Yalıtım Dergisi 72. Sayı (Mayıs-Haziran 2008)

portre/ röportaj hep onların önünü açmasını bekliyorlar. Hep birileri onların yerine düşünecek, ne yapılması gerektiğini belirleyecek, anlatacak ve onlarda bunu kağıda dökecekler. 'Ne söylediniz de yapmadık' mantığından hareketle de bunu başarılı olmanın yeterli kriteri olarak görüyorlar. Bu durum eğitim sistemi ve anlayışımızın tam bir fotokopisi. Hoca dersi anlatacak, öğrenci de anlatılanı papağan gibi tekrarlayıp geri dönecek ve de ders geçilmiş olacak... Konuyu özümseme, bazı temel çıkarımlarda bulunma, başka konularla bağlantı kurma gibi yönler önemsenmiyor. Bu nedenle dürüst olmak ve de iş yaşamının gerçeklerini aktarmak amacıyla iş görüşmelerinde gençlere işimizin her zaman akademik düzeyi yüksek çalışmaları gerektirmediğini, her şeyi yönetimden beklememeleri gerektiğini, yaptıkları işi daha iyi yapabilmek ve daha fazla öğrenmek için 'kendinden motive' olmaları gerektiğini belirtiyorum. Bizler zamanı geldiğinde kongrelerde bildiri olarak sunulabilecek seviyede işler yapıyoruz, ama yeri geldiğinde fotokopi çekiyor, her türlü basit ve sıradan işi de yükleniyoruz. Bundan da gocunmuyoruz. Gençler başarılı olmak istiyorlarsa bu yaşam gerçeğini kabullenmek ve içlerinesindirmekmecburiyetindele..r." 5 4 YALITIM • MAYIS/ HAZiRAN2008 İş ağır da olsa külfet olarak değil, nimet olarak bakılmalı "Üniversitede bir hocam, '35 yaşına kadar ne öğrenirsen öğrenirsin; ondan sonra öğrendiklerin ise bu temel üzerine eklenir ve böylece hedeflediğin yapı ortaya çıkar' demişti. Ben de bu görüşe inanıyorum. Gençler ne kadar çok işe bulaşırlarsa o kadar iyi. İş çok ağır da olsa külfet olarak değil, nimet olarak bakmalılar. Sorunlu dönemler en hızlı öğrenilen dönemlerdir. Rutinleşmiş, kendini tekrar eden, standartlaşmış işi bir şekilde mutlaka öğrenirsin ve sonra yıllarca aynı işi yaparsın. Ama problem demek, değişim demek insanı stres altına soksa da işin çok farklı yönleriyle karşı karşıya kalmakve buna çözüm üretmek demek. Problemli ve hızlı değişimlerin yaşandığı dönemler ciddi bir öğrenme sürecidir. Doğa, bedel ödemeden hiçbir şeyin sahibi olunamayacağı dengesi üzerine kurulu. Bir şey elde etmek istiyorsan, bunu yoktan var edemezsin. Ancak bir enerjiyi başka bir enerjiye dönüştürebilirsin. Ben de çok bedel ödedim. Lüleburgaz'daki 14 yılım, hem iş hem aile yaşantım açısından zorlu yıllardı. Normalde bir insanın ilgilenmesi gerekenden çok farklı konulara girdim çıktım. Ama bugün yeni bir konu ortaya çıktığı zaman veya yeni bir görev verildiği zaman hiçbir tereddüt duymadan hemen o işe girişebiliyorum. Kısa sürede de toparlayıp, şekillendirebiliyorum. İş yapmak istiyorsanız kendinizi ve de yönetici iseniz birilerini zorlamanız gerekiyor. Bunun başka yolu yok. Yörüngedeki bir elektronu bir üst seviyeye atlatmak istiyorsanız ona mutlaka enerji vermeniz gerekiyor. Yaptığınız işi de bir üst seviyeye çıkartmak istiyorsanız mutlakailavebir gayretgerekiyor. Bir yalanı on sene kafamda tutamam "Benim için karşılıklı ilişkide güven çok belirleyicibir şey. Güvenin yerini tutacak herhangi bir şey görmüyorum. Herkesi de en az benim kadar zeki olarak görüyorum. Dolayısıyla kafamdan geçirdiğimi saklamam mümkün değil; günün birinde açığa vuracağımdan adım gibi eminim. Bu kadar büyük bir kabiliyetimyok; bir yalanı on sene kafamda tutacağım da kimse bunun farkına varmayacak. Böyle bir insan da yok. Ama bazıları böyle olmadığını bile bile bir dönemin şartlarında iktidarda güç sahibi olduğu için 'nasıl olsa çalışanlar bana mahkum' diyerek bu rolü oynuyor. Ömer Hayyam'ın, 'Niceleri geldi, neler istediler, sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler' diye başlayan bir şiiri vardır. Hayyam1100 yılında söylemiş bu dizeleri,demek ki o yıllarda da insan psikolojisi temelde aynı özelliklerdeymiş; gücü elinde bulunduran her istediğini herkese yaptıracak şekilde insan doğasına aykırı davranışlarda bulunabiliyormuş. Bu, en temel insan zafiyeti. Bunu aşmanın yolu kendini eğitmekten geçiyor. Ben biliyorum ki, bu koltuk bugün var, yarın yok. Kişilik olarak aynı değerlerimle devam edebilmeliyim.Bugün söylediklerimle, emekli olduktan sonra söylediklerimbirbiriyle çelişmemeli."

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=