Yalıtım Dergisi 91. Sayı (Temmuz-Ağustos 2011)

44 YALITIM • TEMMUZ - AĞUSTOS 2011 atılmaya başlanmıştır. On beşinci yüzyılda kızgın buhar üreten demir sobalar ortaya çıkmış ve bacalar tuğ- ladan yapılmaya başlanmıştır. Soba- lardan çok daha üstün olan toprak ya da tuğlalarla örülmüş çini sobalar kullanılmaya başlanmasıyla birlikte soba yapımcılığında ileri bir adım atılmıştır. Osmanlı saraylarında 16. yüzyıl- dan itibaren davlumbaz ve yaşmak malzemesi olarak bronz kaplamaya önem verilmiştir. Davlumbazlar siv- rilmiş ve yaşmak incelmiştir. Madal- yonlarla süslü ocağın tablası, maşa- lıkları ve siperleri oymalı bronzdan yapılmıştır. 17. yüzyılda barok tarzı ocaklarda alçı ve mermer kullanıl- maya başlanmış, ocak ebatları küçül- müş, altın yaldız kabartmalı ocaklar kullanılmıştır. 18. yüzyıl sonlarına doğru Avrupa tesiri artmış, ocak ağızları küçülmüş ve bacalar duvar içine alınmış ve davlumbazlar kalk- mıştır. Genellikle bütün odalarda soba bulundurulmamış, binanın geniş bir hacminde bulunan büyük ocaklarda yanan ateş mangallara alınarak diğer odalara götürülmüştür. Başlangıçta mangal ve ocaklarla ısıtılan Dolma- bahçe Sarayı, II. Abdülhamid dev- rinde çini sobalarla, V. Mehmed Reşat devrinde kalorifer tesisatı ile ısıtılmaya başlanarak merkezi sisteme geçilmiştir. Kalorifer kazanı olarak Hamidiye zırhlısının yedek kazanları kullanılmıştır. Sobalar ve açık şömi- neler dekoratif görünümleriyle saray ve köşklerin görkemli teşhir ürün- leri oldukları gibi, yangınlar için de önemli bir kaynak oluşturmuşlardır. Günümüzde konut olarak kullanı- lan tarihi ahşap yapılarda genellikle her odada bir soba yakılmaktadır. Bugün varolan eski çini sobalar ve açık şömineler de ender olarak kul- lanılmaktadır. Tarihi yapılarda açık şömineler yangını durdurucu duvar ve tavanlar içinde değilse kesinlikle kullanılmamalıdır. Eğer kullanılmaları söz konusuysa, önce ısıtma sistemi- nin durumu, dayandığı duvarları ve atık gazların dışarıya atılma durumla- rının çok iyi kontrol edilmesi gerekir. Hasarlı ya da amaca uygun olmayan soba boruları da tarihi yapılarda yan- gının çıkmasına neden olmaktadır. Duman boruları biçim yönünden ısıya dayanıklı, yanıcı olmayan mal- zemelerden üretilmiş olmalı, bina parçalarından ve yanıcı malzemeler- den yapılmış olan kapılardan 20 cm, diğer yanıcı yapı parçalarından 40 cm uzakta bulunmalıdır. Boruların duvar içinden geçmesi gerekiyorsa, borunun geçtiği yerin çapı 40 cm’lik bir alanın yanmaz, ısıya dayanıklı malzemelerle kaplanmış olmasına özen gösterilmelidir. Bacaların Kullanılması Saraylarda ve diğer tarihi yapılarda eski bacalar bulunmaktadır. Özellikle eski künklerden yapılmış bacalarda meydana gelen çatlaklardan çıkan kıvılcımların çok sayıda yangına neden olduğu görülmüştür. Baca yan- gınıyla başlayan ve büyük yangına dönüşerek yanan çok sayıda yalı ve ahşap bina mevcuttur. Bu yangınların bir kısmı çatı yangınına dönüşmüş, ahşap olanları tamamen yanmıştır. Özellikle ahşap binalarda baca yan- gınları çok tehlikelidir. Küçük yer sarsıntıları ile de olsa bacalarda mey- dana gelen küçük çatlaklar yangın çıkması için yeterli olabilmektedir. Bu tür eski bacalarda ahşap kaplama ya da inşaat sırasında ahşap kalaslar kul- lanılmış olabileceğinden, buralarda oluşabilecek bir yangın uzun süre fark edilmeden çatıya kadar sıçramasının önlenmesi için bacaların iyi kontrol edilmesi gerekir. Genellikle eski baca- ların enleri yeni bağlanmış sobaların, örneğin gaz sobası için fazla büyük- tür, bunun sonucu olarak atık gazlar kuvvetle soğurlar ve baca içi duvar- larda sıvaya ve duvar taşlarına zarar veren katranlar oluştururlar. Hasarlı olan dayanıksız bacalar sadece yan- gın açısından değil, aynı zamanda yangın anında çöküntüye uğrayarak itfaiyecileri de tehlikeye düşürme- leri açısından da önemlidirler. Bu tür bacaların enlerini daraltmak ama- cıyla paslanmaz çelik kullanılmalı, yönetmeliklere uygun olarak yeniden yapılmalıdır. Yanıcı malzemelerden oluşan yapı elemanları, bacanın dış yüzeyinden en az 5 cm uzaklıkta olmalıdır. Bacaların temizleme kapak- ları sıkıca kapanmalı, çevreye kül ya da kurum dağıtmamalıdır. Temiz- leme işlerinden sonra bu kapakların açık kalmamasına çok dikkat edil- meli, hatalı ve hasarlı olanlar anında değiştirilmelidir. Yanıcı madde atıkları binalarda sadece yanıcı olmayan, ısı karşısında dayanıklılığını muhafaza eden kapaklı kaplarda saklanmalı- dır. Açık çatı alanlarında, merdiven sahanlıklarında yanıcı özellik taşıyan döşemeler üstünde yanıcı madde atıkları bulundurmanın çok tehlikeli olduğu unutulmamalıdır. Kullanım dışı olan bacalar, eğer mümkünse, en azından çatı alanının tabanına kadar iptal edilerek zemin düzeyinde olan bir beton plakayla kapatılmalıdır. Bu bacalara ait diğer delikler de kapatıl- malıdır. Açık olan şöminelerin çoğu zaman alan havalandırması için önemli olduğundan, bu tür bacaların kapatılıp kapatılmamasına karar ver- meden önce objelerin özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bütün bu önlemlerin yanı sıra bacaların temiz tutulmasına da dikkat edilmeli ve her yıl en az iki kez ehil kişilere temiz- lettirilmelidir. Merkezi Isıtma Sistemleri Tarihi yapılarda çok yönlü tehlike kaynakları nedeniyle yerel ısıtma yerine merkezi sistem ısıtma yapıl- ması çok daha uygundur. Gerekli olan koşulların sınırlı olması halinde, önce oturulan bölümlerde merkezi sisteme gidilmeli ve mümkün olduğunca binanın kullanılmayan bölümlerini ısıtılmamalıdır. Merkezi sistemli ısıt- maya geçilmesi sırasında hassas olan parçalara ve resimlere herhangi bir zarar vermemek için bütün bölüm- lerdeki ısı kayıpları dikkatlice ince- makale

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=