Yalıtım Dergisi 99. Sayı (Haziran 2012)

YALITIM • HAZİRAN 2012 27 gibi gözüküyor. Sadece yatırım büt- çemizdeki TL bazındaki şaşma bile 20 milyon TL’ler mertebesinde. Öz sermaye yeterliliğinin önemi böyle durumlarda ortaya çıkıyor. Ayrıca taşyünü üretimiyle ilgili dünyada bu işin teknolojisini tek bir nokta- dan üretip, tüm hizmeti verebilecek bir tedarikçi olmaması da yoğun bir mesai harcamamıza neden oldu. Çok farklı kaynaklardan know-how ve teknoloji edinmek mecburiyetinde kaldık. Konusunda uzman dokuz farklı Avrupalı firmayla çalıştık. Maki- neleri ise beş farklı Avrupa ülkesinden ithal ettik. 11 ay gibi gerçekleşmesi gerçekten zor bir zaman diliminde, tesisimizin inşaatı da dahil olma üzere tüm altyapı, makine kurulumu, tesisat işlemleri ve sosyal donatıları bitirerek imalata başladık.” Sektör adına bir kazanım “Türkiye’de halihazırdaki en büyük üreticinin 2007 yılındaki kapa- site artışıyla beraber bu tarihten sonra taşyününe erişilebilirlikle ilgili sıkıntı kalmamıştı. Türkiye’de son yıllarda ısı yalıtımı denilince genelde manto- lama anlaşılıyor. Fakat yalıtım sadece ısı yalıtımı demek değil. Ses, yan- gın ve su yalıtımları da çok önemli. Yaşam kalitesi ve daha güvenli yapı- ların inşası için ses yalıtımı önem kazanmaya başladı. Bunları düşü- nerek taşyünü yatırımımızı başlan- gıç olarak yıllık 40 bin ton kapasite olarak tuttuk. Bu kapasitemizle bile, Türkiye’deki geçtiğimiz yıl gerçek- leşen satış kapasitesine yönelik bir arz fazlası olduğunu söyleyebiliriz. Eryap olarak, pazardaki talebi artıra- cak yoğun faaliyetlerde bulunacağız. Özellikle ısının yanında ses ve yangın yalıtımıyla ilgili talebin artması için bilinçlendirme faaliyetlerinin içinde yer alacağız. Bu zamana kadar taş- yünü üreticilerinin ne yazık ki ürünle ilgili yeterli derecede son tüketiciye yönelik bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarına inanmıyorum. Taşyü- nünün sadece endüstriyel alanlarda kullanılıyormuş gibi bir algısı oluşmuş durumda. Biz Eryap olarak taşyününü daha fazla anlatacağız. Türkiye’de taşyününün kullanımı çok önemli. Çünkü üretiminde tamamen doğal kaynaklarımız olan bazalt ve türevi taşlar kullanılıyor ve ithalata bağımlı neredeyse hiçbir girdisi yok. Ürün olarak kullanımıyla ilgili ciddi bir enerji tasarrufu sağladığı gibi, üre- timi esnasında yerel kaynaklar kul- lanılarak, ayrıca dış ticarete dair cari açığımıza pozitif yönde katkı sağlıyor. Kendi taşımızı toprağımızı ısı, ses ve yangın yalıtım malzemesi haline geti- rip yapılarımızda kullanacağız...” “Düzeyli bir rekabetin sektördeki herkese faydalı olacağını düşünü- yoruz. Hiçbir taşyünü üreticisinin, bizim yatırımımızdan rahatsız oldu- ğunu sanmıyorum. Çünkü geniş dağıtım kanallarımızla ürünü sadece mevcut pazarlara sunmayacağız. Bununla birlikte ciddi bir bilinçlen- dirmeme çabamız olacak. Bu çaba- larımız meyvelerini vermeye başladı bile. Anadolu’da mahalle arasındaki sıradan bir inşaatta, müteahhit katlar arası sesleri kesmek amacıyla Wooler ürünümüzü kullanıyor. Önemli olan o algıyı oluşturup insanlara malzeme- nin faydasını aktarabilmek. Eryap’ın yaptığı yatırım, sektör adına bir kaza- nımdır...” Olumlu tepkiler alıyoruz “Üretim prosesimizde kullandığı- mız farklı ve yeni bir teknoloji saye- sinde, yün haline gelmemiş, erimemiş parçacıklar gibi bir takım safsızlıkları ayrıştırdığımız için ürünlerimizin ısıl iletkenlik değeri, piyasadaki diğer ürünlere göre daha iyi durumda. Bunun yanı sıra ürünün içerisindeki erimemiş safsızlıklar, başta sandviç panel üretimi olmak üzere birçok proseste taşyünü kullanımını zorlaş- tırıyor. Şu anda geçen kısa süre zar- fında piyasadaki hemen hemen tüm sandviç panel üreticileriyle ürünleri- mizi buluşturduk ve genel anlamda çok olumlu tepkiler aldık.” Eryap CEO’su Emrullah Eruslu

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=