akademik bakış "Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği'nin getirdiği stratejik gürültü haritalarının ve eylem planlarının hazırlanması konusundaki yaptırımlar üzerinde bakanlıkta çalışmalar yapılıyor. Yönetmelik bağlamında haritaların 2013 tarihine, eylem planlarının ise 2014 tarihine kadar hazırlanması gerekiyor. Pek çok Avrupa ülkesinde bu tür çalışmalar yıllardan beri yapılıyor. Örneğin, Almanya'da 1960'lı yıllarda ölçmeye dayalı gürültü haritalarının hazırlanması başlamış, daha sonra gürültü düzeyini kestirim model ve yöntemleri gündeme gelmiş, geçen yüzyılın son on yılında ise bilgisayar programları aracılığı ile haritalar çıkartılması olanaklı olmuştu. Bugün bu alanda yararlanılan çeşitli programlar bulunuyor. Türkiye'de bu konuda yapılan çalışmalar henüz çok az. Kimi üniversitelerde tez, araştırma projesi kapsamında belli bölgeler üzerinde çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bakanlık bünyesinde yürütülen çalışmalar var; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana gibi kentlerin pilot bölgeleri öncelikli olarak seçilen yerler..." Birikimiolan uzman sayısı az "Stratejik gürültü haritaları, belirli bir alanda farklı nitelikteki kaynaklardan yayılan gürültü etkilerinin, çevre faktörleri ile birlikte değerlendirilmesi için hazırlanan ya da tasarlanan haritalar. Bu nedenle, gürültü haritalarının kent bilgi sistemleri kapsamında değerlendirmeye alınması için belediyeler tarafından gerekli çalışmaların yapılması ve altyapı oluşturulması önem taşıyor. Haritaların hazırlanmasında akustik konusunda belli birikimleri olan uzmanların çalışması gerekiyor. Türkiye'de bugün için bu alanda belli birikimi olan sınırlı sayıda kişi var. "Yürütücülüğünü yaptığım iki tanesi YTÜ'de,bir tanesi de TÜBİTAK'ta ol4 2 YALITIM • EYLÜL/ EKiM 2008 mak üzere üç ayrı araştırma projesi kapsamında değişik üretimler yapılan sanayi tesislerinde gürültü ile ilgili inceleme ve ölçmeler yapılmıştı. Bunlardan biri 1996 yılında Zeytinburnu'nda yapılan tekstil atölyeleri ile ilgiliydi. Zeytinburnu Belediye Başkanı Dr. AdilEmecan, kendi belediyesindeki sayısız işyerinde bir hekim olarak gürültü sorunu üzerinde özellikle duruyordu. Hemen hemen her yapının alt katında ya da bodrumunda yer alan bu atölyelerin bir bölümünde gürültü düzeyleri oldukça yüksek ve çalışma süreleri de uzundu. Çalışanların, genellikle gençlerden oluştuğu bu atölyelerin çoğunda müzik sesi ile gürültü •Örtmeyeçalışılıyor, dolayısıyla ses düzeyi daha da artıyordu. Bunlar genelde planlanmış işyerleri olmadığı için getirilecek denetim olanaksız ve/ya da çok zordu. Seçilen örnekler üzerinde yapılan ölçme ve incelemelerbunu gösteriyordu. Kuşkusuz, gerçek sanayi tesisi olmayan bu tür işyerlerinde sadece gürültü değil pek çok yönden karşılaşılan olumsuzlukların tümüne bütüncül bir yaklaşımla çözüm getirilmesi gerekiyor... Öteki projeler kapsamında ise çoğu planlı olan sanayi tesisleri incelenmişti. Bunlardan, son yıllarda bir prestij yapısı olarak planlanmış olan tesislerin içinde gürültü etkenine belli oranda yer verildiği, çalışanlarla da ilgili kişisel koruma üzerinde durulduğu görüldü. Ancak, çoğunda yine gürültü düzeylerinin uluslararası standartların ve yönetmelik değerlerinin üzerinde olduğu saptandı. İncelemeler sırasında karşılaştığımız önemli bir konu ise, bu gürültülü ortamlarda çalışan işçilerin belli bir bölümünün yapılan anketlerde gürültüyü önemli bir sorun olarak göstermemeleriydi." Gürültü, bir tasarım ölçütü olarak değerlendirilmeli "Yapılan tüm çalışmalarda ortaya konulmak istenen sanayi yapılarının ilk tasarım aşamasından itibaren gürültü etkeninin bir tasarım ölçütü olarak değerlendirmek, hem içerde çalışanlar açısından hem de tesisin dışarıya yayacağı çevresel gürültü açısından denetim getirmek. Çünkü gürültü sorun olup, yayıldıktan sonra önlem almak kimi zaman olanaksız ve pahalı. O nedenle tasarım aşamasında akustik uzmanlarıyla birlikte çalışılması, üretimin özelliklerine göre gürültü düzeylerinin önceden belirlenmesi, makinelerin yerleşimi, kaynakta gürültü ve titreşim denetimi yapılması ve mimaridegerekli önlemlerin alınması çok önemli..." ÇevreÖdülüverilmesini önermiştim "Gürültü konusuna çok duyarlı olduğum ve özellikle gürültülü ortamlarda çalışanların durumunu da yıllardır gözlemlediğim için, 2001 yılında henüz Gürültü ve Titreşim Yönetmelikleri ortada yokken, yani uzağı önceden kestirerek, İstanbul Sanayi Odası ile bir görüşme yapmış, üniversite ile ortak bir araştırma projesi bağlamında bir çalışma yapmayı önermiştim." "O dönemde Sanayi Odası çevre konuları ile yakından ilgileniyordu. Ayrıca incelenen sanayi kuruluşları içinde gürültü yönünden uygun koşulları sağlanmış olan bir tesise 5 Haziran Dünya Çevre Günü Çevre Ödülü verilmesini de önermiştim. O dönemde Türk Akustik Derneği Başkanı olarak da 'Gürültü ile Savaşım' konusuna özel bir önem veriyordum. Ancak, bu ortak çalışma gerçekleşmemişti. 2003 yılında yönetmelikler çıktı, 2006 yılında uygulama koşulu başladı. Bugün, bu alanda varolan tesislerde ne tür denetimler ve/ya da iyileştirme çalışmaları yapılıyor veya yeni kurulan tesislerde yaptırımlar nasıl denetleniyor doğrusu bilmiyorum..." a
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=