Dergimizin 1. Yayın Danışma Kurulu Toplantısı Yapıldı
Bu süre içinde şuna kanaat getirdim; Sektörümüz ülkemiz açısından çok büyük önem arz ediyor. Ne yazık ki yalıtıma gösterilen ilgi aynı düzeyde bulunmamaktadır. Kamuoyu ve sektörümüzün daha çok bilgiye ve aydınlatılmaya ihtiyacı vardır. Bildiğiniz gibi bu doğrultuda dernekleşmeyi başarmış bulunuyoruz. Değerli arkadaşlarımla birlikte kurduğumuz İZODER'in ardından yıllardır ihtiyacını hepimizin duyduğu Yalıtım dergisini de ya-yına hazırlıyoruz. Bizler böyle bir dergide neler olmalı neler olmamalı çok iyi bilmemize rağmen dergi yayımlamanın da kendine özgü bilgi ve altyapı gerektirmesi bizlerin kendi başımıza dergi çıkarmasını güçleştiriyordu. So-nuçda ismail Bey'le görüşmelerimizde böyle bir öneriyi götürdüm ve böylelikle bu güne geldik. Sizlere kısaca dergimizin hedef kitlesini, amacını ve içeriğini özetledikten sonra değerli fikirlerinizi almak istiyorum. Sizler sektörümüzün güzide temsilcilerisiniz ve dergimiz sizlerle müştereken çıkaracağımız sektörün yayın organı olacaktır. Yalıtım dergisinin hedef kitlesini; inşaat mühendisleri, mimarlar, makina mühendisleri, bu alanlarda eğitim gören öğrenciler, fakültelerin değerli öğretim üyeleri, müteahhitler, belediyeler, toplu konut şirketleri, sanayi kuruluşları, ilgili bakanlıklar, TSE, Tübi-tak'da görev yapan ilgililer oluşturmaktadır. Dergimizin amacı; Genel olarak ısı yalıtımı, ses yalıtımı ve su yalıtımı, bunların tamamlayıcısı olarak çok az ilgi gösterildiğini bildiğimiz yangın yalıtımı teşkil edecektir. Bu konuların ülkemiz açısından çok önemli olduğunu biliyoruz. Yalıtım dergisinin içeriğinde; Yalıtım konusunda teorik ve pratik bilgiler yer alacak, firma haberleri, malzeme tanıtımları, söyleşiler, çeviriler uygulama örnekleri,standartlar ile ilgili sayfalarımızın elverdiği ölçüde fazla bilgi aktarımı amaçlanmaktadır. Ülkemizin özellikle enerji tasarrufu açısından yalıtıma çok fazla ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Dergimizin bu yönde kamunun ve sektörümüzün gereksindiği içeriğe sahip olması için sizlerin değerli fikirleriniz bize ışık tutacaktır. Orhan Turan/ODE: Yalıtım dergisinin sektör dışına, vatandaşa ulaşabilmesi için neler düşündünüz İsmail Ceyhan: Sizlerde biliyorsunuz ihtisas dergileri asıl olarak profesyonellere yöneliktir. Ancak değindiğiniz konusu bizim için de çok önemli, dergimizin bireysel kullancıya, vatandaşa ulaşmasını bizler de arzu ediyoruz. Şu an için bayi dağıtımı teknik olarak olanaklı gözükmüyor. Basın ilanlarını, dergilerde duyuruları kullanarak mümkün olan en fazla okura ulaşabileceğimizi öngörüyoruz. Suat Kıroğlu/İZOPOLİ: Vatandaşa yönelik pratik bilgilerin'dergide yer alması önemli. Ayrıca yalıtım normları konusunda da bizlerin bilgilendirilmesi, dergide belli bir yerde sürekli olarak bu konunun analizini şart görüyorum Suat Kıroğlu/İZOPOLİ: Vatandaşa yönelik pratik bilgilerin'dergide yer alması önemli. Ayrıca yalıtım normları konusunda da bizlerin bilgilendirilmesi, dergide belli bir yerde sürekli olarak bu konunun analizini şart görüyorumnilikler, gelişmeler dergimizde öncelikle yer alacak. Önümüzde çok iyi bir örnek var ondan istifade ediyoruz. Şükran Dilmaç/TÜBİTAK: istanbul Belediyesi'nin Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanlığı kaliteli yakıt ve kaliteli yanma sistemi çalışmaları yönünde artan maliyetleri azaltmak için yalıtım çözümleri üretmek için Tübitak'a öneri getirdi. Isı yalıtımına büyük önem veriyorlar ve önümüzdeki aylarda kamuoyuna yönelik büyük kampanyalar planlıyorlar. Belediye ciddi boyutta halkı ısı yalıtımına özendirmeyi ve müeyyideler uygulamayı planlıyor. Yalıtım dergisi paralel olarak konuya yaklaşırsa, halka ısı yalıtımının neden gerekli olduğunu, yalıtım yaptığında bütçesine ne gibi kazançlar temin edeceğini inandıracak yazılara yer verirse çok iyi olur.Bu toplantıda yer alanlara arzu ederlerse yürüttüğümüz projenin gelmiş olduğu noktayı aktarmayı isterim. Raporumuzda özel sektörün çözüm önerilerine yer vermeyi arzu ederiz. Sizlerin desteği olursa Belediyeye sunacağımız raporun daha başarılı olacağını umuyor ve katkılarınızı bekliyoruz. T Tuncer Beyazıtlı/KAIMANN: Yıl-lardır bu sektörde görev yapıyorum ve ne yazıkki hala halka ulaşılamadığını görüyorum. Yalıtım dergisi halka ulaşmak için araç olmalı. Halkın ilgisini çekmek için konuyu popülarize etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Medyanın yalıtım konusuna ilgi duyması için yapmamız gereken her şeyi denemeliyiz. Yalıtımın önemini hepimiz biliyoruz, enerji tasarrufu, çevre, ekoloji, insan sağlığı açısından, ancak bunları halka da anlatabilmemiz için zemin bulmak zorundayız. Ecvet Binyıldız: Tuncer bey çok haklı. Tabii bu konuda eskiye bakmak lazım. Yani Avrupa'da bu konuda neler yapılmış onu bilmek lazım. Ülkemizde yapı fiziği dersleri daha yeni konuldu. Halbuki batıda bir mimar yapı fiziği derslerini fevkalade yoğun almaktadır. Biz böyle bir bilgi almadık. Su izolasyonu dersi vardı. Isı izolasyonunun ismi dahi yoktu. Ben yalıtımla ilgili olarak Almanya'da çalıştığımda bilgi edindim. Oradaki meslektaşlarım zaten bu konulara hakimdi. Çünkü eğitimini fakültedeyken almışlardı. O yüzden yalıtım bilinci için eğitimi fakültelerdeki müfredatı fevkalade önemli görüyorum. Ayrıca hemen belirteyim bu konu bizde 30 senelik ise Avrupa'da yüzyıllardır bilinen, iklim şartlarından dolayı önemsenen bir konudur. Özellikle 1974 petrol krizi "Enerji tasarrufunu" zorunlu kıldığından yalıtım öne çıkmış ve ilerleme çok hızlı olabilmiştir. Bahsettiğim hususlarda 1974 krizinde Avrupalı devletler halka yönelik kampanyaları kendileri yaptı. Özel şirketlere bırakmadı. Programlı olarak devlet bütçesinden yapıldı bu çalışmalar. Tiyatro sanatçılarına bu konuda skeçler yaptırdılar. Gazete ve dergilerde televizyon ve radyolardaki çalışmalar dışında promasyonlar dahi yapıldı. Ülkemizde de devletin bu sorumluluğu üstlenmesi için bizlere de çok büyük görev-ler düşmektedir.
Ruhi Kafesçioğlu/YEM: Yalıtım kavramı o kadar genişki, ısı, ses, su, yangın böyle geniş bir kavramı bilgi düzeyi düşük toplumumuzda yaygınlaştırmak için görev üstleniyorsunuz. Kutlarım. Çeşitli açılardan konuya yaklaşmak istiyorum. Doğru bilgiyi kademe kademe ulaştırmak önemli. Yarım bilgi ile yapılan işler fayda yerine zarar getirir. Bu noktada eğitim son derece önem kazanıyor. Kullanıcı halktan başlayarak, uygulayıcı, sorumlu proje-ci, yönetim kademesindeki insanların bu konuda eğitilmesi amaçlanmalıdır.Dergiye bu yönde büyük görevler düşüyor. Böylesi bir durumda ilk zamanlarda her şeyi başarmasını bekleyemeyiz. Zamanla gelişeceğini umuyorum. Yalıtımla amaç binayı sağlıklı hale getirmektir. Bina sağlıklı olurken insan sağlığını da gözetmeliyiz, işte yapı biyolojisi kavramı bunu amaçlıyor. Bir şeye değinmek istiyorum, iskandivav ülkelerinde uygulanıyor. Yalıtım için harcanan her para insana ek bir gelir sağlıyor. Bu tabi yönetim kadrolarının bilgilendirilmesine bağlı. Eğer yakıt giderleri yalıtım yapıldığında şu kadar düşer ve ülkemizde şu kadar tasarruf yapar. Bunu iyi anlatabilirsek devletin tasarrufunu vatandaşla yalıtım teşviği yaparak paylaşmasını sağlamaya ulaşabilirsek mükemmeli budur. Enerji darboğazından kurtulmak için Türkiye yeni bir yapı teknolojisi geliştirmek zorunda. Enerji tasarrufu için mutlaka ısı yalıtımlı binalar üretmek, yalıtımı teşvik etmek zorunda. Umarım Yalıtım dergisi bu konuda bilinçlenmenin ilk ışığını yakabilir. Yöneticiden sokaktaki adama kadar herkese bir ışık tutar, içtenlikle bu teşebbüste bulunanları ve ilgilenen herkesi kut-lamak istiyorum.Hepimiz de bu girişimi desteklemeyi görev bilmeliyiz.
Tevfik Arıburnu/ARIMAS: ilk önce mevzuatla, yasalarla ilgili görevler vardır. Tabi bunu dergi mi, dernek mi, vakıf mı veya hepsi beraber mi üstlenmeli? Dergiden neler bekliyoruz, dergi neleri başarabilir bunları açıklığa kavuşturmamız lazım. Yalıtım olayı mevzuata girerse burada kunuşulan sorunların % 80'nini çözeriz. Derginin fonksiyonu nedir? Kamuya giden derginin etkisi ne olur? Yalıtım son derece geniş bir konu. ismail Bey'e, Ecvet Bey'e Allah kolaylık versin işleri çok zor. Hepimiz size yardım etmeye çalışacağız başarabilirsek ne mutlu. Dergide aktüel, basit anlaşılabilir yazılar kadar teknik yazılar da önem taşıyor. Yalıtım dergisinin okunabilir olmasını sağlamalıyız. Yayın Danışma Kurulu üyeleri olarak güçlü kalemler bulmalıyız. Sağlam bir ekip oluşturmalıyız. Bir zincir oluşturmalıyız. Derginin tirajı bu çalışmaya bağlıdır, inşallah bu işi başarırız. Dergide sayfaların neler içereceğini çok iyi tesbit etmeliyiz. Her sayıda hangi sayfada ne olacağını düzenleyebilirsek, okuyucuyu sıkıntıya sokmayız. Bizim dergimizi alanlar çözümleri dü-zenli sayfalarda bulabilmeli diye düşünüyorum.
Ecvet Binyıldız: Tevfik bey Konuşmanızda çok iyi örnekler verdiniz. Bizim de takip ettiğimiz yayınlar bu doğrultuda iyi örnekler oluşturuyor. Uyarı ve önerilerinize tamamen katılıyorum. Mevzuatla ilgili güncelleştirmeye katkımız dergi olarak sınırlıdır. Asli olarak bu görev derneğimize düşer. Bizim Yalıtım dergisinin sayfaları mevzuatla ilgili önerilere açık olacaktır. Ancak bu görev dergimizin, derneğimizin ve firmaların etkinliğine bağlı olarak başarılacak bir konudur
Şükran Dilmaç/TÜBİTAK: Enerji tasarrufu ifadesi bize çok mantıklı geliyor. Ancak Oktay Apaydın Bey'le izmir Enerji Kongre-si'nde görüştüğümde kendisine kongrede enerji tasarrufuna neden gerektiğince önem verilmediğini sorduğumda şunu söyledi; "Biz enerji tasarrufu dediğimizde insanlar enerjiyi kullanmamayı tasarruf olarak görüyor. Bu da ülkemizin gerilemesine sebep oluyor." Litaratüre baktığımızda "Enerji Tasarufu" teriminin "Yüksek Enerji Verimliliği"ne dönüştüğünü görüyoruz. Yüksek enerji verimliliği bir; daha az para harcamayı, iki; daha az fosil yakıt kullanmayı, üç; çevreye daha az zarar vermeyi ifade ediyor. Bu nedenle "Enerji Verimliliği" kavramını öne çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Son olarak; Isı yalıtımını halka maletmek istiyorsak çok iyi anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Yalıtıma yapılan yatırımın teşvik edilmesi ve geri ödeme süresinin sübvanse edilmesi gibi somut bir kazanç sağlanması için çaba sarfetmeliyiz
Mustafa Boz/YTONG: Sektörde çok fazla dergi olduğunu düşünüyorum. Adı yalıtım olmayan, inşaatla ilgili, enerjiyle, makinay-la ilgili çok sayıda dergi çoğunlukla birbirine benziyor. Dolayısıyla bizler de yeterince takip edemiyor ve destek veremiyo-ruz. Bu yüzden dergiler başarılı olamıyorlar. Sizlerin de ifade ettiğiniz gibi Yalıtım dergisinin bu açıdan daha farklı olacağını umuyorum. Yalıtım konusunun ülkemiz için çok önemli olduğunu biliyoruz. Bence; Dernek, dergi işbirliği kurulur. Dernek de yalıtım konusunda izolasyon özelliği olan yapı elemanları konusunda dışındaki güçlü firmaları bünyesine alırsa amacımıza daha çabuk ulaşırız diye düşünüyorum. Ecvet Binyıldız: Değerli dostlarım; Yalıtım sektörüne hizmet aracı olarak gördüğümüz Yalıtım Dergimizin 1. Yayın Danışma Kurulu Toplantısına zahmet edip gelerek, değerli görüş, öneri ve uyarılarınızı aktardığınız için teşekkür ediyorum. Dergimizin sektörde ihtiyacını duyduğumuz bu misyonu yerine getirirken hepinizin katkılarını bekliyoruz. Dergimizin kısa sürede tüm sektörümüzü kucaklayan, etkin bir içeriğe sahip, kamuya ve vatandaşa ulaşan saygın bir yayın olacağına, bu başarıda en büyük katkının sizlerden geleceğine inanıyorum.Tekrar toplantımıza katıldığınız ve değerli önerileriniz için teşekkür ederim. Sadece "Al Kardeşim Götür Ne Yaparsan Yap" Demek Olmaz... Dergimizin piyasadan bölümünde yalıtım dünyasının ilk satıcılarından sayın Nurettin Kızıltepe ile firması İzmaş A.Ş.'nin merkez binasında görüştük. Yalıtım: Sayın Kızıltepe öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? N.Kızıltepe: 1941 Kars doğumluyum. 5 çocuğum var, birisi yanımda çalışıyor. Ben sanatkarım. Askerden sonra istanbul'da klima ve izolasyon üzerine çalıştım. Sungurlar Kazan Fabrikası'nın taşeronu olarak başladım. Kazanları verdikleri yerlere gidip izolasyon yapıyorduk. 12 sene 5 mühendis ve 100 kişilik kadroyla çalıştım. Lassa ve Petkim gibi fevkalade güzel ihaleler aldık. Koç Grubu'nun Tekiz'i gibi bizimde A sınıfı referanslarımız oldu. 1978'de izmaşı kurdum. Şu anda mesaimin% 40-50'sini iz-maş'a veriyorum. Kadromuzda iki tekniker, üç mühendis var. Toplam 35 kişiyiz. Bir ana depo üç tane yan depomuz var. 12 servis arabasına sahibiz. Kadromuzun gerek uygulamada gerek satışta yeterli olduğuna inanıyorum, izmaş üç yıla yakın süredir hiçbir reklam çalışması, tanıtım faaliyeti yapmadan sadece mevcut müşterilerimizle, yerini ve satış kapasitesini koruyor. Ayrıca ıkı şirketimiz daha var izmaş Taahhüt A.Ş., izmaş Ltd. Biz İzocam'ın A sınıfı bayilerinden birisiyiz. 1984'de Perşembe Pazarı'ndaki yıkımlar nedeniyle bu binaya geçtik. 1995 yılının sonunda izocam'ın da katkısıyla merkez binamızı tadilat ve tamiratla shovvroom haline getirdik Yalıtım: ilk sayımızda yalıtım dünyasının ilk satıcı firmalarından olan izmaş A.Ş. ve sizinle başlamak istedik. Yalıtım malzemelerinin satışına nasıl başladınız? N.Kızıltepe Türkiye'nin çeşitli yerlerinde o zamanlar uygulamalar yapıyorduk, izocam'ın 1970'li yıllarda Genel Müdürü Ferdi Vardarman'dı. Büyük bir iş taahhüt etmiştik. Lassa'nın izmit'deki ilk tesisiydi bu 1972-1976 yılları arasında yapılmıştır. O zamanlar epeyce bir izocam tüketim kapa-setimiz vardı. O zaman bize "niye satışını da yapmıyorsunuz?" dediler. Bizzat Ferdi Bey'in ikazıyla arkadaşlarla konuştuk. Neden biz bu konunun ilki olmayalım diye böyle bir karara vardık, işte o zaman izocam Perşembe Pazarında Viktor Bali gibi Karasaban gibi çeşitli firmalarda satılıyor. Tüm izolasyon malzemelerini derleyip toparlayıp satan tek bir yer olsun dedik. Uygulamayı yapanların listelerini cebine koyup geldiklerinde tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir yer. 1977'nin sonunda biz iz-maş'ı kurduk. Sadece konut için değil sanayi için bile sacından boyasına kadar her şeyin sunulduğu bir firma. Açıklaması da izolasyon Malzemeleri A.Ş. Bundan sonra bu tip yerler oluşmaya başladı. Bugün Türkiye'de izolasyon malzemelerini bir arada satmak amacıyla kurulmuş irili ufaklı ama şahıs firması ama şirket şeklinde 500'e yakın firma sayabiliriz. Yalıtım: Sadece yalıtım alanına yönelik bir dergiyi nasıl karşıladınız ? N. Kızıltepe: izolasyon konusu Türkiye'de henüz yeteri kadar bütün kesimlere tanıtılmış sayılmaz. Her şeye rağmen bakir sayılır. Uygulayıcıların bilinçlendirilmesi, izolasyon maksadıyla yapılacak işlerin benimsenmemesi hala, yapılacak çok çalışmanın olduğunu gösteriyor. Bunlardan biri de dergicilik. Yalıtım dergisini diğer dergilerin içerisinde yer alan sektörü bir arada toplayarak bu sektöre bilimsel açıdan yaklaşan yorum getiren gerek teknik açıdan, gerek uygulama açısından gerekse genel eğitim açısından son derece güzel bir katkıdır. En azından bunu uygulayıcı satıcı dışında bu işi kullanan tüketen, bir sanayici, bir proje safhasında karar veren bir insan alır, ne şekilde karar vereceğinde zorlanmaz bir danışmanlık görevi yapar, bir rehberlik görevi yapar. Tabii ki derginin içerisinde çeşitli firmalar kendisini tanıtmak için bazı mesajlar verir. Okuyucu da bundan yararlanır. Yalıtım: içinde yer aldığınız yalıtım sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz N. Kızıltepe: Biraz geçmişe dönüp bakacak olursak, eskiden sektörde ihtisaslaşma yoktu. Tür-kiye'nin genel gidişatının müsbet yönde ilerlemesiyle bizim meslek dalında da ihtisaslaşmaya gidildi. Bugün artık nalburda iğne aranmıyor. Geçenlerde Ankara'ya gittiğimde bayi arkadaşlarımı ziyaret ettim gururlandım. Son derece gelişmişler, kendilerini bu meslekte hazır hale getirmişler. Mütaahit geldiği zaman danışmanlığını yapacak teknik eleman bulunduruyor, danışmanlık görevi yapacak kadar işlerini bilimsel yöne götürmüşler, eskiden yoktu bu "Sür karayı izolasyon olsun" diye bir anlayış vardı eskiden. Halbuki şimdi gerek malzemelerin çoğalması gerekse bu konuda teknik hizmet veren arkadaşların artması Avrupayla entegre olabileceğimiz, noktaya geldiğimizi gösteriyor. Bu sektörün önem kazandığına artık halkımız da inanıyor, eskiden izolasyon yapmak angarya gibi geliyordu. Bu kadar masraf ediyorum, tesisatını yapıyorum, boyasını yapıyorum, izolasyon yapmak büyük bir maliyet gibi geliyordu. Şimdi gelmiyor, enerji pahalı, her türlü malzeme pahalı, Sanayiciyse artık kullandığı enerjiden maksimum tasarruf elde etmek, işletme giderlerini en azaindirmek istiyor. Demek ki izolasyon sanayiden oturulan mekana kadar son derece önemli. Avrupa'da evi yapmadan önce masa başında duvarından temeline kadar hesaplanıyor, sesten neme kadar, iklim farklılaşmasına kadar Sadece "al kardeşim götür ne yaparsan yap" demekle olmaz. O malzemeyi bilmeyen bir vatandaşa yardımcı olmak bir kamu hizmetidir. Türkiye için yararlı bir hizmettir. Ticaret olarak bakmamak lazım, bir teknik hizmet, bir bilimsel misyonu yüklenmektir "Bu malzemeyi nerede kullanacaksınız?" deyip o vatandaşın eğer yanıldığı taraf varsa ona yardımcı olmak ayrı bir güzelliktir. Bir müessesenin ayakta kalabilmesi için de bu gereklidir. Eskiden tek bir malzeme varken, şimdi aynı konuyla ilgili çok malzeme var. Bu malzemeleri Türkiye'ye getiren arkadaşlar da sektöre bir hizmet sunmuş oluyorlar. Malzeme geliştikçe uygulama alanındaki insanlarda gelişiyor, işte eskiden bir tek biz varken, şimdi 500 firma var. Öz olarak bu malzemeleri satmak için kuruluyor bu firmalar. Tesisat malzemesi satanlar da dükkanına bu malzemelerden koyuyor.Ben' onları saymıyorum. Bugün bir bayi toplantısı oluyor 300 kişi 400 kişi geliyor. Demek ki yeni firmalara ihtiyaç var. Ama yine de şunu da söylemek isterim ki bütün bu dağılıma karşın izmaş on yıldır satışta ya birinci ya ikincidir. Üçüncü değildir. Bunda ta-biiki İstanbul'da olmanın sanayicinin içinde olmanın avantajları var. Müşteriyi hoş tutup, uzun zaman bünyede tutabilme olanakları var, bir de karın az hizmetin fazla olmasının etkisi var. Aksi taktirde belli bir seviyede kalmak kolay değil, çünkü aslanların, kaplanların içinde boğuşuyoruz, gelenler daha bir hızlı, daha bir ihtişamlı geliyorlar. Onlar merdivenin birinci basamağından başlamıyorlar, iyi programlı, planlı geldiği zaman diyor ki beşten başlayalım. Onun için kolay değil bu sonucu almak ve yıllardır korumak. Üstelik piyasalardaki istikrarsızlık açıkça işlerimize yansırken.Evvelki seneye hatta geçen seneye kadar bize haftada 3-5 ihale dosyası gelirdi. Durmadan teklif yazardık, şimdi bakıyorum hemen hemen ayda bir tane gelmiyor. O da bir kaç arkadaşın arasında hızlı bir fiyat kırma yoluyla hallediliyor, işin tadı kalmıyor. Üst düzeyde malzeme stok-layan bizim gibi firmalar zor durumda kalıyor. Bugün benim nereden baksan her an için 200-300 kamyon stokum olur. Çeşit-olarak. Çünkü 20-30 tane alt ba-yim var benim. Adamlar her aradığını izmaş'ta bulurum diye projesini ve teklifini ona göre ayarlıyor. Nitekim de buluyor. Buluyor da İzmaş'ta artık maliyet ucuz değil. Satamadığınız taktirde ödeme günlerinde çeklerin, senetlerin açısından ters valore maruz kalıyorsun. Bu da düşündürücü ama yine de ben çok umutluyum.
Yalıtım: Sektörün geleceğini nanasıl görüyorsunuz?
N. Kızıltepe: Sıradan vatandaşımız Avrupa'ya gidebiliyor, orada araştırma yapabiliyor artık. Sadece bizim alanımızda değil, artık pırıl pırıl olmayan bir lokantada siz yemek yiyebilir misiniz? Yalıtım konusunda örneklersek Emlak Bankası bunu gerçekten bilerek yapıyor. Bahçeşehirde görüyorsunuz. Daha proje aşamasında çözümleri düşünmek lazım, pahalıdır bir yere sonradan izolasyon yapmak. Birazda hizmetlerden söz edelim. Gelecekte AT'ye girdiğimizde yetişmiş teknik adamlarımız bizim en büyük sermayemiz, en büyük dayanağımız hatta güvencemiz olacaklar diyebilirim. Sektör çok iyi malzeme üretecek, bu malzemeleri hakkıyla uygulayacak, malzemenin amacına uygun geri dönmesini sağlamak için uygulayıcılara çok önemli görev düşecek. Bizim meslekte de malzemeyi üreticiden alıp tüketiciye satmak bir yerde hizmet olsa da uygulayıcılık daha önem kazanıyor.Gelecekte ustalıktan, mühendisliğe kadar danışmanlıktan proje sunan insanlara kadar hizmet çok önem kazanacak. Diyelim ki fevkalade güzel bir batarya aldınız, eskisini çıkarıp bunu koyacaksınız, kim yapacak bunu? Bu işten anlayan birisi yapacak. Bu kişi ehil değilse batarya istediğiniz kadar, özellikleri olan ve pahalı bir batarya olsun, işinize yaramaz. Yalıtımda da öyle; çok güzel proje olsun, çok iyi malzeme kullanılsın parasını da esirgemesin eğer uygulamada bir hata yapılırsa, ya da işçilik kalitesizse kullanılan malzeme zayi olur. Hem verim alamazsınız hem de yeniden yapılacağından maliyet katlanır. Bugün iyi yalıtım yapılan bir evde kışın yakıt yakma ihtiyacı duymuyorsunuz neredeyse. Diyelim ki - 1 °C veya + 5°C olsa 20-25 °C sıcaklığa ihtiyacımız var, bakıyorsunuz kendiliğinden içerde 15-20 °C yalıtım sayesinde oluşuyor. Ama yap-sat zihniyetiyle davranırsanız, bu iş olmaz. Yalıtım: Verdiğiniz bilgilerden dolayı Yalıtım dergisi olarak teşekkür ederiz.
İlginizi çekebilir... 2024'te Ekonomide En Çok Konuşulan KonularEkonomi basınını mercek altına alan MTM Medya Takip Merkezi, yılın en çok konuşulan ekonomi konularını araştırdı. Buna göre; enflasyon, maaş zamları, ... BOSTIK, CEPHEDER'e Üye OlduBostik Türkiye, yapı ve inşaat sektöründe sürdürülebilir ve kalıcı çözümler geliştirme vizyonunu bir adım daha ileri taşıyarak Cephe Sanayici ve İş İn... Kalekim'den İstanbul'da Stratejik Üretim HamlesiKalekim Lyksor'un İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Tuzla'da yer alan yeni üretim tesisinde deneme üretimlerinin başarıyla tamamlandığı ve... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.