Yalıtım Dergisi 9. Sayı (Kasım-Aralık 1997)

teknik yazı sertleşme süresini, uygulama zamanını veya betona katılarak uygulanacak bir malzeme kullanacak ise karışım oranı, uygulama zamanı gibi teknik değerlerini, hele hele betonun yapısını bilmez ise yalıtım daha baştan sakat doğar. Bu nedenle, uygulama firması seçilirken, üretici firma ile bayilik ilişkisi olan, işi komple taahhüt edebilen, uygulama konusunda referansları olan, yapı fiziği bilgisine haiz ve sadece yalıtım üzerinde uzmanlaşmış firmalar seçilmeli, eğer bu yapılamıyor ise uygulayıcı hakkında üreticinin kefaleti alınmalıdır Çok yakınınızda olduğu için örnek vermek istiyorum. Kuşadası'nın ilk otellerinden olan 5 yıldızlı bir otelin, tüm yalıtımları daha 1992'de yapılmasına ve kullanılan malzemelerin ülkemizdeki en büyük ve kaliteli üreticilerinden birine ait olmasına rağmen, yanlış ve bilgisizce yapılan uygulamalardan dolayı 1995 yılında terastaki tüm kaplamalar sökülerek, aynı türden malzemelerle, doğru detay ve sağlıklı işçilik ile yeniden uygulama yapıldı. Uygulama firması seçimi üzerinde titizlikle durulmalıdır. Burada uygulamalı yapan firmanın İZODER üyesi olmasına da ayrıca dikkat etmek gerekmektedir. Çünkü İZODER üyelerini konusunda doğru isim yapmış, deneyimli, kaliteye önem veren firmalardan seçmektedir. 5. Sonuç Eskilerin bir deyimi vardır, "SÜR KARAYI, AL PARAYI". Hiç sürülmeyen veya sürülen karalar sonucu ziyan edilen servet hem birey olarak tek tek, hepimizin, hem de makro boyutta ülkemizin cebinden çıkmaktadır. Ülkemizin başka yatırımlarına kaynak olabilecek milli servet, yanlış malzeme ve yanlış uygulama sonucu heba edilmektedir. Eksik ve hatalı yalıtım uygulamaları konusunda yapılan bir araştırma sonucunda, eksikliğin, % 50 mertebesinde çalışanlardan, % 30 mertebesinde yanlış malzeme ve yanlış detay seçiminden, kalan % 20 ise denetim ve kontrol eksikliğinden kaynaklandığı görülmüştür. Ülkemizde maalesef, her sektörde ve her boyutta bir denetim ve kontrol eksikliği yaşanmaktadır. Su yalıtımı uygulaması keyfe kederdir. Bildiğim kadarı ile bu konuda uygulanması zorunlu bir şartname yoktur. Var olan kamu binalarında uygulanması için çıkarılan Bayındırlık Bakanlığı şartnameleri ise hala çatılarımıza KARA kalmayı önermekte, çağdaş yalıtım tekniklerini içermemektedir. Sırf bu nedenle ülkemizde bir yalıtım malzemesi bolluğu yaşanmakta, Avrupa'nın en kaliteli malları ile birlikte, hiçbir spesifikasyona uymayan kalitesiz malzemeler dolmakta, Avrupa'da adı sanı bilinmeyen kalitesiz mallar, ülkemiz pazarında satılmakta ve uygulanmakta, ülkemiz, maalesef, malzeme çeşidi konusunda çöplüğü andırmaktadır. Yine üzülerek söylüyorum, bu firmaların bazıları da 2-3 yıl içinde pazardan çekilmekte ve tüketici sorunları ile baş başa kalmaktadır. Yine bir örnek vermek istiyorum. İtalya ile su yalıtım malzemeleri tüketimimizi kıyasladığımızda 1 O kat farklılık görmekteyiz. Yıllık 150 milyon m2 su yalıtım malzemesi üreten İtalya bunun % 70'ini ülkesinde tüketmekte, yaklaşık 40 milyon m2 malzeme üreten Türkiye ise bunun ancak 8 ila 9 milyon m2'sini tüketebilmekle, kalanı ise yurtdışına satmaya çalışmaktadır. Benzer durum ısı yalıtım malzemelerinde de aynıdır. Ülkemizin en büyük ısı yalıtım malzemesi üreticisi, ürünlerinin büyük bir kısmını yurtdışına ihraç etmekte ve hem üreterek, hem de acıdır ki, yurt içine satamadığı için, yurtdışına satarak ülkemize kaynak sağlamaktadır. Halbuki öncelikle ülkemizde yalıtım malzemesi kullanımına ihtiyaç vardır. Yalıtım konusunu tüm AVRUPA ülkelerinin yaptığı gibi devletin desteklemesini sağlar ve yine tüm Avrupa'da olduğu gibi ısı yalıtımında 3 cm veya 4 cm değil, 20-30 cm yalıtım kalınlıkları, su yalıtımında 1-2 mm. değil toplam 9-10 mm, yalıtım kalınlıklarını uygular noktasına geldiğimizde, sadece iSi yalıtımından dolayı sağlanacak tasarrufun 4-5 milyar dolar civarında olduğu hesaplanmaktadır. (Eksik ve hatalı su yalıtımının verdiği hasarlar konusunda bir araştırma olmadığı için ısı yalıtımını örnek verdim ama su yalıtımında da aynı durum söz konusudur). Bu kısır döngüden çıkmak için, devletin; ilgili bakanlıkları, yerel yönetimleri, TSE gibi malzeme ve uygulama şartnamesi oluşturan kurumları ile meslek örgütleri ve üniversiteleri de katarak oluşturacağı bir teknik kurulu harekete geçirerek, çok ciddi ve ivedi olarark kısa ve uzun vadeli hedefler saptaması ve bunları bir an evvel uygulamaya geçirmesi gerekmektedir. Yararlanılan kaynaklar 1. Yapı Fiziği ve Malzemeleri Prof. Dr. Murat Meriç - Literatür Yayınları. 2. Yapılarda ısı ve Yalıtımları Makina Müh. Muzaffer Önder -Özer Yayınları. 3. Yapı Fiziği Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Sabit Oymael -Ode Mühendislik Yayınları. 4. Seminer Notları Ode Mühendislik Teknik Derlemeleri. 5. TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi lsı Yalıtımı ve Enerji Tasarrufu Sempozyumu Bildiriler Kitabı 6. Bitümlü Örtülerle Su Yalıtımı Erdal Türk/BTM A.Ş. g 37

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=