Yalıtım Dergisi 86. Sayı (Eylül-Ekim 2010)

makale ya çıkmaktadır. Ülkemizde enerji etkinliği kavramına yeterince önem verilmediğinden, enerJinın etkin kullanılmaması bir yandan enerji israfına ve ithalata yol açmakta, diğer taraftan ela çevresel sorunlara neden olmaktadır. Enerjinin etkin kullanımı, genel olarak istenilen performans düzeyi, kalite ve konfor koşullarından ödün verilmeksizin, bir hizmet elde etmek için gerekli olan enerji miktarının azaltılması olarak tanımlanabilir. Enerjinin etkin kullanımı ile sağlanacak enerji tasarrufu daha ucuza elde edilebilen bir enerji kaynağıdır. Kısa dönemde sonuçların kolaylıkla alınabileceği bir alan olan enerjinin etkin kullanımı ülkece üzerinde çözüm üretilmesi gereken bir konudur. Ayrıca bu konu enerji politikasında benimsenmesi gereken öncelikli bir ilke olmalıdır [l]. Kullanıcı sağlığı açısından binaların en önemli işlevlerinden biri iç çevrede ısıl (termal) konfor koşullarının sağlanmasıdır. Bu işlevin yerine getirilmesinde en etkin öğe, iç ve dış çevreyi birbirinden ayırması sebebiyle bina cepheleri olmaktadır. Günümüzdeki enerji sorunu göz önünde bulunclurulcluğuncla, bina cephesinin ısıl konforu minimum enerji kullanarak sağlaması büyük bir önem taşımaktadır. Isıl konfor koşullarını sağlamak için, yapma ısıtma gereksinmesinde görülen artışa karşın; yapma ısıtmada kullanılan enerji kaynakları (kömür, petrol vb.) azalmakta, maliyetleri artmakta, yapma ısıtma süreci sonunda, dış havaya atılan kirleticiler insan sağlığına zarar vermektedir. Bu problemlerin çözümü için yapma ısıtma enerjisi harcamalarının minimum düzeye indirgenmesi, ısı kayıplarının azaltılması ve dolayısıyla ısı yalıtımı kullanımı gerekli olmaktadır. 5 2 YALITIM• EYLÜL/ EKiM 2010 Kullanıcı sağlığı düşünüldüğünde, binalarda ısı yalıtımı kullanımı ile ısı kayıplarını azaltmanın en önemli nedenlerinden birisi ele enerji kökenli hava kirliliğidir. Enerji tüketiminden kaynaklanan Süz, Cüz parçacıkları ve diğer emisyonlar bölgesel ölçekte önemli sorunlara yol açmaktadır. Özellikle kış aylarında yaşanan, insanları, ürünleri ve doğal yaşamı tehdit edici boyutlara ulaşan hava kirliliğine en büyük katkı enerji tüketiminden kaynaklanmaktadır. Avrupa'daki Cüz emisyonlarının yüzde 40'ının yapılardaki enerji tüketiminden dolayı olduğu bilinmektedir [2]. Bu nedenle Avrupa Birliği ülkelerinde ısı yalıtımına verilen önem artmaktadır. Ülkemizde küresel ısınma ve iklim değişikliği, binaların çevre için taşıdıkları önem ya ela binalarda yalıtım konusunda bilinçlenme yeterli seviyede değildir. Ayrıca kişilerin, binalarda yalıtımı geliştirme konusunda gösterecekleri kişisel çabaların çevre kirliliğini azaltmak açısından taşıyacağı önemin farkında olmadıkları ela açıkça orcaclaclır. Bu nedenle binalarda yalıtım standartlarının yükseltilmesi için yoğun bir çaba gösterilmesi gerekmektedir. Enerji tasarrufu yapılmadığı ve enerjinin etkin kullanımı konusunda yeterli uygulamalar geliştirilmediği takdirde ülkemizde ekonomi ve çevre sorunlarının çözülmesi olanaklı olmamaktadır. Bina Cephelerinde Enerji Etkinliği ve Isı Yalıtımı Kullanımını Etkileyen Paranıetreler Bina cephelerinde enerji etkinliğinin sağlanmasında en etkili yol, başlangıç aşamasında bina cephelerinin enerji etkin pasif sistemler olarak tasarlanmasıdır. İstenilen düzeyde performans gösteren pasif iklimlendirme sistemleri ısıl (termal) konfor koşullarını yapma ısıtma sistemlerine minimum düzeyde takviye edici görev yüklenmesiyle gerçekleştirirler. Yapma ısıtma sistemlerine minimum düzeyde görev yüklenmesiyle, enerji kaynaklarının kullanımının ve enerji harcamalarının minimuma indirgeneceği açıktır. Diğer bir deyişle, enerji tüketimini minimum düzeye indirgemek, binaların enerji korunumunda optimal performans gösteren enerji etkin sistemler olarak tasarlamakla olanaklıdır. Günümüzde binalardaki enerji etkinliğini sağlamada çoğunlukla ilk yapılan, binanın enerji etkinliğinde en önemli parametre olan bina cephesini oluşturan dış kabuk elemanlarında ısı yalıtımı kullanımı ile ısıl direncin yükseltilmesidir. Gerekli ısı yalıtımına sahip olmayan binalarda ısıtma ve soğutma için tüketilen enerjiyi azaltmak, ısı köprülerini engellemek, iç konfor şartlarını sağlamak gibi hedeflere ulaşmak için bina cephesinin yeni malzeme ve bileşenlerle yenilenmesinde ele ısı yalıtımı kullanımı giderek önem kazanan bir konu olmaktadır. Dolayısıyla, ısı yalıtımı, iç çevrede ısıl konfor koşullarının sağlanabilmesi için, dış iklimsel koşulların şiclcletine bağlı olarak, içeriden dışarıya veya dışarıdan içeriye ısı akımlarının engellenmesi, iç çevre ile dış çevre arasındaki sıcaklık farkının yaratacağı olumsuz etkinin önlenmesi ve dolayısıyla ısıtma ve soğutma enerjisi giclerlerlerinin azaltılması için uygulanmaktadır. Bina cephelerinin enerji etkin olarak tasarlanması ve uygun ısı yalıtımı kullanımında, • Güneş ışınımı, hava hareketi (rüzgar), hava sıcaklığı, havanın nemi gibi iklimsel

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=