Yalıtım Dergisi 70. Sayı (Ocak-Şubat 2008)

DÜNYGAENELiNKDUELLANILAENERJKiAYNAKLA(2R0!03) kömür %26 Kaynak: IZODER hidrofil %6 nükleer %6 nomik faaliyet alanının özellikleri birincil enerji kaynakları arzı, ülke temelinde ve dünya genelinde GSMH'lerin yaklaşık yüzde 6-7'sini oluşturmaktadır. Kurulu dünya enerji arz sisteminin yatırım değeri 10 trilyon doların üzerinde, yenilenme süresi ise yaklaşık 30 yıl olup, enerji ticareti ve yatırımlarının yıllık değeri de 1 trilyon doları aşmaktadır. Bir yandan da tüm sektörlere vazgeçilemez bir girdi sağlayan bu sektör, ekonomiyle birlikte büyümekte ve giderek pahalılaşmaktadır. Batılı uzmanlara göre dünya ülkeleri bundan 30 yıl öncesine oranla yüzde 30 daha fazla enerji tüketmektedir. Yapılan tahminlere göre, 2025 yılında enerji ihtiyacı bugünkünden yüzde 65 daha fazla olacaktır. Bu kapsamda yalıtımın önemi de gün geçtikçe artmaktadır. Yalıtım ile ilgili çalışmalar 20. yüzyılın başından itibaren başlamıştır. Ancak yalıtım uygulamaları açısından, 1970'li yıllardaki petrol krizi önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur. Bu tarihten sonra, enerji tasarrufu önlemleri çerçevesinde ısı yalıtımı öne çıkmış ve bu konuda ciddi adımlar atılmıştır. İklim değişikliği ve küresel ısınma tehdidinin son yıllarda birçok bilimadamı tarafından gündeme getirilmesi ile bu eğilim hala sürmektedir. do~algaz %24 petrol %38 19. yüzyılın başında ilk olarak parlak metalik yüzeylerin kullanıldığı reflektif yalıtım malzemelerinin patenti alınmıştır. 1910'lu yıllarda levha şeklindeki yalıtım ürünleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Ardından rijit yalıtım levhaları üretilmiştir. Elyaf levhalar 1920'lerde yaygınlaşmıştır. Cam elyafı üretimi ise 1930'larda başlamıştır. Bu yıllarda ilk klima cihazları üretimi başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı'nda ABD'de ısı yalıtımı zorunlu hale getirilmiştir. 1940'larda su emmeye karşı yüksek dirençli ekstrüde polistren ürünü geliştirilmiştir. Genleştirilmiş polistren köpüğü ise ilk olarak Almanya tarafından üretilmiştir. Ülkelerin enerji politikaları açısından 1973 yılı önemli bir tarihtir. Petrol ihraç eden ülkelerin önce petrol arzını kısıtlamaları, daha sonra da petrol fiyatlarını beklenmedik ölçüde artırmaları sonucu ortaya çıkan Petrol Krizi'nin yol açtığı ekonomik çıkmaz, bütün dünya ülkelerini enerji konusunda yeni arayışlara zorlamıştır. Ülkeler, bir yandan alternatif enerji kaynakları arayışına girerken, diğer yandan da enerji verimliliği konusunda acil önlemler alma yoluna gitmişlerdir. Petrol fiyatlarının, krizi izleyen yıllarda da sürekli artış eğiliminde olması enerji verimliliği ile ilgili önlemleri, ülkelerin ekonomi politikalarının vazgeçilmez bir parçası haline getirmiştir. Dünya ülkelerinde, su yalıtımı ile ilgili uygulamalar inşaatın bir parçası olarak ele alınmıştır. İnşaatlarla ilgili standartlar ve bu standartlara uyulması konusundaki kararlılık su yalıtımını bir sorun olmaktan çıkarmıştır. Çevre kirliliği ve malzemelerin geri dönüşümüyle ilgili çalışmalar yeni malzemelerin geliştirilmesine ön ayak olmaktadır. Modern yaşamın bir parçası haline gelen gürültü konusunda da dünyada ciddi çalışmalar yürütülmektedir. Özellikle gelişmiş ülkeler bu konudaki standart ve yönetmeliklerini genişleterek, insanları gürültünün zararlı etkilerinden korumaya yönelik önlemleri teşvik etmektedirler. Yangın güvenliği de gelişmiş ülkelerin üzerinde önemle durduğu bir konudur. Teknolojik gelişmelerle birlikte, kullandığımız elektrikli araçların sayısının artması yangın risklerini de artırmaktadır. Gelişmiş ülkelerde, inşaatlarda hafif malzemelerin artan bir şekilde kullanımı da risk artırıcı bir faktördür. Bütün bunlar, dünya ülkelerini yangın yalıtımı ile ilgiliönlemlerkonusundaharekete geçirmiştir. Isı yalıtımı, bütün dünyada enerji verimliliği kavramına bağlı olarak geliştirilen politikaların en önemli ayağını oluşturmaktadır. AB'de konut ve yapı sektörünün toplam enerjinin yaklaşık %40'ını tüketmesi ve büyük bir tasarruf potansiyeline sahip olması, bu sektöre yönelik ilgiyi artırmıştır. Birçok ülke 1970'li yıllardan başlayarak, yeni bina kodları ve standartları geliştirmiştir. Bu standartlar, gelişen yalıtım teknolojilerine bağlı olarak sürekli yenilenmektedir. Özellikle, Avrupa'nın soğuk iklim bölgesindeki Finlandiya, İsveç ve Norveç gibi ülkeler, 1970'li yıllardan itibaren, inşaatla ilgili yönetmeliklerinde, binalarda enerji verimliliği ve buna bağlı olarak ısı yalıtımıyla ilgili ayrıntılı düzenlemelere yer vermişlerdir. İsveç'in bu konuda hazırladığı yönetYALITIM• OCAK/ ŞUBAT 2008 61

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=