E-Dergi Oku 
ROKA YALITIM
BOSTÄ°K

İZODER Başkanı Emrullah Eruslu: "Yapılarımızın Güvenliği için Su Yalıtımı Uygulamalarını Yaygınlaştırmalıyız"

İZODER Başkanı Emrullah Eruslu: "Yapılarımızın Güvenliği için Su Yalıtımı Uygulamalarını Yaygınlaştırmalıyız"

25 AÄŸustos 2022 | HABERLER1.287 kez okundu

Yalıtım sektörünün çatı örgütü Ä°ZODER, '17 AÄŸustos Marmara Depremi’nin 23. yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yaparak binaların depreme karşı güçlendirilmesi noktasında su yalıtımının hayati önemine dikkat çekti.

Ä°ZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları DerneÄŸi) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Emrullah Eruslu, "17 AÄŸustos'ta her yıl depremin yarattığı büyük yıkımı hatırlıyor, önlemler konusuna dikkat çekmeye çalışıyoruz. Depremin yol açtığı yıkımların en önemli nedenlerinden birinin yapının taşıma gücünü etkileyen korozyon olduÄŸu bir gerçek. Bir yapının ana unsurları olan demir ve betonu, suyun olumsuz etkilerinden yalıtımla koruyarak binalarımızı depremin etkilerine karşı güçlü hale getirmeliyiz. Mevcut binalarımızın depreme dayanıklılığı konusunda endiÅŸe duyuyor, güvenli ve saÄŸlıklı binalara sahip olmak için kentsel dönüÅŸümü fırsat olarak görüyoruz." dedi.
Ülkemizdeki yapı stoÄŸunun çok büyük bir bölümünün betonarme yapılardan oluÅŸtuÄŸunu belirten Emrullah Eruslu, "Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalardan biri suya karşı olan hassasiyetleridir. YaÄŸmur, kar, yeraltı suları, zeminde yer alan nem, mutfak, banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdeki su kaçakları, binanın inÅŸa edildiÄŸi zeminde bulunan basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle binalar sürekli olarak suya maruz kalabiliyor. Suyun taşıyıcı yapı elemanlarına nüfuz etmesi durumda özellikle betonun içindeki demirin paslanmasıyla baÅŸlayan ‘korozyon’ yapının yük taşıma kapasitesini azaltıyor. Betonarme yapıların saÄŸlıklı bir ÅŸekilde tasarım ömürleri süresince iÅŸlevlerini sürdürebilmesi için yapının tamamının standartlara uygun ÅŸekilde ısı ve su yalıtımı ile korozyondan korunması gerekiyor." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Karadeniz Teknik Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Åžakir ErdoÄŸdu’nun donatı ve korozyon iliÅŸkisini ortaya koyan araÅŸtırmasını hatırlatan Emrullah Eruslu, sözlerine ÅŸöyle devam etti: "Bu araÅŸtırma binalarımızı bekleyen korkunç tehlikeyi gözler önüne seriyor. Suya maruz kalan bir donatı, taşıma kapasitesinin 5 yılın sonunda yüzde 50’sini, 15 yılın sonunda yüzde 90’ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybettiÄŸini ortaya koyuyor. Donatı korozyonu, deprem veya herhangi bir dış etki olmaksızın belirli süre sonra yapıların çökmesine yol açabiliyor. Bu durum da maalesef ülkemizin yabancı olmadığı bir gerçeklik. 17 AÄŸustos 1999 Marmara Depremi sonrasında Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucunda, yüzde 79’u hasarlı bulunan 55 bin 651 konut ve iÅŸyerinin yüzde 64’ünde korozyon tespit edilmiÅŸti."

Deprem deÄŸil bina öldürür, ihmal öldürür

Ülkemizin bir deprem ülkesi olduÄŸunu unutmamız gerektiÄŸini vurgulayan Eruslu, "YaÅŸanan her depremin ardından aynı ÅŸeyleri konuÅŸuyoruz. 'Deprem deÄŸil, bina öldürür, ihmal öldürür' diyoruz. Bina yalıtımlarının ve güçlendirilmesinin ne kadar önemli olduÄŸuna, yapısal yetersizliklere dikkat çekiyoruz. Binalarımız için hayati önem taşıyan Binalarda Su Yalıtımı YönetmeliÄŸi’nin sadece 4 yıl önce yürürlüÄŸe girmesi, deprem kuÅŸağında yer alan ülkemizde, binalarımızı korumakta geciktiÄŸimizi iÅŸaret ediyor. Ülkemiz nüfusunun yüzde 95’i çeÅŸitli derecelerde deprem kuÅŸağı üzerinde yaşıyor. Yeni inÅŸa edilecek yapıların uzun yıllar boyunca dayanıklılığını korumasını saÄŸlamalıyız. Zemin etüdünün yapılması, yapının tekniÄŸine uygun olarak tasarlanması, iç ve dış etkenlerden yalıtım ile korunması gerekiyor. Yapıların suya maruz kalması engellenemez ancak su yalıtımıyla suyun yapılara nüfuz etmesi, zarar vermesi engellenebilir. Binanın doÄŸrudan suya maruz kalan çatı, temel, ıslak hacim gibi bölgelerinde uygulanacak su yalıtımı ve halk arasında terleme olarak bilinen yoÄŸuÅŸmayı önleyen ısı yalıtımı uygulamalarının doÄŸru ve eksiksiz yapılması büyük önem taşıyor. Betonarme yapılarımızı su yalıtımı ile koruyamadığımız için bugün 30 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görülüyor. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için inÅŸa edilen binalarımız korozyon etkisine karşı korunmuÅŸ olmalı. Geç de olsa bu yönetmeliÄŸin hayata geçmesi, yeni yapılacak binaların uzun ömürlü olmasını saÄŸlayacaktır." dedi.

Yalıtım maliyeti sanıldığı gibi yüksek deÄŸil

Su yalıtımı maliyetinin sanıldığı kadar yüksek olmadığını belirten Emrullah Eruslu, “Bugün yeni inÅŸa edilen bir binada su yalıtımı uygulamalarının maliyeti toplam bina maliyetinin yüzde 3 ila yüzde 4 üne tekabül eder. Mevcut binalarda elbette bu maliyet biraz daha artıyor. Arazi yapısı, binanın zemini gibi baÅŸka faktörler de devreye giriyor. Ancak yine de inÅŸaatın geneline göre yüksek maliyetler söz konusu deÄŸil. Su yalıtımı yapılmamış, dolayısıyla korozyona uÄŸramış binaların depremden olumsuz etkilenmesi ise ne yazık ki hem can güvenliÄŸi hem de mal güvenliÄŸi açısından maddi olarak ölçülemeyecek ağır sonuçlar doÄŸuruyor.” dedi.

Kentsel DönüÅŸüm fırsatı kaçırılmamalı

Türkiye’de mevcut bina stokunun yüzde 80’e yakınının 17 AÄŸustos 1999 Marmara Depremi’nden önce, geri kalanının ise 2000-2022 arası inÅŸa edildiÄŸine dikkat çeken Emrullah Eruslu, "Binalarda Su Yalıtımı YönetmeliÄŸi’nin yürürlüÄŸe girdiÄŸi 1 Haziran 2018’den itibaren inÅŸa edilen ve zorunlu olarak su yalıtımı yapılan bina sayısı toplam yapı stokunun sadece yüzde 1.5-2’sini oluÅŸturuyor. Toplam 9.8 milyon bina, 22 milyonun üzerinde konutun bulunduÄŸu ülkemizde bu oranlar, güvenli bina sayısı konusunda maalesef istediÄŸimiz noktada olmadığımızı gösteriyor. Bugün su yalıtımı ile donatılmış güvenli ve nitelikli binaların inÅŸa edilmesinde kentsel dönüÅŸüm büyük bir fırsat sunuyor. Kentsel dönüÅŸüm sürecinde inÅŸa edilecek yeni binalarda yalıtım uygulamalarının eksiksiz olarak yerine getirilmesi ile uzun ömürlü, saÄŸlıklı, enerji verimli, çevreye duyarlı yapılaÅŸma yapmak mümkün. Etkin sonuçlar elde etmek için, ‘doÄŸru malzeme’, ‘doÄŸru detay’ ve ‘belgelendirilmiÅŸ çalışan’ üçgenin eksiksiz çalıştırılması ve denetlenmesi saÄŸlanmalı. Ä°nÅŸaatın tüm aÅŸamalarında denetim mekanizmaları etkin hale geldikçe, toplum olarak daha uzun ömürlü, güvenli ve saÄŸlıklı binalara sahip olacağız. Ä°ZODER’in öncülüÄŸünde, yalıtım sektörünün katkıları ve Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı’nın destekleri ile hazırlanan, www.izoder.org.tr.’de yayınlanan ‘Su Yalıtım YönetmeliÄŸi Kılavuzu’ bu konuyla ilgilenenler için önemli bir yol gösterici niteliÄŸindedir.” dedi.


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Avcı Architects Yeni Adresinde

Önde gelen mimarlık ofislerinden, pek çok başarılı projede imzası bulunan Avcı Architects Cihangir'e taşındı....
28 Ocak 2025

Ytong'un Sarı Çizgisi liderlik

Türk Ytong 54'üncü Yetkili Satıcılar Toplantısı "Liderlik Sarı Çizgimiz" temasıyla 17-19 Ocak 2025 tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türkiye Cum...
28 Ocak 2025

İzocam, Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2025'te "Yatırım Özel Ödülü"nü Evine Taşıdı

Türkiye'nin en büyük yalıtım üreticisi İzocam, Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2025'in kazananları arasında yer alarak, sektördeki gücünü özel...
28 Ocak 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.