Yalıtım Dergisi 91. Sayı (Temmuz-Ağustos 2011)
50 YALITIM • TEMMUZ - AĞUSTOS 2011 aynı zamanda kötü niyetlilerin, hır- sızlık ya da kundaklama girişiminde bulunmak isteyenler için de kolay açılabilen ya da açık olan pencereler aracılığıyla içeriye girilmesini kolay- laştırır. Özet olarak, restorasyon çalış- maları sırasında alevli çalışmalardan kaçınılmalı, ehil kişilere iş yaptırıl- malı, söndürme cihazı ve yangın bat- taniyeleri bulundurulmalı, çalışmalar sürekli kontrol edilmeli ve kontrol süresi çalışma tamamlandıktan sonra da devam etmelidir. YANGIN ALGILAMA VE UYARI SİSTEMLERİ Birçok büyük yangının genişle- mesi ve hasar miktarının fazla olma- sının nedeni, yangın başlangıcının çok geç fark edilmesi ve dolayısıyla geç müdahale edilmesindendir. Bir yangın, dışarıdan görülecek boyut- lara gelmişse kontrol altına alınarak söndürülmesi çok zordur. Yangın- lar yeterince önce fark edilebilirse daha küçükken söndürülerek zarar miktarları küçük boyutta tutulabilir. Yangın, ilk beş dakikada kaplumbağa, daha sonra tavşan hızıyla ilerler ve parlama noktasına ulaşınca bütün hacim bir anda alevler içinde kalır. Bunun için her şeyden önce, yangı- nın çıktığı anda haberdar olunması, özellikle yangının çok hızlı ilerlediği tarihi yapılarda çok önemlidir. Yangının erken haber alınması, sürekli kontrol eden kişilerle veya otomatik uyarı sistemleriyle sağlanır. Birçok tarihi yapıda bütün hacim- lerde sürekli insan bulundurmak mümkün olmadığı gibi, bulundu- rulan insanların da ayrıca kontrolü gerekmektedir. Günümüzde yangının erken haber alınması için kendiliğin- den faaliyete geçen yangın algılama ve uyarı sistemleri etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Dumana ve yanma gazlarına duyarlı olan iyonizasyon duman dedektörleri saraylar, köşkler ve müzelerin yangın güvenlik önlem- lerinin alınmasında ilk düşünülecek önlemlerdir. Kablo kanalları, şaftlar, havalandırma ve klima kanallarının korunmasında optik duman dedek- törleri tercih edilmelidir. Yüksekliği 6 metreden fazla olan alanlar için optik duman dedektörleri kullanıl- mamalıdır. Belirli bir sıcaklıktan sonra örneğin 70 °C’de harekete geçen ısı dedektörleri, özellikle girintili çıkıntılı olan, yanma sonucunda az duman çıkabilecek mahallerde tercih edil- melidir. Çeşitli yangın algılama sistemleri- nin yan yana kullanılmasının olumlu yönleri vardır ve önemli mahaller ile ısıtma santralarında iyonizasyon duman dedektörleri ile ısı dedek- törlerinin birarada kullanılmaları tavsiye edilir. Algılama sistemlerinin kafalarının dikkat çekici olmaması ve mimari açıdan herhangi bir sakınca yaratmaması gerekir. Büyük tek hacimlerde yapının tarihi görünü- münü bozmamak için standartlara fazla bağlı kalmadan yapının özel- liğine göre hareket edilmeli, teknik olarak ihtiyacı karşılayacak sayıların üzerine çıkılmamalıdır. Tavanı uygun olmayan büyük hacimlerde “beam dedektör”lerin kullanılması uygun olur. Geniş bir alanı olan ve çok yük- sek olan Dolmabahçe Sarayı’ndaki Muayede salonu gibi yerlere çok iyi bir örnektir ve beam dedektörlerle korunmaktadır. Kabloların çekilmesi zor olan veya kablo görüntüsünün istenmediği yerlerde pilli dedektörler kullanılmalıdır. Bu tür dedektörle- rin pillerinin zamanla değiştirilmesi gerektiğinden kolay ulaşılabilen nok- talara yerleştirilmeli ve bakımı periyo- dik bir takvime bağlanmalıdır. Tarihi yapılarda özellikle normal zamanlarda insanların az bulunduğu ve yangın çıktığı zaman haber alın- masının gecikebileceği bölümlerde otomatik yangın algılama ve uyarı sistemi yapılması yararlıdır. Eski eşya- ların konulduğu bölümler ve çatı ara- ları öncelikli olarak ele alınmalıdır. Dolmabahçe Sarayı’nın bodrum katı ve bütün çatı araları başta olmak üzere bütün bölümlerine adreslene- bilir yangın algılama ve uyarı sistemi yerleştirilmiştir. SONUÇ Kısaca özetlenmeye çalışılan tarihi yapılarda yangın güvenliği- nin sağlanması konusu, özellikle İstanbul’umuzda bulunan birbirin- den değerli tarihi yapıyı korumak ve gelecek kuşaklara aktararak milli kül- türümüzün güzelliklerini paylaşmak açısından çok önemlidir. Her geçen gün sayıları hızla azalan tarihi değer- lerimizi bilimsel, çağdaş yöntemlerle korumaya almak, bu doğrultuda dün- yada seyreden araştırma ve geliştirme çalışmalarını izlemek, geçmişimize ve geleceğimize olan saygımızın bir ifadesi olacaktır. Önlemin sınırı yok- tur. Alınan önlemler yangının çıkışını tamamen engellemez. Sadece yan- gının çıkma olasılığını azaltır ve en önemlisi de yangının genişlemesini durdurur. Ne kadar önlem alınırsa alınsın insan olan yerde hata vardır ve beklenmeyen olaylarla karşılaş- mak mümkündür. Bu nedenle, tarihi yapıların topluma açık yapı olarak kullanılmaması, müze niteliğindeki yerlerin ise kontrollü gezdirilmesi gerekir. Tarihi yapılarda, yapıyı yan- gından korurken tarihi özelliklere zarar vermemek için kurallara sıkı sıkıya bağlı olmamalıdır. Bu çalışmada verilen hususlar genel önlemler olup yangın güvenliği sağlanacak yapıya özgü sistemlerin seçilmesinde yan- gın korunum mühendislerinin ve sanat tarihi uzmanların müşterek kararı aranmalıdır. Unutulmamalıdır ki; tarihi yapılar normal yapı değildir ve normal yapılara uygulanan kural- lar burada uygulanamaz. Alınacak önlemler yapının tarihi özellikleri ve kullanım amacına uygun olmalı, yapıda hiçbir değişikliğe neden olma- malı, hasar vermemeli, taşıyıcı sis- teme yük getirmemeli, bakım ve ona- rım gerektiren sistemler kullanılmalı ve kullanılan söndürme malzemeleri içerideki eserlere zarar vermemeli- dir. makale Y
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=