Yalıtım Dergisi 83. Sayı (Mart-Nisan 2010)

makale Depremde hasar gören yapılar üzerinde yapılan çalışmalarda, hasara sebebiyet veren konular içinde en önemli konu korozyonclur. Deprem sonrasında yıkılan ya ela hasarlı yapılar için genel bir envanter çalışması yapılmamıştır. Ancak, bölgesel yapılan çalışmalara göre depremde zarar gören ya ela yıkılan yapıların yüzde 67'sinin yıkım sebebinin korozyon olduğu tespit edilmiştir. Özellikle ele betonarme yapılarda yapılan incelemelerde yapıların bodrum ve zemin katlarındaki taşıyıcı elemanlarında korozyon nedeniyle oluşan hasarlar tespit edilmiştir. Metal ve metal alaşımlarının, kimyasal ve elektrokimyasal özellikleri ve bulundukları ortamın etkisiyle süreye bağlı olarak iç yapısal özelliklerinin bozulması, tahrip olması korozyon olarak tanımlanabilir. Korozyon sonucunda metaller metalik özelliklerini, dirençlerini ve dayanıklılıklarını kaybederler. Korozyonun ortaya çıkış sebebi farklı etkenlere bağlı olsa ela oluşan korozyon aynı niteliktedir. Değişen sadece ortam özelliklerine göre ko7 o YALITIM • MART/ NiSAN 201O rozyonun hızı ve yapıya olan etkisidir. Beton içindeki suyun Ph derecesi normal koşullarda 12-13 aralığındadır. Bu, beton içindeki çeliğin pasif durumda olduğunu, korozyon tehlikesi olmadığını gösterir. Ancak, demirin bu pasif durumu karbonatlaşma ya da klor iyonlarının varlığı ile bozulabilir. Beton içindeki serbest kalsiyuınhiclroksitin az ya ela çok olma oranı ela Ph'ın derecesini etkiler. Ph oranını yöneten esas etken gerçekte betondaki alkalidir. Betonarme yapılarda donatı korozyonu iki şekilde başlayabilmektedir [6]: • Betonarme elemanlarclaki pas payı betonun, yeterli geçirimsizliğe sahip olmaması nedeniyle karbonatlaşarak bazikliğini yitirmesi, böylece koruyucu tabakanın bozulması sonucu donatının korozyona açık hale gelmesi durumunda, • Donatıda korozyon, klor iyonlarının etkisi sonucu ela meydana gelmektedir. Özellikle deniz kenarındaki yapılarda klor iyonları pas payını geçerek, donatıya ulaşabilmektedir. Belirtilen her iki durumda ela korozyonun başlayabilmesi, pas payı betonunun geçirimliliğine bağlıdır. Bu şekilde korozyona açık hale gelen donatıcla, bu olayın sürebilmesi için gerekli olan iki etken oksijen ve nem ele yine pas payı betonunu asarak donatıya ulaşmaktadır. Bu durumda korozyon açısından betonun geçirimsizliğinin önemi ortaya çıkmaktadır [7]. Depremlerden sonra yapılan analizlerde, yapıların düşük taşıma gücüne sahip olduğu ve deniz kumu kullanıldığı yönünde açıklamalar yapılmıştır. Buradaki gerçek malzemenin betondan çok, düşük kaliteli bir harçtan üretilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu tip yapılarda depremde ciddi hasarlar meydana gelmiştir. Çünkü yapının taşıyıcılığı oldukça zayıftır. Ayrıca düşük harç kalitesi betonun geçirimli olmasını sağlamaktadır. Geçirimli olan betonda donatıyı koruyamadığı için korozyon başlamaktadır. Betonarme sadece clayanıma

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=