Yalıtım Dergisi 9. Sayı (Kasım-Aralık 1997)

sektörel söyleşi bunlardan Türki Cumhuriyetlerde çalışmalarımız sürüyor ve ardaki yapılanmalara da yavaş yavaş son 1-2 senedir başlamış vaziyetteyiz. Yalıtım: Türkiye nüfusu çok genç bir ülke ve inşaat hacmi çok büyük. Henkel bu pazarı mesela nasıl değerlendiriyor. Nejat TİLMAÇ: İnşaat pazarı sürekli gelişecek. Zaman zaman ekonomik gelişmelere bağlı olarak duruksamaya girebilir fakat inşaat sektörünün her zaman için sürükleyici bir sektör olduğunu düşünüyorum. Yapı sektörünün büyüklüğü yanında bizi ilgilendiren konu standartlara uygun yardımcı malzeme kullanılıp kullanılmadığı, örneğin bir bina yapılırken tamam dış görünüşü çok güzel fakat alt yapısında neler var. Ev alırken bakarız banyoların, mutfakların seramikleri çok güzeldir fakat bu seramikler uygun yapıştırıcıyla yapıştırılmışmıdır, işte derzlerinde genleşme teknik değerlere dikkat edilerek bir takım maliyet arttırıcı malzemeler kullanılmışmıdır. Örneğin birleşim nok- . talarında silikon kullanıyorsunuz, silikon kullanılacak deniyor fakat bunun anti bakteriyel yada bakteriyel olmasına dikkat edilmiyor, daha sonra silikonda kararmalar meydana geliyor. Bunlar en başta maliyet gibi görünüyor halbuki bunlar maliy~t olarak düşünülme24 meli. Baktığınız zaman örneğin su yalıtımı yapılıyor mu, tamam yapılıyor deniyor ama ne şekilde yapılıyor, doğru malzeme kullanılmışmı yada konvensiyonel iptidai metotlarla sadece su yalıtımı yapıldı diye öylesine bazı malzemeler sürülmüş olabilir. Bunlara dikkat edilmesi lazım. Tabi bunu uygulayan çok ciddi. müesseseler, kurumlar var. Fakat bunu genele yaymak mümkün olmalı o zaman sektör daha da gelişecek ve firmalar arasındaki rekabet de değişik boyutlara gelecek. Şu anda bu tür alt yapısal işlemler binaları inşa eden firmalar tarafından bir maliyet unsuru olarak görüldüğünden dolayı fiyatla rekabet sözkonusu. Halbuki bu bilinç oluştuğu zaman o zaman malzemelerin kalitesi, doğru kullanım, doğru uygulama daha ön plana çıkacaktır. Yalıtım: Yalıtım uygulaması yapılmış binaları kim denetliyor. Batıda kim yapıyor Türkiye'de kim yapacak? Nuri DEMİR: Uygulamadan sonra uygulamanın teknik olarak doğru yapılıp yapılmadığı ve sonuçları itibariyle kontrol etme sürecinde doğal olarak herkesin sorumluluğu var. Bu üretici firmalardan başlayan bir süreç. Tabii üretici firmaların haberdar olabildiği uygulamalara yönelik bir imkandır ancak. Biz bu açıdan özellikle su yalıtımına yönelik olarak yaptığımız çalışmalarda belirli bayilerle çalışıyoruz. Yani eğittiğimiz buna bağlı olarak güvendiğimiz ve birlikte hareket edebileceğimiz bayiler bunlar. Böyle olmakla birlikte bayilerin yaptığı projelerin süreçlerini izleyerek belirli aşamalarında yine kontrol etmek suretiyle böyle bir yaklaşımı sağlayabiliyoruz. Böyle bir kontrol sürecinin yanısıra zaten aynı zamanda bu talebin sonuçları itibariyle işi yaptıran açısından da yapılması lazım, halledilmesi lazım. Çünkü buna bağlı olarak teknik açıdan yapılan yalıtımın test edilerek teslim edilmesi şeklinde bir gerekliliği var. Eğer tüketici bilinçli ise; bu tüketici sadece bire bir küçük ölçekli iş yaptırmak durumunda olan insanlar açısından da sözkonusu olabilir. Ama onun dışında sıfır inşaat yada tamirat olarak yapılan uygulamalar için de bu böyle. Her halükarda bu işin kontrolü olabilir yada kontrol işini yapan, görevini yapan insanlar açısından olabilir yada doğrudan doğruya işi yaptıran insan açısından da tüketici açısından da olabilir. Her koşulda nihayi olarak iş yapıldıktan sonra teslim edilecek işin nihayi muhatabı olan insanlar tarafından da test edilmesi gereklidir. Tabi işi bu kadar kolay bir süreçte tanımlamakta mümkün değil. Çünkü sıfır inşaat olarak örneğin apartman tarzında bir konut için buraları satın alacaklar açısından bir kontrol sözkonusu olamıyor. Dolayısıyla da yap, sat sektörü olarak tanımlanan inşaat'ın bu bölümünde doğal olarak belediyelere görev düştüğü kanaatindeyim. Çünkü iskanı, serbestisini veren merci belediyedir. Dolayısıyla belediyenin bu konuda mütaahhit firmayla yaptığı işle ilgili olarak, bağlantılı olarak onların en azından bu tür fonksiyonel uygulamalar yani daha sonradan buraları bu daireleri bu konutları satın alacak insanlar adına mütaahhiti bağlayıcı bir takım bürokratik gereksinimleri yerine getirmesi gerekir. Yani en azından bu binaların ısı yalıtımı adına yada su yalıtımı adına 5 yıllık bir süreçte ısıya karşı, suya karşı garanti edilmesi şeklinde bir talebi bir bürokratik müeyyideyi getirmesi gerekir. Olaya bu şekliyle baktığınızda bu

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=