan yararlanır.

 

Yalıtım: içinde yer aldığınız yalıtım sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz

 

N. Kızıltepe: Biraz geçmişe dönüp bakacak olursak, eskiden sektörde ihtisaslaşma yoktu. Tür-kiye'nin genel gidişatının müsbet yönde ilerlemesiyle bizim meslek dalında da ihtisaslaşmaya gidildi. Bugün artık nalburda iğne aranmıyor. Geçenlerde Ankara'ya gittiğimde bayi arkadaşlarımı ziyaret ettim gururlandım. Son derece gelişmişler, kendilerini bu meslekte hazır hale getirmişler. Mütaahit geldiği zaman danışmanlığını yapacak teknik eleman bulunduruyor, danışmanlık görevi yapacak kadar işlerini bilimsel yöne götürmüşler, eskiden yoktu bu "Sür karayı izolasyon olsun" diye bir anlayış vardı eskiden. Halbuki şimdi gerek malzemelerin çoğalması gerekse bu konuda teknik hizmet veren arkadaşların artması Avrupayla entegre olabileceğimiz, noktaya geldiğimizi gösteriyor. Bu sektörün önem kazandığına artık halkımız da inanıyor, eskiden izolasyon yapmak angarya gibi geliyordu. Bu kadar masraf ediyorum, tesisatını yapıyorum, boyasını yapıyorum, izolasyon yapmak büyük bir maliyet gibi geliyordu. Şimdi gelmiyor, enerji pahalı, her türlü malzeme pahalı, Sanayiciyse artık kullandığı enerjiden maksimum tasarruf elde etmek, işletme giderlerini en azaindirmek istiyor. Demek ki izolasyon sanayiden oturulan mekana kadar son derece önemli. Avrupa'da evi yapmadan önce masa başında duvarından temeline kadar hesaplanıyor, sesten neme kadar, iklim farklılaşmasına kadar Sadece "al kardeşim götür ne yaparsan yap" demekle olmaz. O malzemeyi bilmeyen bir vatandaşa yardımcı olmak bir kamu hizmetidir. Türkiye için yararlı bir hizmettir. Ticaret olarak bakmamak lazım, bir teknik hizmet, bir bilimsel misyonu yüklenmektir "Bu malzemeyi nerede kullanacaksınız?" deyip o vatandaşın eğer yanıldığı taraf varsa ona yardımcı olmak ayrı bir güzelliktir. Bir müessesenin ayakta kalabilmesi için de bu gereklidir. Eskiden tek bir malzeme varken, şimdi aynı konuyla ilgili çok malzeme var. Bu malzemeleri Türkiye'ye getiren arkadaşlar da sektöre bir hizmet sunmuş oluyorlar. Malzeme geliştikçe uygulama alanındaki insanlarda gelişiyor, işte eskiden bir tek biz varken, şimdi 500 firma var. Öz olarak bu malzemeleri satmak için kuruluyor bu firmalar. Tesisat malzemesi satanlar da dükkanına bu malzemelerden koyuyor.Ben' onları saymıyorum. Bugün bir bayi toplantısı oluyor 300 kişi 400 kişi geliyor. Demek ki yeni firmalara ihtiyaç var. Ama yine de şunu da söylemek isterim ki bütün bu dağılıma karşın izmaş on yıldır satışta ya birinci ya ikincidir. Üçüncü değildir. Bunda ta-biiki İstanbul'da olmanın sanayicinin içinde olmanın avantajları var. Müşteriyi hoş tutup, uzun zaman bünyede tutabilme olanakları var, bir de karın az hizmetin fazla olmasının etkisi var. Aksi taktirde belli bir seviyede kalmak kolay değil, çünkü aslanların, kaplanların içinde boğuşuyoruz, gelenler daha bir hızlı, daha bir ihtişamlı geliyorlar. Onlar merdivenin birinci basamağından başlamıyorlar, iyi programlı, planlı geldiği zaman diyor ki beşten başlayalım. Onun için kolay değil bu sonucu almak ve yıllardır korumak. Üstelik piyasalardaki istikrarsızlık açıkça işlerimize yansırken.Evvelki seneye hatta geçen seneye kadar bize haftada 3-5 ihale dosyası gelirdi. Durmadan teklif yazardık, şimdi bakıyorum hemen hemen ayda bir tane gelmiyor. O da bir kaç arkadaşın arasında hızlı bir fiyat kırma yoluyla hallediliyor, işin tadı kalmıyor. Üst düzeyde malzeme stok-layan bizim gibi firmalar zor durumda kalıyor. Bugün benim nereden baksan her an için 200-300 kamyon stokum olur. Çeşit-olarak. Çünkü 20-30 tane alt ba-yim var benim. Adamlar her aradığını izmaş'ta bulurum diye projesini ve teklifini ona göre ayarlıyor. Nitekim de buluyor. Buluyor da İzmaş'ta artık maliyet ucuz değil. Satamadığınız taktirde ödeme günlerinde çeklerin, senetlerin açısından ters valore maruz kalıyorsun. Bu da düşündürücü ama yine de ben çok umutluyum.

 

Yalıtım: Sektörün geleceğini nanasıl görüyorsunuz? 

 

N. Kızıltepe: Sıradan vatandaşımız Avrupa'ya gidebiliyor, orada araştırma yapabiliyor artık. Sadece bizim alanımızda değil, artık pırıl pırıl olmayan bir lokantada siz yemek yiyebilir misiniz? Yalıtım konusunda örneklersek Emlak Bankası bunu gerçekten bilerek yapıyor. Bahçeşehirde görüyorsunuz. Daha proje aşamasında çözümleri düşünmek lazım, pahalıdır bir yere sonradan izolasyon yapmak. Birazda hizmetlerden söz edelim. Gelecekte AT'ye girdiğimizde yetişmiş teknik adamlarımız bizim en büyük sermayemiz, en büyük dayanağımız hatta güvencemiz olacaklar diyebilirim.

Sektör çok iyi malzeme üretecek, bu malzemeleri hakkıyla uygulayacak, malzemenin amacına uygun geri dönmesini sağlamak için uygulayıcılara çok önemli görev düşecek. Bizim meslekte de malzemeyi üreticiden alıp tüketiciye satmak bir yerde hizmet olsa da uygulayıcılık daha önem kazanıyor.Gelecekte ustalıktan, mühendisliğe kadar danışmanlıktan proje sunan insanlara kadar hizmet çok önem kazanacak. Diyelim ki fevkalade güzel bir batarya aldınız, eskisini çıkarıp bunu koyacaksınız, kim yapacak bunu? Bu işten anlayan birisi yapacak. Bu kişi ehil değilse batarya istediğiniz kadar, özellikleri olan ve pahalı bir batarya olsun, işinize yaramaz. Yalıtımda da öyle; çok güzel proje olsun, çok iyi malzeme kullanılsın parasını da esirgemesin eğer uygulamada bir hata yapılırsa, ya da işçilik kalitesizse kullanılan malzeme zayi olur. Hem verim alamazsınız hem de yeniden yapılacağından maliyet katlanır. Bugün iyi yalıtım yapılan bir evde kışın yakıt yakma ihtiyacı duymuyorsunuz neredeyse. Diyelim ki - 1 °C veya + 5°C olsa 20-25 °C sıcaklığa ihtiyacımız var, bakıyorsunuz kendiliğinden içerde 15-20 °C yalıtım sayesinde oluşuyor. Ama yap-sat zihniyetiyle davranırsanız, bu iş olmaz.

 

Yalıtım: Verdiğiniz bilgilerden dolayı Yalıtım dergisi olarak teşekkür ederiz.     
 


R E K L A M

İlginizi çekebilir...

BOSTIK'ten İç Mekanlar için Yeni Dolgu ve Tamir Harcı: RENO C710 FLASH

Bostik Türkiye, global kalite anlayışıyla yapı sektörünün ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmaya devam ediyor. Ailenin yeni üyesi dolgu ve tamir harcı R...
28 Kasım 2024

Yeni BOSTIK H550 FLEX İle Sızdırmazlık ve Yapıştırıcılık Bir Arada

Bostik, sektörün ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmaya devam ediyor. Firma yapı sektörüne özel olarak geliştirdiği H550 FLEX'i tanıtıyor....
27 Eylül 2024

Çimsa'dan, GreenWave Düşük Karbon Programı ile Çevre Dostu Çözümler

Çimsa, GreenWave Düşük Karbon Programı kapsamında geliştirdiği Ecofort ve Ecoshine ürünleriyle, çevreye duyarlı ve düşük karbon ayak izine sahip inşaa...
23 Ağustos 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.