araştırma enerji problemidir. Enerji problemi, eğer küresel ısınmanın önünü almak istiyorsak dünyanın enerji ihtiyacını nasıl karşılayacağımızla ilgilidir. Bu konudaki güçlük, şu anda medeniyetimizin enerji talebinin, elektrik, ısuınıa ya ela ulaştırma amaçlı olsun, neredeyse tamamen fosil yakıtlarla (yani kömür, petrol ve cloğalgaz) sağlanmakta olmasından kaynaklanmaktadır. 2002 yılı kasım ayı Enerji Ajansı verilerine göre tüm dünyada kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarının, toplam enerji kaynaklan içindeki payı yüzde 13.8'clir. Bu payın dağılımı ise yüzde 80 yanabilir ve yenilenebilir atıklar, yüzde 16.5 hidra enerji, yüzde 0.5 diğerleri (rüzgar, jeotermal, güneş, dalga, gel-git olayları vs.) olarak verilmiştir. Türkiye'cle yüzeyin aldığı ortalama güneşlenme miktarı yılda 1300 kwh/m'dir. Bu değer günlük 3,6 kwh/m' civarındadır. Bir günlük güneşlenme süresi ise 7,2 saat olarak hesaplanmaktadır. Güneşten verimli oranlarda yararlanılabilen gün sayısı yılda 110 gün gibi yüksek bir seviyededir. Halen ülkemizde kurulu olan güneş kolektörü miktarı 7,5 milyon m2 civarındadır. Çoğu Akdeniz ve Ege bölgelerinde kullanılmakta olan bu sistemlerden yılda yaklaşık 290 bin TEP ısı enerjisi üretilmektedir. Sektörde yüzden fazla üretici firmanın bulunduğu ve 2000 kişinin istihdam edildiği tahınin edilmektedir. Yıllık üretim hacmi 750 bin 111 2 olup, bu üretimin bir miktarı da ihraç edilmektedir. Bu haliyle ülkemiz dünyada kayda değer bir güneş kolektörü üreticisi ve kullanıcısı clurumunclaclır. Türkiye'cle bulunan konut sayısı yaklaşık 18 milyon clolayınclaclır. Bu konutlardan 4 milyonu çeşitli şekillerde güneş enerjisinden yararlanmaktadır. Bedava enerji sağlayan güneş enerjisinin, enerji maliyetine 600 milyon dolarlık katkısı vardır (2007). Uzmanlar Türkiye'nin 5 8 YALITIM •KASIM/ ARALIK 2009 güneş potansiyelini yeterli seviyede kullanabilmesi dunımunda 3.5 milyar dolarlık bir tasarrufun yakalanmasının zor olmadığuu söylemektedir. Dünya genelinde kurulu bulunan düzlemsel güneş kolektörü alanı 100 milyon m'nin üzerindedir. En fazla güneş kolektörü bulunan ülkeler arasında ABD, Japonya, Türkiye, Avustralya İsrail ve Yunanistan yer almaktadır. Halen ülkemizde kurulu olan güneş kolektörü alanı yaklaşık 12 milyon m' olup, yıllık üretim hacmi 750 bin m'dir. Güneş enerjisinden ısı enerjisi yıllık üretimi 420 bin TEP civarındadır. Bu haliyle ülkemiz dünyada kayda değer bir güneş kolektörü üreticisi ve kullanıcısı dun.ımundadır. Rüzgar eneıjisi, asit yağmurlarına ve atmosferik ısınmaya yol açmayan, C02 emisyonu olmayan, oksijeni tüketmeyen, radyoaktif etkisi olmayan, doğal bitki örtüsü ve insan sağlığına olumsuz etkisi olmayan sağlıklı bir enerji üretim kaynağıdır. Rüzgar enerjisi sanayinin ülkede kurulması binlerce kişiye iş yaratma imkanı sağlayacaktır. Ülke enerjisinin yüzde 10 RES'lerclen sağlanması halinde yaklaşık 60 bin kişiye iş yaratma imkanı olacaktır. Şu anda 12 bin MW olan Almanya'da 130 bin kişi rüzgar sanayisinde çalışmaktadır. Ülkemizde mevcut olan elektrik ihtiyacının her yıl yüzde 8 oranında artacağı dikkate alınırsa, bu artışın kömür, petrol, doğalgaz, hidroelektrik gibi konvansiyonel kaynaklar yanında rüzgar gibi yeni enerji kaynaklarıyla karşılanması ve desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye rüzgar enerji potansiyeli ile bugünkü elektrik tüketiminin yüzde 20'sini ekonomik olarak rahatlıkla rüzgardan sağlayabilir. İleride stoklama maliyetlerinin düşmesiyle bu oran çok daha yüksek oranlara çıkacaktır. Avrupa Birliği hedeflerine göre 2010 yılına kadar eneıji tüketiminin en az yüzde lO'u yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmalıdır. 2002 yılı itibariyle ülkemizin kullandığı toplam enerjinin yüzde 60'ı ithal edilmektedir. Artan enerji ihtiyacını göz önüne alarak iyimser bir tahminle 2020 yılında bu oranın yüzde 76 olacağı hesaplanmaktadır. Geçen yüzyıl içerisinde dünya nüfusunun 2 milyarın altında bir düzeyden 6.5 milyara ulaşması ve dünya çapındaki sanayileşme hareketi nedeniyle, atmosfere salınan ve en önemli örneği karbondioksit olan sera gazlarının konsantrasyomı tarihte hiç görülmemiş bir düzeyde artmıştır. Konutlarda ısı yalıtımı yapılmasının sonucu olarak baca gazı emisyonlarında büyük oranlarda azalma olacaktır. Bunun sonucunda güneş enerjisinin yeryüzüne ulaşmasını engelleyen atmosferde oluşan sera etkisinin azalması sağlanacaktır. Ülkemizdeki binaların yaklaşık yüzde 90-95'incle yalıtım bulunmamaktadır. Gelişmiş ülkelere göre, ülkemizde kişi başına tüketilen enerji miktarı 1/3 olmasına karşın, ısınma için sarf ettiğimiz enerji yüzde 100 daha fazladır. Tüm konutlara ısı yalıtımı yapılması durumunda, ülkemiz ekonomisinde sağlanacak yıllık enerji tasarrufu 7,5 milyar dolardır. Ülkemizde ısınma için aşırı bir yakıt tüketimi vardır. Türkiye'de birim hacim ısıtma için harcanan
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=