Yalıtım Dergisi 74. Sayı (Eylül-Ekim 2008)

!ar yapılmış, tüzük hazırlanmış fakat Akustik Derneği kurma çalışmalarının gündeme gelmesiylesöz konusu proje o projeyle birleşmişti. Sözen, Akustik Derneği'nin altı yıl başkanlığını yaptığı dönemde de gürültüyle savaşım birimini oluşturmuş ve topluma yönelik etkinlikler düzenlemişti. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde de Mimarlık Lisans eğitiminde ve Lisansüstü Yapı Fiziği Bilim Dalı programında gürültü denetimi konusunda dersler veren Prof. Sözen'in bu dersleri içinde, özellikle 2000'li yıllardan sonra ağırlık kazanan sanayi yapılarında gürültü denetimi konusu da yer alıyor. Gürültü konusunda insan faktörünün çok önemli olduğunu, çünkü istemli ya da istemsiz çoğu gürültünün nedeninin insandan kaynaklandığını vurgulayan Prof. Müjgan Şerefhanoğlu Sözen, bu konuda bilinçli ve duyarlı olunursa gürültünün büyük oranda ortadan kalkacağını ifade ediyor. Yasa ve yönetmeliklerin varlığının bir dayanak olması gerektiğinin altını çizen Sözen, mekanik sistemlerden çıkan gürültülerin denetiminde de olaya bilimsel ve teknolojik yönden çözüm aramak gerektiğini vurguluyor. Türkiye'de sanayi tesislerinde gürültü denetimi konusunda olumlu ya da olumsuz bir genelleme yapmanın olanaksız olduğunu söyleyen Sözen, yasa ve yönetmeliklerin oluşturulduğunu, fakat uygulama ve yaptırım konularında yetersizlikler ve bazı belirsizlikler yaşandığını belirtiyor. Bu nedenle çok özel durumlar dışında söz konusu yönetmeliklerin uygulamaya pek yansımadığını hatırlatan Sözen, "Çeşitli alanlardaki sorumlu kişiler gerekli önemi vermiyor. Ancak, genelde teknik açıdan ve/ya da kredi bağlantısı vb. yurtdışı ilişkileri olan veya bu alanda duyarlı olan kuruluşlar pek çok konuya olduğu gibi gürültü konusuna da önem verdikleri için denetimle ilgili yaklaşımlar ele alınıyor." diyor. Ayrıca kimi tesislerde çalışanların ya da çevreden gelen sürekli yakınmaların olması durumunda gerekli ölçme ve denetim konusunun gündeme geldiğini söyleyenProf. Sözen, "Bunlar sınırlı örnekler. Dolayısıyla olaya geniş perspektif içinden bakbğımız zaman gereken önemin verilmediğini söyleyebiliriz." ifadelerini kullanıyor. Sözen şöyle devam ediyor: "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 2003 yılında Avrupa Parlamentosu direktifi doğrultusunda hazırlanan ve İş Kanunu'nun 78. maddesine göre düzenlenen Gürültü Yönetmeliği 2006 yılı ocak ayında yürürlüğe girdi. Gürültü yönetmeliğinde, çalışanların gürültünün zararlı etkilerinden, özellikle işitsel zarar riskinden korunmaları için her türlü önlemin alınması ve çalışma ortamlarında gerekli düzenlemelerin yapılması zorunlu kılındı. Bir de sanayi tesislerinden kaynaklanan çevresel gürültü düzeyleri ve önlenmesine ilişkin kriterler var. Bu da Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, yine Avrupa Parlamentosu direktifi doğrultusunda 2006 yılında yayınlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği'nde yer alıyor." Yoğun ve zamanisteyen çalışmalar gerekli "Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği, daha önce çıkartılmış olan gürültü kontrol yönetmeliğine göre çok daha kapsamlı ve ayrıntılı. Yönetmelikle ilgili çalışmalar Çevreve Orman Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Yönetmelikte denetim konusu çok önemli, bunun için imza yetkisine sahip kişilerin yetiştirilmesi için kademelisertifika programları bulunuyor. Ağır yaptırımlar söz konusu, fakat henüz uygulamaya yansımadı. Başka bakanlıkların çıkardığı standartlarla çakışan konularda bu standartlara atıflar yapılarak yönlendirme yapılıyor. Yapı dışı ve yapı içinde kabul edilebilir gürültü düzeyleri sınır değerleri getirilmesi; karayolu, raylı sistem, havaalanı ve çevresi, su yolları, endüstriyel tesisler, şantiye alanları, rekreasyon ve eğlence yerleri için çevresel gürültü kriterlerine yer verilmesi; yapıların projelendirilmesindeyetkili akustik uzmanı tarafından gürültü denetimi projesi yapılması; gürültüden yakınanlar için hukuksal yön göstermesi, nereye başvurulacağı, ne kadar sürede gürültünün engelleneceği gibi konularda bilgiverici olması; sınır değerlerinin gündüz ve gece için verilmiş olması; var olan yollarla yeni yollar arasında ayrım yapılması da olumlu. Yönetmelikte yerleşim alanları ve yapılar için gürültü denetiminin ve yalıtım ölçütlerinin bulunması, gürültü düzeyleri ile ilgili kabul edilebilir sınır değerleri, izlenecek yöntem, yararlanılacak ilgili standartların verilmesi, kat mülkiyeti olan çok konutlu yapı bloklarında yapı elemanlarında ses yalıtımının zorunlu kılınması gibi önemli konuları içeriyor. Bu konuda bakanlıkta bir süredir dışardan da destek alarak kapsamlı çalışmalar yapılıyor. Ancak kısa sürede bunların gerçekleştirilmesi o kadar kolay değil. Çünkü bir yandan uzman yetiştirmek, öte yandan ülke çapında gürültü haritaları çıkartmak, eylem planlan hazırlamak gibi yoğun ve zaman isteyen çalışmalar gerekli. Kuşkusuz her yönetmelikte olduğu gibi bu yönetmelikte de işleyen-işlemeyen, zamanla kaldırılan, eklenen, değiştirilen maddeler olacak. Bugün için önemli olan yönetmeliğin uygulama alanına girmesidir. Bunun için de denetimde ve uygulamaların gerçekleştirilmesinde etkin rol alacak değişik nitelikte uzmanların donanımlı bir biçimde yetiştirilmesi en önemli konu olarak karşımıza çıkıyor ... " YALITIM• EYLÜL/EKiM 2008 4 1

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=