teknik yazı • Yerçekimi kuvveti. • Hava sıcaklığı ve basınç farkları ile • Hidrostatik basınç farklarıdır. Hava basınç farkları ile hava sıcaklığının artışı atmosferde daha çok su buharı oluşmasına, tersi ise atmosferin su buharı bakımından doygunluğa ulaşmasına neden olur. Hava içerisinde bulunan su buharına, nem denir. Su buharının hacmi hiçbir zaman hava hacminin % 4'ünü aşamaz. Ancak nemin artması ile hava "Nemli Hava", yok olmasına da "Kuru Hava" denir. Havadaki nem oranı "Rölatif nemlilik" (Bağıl Nem) olarak ifade edilir ve rakamsal olarak % mertebesinde gösterilir. Hava sıcaklığındaki artış, havanın içerisinde taşıyabileceği su buharını da artırır. Ancak ani sıcaklık düşüşleri neticesinde, buhara doymuş olan havanın içerisinde bulunan buharın bir kısmı, yoğunlaşarak su haline dönüşür ve yapı malzemesi yüzeyinde yoğuşmalarla birlikte soğuk yüzeyler oluşmasına neden olur. Malzemede meydana gelen yoğuşma, malzeme yüzeyinde gözle görülür halde "Terleme" veya malzeme içinde gizli olarak "kondanzasyon" problemlerine neden olur. 2. Suyun yapı malzemesine verdiği zararlar. Malzemeyi etkileyen su; su emme, basınçlı veya kapiler su geçirimlilik ve buhar geçirimlilik olarak üç şekilde karşımıza çıkmaktadır. Yapıda görülen su etkisi yine aynı ilkeler ışığında içinde incelediğimizde üç şekilde karşımıza çıkar. • Yüzeysel ıslanma ve su emme olaylarının etkili olduğu haller (Düz veya meyilli çatılar, ıslak hacim döşemeler -banyo, mutfak, teras, balkonlar-, tesisat arızaları, genleşme için bırakılan derzler ve doğrama). • Basınçlı su ve kapilerite olaylarının etkili olduğu haller (Zemin suyu ve yeraltı sularının etkilediği yapı temelleri, bodrum duvar ve döşemeleri, su depoları, barajlar.) • Yapı elemanını çevreleyen havanın nemi ve hidrotermik olayların etkili olduğu haller. (Duvar ve teraslarda görülen terleme ve buhar geçirimlilik ile yapım sonrası malzeme kurumaları). Sonuçta binalarda şu kusurlar oluşur. • Su sızıntısının olduğu hallerde beton içindeki suların donması sonucu genleşmesiyle, beton içinde gerilmeler ve yer yer, çatlaklar oluşur. • İçeri giren sular küflenme ve mantarlaşmaya neden olarak içeride yaşayanların sağlığını tehdit eder. • Betona mukavemet veren demir donatı, korozyona uğrar ve zamanla zayıflayarak binada ciddi hasarlar oluşmasına neden olur. • Özenle seçilmiş ve döşenmiş seramiklerin oynaması, derz aralarının çatlaması ve dökülmesi ile karşılaşılır. • Çatı parapetlerinde suyun verdiği tahribat, sıva ve boyaların dökülmesine neden olur. • Balkon ve saçaklarda zamanla sarkma ve göçmeler oluşur. • Bina derzlerinde uygun olmayan açıklıklara sebebiyet verir. • Ahşap doğramalarda zamanla çürüme ve dökülmeler başlar. • Aldığı nemden dolayı boyaların ve duvar kağıtlarının kabarmasına neden olunur. • İçme suyu depolarında ve havuzlarda suyun sızıntı ile yok olmasına, atık su depolarında ise atık suların çevreye sızarak doğal dengenin bozulmasına sebebiyet verir. • Temel ve zeminlerden giren su, kapiler etki ile yükselerek duvar, döşeme ve sokl elemanlarının ıslak kalmasına, sonuçta büyük maliyetler getiren tamirat işlemlerine neden olur. • Büyük maliyetlerle inşa edilen su depolarında suya hakim olunamaz. • Yapının cephesindeki korunmamış metal elemanların korozif etkiye uğrayarak zamanla çökmesine neden olur. • Cephelerde yağmur suyuna bağlı kirlenme neticesi içinde yaşadığımız kentlerde büyük boyutlarda cephe kirlilikleri yaşanır. • Suyun verdiği zararlar neticesi oluşan beton dökülmesinden dolayı, kolon ve kirişlerde zayıflamalar meydana gelir. Bu tahribatlar istenirse yüzlerce maddeler halinde çoğaltılabilir. Ancak olayın ciddiyetini kavramak açısından sanırım yeterli olacaktır. Su yalıtımı inşaat sektörünün olduğu her yerde gündemdeki sorunlardan bir tanesidir. Yalıtım sisteminin, proje aşamasında tasarlanmaması, kullanılan malzemelerin yanlış seçimi ve bunların uygulamalarını tamamlayan şartnamelerin yeterli olmaması ile geliştirilen yeni sistem ve detaylara göre revize edilmemeleri ve uygulayıcıların bilgisizliği başlangıçta bina maliyetinin küçük bir kısmını teşkil eden su yalıtımının daha büyük masraflara yol açmasına sebebiyet vermektedir. 3. Uygulamayerlerinegöre malzemeseçimindedikkat edilmesigereklihususlar A. Uygulanacak yere uygun malzeme seçimi yapılmalıdır. Örneğin; 35
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=