Yalıtım Dergisi 75. Sayı (Kasım-Aralık 2008)

portre & röportaj___________ _ tecrübe sahibi olmayan iyi eğitim görmüş gençleri işe almaya ve kendi bünyemizde yetiştirmeye çalışıyoruz. Sabırla, yıllar vererek insan yetiştirmek çok önemli. Üç beş sene bir insana emek verdikten, yetiştirdikten sonra çok daha iyi verim alınabiliyor. Fakat bu tabii ki piyasa koşullarında her zaman mümkün olamayabiliyor. Genç elemanları yetiştirme felsefemiz doğrultusunda dört yıllık bir sözleşme yapıyoruz. Ayrılmak istediği zaman firmaya tazminat ödemek zorunda kalıyor. Bu, verdiğimiz emeğin boşa gitmemesi için yaptığımız bir uygulama." "Ekip çalışmasının önemini artık herkes kabul ediyor. Çalışanlar öncelikle çalıştıkları şirketi kendi şirketleri gibi görmeliler. Başka bir iş aramak akıllarına bile gelmemeli. Böyle bir ortam yaratmaya çalışıyorum. Zaten bu olduğu zaman ekip çalışması oluyor. Herkesin yeteneğine göre görev dağılımı da şart." Yüzeyselinsan ilişkilerinde verim sağlayamıyorum "Biraz zor bir yöneticiyim. Zaman zaman asabi olabiliyorum. Genelde insanlarla ilişkilerim çok kolay olmuyor. Sıradan ilişki kurmakta zorlanıyorum. Bir insanla ya çok iyiyimdir ya değilimdir. Yüzeysel düzeyde verim sağlayamıyorum. Eski ve kendini kanıtlamış ilişkilerin devamına daha fazla önem veriyorum. Çalışma hayatımın ilk yıllarında edindiğim dostlukları korumaya çalışıyorum; yenilerini katma yönünde fazla çaba sarf etmiyorum. Yenileri kattığım zaman idare edemediğim ve zorlandığım zamanlar oluyor. Müşteri olabilecek bir firmayla görüşme esnasında beklemediğim bir davranış veya soruyla çileden çıkabiliyorum. Ne yazık ki bazı karar vericiler, kandırılma endişesi altında hoş olmayan bir tarz benimseyebiliyorlar. Türkiye'de, bulunduk6 2 YALITIM •KASIM/ ARALIK2008 lan mevkileri hazmedemeyen çok sayıda insan var. Bu tarz insanları, ticaret için dahi olsa idare etmek zorunda olmadığımı düşünüyorum." En büyük hobim atıcılık "Hayatımdaki birçok şeyi istediğim noktaya getirdiğime inanıyorum. Şirketimizin kadrosu kendi kendini yönetebilir bir seviyede. Dolayısıyla AB Schomburg'u kendi firmaları gibi gören ve motivasyonu yüksek kadro sayesinde kendime zaman ayırabiliyorum. Boş zamanlarımın çoğunu atıcılıkla değerlendiriyorum. Öteden beri zaten bir av merakım vardı. 35 metreden ablan plağı tüfekle vurmak çok heyecan verici ve kendini tanımaya yarayan bir spor. Her atışta kupa kazanma yolunda ablan penaltı kadar heyecan duyuyorsunuz. Katıldığım yarışmalarda Türkiye çapında dereceler aldım. Pek çok sporcu arasında yarışmak çok farklı duygular uyandırıyor. Avcılığın ise, canJı katletme değil de, tüfeği sırta atıp doğada yürüyüş ve arkadaşlarla birlikte doğada hoş vakit geçirme tarafı beni cezbediyor. Kondisyonumu korumak içinse salon sporları yapıyorum. Kitap okumak da önde gelen zevklerim arasında_" "Yurtdışı seyahatlerinden de zevk alıyorum. Tarihi yerleri gezmeyi severim. Tatil için gittiğim yerlerde medeniyet seviyesinin yüksek olmasını tercih ediyorum. Avantür yerlere ya da üçüncü dünya ülkelerine, iş için değilse pek gitmiyorum. Karşıma sürpriz çıksın istemiyorum. Alışkanlıklarımı ve standardımı koruyabileceğim yerler olmalı. Önümüzdeki baharda ailece Alaska turu yapmayı planlıyoruz. İstediğim medeniyet standartlarında Alaska ve Kanada'yı bir uçtan bir uca dolaşacağız. İstanbul'un ise maalesef başta trafik nedeniyle keyifle dolaşılacak hali kalmadı. İstanbul'un belirli yerleri dışına pek çıkamıyorum." a

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=