Yalıtım Dergisi 82. Sayı (Ocak-Şubat 2010)

rapor ve iş merkezleri, kamu binaları, hastaneler, oteller ve büyük fabrika binalarında doğrudan yalıtım malzemesi satışı yapmaktadır. Hatta zaman zaman uygulamada taşeron olarak etkinlik göstermektedir. Satıcı-uygulayıcı firmaların kurumsal olarak gelişmiş olanları çeşitli uygulama alanlarında isim yapmışlardır. Örneğin, sağlık merkezlerinin ve hastanelerin, fabrika binalarının, alışveriş merkezlerinin, turizm tesislerinin yatırımlarında önemli kriterler uygulanmakta ve her bir yapı için kriterler çerçevesinde, kullanılacak malzemenin seçilip uygulanmasında uzman bir firmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Yalıtımda tüketici bilincinin gelişmesi büyük önem taşımaktadır. İZODER'in Kasım 2004'de yaptırdığı "Algılama Araştırması"nda önemli bazı gerçeklerin ortaya çıktığı görülmektedir. İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Konya ve Kayseri gibi illerde tüketicinin genellikle daha anlamlı yanıtlar verdiği ve yalıtımın önemini daha iyi ortaya koyduğu belirlenmiştir. Sosyo-ekonomik statüsü yüksek tüketicinin bilinç düzeyi ele artmakta ve yalıtımın, faydadan öte zorunlu olduğu dile getirilmektedir. Milli gelirden daha az pay alan bölgelerde ve sosyo-ekonomik statüsü düşük çevrelerde yalıtımın tanımı bile yapılamamaktadır. Ses ve yangın yalıtımı ise hemen hiç bilinmemektedir. Yine İZODER "Algılama Araştırması" verilerine göre; tüketicilerin ikamet ettikleri binalara yalıtım uygulaması yaptırması ele alındığında, yalnızca yüzde 9'luk bir kesim yalıtım uygulamasına girmiştir. Uygulama yaptıranlar yüksek sosyoekonomik statüde ve çoğunlukla Marmara Bölgesi'ncle yaşamaktadır. Yalıtım sektörünün Marmara Bölgesi'nde yoğunlaşmış olması 3 o YALITIM •OCAK/ ŞUBAT 2010 bunun bir kanıtıdır. Evine yalıtım uygulaması yaptırmış yüzde 9'1uk kesimin en fazla tercih ettiği yalıtım uygulaması yüzde 82,1 ile "ısı yalıtımı" olmuş, bunu yüzde 34,1 ile "ses yalıtımı" ve yüzde 21,1 ile "su yalıtımı" izlemiş olup, en az tercih edilen alan da yüzde 3,3 ile "yangın yalıturn olmuştur. Algılama Araştırması verilerine göre ısı yalıtımı uygulamasında tüketicileri doğrudan etkileyen etken "yakıttan tasarruf etmek" olmaktadır. Bunun dışında "dengeli ısı yalıtımı sağlama" ve "rutubetin engellenmesi" gibi faktörler ileri sürülmüştür. Ancak doğrudan maddi kayıp söz konusu olduğunda tüketici harekete geçmektedir. Tüketicinin büyük bir çoğunluğu yalıtım yaptırırken, gerek uygulama sırasında gerekse yalıtım yaptırdıktan sonra büyük bir sorun yaşamadığını belirtmiştir. Özellikle belirli üretici firmaların yetkili bayileri tarafından yapılmış olan uygulamalarda belirgin olarak başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Evine yalıtım uygulaması yaptıranların yüzde 75'i firmaya "arkadaş/tanıdık" tavsiyesi ile ulaştıklarını belirtmişlerdir. Yaklaşık yüzde 7'si "meclya"clan yararlanmıştır. Konutuna yalıtım uygulaması yaptırmayanların yüzde 4l'inin hiç yalıtım yaptırmayı clüşünmeclikleri, yüzde 24'ünün yalıtımı düşünmelerine rağmen maddi durumlarının elvermediği saptanmıştır. Geri kalanlar bir süre sonra yaptırabileceklerini veya böyle bir sorunları olmadığını belirtı11işlerclir. Bu anket sonuçlan tüketici bilincinin yanı sıra maddi koşulların ela (finansman sorunu) önemini ortaya koymaktadır. Uygun şaıtlarla tüketiciye sağlanacak kredilerin yalıtım uygulamalarının artmasında önemli bir etken olacağı aşikardır. Tüketici bilinci için hızlı bir kampanya ve propaganda yapılmalı, ancak bu kampanya maddi yönelen "finansman kolaylıkları" ile desteklenmelidir. İZODER'in bu yöndeki çabalarına akademik çevreler ve meslek örgütleri ele katılmalıdır. Ayrıca kamu kuruluşlarının desteği ele önemlidir. Diğer bir önemli konu ise yönetmeliğin inşaatlarda tam olarak uygulanması için, yapılması gereken denetimlerin yetersizliği ve yalıtım konusunda uzman sayısının az olmasıdır. Taşıdığı enerji tasarrufu potansiyeline karşın, ısı yalıtımı olması gereken düzeyin çok gerisindedir. İZODER'in verilerinden hareketle; 2000 yılından başlamak üzere, 2008 yılı itibariyle Türkiye'cle yeni ruhsat alan ve yalıtımlı bina sayısının kümülatif olarak 723.000 civarında olduğu belirlenmiştir. Burada TS 825'e göre enerji tasarrufu sağlandığı varsayıldığında bu maddi tasarruf miktarı aynı yıllarda kümülatif 4,7 milyar USD'ye ulaşmaktadır. Bu ela ısı yalıtımının ülke ekonomisi için yaşamsal önemde olduğunu vurgulayan çarpıcı bir göstergedir. Su, ses ve gürültüden ortaya çıkacak zararların hesabını bu kadar somut olarak ortaya koymak mümkün olamamaktadır. Zira burada korozyon, sağlık, mal ve can kaybına ilişkin verileri toplamak zordur. Ancak, söz konusu yalıtım uygulamalarının optimal düzeyde yapılması durumunda en az ısı yalıtımındakine eşdeğer miktarda bir maddi tasarrufun gerçekleşebileceği rahatlıkla söylenebilir. Sektörün SWOT Analizi Sektörün ürün grupları bazında SWOT analizini yapmak oldukça zor görünmektedir. Zira her ürün grubunda rekabet edebilecek çapta, kurumsallaşmasını tamamlamış

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=