• ' ' 1 stanbul'da, 1971 yılında doğdum. Annem ev hanımı, babamsa Türk Hava Yolları'nda teknisyendi. Sakin ve dengeli bir çocukluk dönemi geçirdim. Benden dört yaş küçük bir de kız kardeşim var. İlkokul ikinci sırnftayken, herkesin birbirini tanıdığı, yakın ilişkilerin okluğu THY'nin Ulus'taki sitesine taşındık. İki sene sonra babam Paris'e atandı. Aile olarak gidip gitmeme konusunda karar vermekte biraz zorlanmıştık. Anadolu Lisesi sınavlarına hazırlanıyordum ve iddialıydım. Yepyeni bir sisteme geçiş konusundan kararsızlıklar yaşıyorduk. Fakat hep beraber olma isteğimiz ağu- bastığından 1981 yılının yaz aylarında Paris'e yerleştik. Evimiz havaalanına yakın bir bölgedeydi. Okullar henüz açılmadığından, eve yakın parklara gider, elimizdeki sözlükle yaşıtlarımızla konuşmaya çalışırdık ... " "Normal bir Fransız okuluna başlamıştım. Beşinci sınıfa devam etmem gereken sene birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfların derslerine girerek geçti; ancak ertesi yıl beşinci sınıfa devam edebilelim. Bir çocuk için oldukça mücadeleci bir yıl geçirelim. Daha sonrasındaysa rahat okul ortamı, çevre ve sınav stresi olmaması çok keyifli bir genç kızlık dönemi geçirmemi sağladı. Oradaki yaşam ve kültür sanırım hayata bakışımı ve şimdiki ben olmamı ciddi şekilde etkiledi. Paris çok güzel bir şehirdi. Çevremiz ağırlıklı olarak yine THY, Türkiye konsolosluk ve resmi kurumlardaki atanmış personelden oluşuyordu. Bu ahbaplıklarımızın katkısıyla Fransa'cla kültürel, sanatsal anlamda görmediğimiz yer kalmamıştı. Türkiye'yle ele bağurnzı kopanrnyorcluk. Üç clöıt ayda bir İstanbul'a geliyorduk. Paris'teki beşinci yılın sonunda ela kardeşim ve ben Türkiye'ye döndük. Ailemiz bir sene daha kaldı. .. " Galatasaray Lisesi yıllan ... "Türkiye'ye dönüşte hangi okula devam edeceğim konusunu da keneli aramızda tartışıyorduk. Galatasaray Lisesi'nin ara sınavlarına girelim ve kazandım. O yıl itibariyle 'Galatasaray Liseli' olmuştum." "Hem çalışkandım hem ele dersleri hızlı kavrardım. Bu özelliğimle 14 yaşımdan itibaren, alt sınıflardaki veya farklı liselerdeki öğrencilere Fransızca, Matematik, Fizik ve Kimya dersleri veriyordum. Hatta o dönemde bazı Fransız liselerinde öğrencilere özel ders veren popüler bir öğretınen bile olmuştum. Bu derslerin, şimdiki hayatımda verdiğim seminer veya sunumlarda ela faydasını görüyorum. Anlatış tarzındaki edinilen deneyimler yararlı oluyor ..." "Galatasaray Lisesi her yönüyle çok güzel bir okuldu; Ortaköy'cleydi ve çok güzel bir manzaraya sahipti. Ben de genelde hep cam kenarlarındaki sıraları tercih ederdim. Yine, Paris'e gitıneclen önce oturduğumuz Ulus'taki sitede oturuyorduk. Ev ve okulun yakın olması büyük bir avantajdı. Yatılı okumamama rağmen, yatılı okulun havası tüm arkadaşlıklara yansıyor ve daha derin arkadaşlıkların kurulmasına imkan tanıyordu. Çoğunlukta olan yabancı öğretmenlerimiz ve okul yönetimi ele disiplini bırakınaclan, çocukların kendilerini ifade etmelerini sağlayan bir politika izliyorlardı." "Ufak tefek haylazlıklarımız da olmuyor değildi. Okul kapısından çıkmak zor olduğundan, sandalla okula yanaşan arkadaşlarımızın yardımıyla dersleri 'kırdığımız' çok olmuştu. Bu yöntemi yatılı olan arkadaşlarımız da çok kullanu-Jardı. Lise son sınıfta Beyoğlu'ndaki binaya geçmemizle üniversite sınavı hazırlıklarından aıta kalan zamanda Beyoğlu'nclaki mekanlarda daha fazla vakit geçirmeye başladık." Her Beşiktaş maçında stadyumdaydım "15 yaşu-na kadar Beşiktaşlıydım. Babam çok koyu bir Beşiktaşlı olduğundan bizi de her Beşiktaş maçında stadyuma götürürdü. Fakat Galatasaray Lisesi'ne girmem ve özellikle kulüpte kürek sporuyla ilgilenip şampiyonluklar kazanınamla birlikte, Galatasaray camiasına kendimi daha yakın hissettim ve taraftar olmanın sadece futbolla ilgili değil, bir camianın parçası olmakla ilgili olduğuna karar verelim. Halen eşim ve ben Galatasaray kongre üyesiyiz. Pek maçlara gitıniyoruz, televizyondan seyrediyoruz. Ama çocukluktan kalma futbol bilgilerimle futbolu ela keyifle izliyorum. Kürek Milli takımına seçildim "Paris'te ele, Galatasaray Lisesi'ncle de sporla uğraştım. Hentbol takımında kalecilik ve voleybol gibi pek çok değişik denemelerim olmuştu. Fakat toplu sporlarda pek başarı elde edememiştim. Lise birinci sınıfta, beden eğitimi öğretmenimin yönlendirmesiyle Galatasaray Adası'nda kürek sporuna başladım. Bu, lise hayatımdaki önemli dönüm noktalarından birisidir. Ada, yazın sadece üyelerin geldiği, kışın ela terk edilmiş izlenimi veren sosyal bir mekandı. Kürek çekınek inanılmaz zor, meşakkatli, ciddi kondüsyon isteyen bir spor olmasına rağmen çok sevmiştim. Hayatıma farklı ama zevkli bir disiplin de katmıştı. Sabahın erken saatlerinde kalkar, adaya gider, Boğaz trafiği başlamadan antrenmanımızı yaparGalatasaray Kürek Takımı/ 1992 YAUTIM• MAYIS/HAZiRAN2009 3 5
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=