ÜÇİ AYDA BİR YAYINLANIR • KASIM 2024 YIL: 28 • SAYI: 216 • 90 TL. • ISSN 1302-8057 www.yalitim.net ROKA_YALITIM_DERGISI_KAPAK_lan_112024-BASKI.pdf 6 18.11.2024 17:36
Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. b2bmedya.com YIL SEKTÖREL YAYINCILIKTA 1988’de Doğalgaz Dergisi ile başlayan, Teknik Yayıncılık Dergilerinin tüm sayıları web sitelerinin İlgilendiğiniz sayıyı yazdırabilir, her bir sayı içerisinde arama yapabilirsiniz. E-DERGİ ARŞİVİ sekmesinde. YÜKLENDİ YÜKLENDİ YÜKLENDİ YÜKLENDİ YÜKLENDİ YÜKLENİYOR... YÜKLENDİ YÜKLENDİ YÜKLENDİ YÜKLENİYOR... B2B MEDYA DERGİLERİ İNTERNETE YÜKLENİYOR!..
3 YALITIM • Kasım / 2024 SUNUŞ Kuruluş Tarihi 1996 Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. Adına İsmail Ceyhan ismailceyhan@b2bmedya.com Danışma Kurulu Prof. Dr. Gül Koçlar Oral Prof. Dr. Nil Türkeri Dr. Erdener Ildız Cem Canseven Bülent Çolak F. Fethi Hinginar Orhan Turan Levent Ünüvar Yazı İşleri ve Reklam Emine Aktaş emineaktas@b2bmedya.com 0536 060 02 71 Barış Ceyhan barisceyhan@b2bmedya.com 0535 496 62 32 Abone abone@b2bmedya.com Grafik grafik@b2bmedya.com Baskı ve Cilt Şan Matbaa Tel: 0212 289 24 24 Yayınlayan Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. Fikirtepe Mah. Rüzgar Sok. Şua Elite Consept Sitesi 44A - A1 Blok K: 1 D: 48 34720 Kadıköy-İstanbul/Türkiye Tel: 0216 651 78 78 - 0216 651 78 98 www.b2bmedya.com www.yalitim.net info@b2bmedya.com Fiyatı: 90 TL © 2024 Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. ISSN: 1305-2071 Yılda 4 sayı yayımlanır. Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır. YAPI VE YALITIM TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ 1996 yılında dergimizi Yapı Fuarında duyurmuştuk. 1997 yılı İstanbul’da İBB tarafından “Yalıtım Yılı” ilan edilmişti. Yıllar içinde yalıtımın önemi, enerji tasarrufu-konfor-deprem ve yangın güvenliği (ısı-sessu-yangın yalıtımı) bağlamında toplum ve kamu otoritesi tarafından daha iyi anlaşılır oldu. Bu başarı elbette başta İZODER olmak üzere, sektörün STK’larının üstün gayretleri ve ısrarlı girişimleri sayesinde elde edildi. Yalıtım dergisi de yaklaşık 30 yıldır, yalıtımın önemini anlatmaya ısı, ses, su, yangın yalıtım teknolojilerinin, yeni ürünlerin tanıtımına, teknik ve bilimsel bilginin paylaşılmasına yönelik kesintisiz yayın hizmeti sundu. 2004 yılında başladığımız “Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri” ile markaların öne çıkması için saygın bir mecra oldu. Gelenekselleşen, Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 20. Yılında yeniden bir heyecana sahne olacak. Aday başvuruları başladı. Aralık ayında kazananlar belli olacak ve Ocak ayında ödüller sahiplerine törenle teslim edilecek. GÜNCEL sayfamızda, TÜSİAD’ın “Enerji, Sanayi ve Ticaret Üçgeninde Dünya ve Türkiye” konulu toplantısında TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın yaptığı konuşmanın tam metnini ve konuk konuşmacı Dr. Fatih Birol’un açıklamalarını okumanızı öneririm. RAPOR Sayfamızda ise Türkiye İMSAD Sektör Raporunun “Yapı Kimyasalları” bölümü yer aldı. SUDER’den sayfasında Başkan Selahattin Özüpek, “Su Yalıtımı Deprem Güvenliği İlişkisi” başlığında yazdı. Yılın CEO’su ödülü sahibi İzocam Genel Direktörü Murat Savcı SÖYLEŞİ konuğumuz oldu. Başarısının altında yatan felsefeyi ve kendisi hakkında bilmediklerimizi okurlarımız için paylaştı. İGLOTEK ve FİXA markaları ile sektörde önemli bir başarıya imza atan, yıllardır tanışıklığımızdan gurur duyduğum Ali Murat Ekin sorularımızı yanıtladı. TEKNİK TANITIM sayfamızda; Balcıoğlu Grup Standart İzolasyon A.Ş. Teknik Pazarlama Müdürü Aylin Ekşi Katar, “Bitümlü Örtülerde Çeşitlilik Artıyor” makalesiyle katkıda bulundu. Bonus Yalıtım Su Yalıtımı Ürün Yöneticisi Adil Veral, “Bitümlü Proof Membran ile Tek Yüz Perde Beton Uygulama Detayı” yazısıyla UYGULAMA sayfamızda yer aldı. İçeriğimizi zenginleştiren değerli yazarlarımıza teşekkür ederim. 2025’de altı sayı yayınlayacağımız dergimizin ilk sayısında, geleneksel “Yıl Sonu Değerlendirmeleri” dosyamızda sektörümüzün kanaat önderlerinin görüşlerine ve Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2025’de ödül kazanan markalara yer vereceğiz. Şimdiden, yeni yılın sağlık, bereket ve huzur getirmesini temenni ederek ocak sayımızda görüşmeyi umuyorum. En derin saygılarımla. Yalıtım Sektöründe Ödül Heyecanı Başlıyor İSMAİL CEYHAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
4 YALITIM • Kasım / 2024 KASIM 2024 • SAYI: 216 • www.yalitim.net IÇINDEKILER 06 HABER ÜRÜN • Yeni BOSTİK H550 FLEX ile Sızdırmazlık ve Yapıştırıcılık Bir Arada • Çimsa’dan, GreenWave Düşük Karbon Programı ile Çevre Dostu Çözümler • Flokser Kimya’dan Poliürea Su Bazlı Yalıtım Çözümleri • İzocam’dan Profesyonel Ses Yalıtımı Çözümleri 52 UYGULAMA 49 Bitümlü Proof Membran ile Tek Yüz Perde Uygulama Detayı Adil Veral Su Yalıtımı Ürün Yöneticisi SÖYLEŞİ 50 FİXA Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Murat Ekin SUDER’DEN 41 Su Yalıtımı Deprem Güvenliği İlişkisi Selahattin Özüpek SUDER Yönetim Kurulu Başkanı SÖYLEŞİ 42 İZOCAM Genel Direktörü Murat Savcı TEKNİK TANITIM 46 Pratik ve Çözüm Üreten Bitümlü Örtülerde Çeşitlilik Artıyor Aylin Ekşi Katar Balcıoğlu Grup Standart İzolasyon A.Ş. Teknik Pazarlama Müdürü GÜNCEL 34 Enerji, Sanayi ve Ticaret Üçgeninde Dünya ve Türkiye RAPOR 38 Türkiye İMSAD Yapı Sektörü Raporu 2023 Yapı Kimyasalları 2025 33 Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’25 Adaylarını Bekliyor. ÖDÜL 2025
HABERLER 6 YALITIM • Kasım / 2024 Yalıtım ile Her Yıl 12-15 Milyar Dolar Tasarruf Edebiliriz Türkiye’de 10 milyondan fazla bina, 30 milyonu aşan hane bulunuyor. Bu binaların sadece yüzde 25’i yalıtımlı iken yüzde 75’lik büyük bir bölümü yalıtımsızlık nedeni ile gereğinden fazla enerji tüketiyor. Enerjimizin yaklaşık yüzde 70’ini doğalgazımızın ise yüzde 99’unu ithal ediyoruz. Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketilirken bunun da yüzde 80’inini kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıyoruz. 2023 yılında enerji ithalatı faturamız yaklaşık 70 milyar dolar oldu. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılmasında yalıtımın önemli bir araç olduğunu söyleyen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü nedeniyle yaptığı açıklamada Türkiye’de yalıtımsız bina kalmaması durumunda her yıl yaklaşık 12-15 milyar dolar tasarruf edilebileceğini belirtti. Enerji, modern yaşamın sürdürülebilirliğinin temel dayanaklarından biri konumunda bulunuyor. Sanayiden ulaşıma, iletişimden sağlığa kadar her alanda hayati bir rol oynayan enerji, ülkelerin ekonomik kalkınmasında da önemli bir etken. Artan nüfus, sanayileşme, teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme enerjiye olan talebi artırırken enerji kaynakları hızla tükeniyor. Fosil yakıtların aşırı tüketimi ise iklim değişikliği noktasında küresel ölçekte tehlike çanlarının çalmasına neden oluyor. Bu doğrultuda enerjiyi doğru kullanmak ve alternatif kaynaklara yönelmek büyük önem taşıyor. Yapı sektörünün en önemli elemanlarından yalıtım ile enerji tüketimini ve buna bağlı olarak karbon salınımını düşürmek mümkün. Yalıtım 12 ila 15 milyar dolarlık tasarruf potansiyeli barındırıyor 1924 yılında Uluslararası Tasarruf Kongresi’nde kabul edilen Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla bir açıklama yapan İZODER- Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Dünya genelinde ve ülkemizde enerji verimliliği, bağımsızlığı, alternatif enerji kaynakları gibi konular gündemin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor. Bu noktada öncelikle enerjiden tasarruf etmeyi konuşmak gerekiyor. Temel hedef ihtiyaç duyulan enerjiyi minimumda ve verimli kullanmak olmalı. En verimli ve en çevre dostu enerji boşa harcanmayan enerjidir. Türkiye, enerjisinin yaklaşık yüzde 70’ini ithal eden bir ülke; doğalgazda ise bu oran yüzde 99’a ulaşıyor. Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketilirken bunun da yüzde 80’inini kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıyoruz. Türkiye, 2023 yılında enerji ithalatına yaklaşık 70 milyar dolar ödedi. Tablo böyleyken mevcut binalarımızda yaptıracağımız yalıtım uygulaması ile enerji giderlerinde yarı yarıya bir tasarruf mümkün…Ülkemizdeki tüm binaların doğru uygulanmış bir yalıtıma sahip olması durumunda yıllık tasarruf potansiyelimiz 12-15 milyar dolar civarında diyebiliyoruz. Hele ki neredeyse sıfır enerji tüketimi anlayışı ile inşa edilen binalar yaygınlaşırsa enerji tüketimi çok daha azalacaktır.” Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar enerji tasarrufunda yeni bir döneme işaret ediyor İZODER’in hayata geçirdiği, ısı yalıtımının enerji verimliliği ve çevrenin korunmasındaki rolüne dikkat çeken “Tek Yol U Dönüşü” Kampanyasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 19 Şubat 2022 tarihinde Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (nSEB) konsepti ile ilgili tanımlamaların mevzuatlara eklendiğini belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Ülkemizde 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren nSEB
HABERLER 7 YALITIM • Kasım / 2024 İstanbul Teknik İnşaat, Anıtkabir’e Resmi Ziyaret Gerçekleştirdi Cumhuriyetin 100. yılında 25. kuruluş yıldönümünü kutlayan İstanbul Teknik İnşaat, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’e resmi ziyaret gerçekleştirdi.İstanbul Teknik İnşaat yönetici ve çalışanlarından oluşan heyetin aslanlı yoldaki yürüyüşü ile başlayan tören, mozoleye çelenk konulması, saygı duruşu ve İstanbul Teknik İnşaat A.Ş. Genel Müdürü Macit Tanyol’un Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalaması ile son buldu. “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.” İstanbul Teknik İnşaat’ın Türkiye Cumhuriyetine olan bağlılığını ve ülke sınırlarını aşan hedeflerini, Atatürk’ün manevi huzurunda bir kez daha vurgulayan Tanyol, Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı yazıda şunları kaydetti: Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Bugün, İstanbul Teknik İnşaat Sanayi ye’mizi beş kıtada layıkıyla temsil etmenin azami gayretindeyiz. Yine söylediğiniz gibi: “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.” Bizler Vatanımızı çok seviyoruz ve üzerimize düşen görevleri her zaman ve hiç yorulmadan, emanet ettiğiniz Cumhuriyetimiz ve devletimize tam bağlı olarak, eksiksiz yapmaya devam edeceğimize söz veriyoruz. Yüce anınız önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun. n ve Ticaret AŞ çalışanları olarak manevi huzurlarınızda bulunmanın büyük onurunu yaşamaktayız. Cumhuriyetimizin kuruluş sürecinde düzenlediğiniz İzmir İktisat Kongresinde de önemle belirttiğiniz gibi: “Yeni Türkiye'mizi layık olduğumuz düzeye eriştirebilmemiz için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız, zamanımız tamamen bir ekonomi devrinden başka bir şey değildir.” Bizler sözleriniz ışığında görevimizin bilincindeyiz. Mühendislik hizmetlerimiz ve üretimimizle Türkibinalara geçiş başladı. Asgari enerji performansı ‘B’ olan nSEB binalar, diğer binalara göre cephelerde en az 2-3 cm, çatılarda en az 4-6 cm, döşemelerde en az 2 cm daha kalın yalıtıma ve kaplamalı yalıtım camı üniteleri ile ısı yalıtım değerleri iyileştirilmiş pencerelere sahip olduklarından yakıt faturalarında kullanıcılarına yüksek oranda tasarruf sağlıyor. Sürdürülebilir ve güvenli yapılaşmada nSEB binalar kilit bir rol üstleniyor. Şu anda 5 bin metrekareden büyük binalar için zorunlu olsa da 2025 yılı itibari ile 2 bin metrekareden büyük binalar nSEB konseptiyle yapılmak zorunda olacak. İZODER olarak Türkiye’nin “2053 net sıfır emisyon” hedefi ve enerjide bağımsızlık çalışmaları doğrultusunda tüm yeni yapılan binaların nSEB konseptinde inşa edilmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Yalıtımsız binalar ülkenin enerjisini havaya savuruyor Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’nde tanımlandığı üzere enerji limitleri ve U değerlerimizi gelişmiş ülkeler seviyesine getirmenin önemine vurgu yapan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, açıklamalarını şu sözlerle bitirdi: “Gelişmiş ülkelerde binalarda enerji verimliliğini sağlamak amacıyla pek çok adım atılıyor. AB’de 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümü, 2020 yılı başından itibaren ise tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor. Enerji israfımız gelişmiş ülkelere bakınca 3 ila 5 kat daha fazla. Örneğin; Almanya ile aynı iklim koşullarına sahip Ankara’da her katta iki dairenin olduğu beş katlı iki binayı kıyasladığımızda; Almanya 30 kW (birim metrekare/yıl) enerji tüketirken, Ankara’daki bina 170 kW (birim metrekare/yıl) enerji harcıyor. Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı TS 825’in revizyonu bu noktada büyük önem taşıyor. Daha az enerji harcayan yapılar sayesinde bir yandan insanlarımızın yaşam konforu artarken diğer yandan ülke ve aile bütçesi kazanacaktır.” n
HABERLER 8 YALITIM • Kasım / 2024 Ses Yalıtımı Sağlığın Düşmanı Gürültü Kirliliğini Önlüyor Sanayileşme ve kentleşmenin sonuçlarından biri olan gürültü kirliliği, insan sağlığı ve verimliliğini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Özellikle büyük şehirlerde hiç bitmeyen gürültü; stresten uyku bozukluğuna, işitme kaybından kalp hastalıklarına kadar pek çok sağlık sorununa neden olabiliyor. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü, gürültü kirliliğini hava kirliliğinden sonra insan ve çevre sağlığına en çok zarar veren ikinci neden olarak görüyor. Sağlıklı kuşaklar için ses yalıtımının önemine değinen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Binalara yaptırılacak doğru ses yalıtımı, fazla gürültüyü dışarıda bırakarak ev, okul ve iş yerlerindeki yaşam kalitesini artırıyor. Gürültü ile insan arasında paravan görevi gören ses yalıtımı, fazla gürültünün yarattığı sağlık sorunlarından da kaçınılmasını sağlıyor” dedi. AB’de en az 18 milyon kişi gürültü nedeniyle ciddi sağlık sorunu yaşıyor Taşıtlar, iş makineleri, hoparlörlerden yayılan yüksek seviyedeki müzikler, hatta kalabalıklardan yükselen insan sesleri bile gürültü kirliliğinin sebepleri arasında yer alıyor. Şehirlerin kalabalığında sürekli olarak gürültü ve yarattığı olumsuzluklarla karşı karşıyayız. Güven ve huzur bulmak için sığındığımız evlerimizde bile gürültüden kaçmak zorlaşıyor. Ses seviyesi arttıkça insanlardaki stres seviyesi de artıyor. Stres ise sağlığın en büyük düşmanı olarak pek çok hastalığa neden oluyor. Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) 2023 yılında yayınladığı değerlendirmeye göre; AB’de en az 18 milyon kişi gürültü kaynaklı ciddi sağlık sorunu yaşıyor, 5 milyon kişi ise gürültüye bağlı olarak uyku bozukluğu çekiyor. Ayrıca uzun süreli gürültüye Ses yalıtımı 2018 yılında yeni binalar için zorunlu oldu 1 Haziran 2018’de yürürlüğe giren “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelikle”, ses yalıtımının yeni binalarda uygulanmasının zorunlu hale getirildiğini belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Başta okullar olmak üzere ülkemizdeki binaların çok büyük bölümünde maalesef ses yalıtımı yok. Ayrıca insanların ilk aklına gelen uygulama olmadığını da görüyoruz. Oysa sağlık açısından büyük önem taşıyan ve pek çok olumsuzluğa sebep olan gürültü kirliliğinin ciddiye alınması gerekiyor. 2018’de ses yalıtımının zorunlu olması ile şehir hayatının en büyük sorunlarından biri olan gürültü kirliliğine karşı binalarda kullanılan yalıtım sistemlerinin teknik kuralları belirlendi. Yönetmelik; yapı içinde oluşan TV, müzik, konuşma gibi komşulardan gelen gürültülerin yanı sıra, darbe sesleri, mekanik sistem ve servis ekipmanlarının gürültülerinin kontrol altına alınmasına yönelik önlemleri içeriyor. Yönetmelik, konutların yanı sıra okul, hastane gibi halkın yoğun olarak bulunduğu binaları da kapsıyor. Ses yalıtımının, komşular arasında gürültü şikayetlerinden kaynaklı sorunların önlenmesi noktasında faydalı bir uygulama olduğunun altını çizmek gerek. Yalıtım sektörünün çatı kuruluşu olarak ses yalıtımı konusunda da toplumsal bilincin en üst seviyelere çıkması için yürüttüğümüz çalışmaları artırarak sürdüreceğiz” dedi. Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmeliğin Açıklama ve Uygulama Kılavuzu’na aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. www.izoder.org.tr/dosyalar/kilavuzkapak-bina-yonetmelik.pdf n İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu maruz kalmanın her yıl Avrupa’da 41 bin yeni kalp hastalığı vakası ve 11 bin erken ölüme neden olduğu tahmin ediliyor. Gürültü kirliliği eğitimdeki başarı oranını da olumsuz etkiliyor Gürültü kirliliğinin çalışanından öğrencisine herkesi etkilediğine dikkat çeken İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Yapılan bilimsel araştırmalar; gürültünün insanın sadece beyin fonksiyonlarını değil tüm bedensel sistemlerini etkilediğini ortaya koyuyor. Uzun süre gürültüye maruz kalmak; dikkat bozuklukları, duyma kayıpları, kulak çınlamaları, baş ağrısı, kan basıncında yükselme, sinirlilik, yorgunluk, uyku bozuklukları, hipertansiyon, stres gibi hastalıkları da beraberinde getiriyor. Örneğin öğrenciler açısından konuya bakacak olursak, zaten pek çok uyarana maruz kalan çocukların fazla gürültünün yarattığı stres, dikkat dağınıklığı ve motivasyon kaybı nedeniyle eğitim başarıları da olumsuz etkileniyor. Aynı sorunlar çalışanların verimliliği açısından da geçerli.”
HABERLER 10 YALITIM • Kasım / 2024 Ozan Turan: “Isı Yalıtım Standartları Avrupa Seviyelerine Çıkartılmalı” 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla açıklamalar yapan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, Türkiye'deki enerji israfının gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çok daha fazla olduğunu söyleyerek, enerji tasarrufu sağlanması ve dolayısıyla cari açığın düşürülmesi için ülkede acilen bir enerji verimliliği seferberliğinin başlatılması, mevcut ısı yalıtım standartlarının daha da geliştirilip, Avrupa seviyelerine çıkartılması gerektiğini belirtiyor. Turan, Türkiye'de bulunan yaklaşık 22 milyon hanenin yüzde 80'inde yalıtım uygulamasının ya yok ya da çok kötü durumda olduğunun altının çiziyor. 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla açıklamalar yapan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, şunları söylüyor: “Doğru yalıtım malzemelerinin seçimi, enerji verimliliği açısından büyük bir önem taşıyor. Bu seçim, çevresel etkilerin azaltılmasına ve uzun vadeli tasarrufun sağlanmasına önemli katkılarda bulunuyor. Birçok gelişmiş ülkede binalar, ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kW olacak şekilde yalıtımlı olarak ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan tasarlanıyor. Ülkemizdeki binalar ise halen 120-150 kW seviyelerinde enerji tüketiyor. Dolayısıyla enerji israfımız gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çok daha fazla. Türkiye'de bulunan yaklaşık 22 milyon hanenin yüzde 80'inde yalıtım uygulaması ya yok ya da çok kötü durumda. Enerji tasarrufu sağlanması ve dolayısıyla cari açığın düşürülmesi için ülkemizde acilen bir enerji verimliliği seferberliğinin başlatılması, mevcut ısı yalıtım standartlarının daha da geliştirilip, Avrupa seviyelerine çıkartılması gerekiyor. Zira, ülkemizde bir binanın metrekare başına enerji tüketimi Avrupa'daki bir binanın enerji tüketiminin 4-5 katı civarında.” “Yalıtımın döngüsel ekonomiye oldukça pozitif katkısı var” Yalıtımın, kullanım amacı açısından enerji tasarrufu sağlarken, üretim tekniği ve hammadde kullanımı açısından da döngüsel ekonomiye oldukça pozitif katkısı olan bir sektör olduğunu dile getiren Ozan Turan, “Birçok yalıtım ürününde geri dönüştürülmüş malzeme kullanılıyor. Global marka olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren, yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuş ve sektörde ihracat lideri ODE Yalıtım olarak bizde camyünü üretimimizin yüzde 80'inden fazlasında dönüştürülmüş malzeme kullanıyoruz. Bu açıdan bakıldığında sürdürülebilir bir dünya için yalıtımın önemi çok büyük. Biz de böyle bir sektör içinde bulunmaktan hem mutlu hem de gururluyuz” diyor. n KALEKIM’in Yeni Genel Müdürü Kerem Kürklü Kale Grubu Şirketleri çatısı altında yer alan, Türkiye’nin yapı kimyasalları alanındaki lider firması Kalekim’in Genel Müdürlüğü’nde sektörün deneyimli ismi Kerem Kürklü ile görev değişimi gerçekleşiyor. Galatasaray Lisesi ve ODTÜ Makine Mühendisliği mezunu olan, ardından Chalmers Üniversitesi’nde İnovasyon Yönetimi ve Ekonomisi alanında yüksek lisans eğitimini tamamlayan Kürklü, Temsa’da İş Geliştirme ve Teknoloji Yöneticisi olarak çalıştı. Pazar Geliştirme Müdürü olarak Kordsa’da görev yapan Kürklü, 2012 yılında 3M’de Türkiye, Güney Doğu Avrupa ve EMEA bölgelerinde çeşitli iş birimi direktörlüklerinde görev yapan Kürklü, 2021-2023 yıllarında Avery Dennison'da Avrupa ve Ortadoğu Bölgesi Genel Müdürlüğü görevini üstlendi. n
HABERLER 11 YALITIM • Kasım / 2024 BONUS Taş Yünü İle Isınma Maliyetinde %60’a Varan Tasarruf İçerisinde bulunduğumuz sonbahar mevsimi, binalarda yüksek ısınma maliyetlerinden kaçınmak ve daha fazla yaşam konforu için ısı yalıtımı yaptırmak için en uygun zaman olarak öne çıkıyor. Yalıtım eksikliği aile bütçelerini ve iş maliyetlerini olumsuz etkiliyor. Resmi araştırma sonuçları, ülkemizde her 3 kişiden biri ısınamadığını gösterirken, yalıtım eksikliği ısınmak için harcadığımız paranın yarısından fazlasının boşa gitmesine neden oluyor. Binalarda sonradan da uygulanabilen dış cephe ve çatı-teras yalıtımı ile evinizi soğuk havalardan en etkili şekilde koruyabilir; yüzde 60’a varan oranda enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz. Serin rüzgarıyla kışın gelişinin habercisi olan sonbahar, binalarda sonradan da uygulanabilen, ısınma masraflarında yarıdan fazla tasarruf sağlayabilen dış cephe ve çatı-teras yalıtımı, ısı yalıtımı yatırımları için en uygun zaman olarak öne çıkıyor. Eryap Grup bünyesinde yer alan, sektörünün yüzde 100 yerli sermayeli tek Türk markası Bonus Yalıtım, yüzde 97 oranında doğal elyaf içeren uzun ömürlü ve yüksek verimli yalıtım ürünü Bonus Taş Yünü ile ısı yalıtımında yüzde 60’a varan oranda enerji tasarrufu sağlıyor. Sonbaharda yapılacak ısı yalıtımı yatırımlarının, kışın doğal gaz faturalarında önemli oranda düşüş sağlayacağını vurgulayan ERYAP Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Tolga Ceylan, “Sonbahar, binalarda sonradan da uygulanan bir yalıtım türü olan ısı yalıtımı için en uygun zamandır. Standartlara uygun yalıtım uygulamalarıyla ısınma masraflarının aile bütçesine getirdiği yüklerin önüne geçmek mümkündür. Doğru uygulanmış ısı yalıtımı, sağladığı yüzde 60’a varan oranda tasarruf değerleriyle 2-3 yıllık bir sürede kendini amorti eder” dedi. Yalıtım eksikliği, ülkemizde oldukça yaygın bir durum. TÜİK verilerine göre yalıtım eksikliği nedeniyle Türkiye’de her 3 kişiden biri ısınamıyor, her 3 konuttan birinde nem sorunu yaşanıyor. Yalıtım eksikliği nedeniyle ısınamama, en çok karşılaşılan konut ve çevre sorununu oluşturuyor. İyi Tasarruf için Doğru Kalınlıkta Malzeme Kullanımı Gerekir İyi tasarruf değerleri için yalıtım malzemelerinin doğru kalınlıkta kullanılmasının özellikle önem taşıdığını vurgulayan Tolga Ceylan, “Ülkemiz genelinde yalıtım malzemeleri 3-5 cm aralıklarında kullanılırken, benzer iklim kuşağındaki ülkelerde kullanım 15-20 cm aralığında gerçekleşiyor. Yalıtımda daha kalın plakalar tercih etmek, inşaat maliyetlerinde önemli bir artışa neden olmazken, yapıları ısıtmak ya da soğutmak için harcadığınız enerjinin maliyetini düşürerek yapılan yalıtım yatırımının geri dönüş süresini kısaltıyor ve daha fazla tasarruf sağlıyor” şeklinde konuştu. Isı Yalıtımıyla yüzde 60’a Varan Tasarruf Bonus Yalıtım ısı, su, ses ve yangın olmak yalıtımında yüksek kaliteli ürünleriyle tüm yalıtım ihtiyaçlarının tek çözüm noktası olma özelliği taşıyor. Bonus Taş Yünü üretimi, sektörün en modern tesisi olan Hendek Sakarya tesislerinde gerçekleştiriliyor. Yapım aşamasında bina maliyetlerine oranla yüzde 1’le yüzde 3 arasında değişkenlik gösterebilen yalıtım yatırımları, uygulamanın doğru yapıldığı binalarda, 2-3 yıl gibi bir süre içerisinde sağladığı tasarrufla geri dönüş sağlıyor. Öte yandan ısı yalıtımı sadece inşaat aşamasında değil, sonradan da uygulanabiliyor. İnşaat esnasında ya da var olan bir binada Bonus Taş Yünüyle standartlara uygun kalınlıkta malzeme kullanımıyla doğru yapılmış yalıtım uygulaması, yaklaşık yüzde 60'a kadar çıkabilen enerji tasarruf oranı sağlıyor. n ERYAP Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Tolga Ceylan
HABERLER 12 YALITIM • Kasım / 2024 BİTÜDER Uyarıyor, İthal Bitümlü Membranlar, Deprem Güvenliğini Riske Atıyor! İTO tarafından 2024’ün "izolasyon ve yalıtım yılı" olarak ilan edilmesiyle birlikte su yalıtımındaki ithal ürünler, inşaat sektörünün başlıca gündem konusu haline geldi. BİTÜDER Başkanı ise ithal bitümlü membranların deprem güvenliğini riske attığını belirterek uyarılarda bulundu. İstanbul Ticaret Odası önderliğinde 2024’ün "izolasyon ve yalıtım yılı” olarak ilan edilmesiyle birlikte su yalıtımı yönetmeliği ve bu alandaki ithal ürünler, inşaat sektörünün başlıca gündem maddeleri arasındaki yerini aldı. Yapılarda su yalıtımı amacıyla kullanılan bitümlü örtülerin, korozyon oluşumunu engellemek, buna bağlı olarak donatıların depremde hasar almasını önlemek için en kritik inşaat malzemelerinden biri olduğunu söyleyen BİTÜDER’in (Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği) Başkanı Alper Doğruer ise ithal edilen, ancak standartları karşılayamayan ürünler için uyarıda bulundu. “İthal bitümlü membranlar, deprem güvenliğini riske atıyor” Türkiye’de CE (Conformité Européenné) standartlarında üretim gerçekleştirenlerin bir araya gelerek kurduğu BİTÜDER’in Başkanı Alper Doğruer, konuya ilişkin şu açıklamada bulundu: “Ülkemizde uluslararası standartlarda üretim yaparak inşaat sektörünün tüm ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye sahibiz. Benzer kalitedeki ithal ürünlerin yanında, son yıllarda standartları karşılamayan ithal bitümlü membranların da ülkemizdeki projelerde kullanıldığını gözlemliyoruz. Bu standart dışı ürünler, ülkemizde su yalıtımı yönetmeliğince belirlenen standartlar görmezden gelinerek kullanılmaya devam ediliyor. Haksız bir rekabet ortamı yaratması bir yana, bu durumun ülkemizin deprem güvenliği açısından da çok daha büyük bir sorun teşkil ettiğinin altını çizmek istiyorum.” “Su yalıtımı olmayan binalar, taşıma kapasitesini %66 kaybediyor” Su yalıtımının nitelikli ürün ve uygulama ile yapılmadığı durumlarda, demir donatılarda korozyon oluşumu başladığını belirten BİTÜDER Başkanı Alper Doğruer, “Korozyon, yapıların taşıyıcı sisteminin çürümesine ve zamanla zayıflamasına sebep oluyor. Araştırmalar, su yalıtımı olmayan binaların yapıldıktan sadece 10 yıl sonra başlangıçtaki taşıma kapasitesinin %66’sını kaybettiğini gösteriyor” diyerek sözlerine şunları ekledi: “Bitümlü membranların doğru su yalıtımı için önemini, kaliteli malzeme kullanımının bina kalitesine etkisini her platformda anlatmayı misyon ediniyoruz. Su yalıtımından en etkili verimi alabilmek için binanın özellikleri ve ihtiyaçlarına en uygun malzemeler seçilmeli. Su yalıtımı yaptırırken kullanılan ürünlerin, Avrupa uyumluluğunu belgeleyen CE’ye sahip olmasına özen gösterilmeli. İthal ve kalitesiz, standartlara uygun olmayan ürünlerin kullanımı, bina statiği ve korozyon açısından son derece tehlikeli. Ayrıca, binada yeterli su yalıtımı olmamasından kaynaklanan teknik kayıplar gibi olumsuz konfor şartları ile sonuçlanabilir.” “Deprem güvenliğine katkıda bulunmayı hedefliyoruz” Güvenli yapıların oluşturulması için kamu otoritesi ile işbirliği halinde, ürün kalitesinin ve uygulamaların denetlenme kapasitesinin artırılması için her türlü çalışmanın içinde olacaklarının altını çizen Alper Doğruer, “Kalitesiz ithal ürünler, sektörde haksız rekabeti artırıyor. Bu ürünlerin yapı güvenliğini tehdit etmemesi için tüm paydaşlarımızı farkındalık oluşturmaya davet ediyoruz. 2006’dan bu yana su yalıtım sektöründe faaliyet gösteren tüm polimer bitümlü örtü üreticilerini ayni çatı altında toplayan bir dernek olarak, sektörün kalite standartlarını korumaya özen gösteriyoruz. Ulusal ve uluslararası standartlara uygun üretim yapılmasını sağlamayı, deprem güvenliğine katkıda bulunmayı ve su yalıtım pazarında sağlıklı büyümeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. n BİTÜDER Başkanı Alper Doğruer
HABERLER 14 YALITIM • Kasım / 2024 İZOCAM, Yapay Zeka Uygulamalarını İş Süreçlerine Entegre Etmeyi Hedefliyor Hızlı dijitalleşme süreci ile yalıtım sektörüne öncülük eden İzocam, teknoloji yatırımları ile operasyonel verimlilik ve esneklikte fark yaratıyor. Yapay zeka tabanlı satış tahmini, maliyet tahmini, fiyat önerisi yapan projeyi devreye alan İzocam’da şimdiki hedef, yapay zeka uygulamalarını tüm iş süreçlerine entegre etmek! Ülkemizde ve faaliyet göstermiş olduğu ihracat pazarlarında yalıtım sektörünün öncüsü olan İzocam, hızlı dijitalleşme süreci ile de yalıtım sektörüne öncülük ediyor. Teknoloji yatırımları ile operasyonel verimlilik ve esneklikte fark yaratan firma, yapay zeka tabanlı satış tahmini, maliyet tahmini, fiyat önerisi yapan projeyi devreye aldı. İzocam’ın şimdiki hedefi ise yapay zeka uygulamalarını tüm iş süreçlerine entegre etmek şeklinde açıklandı! Teknoloji yatırımlarının, iş süreçlerini hızlandırmak, verimliliği artırmak ve müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Dijital dönüşüm vizyonumuz doğrultusunda, ERP, CRM, BI, AI, Cloud ve RPA projelerine büyük önem vermekteyiz. Önceliğimiz, tüm iş süreçlerimizi dijitalleştirerek operasyonel mükemmeliyeti yakalamak ve yenilikçi teknolojilerle rekabet avantajımızı sürdürülebilir kılmaktır” diye konuştu. İzocam olarak, dijital dönüşüm yolculuklarında birçok önemli projeyi hayata geçirdiklerini ve yeni projeler planlamaya devam ettiklerini açıklayan Murat Savcı, “2020 yılında SAP S/4 HANA’ya geçiş yaparak tüm iş süreçlerimizi entegre bir platformda yönetmeye başladık. 2021 yılında Power BI platformunu devreye aldık ve iş zekası çözümleriyle veriye dayalı karar alma süreçlerini güçlendirdik. Aynı dönemde RPA (Robotic Process Automation) teknolojisini kullanarak birçok sürecimizi otomatize ettik ve operasyonel verimliliğimizi artırdık. 2022 yılında yapay zeka (AI) tabanlı satış tahmini, maliyet tahmini, fiyat önerisi yapan projemizi devreye aldık. 2023'te Salesforce CRM projemizi başarıyla tamamladık. 2024 yılında başlattığımız diğer bir proje ile üretim ve enerji verilerini anlık olarak takip ederek süreç optimizasyonunu sağlamayı hedeflemekteyiz. Gelecek dönemde üretim süreçlerinde dijitalleşme, yapay zeka entegrasyonu ve siber güvenlik alanlarına odaklanarak daha geniş çaplı projeler hayata geçirmeyi planlamaktayız” dedi. BT odaklı yatırımlarının, İzocam'ın operasyonel verimliliğini ve esnekliğini artırarak sektörde fark yaratmalarını sağladığını vurgulayan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Dijitalleşme projelerimiz, üretimden satışa, sevkiyattan finansal süreçlere kadar tüm iş birimlerimizde daha hızlı, hatasız ve veri odaklı karar alma yeteneğini güçlendirmiştir. Ayrıca, RPA projelerimiz sayesinde tekrarlayan manuel iş yüklerini azaltarak insan kaynağımızı daha stratejik işlere yönlendirdik. 2025 ve orta vadeli hedeflerimiz arasında, fabrikalarımızda dijitalleşme projelerini artırmak, yapay zeka (AI) uygulamalarını tüm iş süreçlerine entegre etmek yer almaktadır. Aynı zamanda, siber güvenlik yatırımlarımızı da genişleterek, dijital altyapımızı en güvenli şekilde yönetmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Türkiye’nin en değerli 100 markası arasında yer alıyor İzocam, kurulduğu günden bu yana; ürün kalitesi, çevreye saygılı üretimi, yalıtım bilincini geliştirmek için yaptığı çalışmalar ve uzun yılların deneyim ve tecrübesi ile pek çok alanda elde ettiği başarılarla birlikte ISO ilk 500’de daima yerini alıyor. Brand Finance Raporu’na göre de Türkiye’nin en değerli 100 markası arasında bulunma başarısı gösteren İzocam, her ihtiyaca uygun yalıtım çözümleri ile sektöre öncülük ediyor. Bünyesinde 7 farklı yalıtım ürünü üretebilen firma, bina ve tesisat için yalıtım malzemeleri üretmenin yanı sıra vagonlardan evlerimizde kullanılan fırınlara, yangın kapılarından güneş kolektörlerine kadar geniş bir alanda ısı, ses ve yangın yalıtım ürünleriyle sektörde faaliyet gösteriyor. n
HABERLER 15 YALITIM • Kasım / 2024 İZOCAM, Üretimini EPD Belgesi ve RAL Sertifikası’yla Taçlandırdı Türkiye’nin en büyük yalıtım üreticisi İzocam, yüksek kalite standartlarındaki, çevreye duyarlı üretimini belge ve sertifikasyon çalışmaları ile taçlandırıyor. Son olarak 9 ayrı ürünü için EPD Belgesi alan lider firma, tüm camyünü ürünleri için de RAL Sertifikası’nın sahibi oldu. Türkiye’nin dünyaca ünlü yalıtım markası İzocam, yapımında geri dönüşümlü malzemelerin de kullanıldığı, insan sağlığına zarar vermediği ve çevre dostu olduğu kanıtlanmış ürünleriyle, 59 yıldır yalıtım sektörüne liderlik ediyor. “Bugünlere Yalıtım, Yarınlara Yatırım” mottosu ve sürdürülebilir gelecek için çalışmalarına yön veren İzocam, tüm tesislerinde gerçekleştirdiği yüksek kalite standartlarındaki, çevreye duyarlı üretim faaliyetlerini belge ve sertifikasyon çalışmaları ile de taçlandırıyor. Son olarak 9 ayrı ürünü için EPD (Environmental Product Declaration - Çevresel Ürün Beyanı) Belgesi alan lider firma, tüm camyünü ürünleri için de RAL (Alman Malzeme ve Kalite Standartları Komitesi) Sertifikası’nın sahibi oldu. EPD Belgesi, ISO 14025 standartına dayanan ISO Tip III çevre beyanı olup, ürün veya hizmetlerin çevresel performansını yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA) yöntemini kullanarak şeffaf bir şekilde paylaşır. Bu belge ile bir ürünün yaşam döngüsü boyunca çevresel ayak izi, enerji tüketimi, atık miktarı ve sera gazı emisyonları değerlendirmeye alınır. Tüketicilere ve karar vericilere şeffaflık sunarak bilinçli seçim yapmalarına yardımcı olan EPD Belgesi, İzocam’ın çevresel sorumluluğunu ve sürdürülebilirlik taahhüdünü pekiştirmekte olup İzocam’ın EPD Belgesi’ne sahip olan ürünleri; Endüstriyel Bina Levhası R+, Optima Smart, Camyünü Prefabrik Boru, Taşyünü Ara Bölme Levhası, Dış Cephe Levhası, Manto Taşyünü R+, Camyünü Çatı Şiltesi, Camyünü Klima Şiltesi, Foamboard 3000 şeklinde sıralanmaktadır. Almanya kökenli bir sistem olan ve 1925 yılında Alman Malzeme ve Kalite Standartları Komitesi (Reichs-Ausschuss für Lieferbedingungen) tarafından oluşturulan RAL Sertifikası ise, mineral yünlerin kalitesini ve çevreye zarar vermediğini belirtmesi nedeniyle, dünya genelinde referans olarak kullanılmaktadır. RAL Sertifikası verilen ürünler; “Kalite Güvencesi”, “Sağlık Güvenliği”, “Rekabet Avantajı”, “Uluslararası Geçerlilik”, “Tüketici Güveni”, “Regülasyon Uyumu”, “Performans Garantisi” ve “Sürdürülebilirlik” konularında belgelenmiş olur. Bağımsız araştırma firması GGM (Mineral Yün Kalite Derneği) tarafından değerlendirilerek, tüm İzocam camyünü ürünlerine verilen RAL Sertifikası, İzocam marka camyünü ürünlerin kalitesini ve güvenilirliğini bir kez daha vurgulamaktadır. RAL Sertifikası sayesinde tüketiciler, İzocam’ın camyünü ürünlerini tercih ederken, yüksek kaliteli bir ürün satın aldıklarından da emin olabilir. Tüm ürünlerinde yüksek standartları gözetiyor Sürdürülebilir, maliyet açısından verimli ve sağlıklı yalıtım çözümleriyle Türkiye’nin en büyük yalıtım üreticisi olan İzocam, son olarak sahip olduğu EPD Belgesi ve RAL Sertifikası ile de ürünlerinin kalitesi konusunda yüksek standartları gözettiğini kanıtlıyor. İzocam ayrıca; ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikalarının yanı sıra, uzun yıllardır İzocam Taşyünü ve İzocam Camyünü ürünlerini EUCEB güvencesi altında üreterek tüketicilerin sağlığını koruma altına almaktadır. İzocam ürünleri Avrupa Standartlarına (EN) ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) kriterlerine uygun olarak üretilmekte olup ayrıca İzocam Çatı Şiltesi ve Rulopan ürünleri AB ülkelerinin ulusal emisyon limitlerine uygunluk belgesi olan Eurofins Gold belgesine de sahiptir. İzocam’ın “Tekiz Yalıtımlı Sandviç Panel” ürünleri de aldıkları sertifikalarla yangın güvenliği konusundaki uzmanlığını belgelemektedir. İzocam Tekiz Taşyünü Yalıtımlı Panel ile bütünlük ve yalıtım kriterlerinde 60 dakika (EI60), bütünlük kriterinde 120 dakika (E120) yangın dayanımlı panel sertifikası alan firma, Taşyünü Çatı Paneli ile de taşıma, bütünlük ve yalıtım kriterlerinin tümünü başarıyla tamamlayarak 120 dakika (REI120) yangın dayanımlı panel sertifikasına sahiptir. n
HABERLER 16 YALITIM • Kasım / 2024 BAUMIT Tasarım Yarışması Dördüncü Kez Düzenleniyor Baumit Türkiye, genç zihinleri sürdürülebilir çözümler bulmaya davet ettiği tasarım yarışmasının dördüncüsünü ‘MÜŞTEREKMEKAN: Öğrenciler İçin Sağlıklı Yaşam Alanı’ temasıyla gerçekleştiriyor. Dünya Mimarlık Günü kapsamında 7 Ekim 2024’te başlayan başvuru süreci, 17 Mart 2025 tarihinde sona erecek. Tasarımlar jüri heyeti tarafından değerlendirilecek ve kazanan projeler 26 Mart 2025 tarihinde duyurulacak. Ödül töreni ve sergi ise Nisan 2025’te gerçekleştirilecek. Modern çağda bireylerin sağlıklı, enerji verimli, güzel ve sürdürülebilir yapılarda yaşaması hedefiyle inovatif ürünler geliştiren Baumit, sektörde büyük yankı uyandıran ve bu yıl dördüncü kez düzenleyeceği Baumit Tasarım Yarışması ile yetenekli genç tasarımcılarla buluşmayı sürdürüyor. Başvuruların Dünya Mimarlık Günü kapsamında 7 Ekim’de başlayacağı yarışmanın bu yılki teması ‘MÜŞTEREKMEKAN: Öğrenciler İçin Sağlıklı Yaşam Alanı’ olarak belirlendi. Yarışmaya katılmak isteyen üniversite lisans öğrencileri projelerini 17 Mart 2025 tarihine kadar sunabilecekler. Mimar Ömer Selçuk Baz’ın Jüri Başkanı olduğu jürinin asli üyeleri; Mimar Banu Uçak, Mimar ve Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Funda Uz, Mimar Görkem Volkan, Mimar Hakan Demirel, Mimar Kurtul Erkmen ve Mimar Oğul Öztunç’dan oluşacak. Yarışmanın danışman jürisinde ise Yapı Biyoloğu And Akman, Baumit Türkiye CEO’su Mimar Atalay Özdayı ve Baumit Türkiye Pazarlama Müdürü Mimar Selin Tümer Ataoğlu yer alacak. Raportörler ise Baumit Türkiye Teknik Pazarlama Sorumlusu Mimar Bahar Dikensak ve Baumit Türkiye Pazarlama İletişimi Sorumlusu Balkı Özdinçler olacak. Katılımcıların sorularını yöneltmeleri için son tarih 27 Kasım 2024 olup, sorular 11 Aralık 2024'te yanıtlanacak. Yarışma sonuçları 26 Mart 2025 tarihinde açıklanacak ve kazanan projeler Nisan 2025'te düzenlenecek ödül töreni ve sergi ile taçlandırılacak. “Genç ve yaratıcı zihinlerle geleceğin sağlıklı yaşam alanlarını şekillendiriyoruz” Bu yıl dördüncü kez yapılacak yarışmayı değerlendiren Baumit Türkiye Pazarlama Müdürü Mimar Selin Tümer Ataoğlu; “Baumit olarak, ‘Sağlıklı Bir Yaşam Alanı” fikri etrafında barınma yaklaşımlarını önemsiyor ve her sene düzenlediğimiz yarışmamızla da bu konuya odaklanıyoruz. Çünkü yaşam alanları, bazen uzaklaşmak isteyip bazen de özlemle beklediğimiz, içinde anılar biriktirdiğimiz, kendimizi güvende hissettiğimiz yerler... Her anımızda var olan ve yaşamımızı şekillendiren bu alanlar, aynı zamanda sık sık kanıksadığımız ve üzerine pek düşünmediğimiz bir mekân olabiliyor. ‘Sağlıklı yaşam alanları’ derken fiziksel sağlamlık, konfor, ışık, sıcaklık, nem, ses ve sessizliği kastediyoruz. Aynı zamanda duyusal ve ruh sağlığını, komşuluk ilişkilerini, etkileşimi, bireysel alanı ve özgün yaşamı sürdürebilmeyi de önemsiyoruz. Ayrıca, yaşam alanlarının kentsel çevreye veya doğaya uyum sağlayabilme esnekliği de bizim için çok önemli. Bu kapsamda, bu yıl yarışmamızın temasını öğrencilerin yaşam alanlarındaki sorunları ve potansiyelleri en iyi şekilde dile getirebileceği ‘MÜŞTEREKMEKAN: Öğrenciler İçin Sağlıklı Yaşam Alanı’ olarak belirledik” dedi. n Baumit Türkiye Pazarlama Müdürü Mimar Selin Tümer Ataoğlu
HABERLER 18 YALITIM • Kasım / 2024 ÖRAV ve Dow Türkiye iş birliği 10. yılında Bilim ve teknoloji alanında donanımlı bireyler yetiştirmek ve sürdürülebilirliğin prensiplerinin benimsetilmesi amacıyla başlatılan Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) ve Dow Türkiye arasındaki iş birliği 10. yılını geride bıraktı. İş birliği kapsamında 10 yıl boyunca yaklaşık 4.000 öğretmen ve onlar aracılığıyla 240.000 öğrenciye ulaşıldı. ÖRAV ve Dow Türkiye arasında başlayan iş birliği kapsamında sunulan ilk eğitim programı Öğretmenin Kimyası oldu. 2013 yılında Dow Türkiye, Milli Eğitim Bakanlığı ve Öğretmen Akademisi Vakfı iş birliğiyle başlatılan proje, Türkiye’deki fen bilimleri okuryazarlığının artırılmasını amaçladı. Proje ile 7 yılda 10 ilde 935 fen ve kimya öğretmenine eğitim verildi. Bu öğretmenler aracılığıyla, 93 binden fazla öğrenciye kimya ve fen bilimleri sevgisi aşılandı. Öğretmenlerin STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) yaklaşımına dayalı eğitim becerilerini geliştirerek öğrencilerde fen bilimlerine yönelik ilgiyi artırmayı ve fen bilimlerini daha anlaşılır ve eğlenceli hale getirmeyi hedefleyen proje TİSK’in (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) 2018 Kurumsal Sosyal Sorumluluk ödülleri kapsamında “Etkililik” ödülünü de kazandı. İş birliği kapsamında 2021 yılında Çevre Okuryazarlığı olarak hayata geçirilen ve şu anda Sürdürülebilir Çevre Eğitimi olarak devam eden program ise kendisini tüm insanlığa karşı sorumlu hissederek Dünya’nın sorunlarını dert edinen, bütün canlıların yaşam haklarına önem vererek mevcut koşullarda çevresel sorunlara en işlevsel, en ekonomik ve sürdürülebilir çözümler üreten birey olma yolunda ilerlemek isteyenler için geliştirildi. Program, öğretmenleri aracılığı ile öğrenciler ve velilerin de sürdürülebilir bir gelecek için fark yaratabilme inancını kazanmalarını, kişi ve nesnelere saygı ve empati ile yaklaşarak “birey” bilincinden “BİZ” bilincine geçmelerini hedefliyor. Program boyunca; Doğanın Bir Parçası Olarak İnsan, Doğadaki Yerimiz ve Sorumluluklarımız, Tüketim Alışkanlıklarımız ve Dünyaya Etkileri ve Bir Çözüm Yöntemi Olarak Tasarım Odaklı Düşünme başlıklarında çalışılıyor. İş birliği ile ilgili Dow Türkiye Ülke Müdürü Durmuş Topcu, “Küresel bir malzeme bilimi şirketi olarak, eğitimde güçlü bir geleceğin ancak öğretmenlerin gelişimiyle mümkün olduğunun bilinciyle, öğretmenlere sunulan kaynakları ve eğitim olanaklarını artırmaya yönelik kurumsal sosyal sorumluluk projelerine odaklanıyoruz. Bu amaçla ÖRAV ile on yıldır iş birliği yaparak öğretmenler için çeşitli mesleki gelişim programları geliştirdik. STEM odaklı Öğretmenin Kimyası inisiyatifi ile başlayan bu iş birliği, Çevre Okuryazarlığı ve Küresel Sürdürülebilir Vatandaşlık Müfredatı gibi sürdürülebilirlik odaklı programlarla genişleyerek, son on yılda Türkiye genelinde yaklaşık 4.000 öğretmen ve 240.000 öğrenci üzerinde olumlu bir etki yarattı. Öğretmenlerin mesleki gelişimlerine katkıda bulunarak eğitimde sürdürülebilir bir fark yaratmaya devam edeceğiz.’’ dedi. ÖRAV Genel Müdürü Arzu Atasoy her iki programın da kazanımlar açısından çok değerli olduğunu vurgulayarak, değişen iklim koşullarıyla mücadele etmek için bilim insanlarına ve çevreyi korumak için bilinçli bireylere her zamankinden fazla ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Dow Türkiye ve ÖRAV iş birliği, Türkiye'nin 81 ilinden öğretmenlerin katılımıyla yürütülmesi planlanan “Sürdürülebilir Çevre Eğitimi” projesiyle 2024-2025 döneminde de devam ediyor. Eğitim hakkında detaylı bilgi almak için: https://www.orav.org.tr/ surdurulebilir-cevre n
HABERLER 19 YALITIM • Kasım / 2024 BOSCH Pro Tour, İstanbul’a Geliyor Bosch Elektrikli El Aletleri’nin Avrupa’yı dolaşan "Bosch Pro Tour" etkinliği, 9-10 Kasım tarihlerinde İstanbul’da profesyonel kullanıcılarla buluşacak. Kozyatağı Bauhaus’ta düzenlenecek etkinlikte, kullanıcıları yenilikçi ürün & teknolojiler, bu ürünlerin test edilebileceği demo istasyonları ve sorularına yanıt alabilecekleri uzman teknik eğitmenler bekliyor olacak. Bosch Elektrikli El Aletleri ve Aksesuarları’nın profesyonel kullanıcılarla buluşturduğu “Bosch Pro Tour” etkinliği, Avrupa’daki yolculuğunun bir durağı olarak İstanbul’a geliyor. 9-10 Kasım tarihlerinde İnşaat, metal, ahşap ve elektrik gibi farklı alanlarda çalışan profesyonellere yönelik olarak, 200 metrekareden fazla bir alanda düzenlenecek etkinlik, ürün ve çözümlerin sergilendiği tırın yanı sıra çeşitli demo istasyonlarını ve uzman teknik eğitmenlerin yer alacağı paylaşımları da içerecek. Profesyonel kullanıcılarla Bosch Professional dünyasını buluşturmanın yanı sıra onlarla olan bağı güçlendirmek amacını taşıyan bu etkinlik, yalnızca ürün ve çözümleri tanıtmakla kalmayıp, kullanıcıları bir araya getirerek profesyonel deneyimi bir üst seviyeye taşımayı hedefliyor. İstanbul'da profesyonel kullanıcılara özel bir deneyim Etkinlik kapsamında, güçlü akü teknolojisi ProCore18V+, akülü beton çivisi (GNB 18V-38 Professional) ve dijital ölçme aletleri gibi çeşitli ürün ve çözümler profesyonellerin deneyimine sunulacak. Bu ürünler, günlük işlerde verimliliği artırmayı ve iş güvenliğini sağlamayı amaçlayan ileri teknolojiler sunarak profesyonellerin dikkatini çekmeyi hedefliyor. Üç farklı demo istasyonu, kullanıcılara ürünleri doğrudan test etme imkanı tanırken, uzman teknik eğitmenler kullanıcıların merak ettiği soruları yanıtlayacak. Turun merkezinde yer alan 40 tonluk araç, Bosch’un 18V Akü Sistemi, toz emme çözümleri, dayanıklı ölçme aletleri ve EXPERT aksesuarları gibi ürünlerini tanıtıyor. Etkinlik, hem elektrikli ve akülü el aletleriyle ilgili inovasyonlara hem de Bosch’un geniş ürün yelpazesiyle kullanıcıları etkilemeyi amaçlayan deneyimlere odaklanacak. Uzman teknik eğitmenler, doğru makineler ve güvenli çalışma yöntemleri hakkında ipuçları verirken, kullanıcılara işlerini daha etkili hale getirecek çözümler sunacak. 17 ülkede, 102 durakta, 138 etkinlik Bosch Pro Tour’un Avrupa çapında devam eden yolculuğu, 17 ülke ve 102 konumda gerçekleştirilmesi planlanan 138 etkinlikten oluşuyor. Bu tır organizasyonu, Bosch’un profesyonel kullanıcılarla ilişkisini güçlendirme hedefiyle öne çıkıyor. İstanbul durağı, bu geniş kapsamlı tur kapsamında Türkiye’deki profesyonellerin de Bosch’un sunduğu yeniliklerle tanışmasına olanak sağlayacak. Bosch Pro Tour İstanbul etkinliği, hem Bosch ürünlerini yakından görmek isteyenler hem de işlerinde kullanabilecekleri en yeni teknolojilere dair bilgi edinmek isteyen profesyoneller için önemli bir fırsat sunuyor. n
HABERLER 20 YALITIM • Kasım / 2024 FERDI ERDOĞAN, Bonus Yalıtım İcra Komitesi Üyesi Oldu Kariyeri boyunca iş dünyasında ve sivil toplum kuruluşlarında önemli izler bırakan Ferdi Erdoğan, Bonus Yalıtım İcra Komitesi Üyesi olarak göreve başladı. Eryap Grup bünyesinde yer alan, sektörünün yüzde 100 yerli sermayeli tek Türk markası Bonus Yalıtım, itibarlı ve deneyimli bir ismi üst yönetim ekibine dahil etti. 45 yıla yaklaşan kariyerinde görev yaptığı iş dünyası kurumlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarında da yüklendiği önemli liderlik sorumluluklarıyla önemli bir iz bırakan Ferdi Erdoğan, Bonus Yalıtım İcra Komitesi Üyesi olarak göreve başladı. Bonus Yalıtım CEO’su Emrullah Eruslu liderliğinde çalışmaları yürütülen İcra Komitesi bünyesindeki yeni görevinde, deneyimleriyle şirketin gelişimine ve stratejik hedeflerine katkı yapacak olan Ferdi Erdoğan, Bonus Yalıtım İcra Komitesi’ne katılımı öncesi, Kale Grubu bünyesinde Kalekim, Kalemaden, Kalenakliyat, Kalefrit şirketlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürüyordu. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Yüksek Mühendisliği Bölümü’nden mezun olmasının ardından çalışma hayatına 1980 yılında Kale Grubu’nda Jeoloji Yüksek Mühendisi olarak başlayan Ferdi Erdoğan, 1980-1998 yılları arasında Çanakkale Seramik, Kalemaden gibi şirketlerde farklı kademelerde yönetim sorumlulukları almış ve 1998-2013 yılları arasında Kalekim Genel Müdürlüğü görevini yürütmüştü. Aynı grup bünyesinde 2013-2017 yılları arasında Yapı Ürünleri Grup Başkanı olarak farklı şirketlerin yurt içi ve dışı operasyonlarını yöneten Ferdi Erdoğan, Kalekim, Kalemaden, Kalenakliyat, Kalefrit şirketlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na atanmıştı. n YAPICHEM KIMYA Büyümeye Devam Ediyor Global ve yerli pazarda beton, çimento ve inşaat sektörlerine katkı kimyasalları üretimi yapan, yapı kimyasalları sektörünün öncü firmalarından olan Yapıchem Kimya, üretimdeki artış sebebiyle Gaziantep’te bulunan mevcut fabrikasını, yüksek üretim kapasiteli yeni bir fabrikaya taşıdı. Yapıchem Kimya müşteriye özel ürettiği ürünlerle global ve yerel pazarda büyümeye devam ediyor. Uluslararası standartlara uygun, yüksek performanslı ürünlerle sektörün ihtiyaçlarına hızlı cevap vermeye öncelik veren Yapıchem Kimya, bu amaç doğrultusunda Gaziantep’teki üretim tesisini büyütmek için yeni bir tesise taşındı. Yapıchem Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Arıcan, İstanbul, İzmir ve Gaziantep’te bulunan fabrikalardaki üretimler sayesinde gerek yurt içi gerekse yurt dışındaki müşterilerine ürünleri çok hızlı bir şekilde ulaştırdıklarını belirterek, “Gaziantep’te hem bölgeden hem de çevre ülkelerden aldığımız yoğun taleple birlikte üretimimiz de arttı. Bu nedenle müşterilerimizin taleplerini çok daha hızlı karşılayabilmek için fabrikamızı yüksek üretim kapasiteli yeni bir fabrikaya taşıdık. 2024’ün ikinci yarısı itibariyle, yeni fabrikamızda müşterilerimize çözümler sunmaya devam ediyoruz. Yapıchem Kimya olarak bu sayede, artan üretim kapasitemizle global ve yerel pazarda üretim ve lojistik gücümüzü daha da artırdık. Yürüttüğümüz AR-GE çalışmalarımız ve yaptığımız yatırımlarla yapı kimyasalları sektörüne ve Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. n Yapıchem Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Arıcan
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=