Yalıtım Dergisi 97. Sayı (Nisan 2012)
YALITIM • NİSAN 2012 31 öncelikli olarak yalıtım ve yapı kimya- salları ürünlerinin ihracatını yapmak var.” diyor. Türkiye pazarında büyük proje- lerde tamir, bakım, onarım, ısı ve su yalıtım uygulamalarıyla birlikte endüstriyel zemin kaplamaları, sportif zemin kaplamalarının uygulaması ve bu sektörlerde danışmanlık hizmeti vererek tecrübelerini paylaşacakla- rını ifade eden Çolak, ayrıca büyük müteahhitlerin yurtdışı projelerinde de uygulamalar yapacaklarını belirti- yor. Amaçlarının, sektörün lider fir- malarının da desteğini alarak çıktık- ları yolda, etik kurallar çerçevesinde, bilgi ve tecrübelerini paylaşmak, sektörün gelişimine katkıda bulun- mak olduğunu ifade eden Bülent Çolak, Logo Yalıtım ile ilgili şu bil- gileri veriyor: “Kadromuzda şu anda İnşaat Mühendisi, Mimar, İşletme ve İletişim mezunu arkadaşlar var. En kısa zamanda satış ve pazarlama kanalımıza yeni arkadaşlar istihdam edeceğiz. Logoflex markasıyla yalı- tım sektöründe faaliyet gösterecek ürünlerimiz olacak. Yalıtım ürünlerini yurtdışı fuarlarda sergilemek ve her ülkeye ihracatı herhangi bir engel olmadan yapabilmemiz için kendi markamızla çeşitli yalıtım ürünlerini ürettireceğiz. Eğer yalıtım veya yapı kimyasalları sektöründe karşımıza cazip markalar çıkarsa temsilcilik almayı da düşünebiliriz...” Etik kurallara bağlı kalacağız “Logo Yalıtım olarak sadece ürün satmayı değil, bilinçli olarak müşteri- nin, projecinin karşısına çıkıp sorun- larını çözmeyi ve onlara çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz. Çözüm ortağı olarak projeciyle yan yana olmamız ve uygulamalarını da bilinçli yapma- mız gerekiyor. Üretimi bildiğimiz için üretici, satıcı ve uygulayıcı gözüyle bakabiliyoruz ve bu sayede yalıtım sektöründe hizmet veren üreticiler- den ve satıcılardan farklıyız. Bir met- rekarede kullanılması gereken ürün neyse o kadar kullanılması, yapıla- cak uygulamanın yüzey hazırlığın- dan itibaren teknik spektlere uygun olarak yapılması gerektiğine inanıyo- ruz. Müşteriyle üreticinin arasında köprü olacağız. İşlerimizi bilinçli bir şekilde yapmaya çalışırken de etik kurallara çok bağlı kalacağız. Yıllar- dır dürüst olarak çalıştım ve bunu devam ettireceğim. İşin gerektirdiği bütün faaliyetleri eksiksiz ve doğru bir şekilde yapacağız. Logo Yalıtım, herkesin güveneceği bir şirket ola- cak. Sadece satıcı ve uygulayıcı ola- rak değil, İZODER’deki görevimi de yine aynı şekilde sürdürerek sektöre hizmet vermeye devam edeceğim...” Hedefimiz İhracat “Yalıtım sektöründe kapasite fazlası olduğu çok net... XPS pazarı 1.800.000 metreküp, fakat üretim kapasitesi 3.600.000 metreküp. Aynı şekilde bitümlü membranda da pazar 90 milyon metrekare, fakat 200 mil- yon metrekare üretim kapasitesi var. EPS pazarında da aynı durum söz konusu... Taşyünü ve camyününde bile kapasite fazlası oluşmaya baş- ladı. Kısaca yalıtım sektöründe ciddi bir kapasite fazlası bulunuyor ve dolayısıyla fazla üretimin nerelerde kullanılacağı sorunu ortaya çıkıyor. Hepimizin bildiği gibi ülkemizdeki binaların yüzde 90’ı yalıtımsız olduğu için tüketiciyi bilinçlendirerek bu kapasite fazlasını eritebiliriz. Bunun sonucunda verimlilik artacağından maliyetler düşecek ve bu da olumlu olarak tüketiciye yansıyacaktır. Kapa- site fazlasını eritmenin diğer bir yön- temi ise ihracat. İhracat da navlun maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı ancak çevre ülkelere yapılı- yor. Avrupa firmaları, kendi araların- daki gümrük anlaşmalarının getirdiği avantaj ve vadeli katma değer vergi sistemiyle ihracat yapabiliyorlar, fakat biz ihracat yaptığımızda peşin vergiye tabii tutuluyoruz. Türkiye olarak daha çok doğu ve güneyde kalan ülkelere ihracat yapabiliriz. Doğumuzda kalan ülkelere baktığımızda ise Azerbay- can, Rusya, Türkmenistan, İran ve Irak gibi ülkelerde ciddi potansiyel var. Suriye, Libya, Mısır gibi ihracat yapabileceğimiz diğer ülkelerde de Arap Baharından sonra ortaya çıkan sıkıntılar sürüyor ama potansiyel var. Ayrıca Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeler de ihracat yapabileceğimiz yerler; fakat son iki yıldır inşaat paza- rında küçülmeler meydana geldiğini biliyoruz. Her şeye rağmen hedefi- miz, müşterilere ulaşıp, talep yaratıp, ihracat yapmak” “Yatırım yapan her üreticinin yurt- dışında ve yurtiçinde etkili olabilmesi için gerekli sertifikaları alması ve uluslararası standartlara göre üretim yapmaları gerekiyor. Sektör dernekle- rine üye olmaları ve bu kuruluşlardan faydalanmaları lazım. Türkiye’deki üretici firmalar yurtdışında var olan bütün sertifikalara sahipler. Fakat ser- tifikalar kadar kalite de çok önemli. Bazı firmaların kalitelerinde bir takım sıkıtılar görüyoruz. Sürdürülebilir kalite anlayışı bulunmuyor, müşte- rinin ucuz fiyat beklentisine göre kalite düşürülerek üretim yapılıyor. Müşterinin beklentisine göre üretim yapmak yerine, kalite beklentilerine ve standartların gereklerine göre üre- tim yapıldığı taktirde sıkıntı olmaya- caktır. Bu sorunların iyileştirilmesinde İZODER’e, XPSDER’e ve BİTÜDER’e çok büyük sorumluluk düşüyor...” Büyüme devam ediyor “Bu sene, inşaat sektöründe 2009 veya 2010 yılındaki büyüme kadar olmasa da 2011 yılındaki büyümeye eşdeğer, yani yüzde 8 ila 9 arasında bir büyüme bekleniyor. Büyümede yeni yapılan rezidanslar ve konutların etkisi var. Alışveriş merkezlerinde de hareketlenmeler artıyor. Bizim planla- rımıza ve sektördeki duyumlarımıza göre yalıtım sektöründeki büyüme, her zamanki gibi inşaat sektöründeki büyümenin üstünde olacak...” Y
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=