Yalıtım Dergisi 8. Sayı (Eylül-Ekim 1997)

yalıtıyorum _____ _ Levent ÜNÜVAR Heraklith Yapı Ma!z. Tic. Ltd. Şti. ■ Yalıtım Sektörünün istenSeenv~eye Gelememesindeki EsaFsakt.ö..r! 1 nşaat endüstrisinin son 101 15 senede gösterdiği büyük gelişme hepimiz tarafından ayırd edilebilmektedir. Türkiye'nin gerçek liberal ekonomiye hızlı adaptasyonu ile başlayan bu süreç içerisinde inşaa edilen yapılardaki teknolojik gelişmeler gerçekten çok çarpıcıdır. Bu süre içinde imalat teknolojisi açısından büyük ilerlemeler kaydedilmiş olsa da esas dikkat çekici fark yapılarda kullanılan finishing malzemeleri ile dekoratif amaçlı yapı malzemelerinde olmuştur. Diğer bir deyişle yapı kalitesi artarken son kullanıcının beğenisine hitap eden ve yaşam konforunu artıran yapı malzemelerinin kullanımında patlama yaşanmıştır. Fonksiyonel PVC kapı ve pencere sistemleri, hazır banyo ve mutfaklar.modern zemin ve duvar kaplama malzemeleri, boya sektörü gibi birçok örnek bu gelişme içerisinde yerlerini almışlardır. Bu alanlardaki giderek artan gelişmenin sebebi de talebin arzı zorlamasıdır. Yalıtım sektörünün istenen seviyeye gelememesinde esas faktör 18 işte bu eksikliktir. Son kullanıcıdan yapıların ısı, su, ses ve yangına karşı daha iyi yalıtılması gibi bir baskı yoktur. Bunun sebebi ise vatandaşların bu sayede yaşam standartlarını arttıracaklarınd an haberdar olmamalarıdır. Türkiye'de yaşayan insanların çok büyük bölümü yanlış yönlendirmeler sonucunda çatıda uygulanan yalıtımın yeterli olduğunu ve başka yalıtıma gerek olmadığını düşünmektedirler. Çift camlı pencerelerin ısı ve ses yalıtımına fayda sağladığı söylemi ile büyük rağbet gördüğü bir ortamda cephelerde ısı ve ses yalıtımının talep edilememesi düşündürücüdür. Bilgi eksikliği sadece vatandaşlarımız için değil, inşaat sektörü içinde yer alan birçok müteahhit, mimar ve mühendis için de geçerlidir. Bugün çok az mimar ve mühendis ısı, su ve ses yalıtım detaylarını çözebilmektedir. Aynı şekilde çok basit olan ısı yalıtım hesapları da maalesef çoğu teknik eleman tarafından yapılamamaktadır. Tabii ki bunlar da yalıtıma karşı bir isteksizlik yaratmaktadır Bu bahsettiğimiz sorunlar, bu konu ile ilgilenen herkes tarafından kabul edilen ve bilinen gerçeklerdir. Fakat fikir ayrılıkları çözüm . önerilerinde ortaya çıkmaktadır. Tüm sorunlar ortaya dökülüp ondan sonra da devlet ve belediyeler bu işi çözsün demek en kolay yol olarak gözükse de senelerdir bu şekilde bir arpa boyu mesafe katedilemediği anlaşılmaktadır. Daha önce inşaat sektörü içerisinde patlama yaptığını belirttiğimiz hangi yapı malzemesinde devlet ve belediyelerin rolü olmuştur. İnsanlar tarafından gerçek anlamda benimsenmeyen hiçbir şey devlet tarafından zorla yaptırılamaz. Liberal ekonomilerde ticari kuruluşların mallarını devlete pazarlatmaları gülünç bir olaydır. Devletin rolü; standartları belirleyici ve denetleyici olmaktan öteye gidemez. Bizim beklentimiz resmi kuruluşların ür_ünlerimizi pazarlaması değil, gerekli standartları belirlemesi ve bunları etkin bir şekilde denetime tabi tutması olmalıdır. Türk Standartları Enstitüsü'nün sorumlu olduğu birçok konu içerisinde öncelikli olanlar Türki-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=