Depremlerde Yıkılmayacak Binalar için Doğru Yalıtım Şart
Dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinde yer alan Türkiye, orta ve büyük ölçekli depremlerin görüldüğü ülkeler arasında da ilk sıralarda yer alıyor. Bu nedenle depreme karşı alınacak önlemler, deprem anında ve deprem sonrasında yapılması gerekenler büyük önem taşıyor. Toplum genelinde farkındalık yaratmak ve deprem bilinci oluşturmak için her yıl 1-7 Mart haftası ‘Deprem Haftası’ olarak anılıyor. Deprem gerçeğinin sadece bu hafta değil sürekli gündemde tutulması gerektiğini belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Depremin yıkıcı sonuçlarını yaşatmayacak ve uzun yıllar boyunca güvenli barınma sağlayacak binalar için zemin etüdünün doğru yapılması, yapının tekniğine uygun olarak tasarlanması, iç ve dış etkenlerden yalıtım ile korunması ve bütün süreçlerin yine tekniğine uygun şekilde denetlenmesi gerekiyor. Bir yapı inşa edilirken binaların en büyük düşmanı olan korozyona karşı kalkan görevi gören su yalıtımının, binaların sağlam şekilde ayakta kalması noktasında hayati öneme sahip olduğunu unutmamak gerekiyor” dedi. Yalıtımla korozyondan korunmayan binalar hızla çürüyüp, yıkılıyor Depremlerin yol açtığı büyük yıkımların en önemli nedenlerinden birinin korozyon olduğunu belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Düşmanın kim olduğunu bildiğimizde mücadele etmek daha kolaydır. Bilim bize depremde yıkılan binalarda korozyonu işaret ediyor. Suyun kolonlar, duvarlar gibi taşıyıcı yapı elemanlarına nüfuz etmesi, betonun içindeki demirin paslanmasına yani korozyona neden oluyor. Korozyon ise yapının yük taşıma kapasitesini azaltıyor. Betonarme yapıların sağlıklı bir şekilde, tasarım ömürleri süresince işlevlerini sürdürebilmesi için yapının tamamının standartlara uygun şekilde ısı ve su yalıtımı ile korozyondan korunması gerekiyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Erdoğdu’nun araştırmasına göre; suya maruz kalan bir donatı, 5 yılın sonunda taşıma kapasitesinin yüzde 50’sini, 15 yılın sonunda yüzde 90’ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybediyor. Yani herhangi bir deprem ya da dış etken olmadan bile sadece donatı korozyonu ile bir yapının çökmesi söz konusu. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucunda, yüzde 79’u hasarlı bulunan 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 64’ünde korozyon tespit edilmişti. Yani korozyon yavaş yavaş değil hızla binaları çürütüyor” dedi. Türkiye’de sadece 30 yılda binalar ömrünü tamamlıyor
Ömürlük bir yatırım olarak görülen evlerin Türkiye’de sağlıklı kullanım ömrünün ortalama 30 yılla sınırlı olduğunu dile getiren Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Standartlara uygun yapılmış bir binanın ömrü 80 ila 100 yıl olmalıdır. İnsanların büyük emekler vererek sahip olduğu yuvalarının sadece 30 yıllık bir ömre sahip olması kabul edilebilir değil. Ülkemizde binaların kısa ömürlü olmasının en önemli sebeplerinden biri de yalıtımsızlık nedeniyle yaşanan korozyon ve onun olumsuz etkileri… Isı yalıtımında daha iyi bir noktada olsak da su yalıtımlı binalara baktığımızda; Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2018’den itibaren inşa edilen ve zorunlu olarak su yalıtımı yapılan bina sayısı toplam yapı stokunun sadece yüzde 5-5,5’ini oluşturuyor. 10 milyonun üzerinde bina, 30 milyonu aşan hanenin bulunduğu ülkemizde bu düşük oranlardaki su yalıtımı uygulaması maalesef güvenli bina noktasında zayıf bir yerde durduğumuzu gösteriyor. Bundan sonra su yalıtımı ile güçlendirilmiş, en az 100 yıl kullanım ömrü olacak güvenli, sağlıklı ve konforlu yapılar inşa etmemiz büyük önem taşıyor. Bunun için de yeni inşa edilecek binalarda zemin etüdünün doğru yapılması, yapının tekniğine uygun olarak tasarlanması, iç ve dış etkenlerden yalıtım ile korunması ve denetlenmesi gerekiyor.” İlginizi çekebilir... ISK-SODEX 2025, İklimlendirme Sektörünün Küresel Vitrinini Olacak22-25 Ekim 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenecek ISK-SODEX Fuarı küresel iklimlendirme pazarındaki en yeni trendlerin belirleyi... Nimeçatı, 2024'ün Son Seyahatini Chiang Mai'ye DüzenlediÇatı ve yalıtım sektöründe Nimeçatı seyahatleri, gelenekselleşmiştir. Nimeçatı, özgün ve keyifli organizasyonlar olarak bilinen bu seyahatlerin 18.... BETEK Bölgesel Güç Olma YolundaNippon Paint Holding bünyesinde Türkiye; Kazakistan, Mısır ve sorumlu olduğu coğrafya için üretim, teknoloji ve strateji merkezi oldu ve Türkiye Grup ... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.