Küresel ısınmanın etkileri her geçen yıl daha çok hissediliyor. Sıcaklıklarda rekor üstüne rekor kırılıyor. Pek çok hastalığı tetikleyen sıcak havalardan etkilenmemek için sokaÄŸa çıkmamak yetmiyor. Konforlu bir hayat sürdürmek için aranan ideal sıcaklık, klimalarla saÄŸlanabiliyor. Ancak yüksek elektrik faturaları serinliÄŸin tadını çıkarmayı engelliyor. Ä°ZODER BaÅŸkanı Emrullah Eruslu, yalıtımın binaları soÄŸutmak için harcanan enerjiyi azalttığına ve buna baÄŸlı olarak soÄŸutma maliyetlerini düÅŸürdüÄŸüne dikkat çekiyor.
Ev giderlerinin en önemlilerinden olan doÄŸalgazın bütçe kaleminden çıkmasına sevinenler, Haziran ayından itibaren yüzünü gösteren sıcak havalar nedeniyle kullanımı artan klimalardan kaynaklı elektrik faturasından kaçınmaya çalışıyor. Konut ve iÅŸ yerlerindeki yoÄŸun klima kullanımı elektrik faturalarını yükseltiyor. Binaların ömrünü uzatırken ısıtma ve soÄŸutma maliyetlerini de düÅŸüren yalıtım, serin bir yaz geçirmek isteyenlerin tercihi oluyor.
Yalıtımın kışın soÄŸuk havayı yazın ise sıcak havayı dışarıda tutan bütçe dostu bir uygulama olduÄŸunu belirten Ä°ZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları DerneÄŸi Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Emrullah Eruslu, ÅŸunları söyledi: “DoÄŸru malzeme ve doÄŸru iÅŸçilikle uygulanan yalıtım, binalarda kalkan görevi görerek aşırı sıcakları dışarıda tutuyor. Yazın dışarıdan içeriye kışın içeriden dışarıya ısı geçiÅŸini azaltan yalıtım, enerji faturalarının da yarı yarıya düÅŸmesini saÄŸlıyor. SaÄŸlıklı, konforlu ve güvenli bir yaÅŸam için olmazsa olmaz olan yalıtım uygulamalarının geç kalmadan yaptırılmasını öneriyoruz.”
Yalıtımsızlık nedeni ile her yıl yaklaşık 12-15 milyar dolar boşa gidiyor
Tüm binaların çatı, duvar ve döÅŸemelerinde ısı yalıtımı yaparak ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltabileceÄŸimize dikkat çeken Ä°ZODER BaÅŸkanı Emrullah Eruslu; “Türkiye enerjisinin yüzde 67,8’ini, doÄŸalgazının ise yüzde 99’unu ithal ediyor. Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketiliyor. Tüketilen bu enerjinin yüzde 80’i de kışın ısınma yazın soÄŸutma için kullanılıyor. 2023 yılında enerji ithalatına yaklaşık 70 milyar dolar ödeyen ülkemizde binaların sadece yüzde 25’i yalıtımlı olduÄŸu için her yıl yaklaşık 12-15 milyar dolar havaya uçmuÅŸ oluyor. Oysa ısı yalıtımı ile ısınma ve soÄŸutma amaçlı enerji tüketimini yarı yarıya azaltarak hem cari açığı hem de enerji faturalarımızı düÅŸürmek mümkün” dedi.
Isı yalıtımı uygulamalarının hem ilk yatırım hem iÅŸletme maliyetlerini düÅŸürerek kendini kısa sürede geri ödediÄŸini ve bina ömrü boyunca tasarruf saÄŸlamaya devam ettiÄŸini dile getiren Emrullah Eruslu; “Yalıtım kalınlığı arttıkça saÄŸlanacak enerji verimliliÄŸi de aynı oranda artar. Yalıtım kalınlığını iki katına çıkardığımızda toplam maliyet ikiye katlanmaz ama bu sayede ısıtma ve soÄŸutmada iki kat tasarruf saÄŸlanır. Genel olarak uygulamalarda yalıtım malzemesinin maliyetinin dışında, yalıtım kalınlığından bağımsız olarak; iskele kurulumu, elektrik, su gibi alt yapı maliyetleri, yapıştırıcı, sıva, dübel, file vb. yardımcı malzeme maliyetleri, boya, dış cephe kaplaması gibi tamamlayıcı malzeme maliyetleri ve iÅŸçilik maliyetleri oluÅŸur. Tüm bu maliyetlerin içerisinde yalıtım malzemesinin kalınlığının arttırılmasından oluÅŸacak ilave maliyet, uygulamadan uygulamaya deÄŸiÅŸmekle birlikte oldukça düÅŸüktür. Bu nedenle enerji verimliliÄŸini saÄŸlayacak yalıtım levhasını mümkün olduÄŸunca kalın kullanmalıyız. Antalya ve Ä°zmir gibi sıcak iklim bölgelerinde 6-8 cm, Ä°stanbul gibi ılıman iklime sahip bölgelerde 9-10 cm, Ankara gibi soÄŸuk olan yerlerde 10-12 cm ve Erzurum gibi çok soÄŸuk olan yerlerde 14-15 cm kalınlıklarda yalıtım yapmamız gerekiyor. Benzer durum pencereler için de geçerli. Pencerelerde kaplamasız klasik camlar yerine ısı ve/veya güneÅŸ kontrol kaplamalı yalıtım camlarını kullanmalı, üçlü camlama çözümlerine yönelmeliyiz” sözleriyle açıklamalarını bitirdi.
R E K L A M