Yalıtım Dergisi 56. Sayı (Eylül-Ekim 2005)

www.dogayayin.com ISSN:1302-8057 . . YAPI VE YALITIM TEKNOLOJiLERi DERGiSi iKiAYDABIRYAYINLANIREYLÜL-EKiM2005YIL:10 SAYI:56 FIYATI4:.500.000TL./450YTL. lii:ii•l·lil Röportajlar Burhan Karahan Murat Baykent Recep Keskin Levent Kaya Yaşanan Konutlarda Enerji Tasarrufu Yakın Plan ÇATISEM Enerji Tasarrufunda Bor Havuzların Yapım Aşamasında Yalıtımı Metal Sandviç Panellerin Uygulanışı YAYIN GRUBU 3au - -ı baumit.com

lıtım TArı ,,. TALITll'I T .. ,,.oLoıiLıııı ı:ııııaisi Sahibive Sorumlu Yazı işleri Müdürü a Ceyhan ıce;. han@dogayayin.com ayın Yönetmeni Ozkan · ozkan@dogayayin.com azı işleri Müdürü Se-taÇ Aytaç ..acaytac@dogayayin.com am Müdürü - Bakır Gerçek oakir@dogayayin.com m Müdür Yardımcısı z Demirek demirek@dogayayin.com ve Okuyucu Servisi Sunay e@dogayayin.com ~ Sopao9lu S,ıyfa Tasarım '.:>uman ,.,,a ve Dağıtım ~rslan _,. Cilt: Altan Matbaa Ltd. ml Yeri: Sk No: 30 Koşuyolu 34718 STANBUL 6 327 80 10 6 327 79 25 w.w.dogayayin.com fo@dogayayin.com ~ 500.000 TL./ 4.5 YTL. bone 25.000.000TL. : Doga Yayıncılık Ltd. Şti. 302-8057 Sı,;c- re Yayıncılar De ğı Üyesıdir .....!...""=. www.seyad.org ~,-... ·-ı-'\, ~,-... ~,..... sadık özkon sadikozkan@dogayayin.com EnerjiyDi ahaUcuzaMal Etmeliyiz Dünyada ve ülkemizde enerji, sosyal ve ekonomik kalkınmanın en temel girdilerinden birini oluşturmaktadır. Uzun yıllardır vazgeçilmez enerji kaynağı olan petrol ise bu özelliğini kısa ve orta vadede korumaya devam edecektir. 1970'li yıllara kadar petrol fiyatlarında büyük sıçramalar gözlenmezken ve 1972 yılında Mısır ve Suriye'nin israil'e askeri müdahalesi sonrası 2,5-3 dolar seviyelerindeki fiyatlar l 974'te 11-12dolar düzeyine çıkmış ve tüm dünya ekonomilerini derinden etkileyen petrol krizi yaşanmıştı. Daha sonra İran Devrimi sırasında da fiyatlarda ani bir artış kaydedilmiş ve 30-35 dolara ulaşmıştı. l 986'da yaşanan ve fiyatların ı O dolara kadar inmesinin ardından 1990'da Körfez Krizi ile 40 doları gören petrol fiyatları 1998-1999 yıllarında düşüşe geçmiş ardından da 2000 yılından itibaren düzenli bir artışa geçmiştir. 2000 yılından günümüze değin değişik zamanlarda fiyat düşüş ve artışları yaşanmakla birlikte fiyatlardaki artışın kısa ve orta vadede devam edeceği kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Dünyada petrol fiyatlarındaki artışın yol açacağı olumsuzluklar büyük endişe uyandırmakta ve pek çok ülke acil eylem planlarını hayata geçirmektedir. Geçtiğimiz günlerde dünyanın yirmi büyük ekonomisine sahip ülkelerin maliye bakanlarının katılımıyla Pekin'de yapılan toplantıda da konu ele alınarak fiyatlardaki artışın ve istikrarsızlığın global ekonomide de istikrarsızlığa yol açacağı endişesi dile getirilmiştir. ülkemizin 2004 yılında petrol ithalatına verdiği para 6 milyar 92 milyon dolar olarak gerçekleşmişken, bu yıl fiyatlardaki artış nedeni ile bu rakamın I O milyar dolar düzeyinde gerçekleşeceği düşünülmektedir. Petrol fiyatlarındaki gelişmeler, enerji konusunda dışa bağımlılığı, izlenen basiretsiz politikaların da önemli etkisi ile her geçen gün artan ülkemizde ivedi tedbirlerin alınmasını gerektirmektedir. Kuşkusuz bu tedbirlerin başında iki konu önem kazanmaktadır. Bunlardan orta ve uzun vadede ele alınması gereken, alternatif enerji kaynaklarının bireysel, bölgesel ve ülke düzeyinde kullanımının sağlanmasıdır. Güneş, rüzgar ve diğer alternatif enerji kaynakları konusunda varolan sistemlerin kullanımı teşvik edilirken, yeni sistemlerin geliştirilmesi ve uygulamaya geçirilmesi için de araştırma-geliştirme faaliyetlerine hız verilmelidir. Diğer konu ise, "En ucuz enerji tasarruf edilendir" sözüyle ifade edilen ve yalıtımla sağlanacak enerji tasarrufudur. Doğru detay seçimi ve sağlıklı uygulama ile yapılan ısı yalıtımının, yüzde 50'ye kadar enerji tasarrufu sağlayabileceği gerçeği göz önüne alındığında, ısı yalıtımının enerji açısından dışa bağımlılığımızın azaltılmasındaki öneminin, halen yeteri kadar anlaşılamamış olması hazin bir gerçektir. Kuşkusuz ısı yalıtım yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle bu konuda önemli yasal ilerlemeler sağlanmıştır. Bununla birlikte yönetmeliğin pratikteki uygulaması ve denetim yetersizliği nedeniyle mevcut yönetmelik bile sağlıklı uygulanamamaktadır. Gelir ve bilinç düzeyinin yetersizliği ise mevcut binalardaki uygulamanın beklenen düzeyde gerçekleşmemesine neden olmaktadır. Zaman yitirmeksizin yapılması gereken, başta resmi binalar olmak üzere mevcut bina ve tesislerde, bina ve tesisatlarda ısı yalıtımı uygulamaları ile enerji tüketimini azaltıcı tedbirlerin hayata geçirilmesi, özel binalar ve özellikle konutlar içinse bu konuda teşvik edici kredilendirmenin uygulamaya sokulmasıdır. Elbette bir başka önemli konu da konut inşaatlarında yaşanmaya başlanan artış nedeniyle bu binalarda sıkı denetimlerin yapılması ve tüketicinin konut alırken ısı yalıtımı konusunda bilinçli olmasının sağlanmasıdır . Hoşça kalın .. \I A ı ITlr. A • CVIA.ıt ')('l(ıc; 7

l L1 O haberler 2 2 haber/röportaj AB Yapı Kimyasalları, Schomburg GmbH ile Ortaklık Kurdu 2 4 haber/röportaj Onduline AvrasyaYeni Bir Yatırım Planlıyor haber/rôportaJ ~~~~= O::::.~~-;_~§~~~ =-~-== ===--=--= ==-=--== ::::-::..-:...-....: ::-"":==-~ :-:-==:-- 2 6 globalanaliz OrganizasyonlardaGüven Nasıl Oluşturulur? - 1 3 2 güncel/röportaj Antalya'da Konut ve Turizm Yatırımları Eşit SeviyeyeGeliyor 34 t_e_kn_ik ______ _ Havuzların Yapım Aşamasında Yalıtımı 3 8 _ha_b_er_/r_öp_o_rt_aj ____ _ Özpor Yatırımlarına BirYenisiniDahaEkliyor 401 _e_kn_ik _____ _ Yaşanan KonutlardaEnerjiTasarrufu 44t_e_kn_i_k_____ _ Gürültü Kirliliği ve Gürültü Kontrolü 48 haber/röportaj lzobil'de Yapılanma Sürüyor 52 güncel/röportaj Pazarlıkların Enönemli Kalemi "Yalıtım" gonceVrOportaı Paıa~rsı Eıı Öııenııl ---- ::::.::::=..- := Kaim "'Yutr,.· E= =--=-= ~ - ~~ Y-F~ §'-"==.~ ~':::- - ---·· -- 54 net'ten... www. izolasyonmarket.com www.ustaiste.com 5 8 piyasadan 62 68 80 yakın plan f -:==..:.::-- :::::::.=___ .. ÇATISEM ~ _-:_-:. f~] ------ =~--- ~c-··--~~ teknik Metal SandviçPanellerin Çatı ve Cephe Kaplama Malzemesi Olarak Yapıda Uygulanışı ve Görülen Uygulama Hataları bilimsel EnerjiTasarrufunda BOR

Standartlara Uygun Teknolojik Malzeme Kullanılmalı I • nşaat ~alzemesi Sanayicileri Derneği (IMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mete Galip Sayıl, Kocaeli depreminin 6. yılında, kaliteli inşaat malzemesinin doğru uygulamayla kullanımının önemini vurguladı ve deprem tehlikesi göz önünde bulundurulduğunda halen bu konudan ödün verilebilmesinin şaşırtıcı olduğunu, yapım sürecinin her aşamasında daha fazla denetime ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Kocaeli depremiyle birlikte ülkemizdeki mevcut yapı stokunun deprem karşısında kalite/ dayanım yetersizliğinin en açık şekilde görüldüğünü belirten Galip Sayıl, depremden sonra mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi için yeterli mali kaynak yaratılamadığını vurgulayarak yapı stokunda revizyona öncelikle güçlendirilmesi uygun olmayan, büyük tehdit oluşturan yapılar ve plansız, projesiz, sağlıksız kaçak yapıların yıkılması ile başlanabileceğini söyledi. 2004 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından düzenlenen Deprem Şurası sonuç bildirgesinde yer alan imar kanunu revizyonu ve ayrı bir yapı kanunu çalışmalarının gereğini belirten Sayıl, özellikle yeni yapı kanununun yapıyı tasarımı, malzemesi ve şartnamesi ile bir bütün olarak ele almasının önemini ifade etti. Mete Galip Sayıl kanuni düzenlemelerin yapılarak süratle uygulamaya konulmasını takiben bu uygulamaların denetleme sürecinin de hemen devreye girmesi gerektiğini söyledi. Türkiye inşaat malzemesi sanayiinin uluslararası pazarda söz sahibi olduğunu ve sektörde son derece kaliteli, uluslararası standartlara uygun, teknolojik, çeşitli ve yeterli kapasitede inşaat malzemesi bulunduğunu belirten Sayıl, maalesef halen yurtiçinde birçok projede bina maliyetini düşürmenin ve ucuza mal etmenin birincil hedef olmasının kaliteli malzeme üreten üretici ile kayıt dışı, kalitesiz, standart dışı üretim yapan üretici arasında haksız rekabete neden olduğunu belirtti. Sayıl, bu haksız rekabetin kalitesiz malzeme kullanımını yaygınlaştırması yanında teknolojik yapı sistemi ve malzemelerinin kullanımına da bir engel oluşturduğunu ifade etti. D NUFA Yalıtım Kağıthane'de Faaliyete Başladı valıtım sektörüne yıllarca üretici 1 kimliğiyle hizmet veren Nuri Turhan, Erzurum'daki EPS yatırımının ardından İstanbul'da da NUFA Yalıtım şirketini hizmete açtı. Yalıtıma ve yatırıma en çok ihtiyaç duyu1 o YALITIM• EKiM 2005 lan ve Türkiye'nin en soğuk bölgesinin merkezi sayılan Erzurum'da 15 dönüm arazi üzerinde üretim yapan ERPOR EPS tesisinin 10kg/m3'den 30kg/m3'e kadar geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor. Tesiste, mantolama sistemleri için renkli ya da beyaz, 125 x 60 cm ebadında board üretimine de ekim ayı sonunda başlanacak. Kağıthane'de hizmete giren NUFA Yalıtım, EPS pazarına Erzurum'daki üretim markası olan ERPOR ile hizmet verecek. Özpor A.Ş.'nin bayiliğini de alan firma aynca Stropiyer markalı ürünleri de ürün yelpazesinde bulunduruyor. D Yapı Urünleri Üreticileri Federasyonu Kuruldu AG~B (Agrega Üreticileri Birliği), KISAD (Kireç Sanayicileri Derneği), TÇMB(Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği), THBB (Türkiye Hazır Beton Birliği) ve TPB (Türkiye Prefabrik Birliği), "Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu" (YÜF) çatısı altında toplandı. Yeni federasyonun yönetim kurulu başkanlığına seçilen Adnan İğnebekçili, yapı sektöründe faaliyet gösteren birlikleri YÜF'e katılmaya davet etti. D Ahşap Yapım Sistemleri Tartışıldı Ahşap yapım sistemlerinin güncel uygulamaları ve ülkemizdeki geleceği, Ulusal Ahşap Birliği ile Yapı Endüstri Merkezi'nin organize ettiği "Türkiye Neden Ahşap Yapılara Yönelecek"konulu konferansta tartışıldı. Kanada Orman Ürünleri Araştırma Enstitüsü (FORINTEK) Ahşap Mühendisliği Bölümü Müdürü, Kanada Deprem Mühendisliği Konseyi ve ABDDeprem Konseyi Ahşap Yapılar Bölümü Üyesi Erol Karacabeyli, konferansta yaptığı sunuşunda Kuzey Amerika,Japonya ve Yeni Zelanda gibi deprem kuşağındaki ülkelerden verdiği örnekler üzerinden ahşap yapı sistemleri teknolojisindeki gelişmeleri aktardı. Bu ülkelerde ahşap yapı sistemlerinin yaygınlaştığını belirten Karacabeyli, deprem kuşağında yer alan Türkiye'nin de ahşap yapım sistemlerine yönelmesi gerekliliği üzerinde durdu. D

haberle_r __________ _ SincanStyropor Bursa'dan Sonra Kayseri'de de Üretime Geçiyor Haziran ayında EPS ısı yalıtım levhası üreten Bursa fabrikasını hizmete sokan Sincan Styropor, kasım ayında da Kayseri fabrikasını faaliyete geçirecek. Sincan Styropor Genel Koordinatörü Bereket Öner dergimize yaptığı açıklamada, Bursa/Kestel'de açılan fabrikanın 10 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu ve 2005 yılı kapasitesinin 600 metreküp/gün olduğunu söyledi. Fabrikada kasım ayı içinde board üretmeye başlayacaklarını da vurgulayan Bereket Öner, 2006 yılının ilk aylarında yurt- =--= _ dışından temin edilerek -= devreye sokulacak ilave makinelerle de fabrikanın kapasitesinin 800 metreküp/gün'e ulaşa- ~, cağını ifade etti. Bursa fabrikasında üretilen ürünlerin daha çok Bursa, Adapazarı, Bandırma, İzmit ve Balıkesir'e pazarlandığını belirten Bereket Öner, teknik bir takım aksaklıklardan dolayı açılışı ertelenen ve tamamen yurtdışından temin edilen ekipmanların kullanıldığı Kayseri fabrikasını ise kasım ayında, 850 metreküp/gün'lük kapasiteyle faaliyete geçireceklerini söyledi. 11 Mavi Kale'nin Erzurum Çıkartması Dow Chemical, Mardav ve Kalekim ortaklığıyla kurulan Blue Safe Mavi Kale Isı Yalıbm Sistemi'nin üst düzey yetkilileri 13-15Eylül tarihleri arasında Erzurum'u ziyaret etti. Erzurum'daki büyük sıc:c1'ı\\1'ı\ 'iaı'ı\\ı'ı\\-annm 'o"ma\aı Ôa )'aıa\.­ tığı olumsuz etkileri, odalar birliği başkanlarıyla paylaşan yetkililer, ısı yalıtımının önemini bir kez daha dile getirdiler. 1 2 YALITIM• EKiM2005 Binaların dış etkenlere karşı korunmasının yanı sıra ısı farklarını dengeleyen Blue Safe Mavi Kale'nin depreme karşı dayanıklılığı artırıyor olması da deprem bölgesi olan Erzurum'da büyük ilgi uyandırdı. Kamuoyunu 'o'ı\~'ı\enu'rrme'ıı. amat:1)'\o. 'ı::ıa-,,m mensuplarıyla da görüşen Blue Safe Mavi Kale yetkilileri böylece ısı yalıtımının önemini Erzurum halkıyla paylaşmış oldu. 11 AB Eşleştirme Projesi Başladı Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü'nün enerji verimliliği faaliyetleri kapsamında yürüttüğü "Türkiye'de Enerji Verimliliğinin İyileştirilmesine Dair AB Twining Projesi" 13 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe girdi. 11 Onduline Avrasya'nın Web Sitesi Yenilendi Onduline Avrasya, İnternet sitesini (www.onduline.com.tr) yeniledi. Türkçe, İngilizce, Rusça, Farsça ve Arapça alternatiflerin sunulduğu sitedeki en önemli yenilik ise ürünler hakkında bir ev maketi üzerinde oluşturulan 3 boyutlu animasyonlar. ..ıl ttndulinoAvroı)"OA.S . ..... 1 -· •••• Siteyi ziyaret edenler her ürün grubunun alt menüsünde yer alan 30 seçeneğiyle, ürünlerin bir sistem dahilinde sırasıyla, ne şekilde uygulanması gerektiği hakkında bilgi sahibi oluyor ve animasyon tamamlandığında altta çıkan bir ek komutla da animasyonu daha büyük bir pencerede görme imkanına ulaşıyorlar. Her ürün ve/veya sistemin içeriği de önceki siteye göre daha kapsamlı hale getirilerek birçok alt başlık halinde görüntülenebiliyor. Siteye eklenen diğer öğeler ise şunlar: "Türkiye'den ve Dünyadan Referanslar", "Başkandan Mesaj", "Belgeler ve Sertifikalar", "Basında Onduline Avrasya", "Faydalı Linkler", "Yayınlarımız" ve "Arama Motoru". 11

haberle_r __________ _ Gölyazı, Filli Boya'nın Renkleri ile Yeniden Canlanıyor Gölyazı, Filli Boya'nın katkılarıyla hayata geçirilen "Yöresel Dönüşüm Projesi" ile yeniden canlanıyor. Proje kapsamında, 15 bin metrekare alan içerisinde bulunan 200'den fazla bina Filli Boya ürünleri ile boyandı. Görsel Sanatçı Gül Ilgaz'ın proje liderliğinde sanatsal bir harmonide boyanan mevcut yapıların yenilenmesi ile Gölyazı'ya yeni bir kimlik kazandırıldı. Temmuz ve ağustos ayı boyunca süren çalışmalar kapsamında, Filli Boya'nın projeye sağladığı boya ve ekipman ile belde sınırları içinde bulunan mekanların dış yüzeyleri yenilendi. Boyama çalışmalarında kırmızı ve yeşil gibi doğal renkler tercih edilerek sanatsal bir harmani yakalanmaya çalışıldı. 2005 yılında sosyal sorumluluk çalışmalarını "Restorasyon" ana başlığı altında topladıklarını belirten Filli Boya Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nuri Sezerli, "Milli Saraylar Daire Başkanlığı ile yaptığımız anlaşmayla Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Ihlamur Kasrı, Yıldız Şale, Istablı Amire-iFerhan, Aynalıkavak Kasrı, Maslak Kasrı, Florya Atatürk Köşkü, Yalova Atatürk Köşkü ve Beykoz Kasrı'nın restorasyon çalışmalarına destek veriyoruz. Çalışmalarımızı 3500 yıllık geçmişe sahip bir belde olan Gölyazı'da 'Yöresel Dönüşüm Projesi' ile devam ettiriyoruz" ifadelerini kullandı. D Star Plastik'in Adresi Değişti Star Plastik Yapı Elemanları İzolasyon Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti.'nin adresi değişti. Firmanı yeni iletişim bilgileri şöyle: Sanayii Bölgesi 143 Ada 10 Parsel Selimpaşa/Ortaköy-Silivri Tel: 0212 744 82 60 • Faks: 0212 744 82 92 D 1 4 YALITIM• EKiM 2005 Ömer Yaşa Evlendi Emülzer AsfalteviTecrit Maddeleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi Satış Müdürü Ömer Yaşa, 27 Ağustos Cumartesi günü MimarArzu Büyükdurmuş ile hayatını birleştirdi. Beşiktaş Evlendirme Dairesi'nde yapılan nikah törenine çok sayıda davetli katıldı. Çifte ömür boyu mutluluk diliyoruz. D Himerpa Dörken Sistem ile Sözleşme İmzaladı Himerpa, Dörken Sistem ile çatı örtüleri ve temel drenaj malzemeleri satışı konusunda "Dağıtıcı Bayilik" sözleşmesi imzaladı. Himerpa bu kapsamda çatı örtüleri grubunda Delta Vent S, Delta Vent N, Delta Reflex, Delta Trela ile temel drenaj örtü grubunda Delta MS500, Delta NP Drain ve Delta PT ürünlerinin satışını yapacak. D

haberle_r __________ _ 18. Uluslararası Yapı 2005 Ankara Fuarı Uluslararası Yapı 2005 Ankara Fuarı, 21-25 Eylül 2005 tarihleri arasında 26 bin 627 ziyaretçiyi ağırladı. Yapı-Endüstri Merkezi tarafından 1988 yılından beri düzenlenen Uluslararası Yapı 2005 Ankara Fuarı 18. kez yapı sektörünün buluşma noktası oldu. Ankara Albnpark Expo Center Fuar Alanı'nda, yapı sektöründeki yenilikleri yatırımcı kamu kuruluşları, mimarlar, mühendisler ve son kullanıcıların ayağına götüren fuarda firmalar, inşaat malzemesi ve teknolojisi konusunda her türlü malzeme ve hizmetlerini etkin bir şekilde tanıtma fırsab elde ettiler. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün tarafından açılan Uluslararası Yapı 2005 Ankara Fuarı, 11 bin 500 metrekare sergileme alanında, 200 katılımcı firma ile 26 bin 627 ziyaretçiyi ağırladı. Aygün yaptığı açılış konuşmasında sektöre! fuarların, ülkenin gelişmişliğinin önemli bir göstergesi olduğunu belirterek, yapı sektörünün buluşma noktası olan Uluslararası Yapı 2005 Ankara Fuarı'nın başkentte gerçekleşmesinin önemine değindi. Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Ha1 6 YALITIM• EKiM 2005 sol ise son yıllarda Türk inşaat sektörünün hızla geliştiğini, bunun da yapı sektörünü canlandırdığını belirtti. Tüm bu gelişmelerin ülkemizin geleceği açısından büyük önem taşıdığını da vurgulayan Hasol, Yapı-Endüstri Merkezi olarak yapı sektörüne kazandırdıkları hizmetlerden dolayı onur duyduğunu ifade etti. Türk Yapı Sektörü İzmir'de Buluşuyor İzmir ve Ege Bölgesi açısından yapı sektöründeki en önemli etkinliklerden olan 11. Uluslararası Yapı 2005 İzmir Fuarı, 10-13 Kasım 2005 tarihleri arasında Kültürpark Fuar Alanı'nda gerçekleştirilecek. Sektördeki büyümenin ve süregelen olumlu gelişmelerin ışığı altında 25 bini aşkın ziyaretçi beklentisi olan fuar, yaklaşık 12 bin metrekarelik sergileme alanında üretici firmalara, meslek odalarına, üniversitelerin mimarlık, mühendislik ve güzel sanatlar bölümlerine, derneklere, kamu kuruluşlarına ve sektör yayınlarına ev sahipliği yapacak. Fuara, Türk yapı malzemesi piyasasının belkemiğini oluşturan 150'ye yakın firmanın kablması bekleniyor. D ÖZP0R Bayileri Cannes'da Buluştu O .. zpor, dördüncü bayii toplantısını 8-13 Eylül 2005 tarihlerinde Fransa'nın Cannes şehrinde gerçekleştirdi. Cannes'ın yanı sıra Nice, St. Tropez, Monaco ve Monte Carlo'nun turistik yerlerinin de ziyaret edildiği geziye daha önceki toplantılarda olduğu gibi bayiler eşleriyle birlikte katıldılar. Yapılan toplantıda bayilere Türkiye yalıtım pazarı, Özpor'un satış miktarları ve karlılığı ile ilgili bilgilerin yanı sıra sürdürülmekte olan yatırımlar hakkında bilgiler verildi. Toplantı, bayilerin görüş ve dileklerinin değerlendirilmesi ile son buldu. D ytong "CE" işareti Aldı Türkiye'de 40 yıldır üretimini başarıyla sürdüren Ytong, tüm fabrikaları için AB ülkelerinde serbest dolaşım sağlayan CE (Conformite Europeenne) belgesini almaya hak kazandı. Üstün Ytong teknolojisi ve TSE-ISO 9001:2000 kalite standartlarına uygun olarak Pendik, Tekirdağ, Gaziantep ve Antalya fabrikalarında üretilmekte olan Ytong, CE işaretini taşımaya hak kazanarak, ürünlerinin Avrupa Birliği'nin öngördüğü çevre ve insan sağlığı kriterlerine uygunluğunu belgelemiş oldu. Ytong şirketlerinin ürünleri bu belgeyle Türkiye'de olduğu gibi Avrupa Birliği ülkelerinde de çevre ve insan dostu ürün olarak kabul görmeye devam edecek. D

Vinil Dış Cephe Kaplaması Yıllara meydan okuyan, iklim koşullarına dayanıklı, vinil dış cephe kaplaması www.orbayalitim.com FIRMAMIZ IZODER ÜYESİDİR. terratherm-manto Dış Cephe ısı Yalıtım Sistemi Dış duvarlarda doğru ve ekonomik ısı yalıtımı, farklı yalıtım malzemeleri seçebilme olanağı ORBA YALITIM VE İNŞAAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İbrahimağa, Onur Sk. No:12/2 34718 Kadıköy - İstanbul Tel:102164) 286800 Pbx Fax:102164) 286805 E-mail:info@orbayalitim.com haberler__ _ Katodik Korumada Son Teknoloji Maxit CarboCath Deitermann ve Serpo markalarıyla Türkiye ve dünya inşaat sektörüne uzun yıllardır hizmet veren Maxit Yapı Malzemeleri,teknolojik gelişmeler konusunda öncülüğüne devam ediyor. Maxit'in en son yeniliklerinden biri de CarboCath Sistem. Betonarme yapılardaki korozyonun önlenmesine yönelik katodik bir koruma olan CarboCath özellikle köprülerde, otoparklarda, toprak altı borularda ve zorlu çevre şartlarıyla karşı karşıya kalınan alanlarda kullanılmak üzere geliştirilmiş. CarboCath, beton yapılarda korozyonun oluşmasını önleyen ve muhtemel korozyona karşı yapıyı koruyan patentli bir sistem. Sistem beton yapı içinde yer alan anot bir yalıtım malzemesi ve bunun bağlı olduğu bir trafodan oluşuyor. CarboCath'e ilişkin test çalışmaları Norveç'te yapılmış. Maxit,CarboCath sistem ile müşterilerine sadece sistem bileşenleri olan karbon net, bağlantı malzemesi ve anot yalıtım malzemesinden oluşan bir sistem sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sistemin uygulaması ile ilgili eğitim ve denetim hizmeti de veriyor. El ÇATIDERGeleneksel 3. Bahar Turnuvası Sona Erdi ÇATIDER (Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği) geleneksel bahar futbol turnuvalarının üçüncüsünü haziran ayında gerçekleştirdi. Turnuvanın final maçında Atermit ile karşılaşan Yapı MalzemeDergisi şampiyonluğu kazandı. 2005 Geleneksel 3. Bahar Futbol Turnuvası'na Lafarge, Atermit, Dupont, Mardav, Sika, Yapı Malzeme Dergisi, Ezgi İzolasyon, Parkpanel ve Balcıoğlu firmaları katıldı. Parkpanel'in ana sponsorluğunu üstlendiği turnuvanın ara sponsorları ise Lafarge ve Mardav firmalarıydı. El

Ai=S BORUSANBORU D DUYARVANA ld TRAKVA OÔKUU -INIC4. YAPBI ACllNTEI LEMANLAftl haberler__ _ Ytong Yetkili Satıcıları Trabzon'da Buluştu yürk Ytong Sanayi A.Ş., geleneksel yetkili satıcı1 lar toplantısını Maçka'da (Trabzon) gerçekleştirdi. Büyük Sümela Otel'de gerçekleştirilen 35. Ytong Yetkili Satıcılar Toplantısı'nda Ytong yetkili satıcıları, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri 2005 yılını analiz ederek 2006 yılı hedeflerini görüştüler. Türk Ytong Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Demiren toplantının açılış oturumunda, bölgede beşinci Ytong fabrikasını kurmak üzere çalışma yürüttüklerini açıkladı. Demiren konuşmasında Trabzonlu müteşebbislerle görüşme halinde olduklarını belirtti. Toplantının açılışına katılan Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir yaptığı konuşmada, Ytong'un bölgeye yapacağı 10 milyon dolarlık bu yatırımın, bölgeye kaliteli yapılaşma ve istihdam konularında büyük katkı sağlayacağını, yerel yatırımcıları da bu konuda harekete geçireceklerini belirtti. Türk Ytong Genel Müdürü Nabi Özdemir ise konuşmasında, kurulması planlanan fabrikanın yıllık 120-150 bin metreküp üretim kapasitesine sahip olacağını, bu üretim miktarı ile Ytong'un 10 yıl içinde yapılarda sağlayacağı ısı yalıtımı ve yakıt tasarrufunun ülke ekonomisine sağlayacağı katkının 30 milyon dolar olacağını belirtti. El UKS Yapı Kimyasalları Yeni Adresinde Ulubaş İzolasyon MalzemeleriKimyaSan. Tic. A.Ş.'nin yeni iletişim bilgileri şöyle: Keresteciler Sitesi 9. Yol 8/A Blok Kat: 3 İkitelli / İstanbul Tel: 0212 670 51 51/52/53 Fax: 0212 670 51 54 El

, haber/rö orta· AB Yapı Kimyasalları, Schomburg Gmbh ile Ortaklık Kurdu 1998 yılında üretime başlayan AB Yapı Kimyasalları, yaz aylarında bir Alman firması olan SchomburgGmbh&Coile yarı yarıya ortaklık kurdu. AB-Schomburg Yapı Kimyasalları AŞ. adını alan firmanın yalıtım sektörüne yeni çözümler getirmesi bekleniyor.Firma Türkiye'desu yalıtım sistemlerine öncelikverecek;daha sonraki etaplarda da diğer uzmanlık birimlerini geliştirecek. Firmanın genelmüdürü Murat Baykent,"Öncelikleönem verdiğimiz husus tüketicinin doğru bilgilendirilmesinive pazarlama argümanlarının doğrunun önüne geçmemesini sağlamak" diyor... Bir süredir yabancı bir firmadan teknoloji desteği almak amacıyla ortaklık arayışı içinde olduklarını söyleyen ABSchomburg Yapı Kimyasalları A.Ş. Genel Müdürü Murat Baykent'ten bu ortaklık hakkında bilgi aldık. Baykent şunları söylüyor: Bir süredir kendi aramızda, 'yerli firma olarak yola devam edebilir miyiz?' konusunu tartışıyorduk. Yabancı bir ortak bulmanın avantajlarının ağır bastığını gördük. Bunun yanında yabancı adayın da bizimle birlikte olmayı istiyor olması gerekiyordu. Öyle bir ortam oluşunca da Almanya'nın Schomburg firmasıyla işbirliğine girdik. AB Yapı Kimyasalları 2 2 YALITIM• EKiM 2005 olarak Schomburg'un ürünlerini 1999 yılından beri Türkiye'ye ithal ediyorduk. Onların da bizimle örtüşen bir trendi vardı. Dünyaya yayılma politikasına stratejik olarak karar vermişlerdi. Bizimle yapılan ortaklık da bu planın bir bölümüydü. Firmamızla onların mantalitesinin uyuşması ise süreci hızlandıran en büyük etken oldu. Tüketiciye doğrunun ne olduğunu anlatmak istiyoruz Bu ortaklıkla birlikte öncelikle önem verdiğimiz husus tüketicinin doğru bilgilendirilmesinive pazarlama argümanlarının doğrunun önüne geçmemesini sağlamak. Türkiye'de özellikle yapı kimyasallarında pazarlama argümanları çok suiistimal ediliyor. Tüketiciye doğrunun ne olduğunu anlatmak istiyoruz. Malzemelerimizin teknik özelliklerinin de anlaşılır olmasına çalışacağız. Teknik eğitimlere ağırlık vereceğiz. Ürün çeşidi olarak yeniliklerimizolacak. Bugüne kadar yalıtım amaçlı kullanılan ürünlerin dışında teknolojik olarak daha iyi ürünler getiriyoruz. Ürünlerimiz arasında su yalıtımında kullanılan Aquafin ürün ailesi oldukça ilginç bir grup. Bunun dışında da yapı kimyasalları var. Beton harç katkıları, çimento esaslı çift veya tek komponentli ürünler, kapiler kristalize su yalıtım ürünleri de dahil olmak üzere pek çok ürün Aquafin markası altında toplanıyor. Bu ürünleri bir süre sonra Türkiye'de üreteceğiz. Yapılanmamız ise adım adım olacak. Türkiye'nin ekonomik ağırlığı Marmara Bölgesi'nde. Bunun yanında yıllardır talep canlanması yaşayan Antalya bölgesinde de varlığımızın temelini attık. Antalya'da kasım ayında Baucon Yapex Fuarı'na katılacağız. Ankara ve Bursa'da bir büro açacağız. Bayilerin de bu bölgesel bürolara bağlı olarak sayılan artacak. Mimari ve dizayn ofislerine teknik hizmet verebilmek için de bir birimimiz olacak. Yerli firmalara karşı bir önyargı var Yalıtım ve diğer yapı kimyasalları, inşaatın toplam maliyeti içinde çok düşük bir orana sahip. Bu oranın artması gerekiyor. Başka bir zarar gördüğümüz husus da standardizasyonun olmayışı. Türkiye'de şu anda yapı kimyasalları adı altında faaliyet gösteren 150 firma var. Özellikleyabancı destekli olmayan firmaların çoğu derme çatma üretim yapıyor. Doğal olarak yerli üretici imajından kurtulamıyorsunuz, insanlar sizi böyle bir değerlendirme içine alıyorlar. Yerli firmalara karşı bir önyargı var; ama ne yazık ki bu tam olarak haksız bir değerlendirme değil. Sektörümüz büyük çaplı yatırım yapmadan işe koyulan firmalarla dolu. Kalite standardizasyonunun olmaması bu tip girişimleri kolaylaştırıyor. 11

Onduline Yeni Bir ı Planlıyor Son dönemde firmalar üretimlerini yalıtım pazarının genişlemesine paralel olarak artırıyorlar veya artırma düşüncesindeler. Bufirmalardan birisi de OndulineAvrasya...Firma, Sapanca'daki fabrikasının bir süre sonra talebi karşılayamayacak duruma gelec___ ~ öngörerekülkenin doğusunda bi a yatırımı planlıyor. Henüzhayatageçmeye bu projeyleilgiliOndulineAvrasyaGenel Müdürü BurhanKarahan'danbilgi aldık. Karahan, yalıtım sektörünün bundan sonra bir 'öurgunluk" yaşamayacağını savunuyo.r.. O nduline Avrasya Genel Müdürü Burhan Karahan, Sapanca'daki fabrikalarının bir süre sonra talebi karşılayamayacak duruma geleceğini, bu nedenle de ülkenin doğusunda bir fabrika kurmayı düşündüklerini söylüyor. "Bu proje henüz hayata geçmedi ve düşünce safhasında. Yalıtım pazarı Türkiye'de büyüyor. Dolayısıyla bizim de üretimimizi bir süre sonra artırmamız gerekecek. Sapanca'daki fabrikamızda genişleyebildiğimiz kadar genişlemiş durumdayız" diyen Karahan, nakliye fiyatlarındaki küçücük farkların bile ürünün satılabilirliğini etkilediğini vurguluyor. Karahan şöyle devam 2 4 YAL/TiM • EKiM 2005 ediyor: "Doğu Anadolu Bölgesi'nde ve Türkiye sınırları dışında epey müşterimiz var. Nakliye fiyatlarındaki küçücük farklar bile ürünün satılabilirliğini etkiliyor. İnşaat malzemesi kolay ihraç edilebilen bir ürün grubu değil. Yükte ağır, pahada hafif olan inşaat malzemelerini binlerce kilometre öteye ilelebet ihraç edemezsiniz. Uzun vadeli çözüm ise yerel üretim oluşturmaktan geçiyor. Bunun başka yolu yok. Bizim sektörümüzde pazara yakın olmak gerekiyor. Sapanca fabrikamızın bir müddet sonra fiziksel anlamda daha fazla genişleyemeyeceğini ve Türkiye'nin her bölgesine hitap etmekte zorlanacağımızı düşünüyoruz. Bunun için de yeni fabrika için Ankara'nın doğusu bize mantıklı geliyor. Bir takım illerin yatırımcı için avantajları var. Teşvik konusunda zannediyorum önümüzdeki sene yeni bir sisteme geçilecek. Değerlendirmelerimizi, bu esaslar belli olduktan sonra yapacağız. Ortadoğu pazarlarına yakınlık açısından Güneydoğu Anadolu Bölgesi; Ortaasya'ya yakınlık açısından ise Doğu Anadolu Bölgesi yer olarak doğru çözümler gibi görünüyor. Fakat henüz spesifik yer seçimini yapmış değiliz" Bu yatırımı öncelikli olarak levha ve yalıtım membranı ürün grupları için düşündüklerini ifade eden Karahan,

haber/röportaj Ortadoğu'da yalıtım membranlanza yoğun bir talep var; bunun için -rkiye'de Güneydoğu Anadolu Böl- - .:ı nı de Ortadoğu'daki bir ü}keyi se ebiliriz. Fakat ilk tercihimiz -r )'e olacak. Teknik kadromuz a: yabancı bir ülkeye adımınızı :. nız anda sorunlar başlıyor. n :erine o coğrafyaya çok yakın Türkiye içinde olmak bize şu aJa daha mantıklı geliyor" diKarahan şöyle devam ediyor: _ ine. yerel üretimin değerini c...u-,aı.~- ir irket ve dünyanın bir - ·e ·inde fabrikası var. O an- _er ekten de çokuluslu olaBir fabrikayı kaldırabilecek o n her yere Fransa'dan mal _ _ nnek yerine, yerel pazarda :apmayı tercih ediyor. Türkianlamda çok önemli. Türkiok büyük bir hinterlandı var; -rkiye zaten ülke olarak çok i. Buna bir de komşu ülkeleri i önemli bir avantaj ıi atı kaplama malzemecisi · iremit türevi malzemelerin :. nnı inkar etmiyoruz. Biz sadece az o ·adar iyi bir alternatifiz diArtık yalıtım teknikleri geliş- - e ta koymaktan ibaret de- -~pısı. binileri, çok teknik de- ·a.r; ki bunlar tüketiciye bir ·olaylıklar getiriyor. Örneğin uline levhayı koyduğunuz e · er bunu doğru uygulamışi sene elden geçirmeniz . Halbuki öbür tür malze- ,......,':>n" .'.". ' her sene elden geçirmeniz . Hafiflik de önemli bir avan- . e e ·areye dört kilogram yük irebilirsiniz, 45 kilogramlık indirebilirsiniz. Çatı ağır olbina yıkılacak değil; ama ·ğ nin de ona göre hesaplanması _ re ·r. Kolon kalınlığınızın veya temelinizin o ağır çatıyı taşıyacak ka- ·itede yapılması lazım. Genelde Onduline çatıya göre yapılmış tasarımın üzerine kiremit konulunca bina riskli bir hale geliyor. Bu argümanları halk beJ!i ö}çü}erde benimsedi. Eskiden çatılarda sadece kiremit görürdünüz. Bugünlerde ise onduline, shingle ve kiremiti hemen hemen eşit ağırlıkta görüyorsunuz. Yeni ürünlerimizi de piyasaya süreceğiz Yakın gelecekte yeni ürünlerimizi de piyasaya süreceğiz. Son olarak piyasaya sunduğumuz Onduvilla, Onduline ile aynı malzeme yapısına sahipti. Hafifve uzun yıllar dayanıklı olması büyük bir avantajdı. Bir levha olan Onduline geniş alanlan kaplıyor. Bundan dolayı genelde apartman çatılarında çok kullanılan Onduline, villalarda ya da az katlı yapılarda daha az kullanılıyordu. Küçük binalarda daha küçük levhalar tercih ediliyordu. Hatta bazen Onduline, kesilip parça parça küçük binalarda kullanılıyordu. Biz de Onduline'i özelliklerini kaybetmeden daha küçük bir yapı elemanına çevirdik ve Onduvilla böyle doğdu. Bu da kabul gördü. Bunun benzeri, test aşamasında olan bir kaç çalışmamız daha var. Petrol fiyatlarındaki artışa rağmen bazı firmalar hiç fiyat artırmadı Dürüst çalışan, taahhütlerine sadık kalan, tüketiciye ve devlete saygısı olan bir firma olduğunuzda ulusal ya da uluslararası bir firma olmanın çok büyük önemi kalmıyor. ormal sanayici tavrı da bu olmalı. Ama böyle bir firma olmanın Türkiye'de zorlukları var. Haksız rekabete maruz kalıyorsunuz. Mesela kataloglara bir şeyler bastığınızda bunların arkasında durmanız lazım. Bu sadece TS belgesi alırken, numune verme aşamasında değil, piyasaya sürülen her üründe geçerli olmalı. Tüketiciye karşı çok büyük haksızlık var. Tüketici, ürünü ürün diye alıyor. İnşaat malzemeleri isyerin altında kalıyor. Çok teknik bir detay vermek gerekirse, yalıtım malzemelerinin ana malzemesi bitüm. Bitüm ise petrol fiyatlarına paralel olarak sürekli artıyor. Fakat petrol fiyatlarındaki artışa rağmen bazı firmalar hiç fiyat artırmadı. Demek ki o firmaların yüzde ellilik bir hammadde artışını tolore edebilecek kar marjları varmış. Başka yöntemlerin kullanıldığı açık ... İnşaat sektörü ciddi bir devrim yaşıyor İnşaat sektörü son beş senedir ciddi bir dönüşüm içinde. Şu anda yeni yapılan yapıların kalitesi yirmi sene önce yapılmış yapıların kalitesinden oldukça üstün. Çok ciddi bir aşama kaydedildiğini görüyoruz. Depreme daha dayanıklı konutlar üretiliyor, yalıtım daha ciddi yapılıyor. Zaten eskiden yalıtım hiç yapılmazdı; bu ana farklardan birisiydi. İyi bir beton dökseniz bile bir süre sonra binanız aşınmaya başlardı. Demek ki binalar bundan sonra daha uzun ömürlü olacak. Belki yüz senedir aşağı yukarı aynı tekniklerle inşaat yapılıyordu. Malzeme çeşitlendi, özellikleri arttı, çab formları değişmeye başladı. Kısacası inşaat sektörü ciddi bir devrim yaşıyor. Önümüze olumlu bakmak için çok neden var. Dönüşümler başladı, eski binalar restore ediliyor. İnşaat sektörü ise Türkiye'de zikzaklar çiziyor, inişler çıkışlar yaşıyor. Fakat bu yalıtım için geçerli değil. Yalıtımın bundan sonra durgunluğu olmayacak. Bundan sonra istikrarlı bir şekilde büyüyecek; büyümese bile küçülmeyecekD

lobalanaliz ALPER DOĞRUER İnş. Y. Müh. (MBA) Mardav Satış Müdürü Organizasyonlarda Güven Nasıl Oluşturulur? - 1 Değerli yalıtım dostları, son iki sayıda devam eden "Türk Kültür Sistemine En Uygun Yönetim Biçimi" adlı yazıma göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ederim. Bu ve benzeri konularda bana ulaşmak ve düşüncelerinizi paylaşmak için a.dogruer@mardav.com şirket e-mailimdenbenimle iletişim kurabilirsiniz. Araştırmacılar, 1990'lı yıllarda şirketlerin içinde kişisel yardımlaşma ve takım çalışmasının önemini artıran bulgular üzerinde daha da yoğun çalışmaya başladılar. Organizasyonların yeniden yapılanması sürecinde, gittikçe artan "kendini yöneten iş takımları" kurulması ile orta kademe yöneticilerin sayısının azalması, kişiler arası yardımlaşma ve takım çalışmasının, şirketin verimliliği açısından ne kadar önemli olduğunun ortaya çıkması, bu ihtiyacı da beraberinde getirmişti. Ayrıca bir firmanın başarısının da tam anlamıyla şirketin üyeleri haline gelmiş çalışanların bilgi ve yeteneklerinde gömülü olduğu da anlaşılmışb. Kişilerin tam bir şirket üyesi olmaları için ise organizasyon içinde mutlaka güven olması gerekmektedir.el) Güven kelimesine sözlük anlamı itibariyle bakıldığında korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat olarak tanımlanmaktadır. Peki nedir güven'in insan hayatındaki önemi?.. Hepimiz biliriz ki doğadaki hiç bir canlı kendini güvende hissetmediği bir ortam2 6 YALITIM• EKiM 2005 da yaşayamaz. Güven su, hava, beslenme ve barınma kadar önemli bir kavramdır. Kendini güven içinde hissetmeyen hayvan veya insan tedirgin olur, korkular belirir ve bulunduğu yerden daha güvenli bir yere doğru hep hareket halindedir. İnsanlar sosyal hayatın bir parçası olan iş hayatlarında, içinde bulundukları organizasyonlarda da eğer kendilerini güvende hissetmezlerse doğal bir tepki olarak korku, kuşku ve itimatsızlıkla başlayan verim kayıplarına yol açılmış olur. Kendini güvende hissetmeyen bir insanın herhangi bir organizasyon içinde verimli çalışması ya da gerektiğince verimli çalışması mümkün değildir. Dolayısıyla bu yazı boyunca önce güvenle ilgili bir tanım yapılmaya çalışılacak, temel güven faktörleri incelenecek, yöneticiler tarafından organizasyon içinde güven nasıl teşkil edilir, yollar nedir konuları irdelenecek ve sonuçta yapılan çalışma değerlendirilecektir. Literatür Araştırması Arabanızla işe giderken radyodan kendi firmanızın rakip bir firmayla ortaklık anlaşması yaparak birleştiğini ve bu birleşmeden dolayı pek çok insanın işten çıkarılacağını duyduğunuzu düşünün. "Ciba Geigy" şirketi çalışanları bu senaryoyu 1996 yılında firmalarının "Sandoz" ile birleşmesini öğrendikten sonra gerçekten yaşadılar.<'' Organizasyon içinde bu tip bir davranışla karşılaşan bir insan, bir daha o kuruma güvenmeyecektir. Güvenmediği bir kurum için ise verimli olarak çalışmayacaktır. Aslında normal bir dünyada böyle şeylerin olmaması gerekir. 1996 yılının Amerikasında ise tam tersi bir durum söz konusuydu. Yöneticiler, çalışanlar gözünde çok kredi kaybetmiş, kurum içinde insanlar korkmuş ve organizasyon içi güven en alt kaya tabana oturmuştu.<31 Organizasyon için güvenin en alt kaya tabana oturduğu sıralarda araştırmacılar, kişiler arası güvenin bir çok kurum içi değişkenle ilişkili olduğunu bulmuşlardı. Bunlar iletişimin kalitesi, performans, aidiyet davranışı, problem çözme ve yardımlaşma idi. Bununda ötesinde güven karşılıklı ilişkilerde bir temel olarak belirlenmiştir. Ellen M.Whitener (1998), güven için üç özellik belirlemiştir. Birincisi, bir tarafın diğer tarafa yansıttığı, diğer tarafın kendisine dostça ve yardımlaşmacı olarak davranacağı beklentisidir. İkincisi ise herhangi bir tarafın diğerini bu beklentiye zorlaya- (1 l Ga Gareth R. Jones, Academy of Management Review July, 1998 The Experience and Evolution of Trust: lmplications for Cooperation and Teamwork ( 2 ) Ellen M. Whitener, July 1998, Manager as lnitiators of Trust; an Exchange Relationship Framework tor Understanding Managerial Trustworthy Behavior, Academy of Management Review. (3) Caudron, S. 1996, Rebuilding Employee Trust, Training and Development Journal.

globalanaliz maması veya bu yönde kontrol edememesidir. Şöyle ki; güven, diğer taraf için, bir değerli olma umudu içerir, ama aynı zamanda bu umudun boşa çıkma riskini de içerir. Üçüncü olarak da güven, karşı tarafın hareketlerine bir bağımlılık içerir, bir tarafın davranışları diğer tarafın davranışlarını etkiler. Lewicki ve Bunker (1995), güvenle ilgili çalışmaların, güvenin nasıl algılandığına göre sınıflandırılması gerektiğine işaret etmişlerdir. Bunlar, kişisel bir karakter özelliği mi, kişiler arası alışverişin bir özelliği mi, yoksa kurumsal bir fenomen mi olduğu şeklindedir. Bu yazarlara göre belirli bilim dalları tarihsel olarak bu yaklaşımlarla ilgilenmişlerdir. Kişilik psikologları geleneksel olarak güveni kişisel bir özellik olarak görmüşlerdir. Sosyal psikologlar güveni karşılıklı ilişkilerde karşı tarafın davranışı ile ilgili bir beklenti olarak tanımlamışlardır ve güveni artıran, azaltan ve tamir eden özellikler üzerine yoğunlaşmışlardır. Ekonomistler ve sosyologlar ise göreli yabancılar arasındaki ilişkilerde endişe ve belirsizliği azaltıcı kuruluş ve dürtülerin nasıl oluştuğu üzerine çalışmışlardır. Lewicki ve Bunker (1995) güveni, başka birinin risk ve tehlike halinde kendini düşünme dürtüsüne rağmen, sergileyeceği davranışları hakkında pozitif ve olumlu beklentiye sahip olma durumu olarak tanımlamışbr. Bu beklenti herhalde diğer tarafın davranışını yönlendiren ödül ve ceza temeline dayanmaktadır. Rotter, güveni "bir kişi veya grup tarafından yazılı veya sözlü olarak verilen bir ifadenin diğer bir kişi veya grup tarafından tutulacağına dair genelleştirilmiş bir beklenti" olarak tanımlamaktadır. Mayer, Davis ve Schoorman güveni, bir tarafın gönüllü olarak diğer tarafın, kendisi için önemli bir hareketi yapacağı beklentisine, diğer ta2 8 YALITIM• EKiM 2005 rafın hareketini kontrol etme veya yönetme yetisi olmadığı halde kolayca incinebilecek derecede güvenmesi durumu olarak tanımlamaktadırlar. Barney ve Hansen (1994), modern finansın terminolojisinden faydalanarak güvenle ilgili üç çeşitten bahsetmektedirler. Bunlar zayıf hali, yan-güçlü hali ve güçlü halidir. Güveni, hiçbir tarafın diğerinin zayıf taraflarını sömürmeyeceğine dair duyulan karşılıklı itimat olarak tanımlamaktadırlar. Güvenin zayıf hali, tarafların karşılıklı ilişkilerinde birbirlerine karşı sömürecek zayıf taraflarının olmaması halidir. Bu durumda güvenin oluşması için herhangi bir düzenleyiciye veya karşılıklı kontratlara ihtiyaç duyulmayacaktır. Fakat karşılıklı zayıf tarafların olduğu ve herhangi bir tarafın diğerini sömürme ihtimali olan durumlarda kontratlar veya denetsel kurumlarla taraflar arasında güven teşkil edilir. Bu yarıgüçlü hali temsil eder. Güçlü halde ise güven, taraflar arasında zayıf hallerin paylaşımı şeklinde ortaya çıkar. Burada herhangi bir sosyal ya da ekonomik denetleyici ya da düzenleyici olması gerekmez. Çünkü bu durumda fırsatçı yaklaşım, taraflar şahsında içselleştirilmiş olan değer, prensip ve davranış standartlarını bozacağından, bu beklenmez. Burada önemli olan bu davranışların içselleştirilmiş olmasıdır. Strong Kelly, Weber James (1998), Cummings ve Bromiley'in 1996 yılındaki çalışmasından alıntı yaparak güveni, şahısların kişisel ilgi alanına giren ve sosyal olarak diğerlerinin iyiliğini düşünme inancı olarak tanımlamıştır. Bu Mishra'nın 1993 yılında yaptığı çalışmada güveni, başkalarının davranışları hakkındaki pozitif beklenti olarak tanımlaması ile Jones'un 1995 yılında güven için, kendi çıkarına olacak şekilde fırsatçı davranılmayarak güven oluşur çalışmaları ile paralellik göstermektedir. Lewicki,Roy J., Mcallisterve Daniel J (1998) güvenin sosyal ilişkilerde bir temel olduğu üzerine pek çok disiplinde çalışmalar yapıldığından bahsetmişlerdir. İnsanların neden güvendiği ile güvenin sosyal ilişkilerdeki rolünün psikologlar (Deutsch, 1962, Worchel, 1979), sosyologlar (Gambetta, 1988), politik bilimciler (Barber, 1983), ekonomistler (Axelrod, 1984), antropologlar (Ekeh, 1974) ve Organizasyonlarda Davranış dersi öğrencilerinin (Kramer&Tyler, 1996) ana konusu olduğunu bildirmişlerdir. Lewicki, Roy J., Mcallister, Daniel J (1998), son zamanlarda güven araştırmacılarının, organizasyon içinde güvenin verimlilik üzerindeki pozitif artırıcı etkileri ve güvenin nasıl ortaya çıktığı ile ilgili noktalara odaklandığından bahisle (Hosmer, 1995; Kramer&Tyler, 1996; Mayer, Davis&Schoorman, 1995; Sitkin&Roth, 1993) her geçen gün etrafımızdaki belirsiz, kompleks ve hızla değişen global iş çevresini daha çok algıladığımızı ve buradan güven ve güvensizliğin rekabetteki stratejik öneminin daha da ön plana çıktığını belirtmişlerdir. (D'Aveni, 1994; Hamel&Prahalad, 1994) Rekabetçi dış çevre ve iş ortamının gereklilikleri sonucu kalite artırımı, müşteri servisleri ve yeni ürün geliştirme gibi konular zaten zorunlu hale gelmiştir. (Eisenhardt & Tabrizi, 1995, Schneider&Bowen, 1995) Bu durumda kişiler arasındaki çapraz fonksiyonlu takımlar, geçici gruplar, stratejik birliktelikler ve ortaklıklarda güvenin kalitesi firmaların başarısı için kritik bir noktaya gelmiştir. (Sheppard, 1995) D. Harrison Mcknight (1998), güven için pek çok araştırmacının zamanla arttığına dair tespitler yaptığını; fakat bunun yeni bulgular ile karşılaştırıldığında bir takım para-

globalanaliz doksların ortaya çıktığını belirtmektedir. Çünkü güvenin zaman içinde çoğaldığını kabul etmek, başlangıçta daha az olduğu bir noktadan başladığını da otomatikman kabul etmektir. Ve Mcknight, bu tezi doğru kabul eden bir çok araştırmacının, daha sonraları deneysel ve gözlemsel olarak inceledikleri deneklerin ilk güven seviyelerinin ne kadar yüksek olduğunu görünce çok şaşırdıklarını söylüyor. Kramer (1994), daha önce birbirini hiç tanımayan MBA öğrencileri üzerine yaptığı bir çalışmada şaşırtıcı şekilde birbirlerine yüksek düzeyde güven duygusu olduğunu gördü. Bu insanların hiç bir şekilde geçmişte ortak bir yanları bulunmamaktaydı. Bütün bu çalışmalar, özellikle son zamanlarda karşılıklı ve organizasyon içinde güvenin, gittikçe artan rekabet koşulları, artan maliyet baskıları ve pazarın zor şartlarında firmaların daha başarılı olma istekleri doğrultusunda önemini artırmaktadır. Ve bununla birlikte organizasyon içinde güveni tesis etmenin her ne kadar kişilere, koşullara, şahısların karakter özelliklerine bağlı da olsa yöneticilerin asli görevlerinden biri olduğunu düşünmekteyim. Bu bağlamda öncelikle güvenin iyi bir tanımının yapılması, onu etkileyen faktörlerin iyi tespit edilmesi, kısaca güvenin ne olduğunun bütün benliğimizle özümsenmesi ve buna bağlı olarak da stratejiler geliştirilmesi gerekmektedir. GüvenNedir? Güveni doğru tanımlamak için, organizasyon içinde "güven" diye bir ayırıma gidersek, -çünkü güvenin kişiler arasında, sosyal ortamlarda ve ekonomik ilişkilerde olmak üzere değişik tanımları yapılmıştır-, üzerinde anlaşılmış, karşılıklı teyit edilmiş olma şartı ile kişilerin ortak bir gelecek beklentisiyle, buna bağlı olarak yapılan veya yapılacak her türlü ak3 o YALITIM• EKiM 2005 tivitenin kişiler tarafından tahmin edilebilir, yani belirli olması halidir. Kısacası, eğer bir yönetici tarafından firma büyüdüğü takdirde belli pozisyon veya kazanç vaat ediliyor ve fedakarlık bekleniyorsa, çalışan insanın bu söyleme göstereceği tepki, yöneticisine duyduğu güvenle alakalıdır. Güven duymak her zaman için bir beklentidir; yani gerçekleşmesi arzulanan bir şeydir. Dolayısıyla da bir tarafın diğer tarafı sömürmesi her zaman için mümkündür. Yani güvenen kişi, karşı tarafın davranışları için bir risk almaktadır. Bu risk zaten insanları güven hakkında düşünmeye itmektedir. Bu yüzden güvenin tanımı yapılırken özellikle ekonomik ilişkileri kapsayan alanları, organizasyon içindeki güvenden ayırmak istedim. Düşünün ki herhangi bir şekilde, bir alıcı veya satıcı ile ekonomik bir ilişkiye girildiğinde yapılan sözleşmeler, ceza maddeleri ve verilen teminatlarla güven zaten güvence altına alınmış olur. Bu tip durumlarda aslında bana göre güvenden bahsetmek imkansızdır. Çünkü her şey belirlidir. Asıl güven, ortamda belirsizlik olduğunda veya karşı tarafın sizi sömürme imkanı olduğu halde yapmayacağına dair duyulan inançtır. Buradan yola çıkıldığında güvenin tesis edilebilmesi için ortamda bir belirsizlik olması lazımdır. Araştırmalarda görülmüştür ki sanılanın tersine Japonlarda güven duygusu Amerikalılardan daha azdır. Çünkü Japonya'da toplum daha sıkı, kurallar daha katıdır ve insanların bu kurallardan dolayı ekstra olarak güvene ihtiyacı yoktur. Yani güvenden bahsedebilmek için öncelikle ortamdaki belirsizliği kabul etmek gerekir. İnsanların özellikle ülkemizde güvenden o kadar çok canı yanmıştır ki bu durumda herhangi bir insan kolayca, "Peki o zaman güveni riskli bir ortamdan çıkaran, ekonomik ilişkilerdeki gibi yazılı-kontratlı hale getirelim" diyebilir. Tabii ki bunun pratik uygulaması mümkün değildir. Belki çok ana konularda yapılabilir ama insan hayatı ve birbirimizle girdiğimiz ilişkiler o kadar karmaşık, yoğun ve sık tekrar eder ki her seferinde yazılı bir şeyler yapmak günlük hayatı yaşanmaz hale getirir. Kapıcıya ekmek alması için para verdiğinizde bile kapıcının daha sonra bu parayı aldığını inkar etmesi ihtimali vardır. Dolayısıyla hayatımızın her döneminde, her anında, tüm ilişkilerimizde güven vardır ve güvene de ihtiyaç vardır. Önümüzdeki sayımızda "Güvenilir Davranış Nasıl Oluşturulur ve Yöneticinin Rolü Nedir?" başlığı ile aynı konuya devam edeceğiz. Selamlar... D Referanslar A.SelamiSargut. Amme İdaresi'nin 4 Aralık 1999 tarih ve 29 cilt no'lu dergisinde yayınlanan "Liderlik Kuramları İçin BaglamsalBir Çerçeve:Kültürler Arası Bir Yaklaşım" isimli makalesi Caudron, S. 1996, Rebuilding Employee Trust, Training and Development Journal D. Harrison McknightJuly 1998,Academyof ManagementReview, İnitial Trust İnformation in New Organizational Relationships Ellen M.Whitener,July 1998, Manager as İnitiatorsof Trust;An ExchangeRelationshipFramework for UnderstandingManagerialTrustworthyBehavior, Academyof ManagementReview Careth R. Jones, Academyof Manageınent Review July, 1998 The Experience and Evolution of Trust: İmplications for Cooperationand Teamwork Kramer, R. M. 1994. The Sinister Attribution Error: ParanoidCognitionandCollectiveDistrustin Organizations. Motivationand Emotion, 18: 199-230. Lewicki,RJ. & Bunker, B. 1996, Developingand MaintainingTrust in Work Relationships in R. Kramer & T. Tyler (Eds.), Trust in Organizations. Newbury Park . CA:Sage Lewicki,Roy J.; Mcallister,Daniel J, 1998, Trust and Distrust:New Relationshipsand Realities.Subject(s), Academy of Managemenl Review,July 98, Vol.23 lssue 3, p438, 2lp, 1 Diagram Mayer, R. C., Davis, J. H., & Schoorman, F. D. 1995. An İntegrative Model of Organizational Trust. Academyof ManagemenlReview,20: 709-734 Barney,J. B.,& Hansen. M. il. 1994. Trustworthinessasa Sourceof CompetitiveAdvantageS. trategic ManagemenlJournal 15 (Special issue): 175-190 Roller J., 1971, Ceneralized Expeclancies for İnterpersonalTrust,AmericanPsychogisl Prof. Dr. Emre Kongar. 16 Mayıs 1997tarihli "Küreselleşme ve Kültürel Farklılıklar Çerçevesinde Ulusal Kültür""Makalesi Stephen Covey,7 Habitsof HighlyEffectivePeoJ}- le, Training&Development,Dec96, Vol.50 lssue 12, p8, l/3p.AN:970105252l ISSN:1055-9760 Slrong, Kelly;Weber. James, The Myth of TrusLingCullure. Business&Society.Jun 98, Vol.37 lssue 2, pl57, 27p, 5 charts, AN:730630 ISSN:0007-6503

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=