değerlendirme si mantığına dayanmaktadır. Top Runner Standard'ı, üreticilerin uygulamaya dönük yükümlülükleridir. Üreticiler bu standartları yakalamak için bir çaba sarf ettiklerinde, tüketicilerin bu ürünleri kullanması sağlanarak enerji tasarrufu, tüketim ayağına taşınmış olmaktadır. Japonya'da bina sektöründe enerji verimliliğini iyileştirmek amaçlı en __ _iyi 11ygıılaınalara örnek.olarak, bina performans gösterge sistemi, enerji kimlik belgesi, stand-by tüketiminin azaltılması programı, CASBEE vb. gösterilebilir. CASBEE, bu uygulamaların içinde binaların enerji tüketimi ile birlikte çevresel performansını da dikkate alan bir değerlendirme mekanizmasıdır. CASBEE için bu amaçla geliştirilen gösterge, Binanın Çevresel Verimliliği'dir (Building Environmental Efficiency/ BEE). BEE kısaca, bina içindeki çevresel konforun sağlanmasının, bina dışındaki çevreye etkisine oranı olarak açıklanabilir. CASBEE, kamu sektöründe belediyelerin bina yapım ruhsatı vermelerinde, özel sektörde binaların tasarım ve etiketlenmesinde ve üniversitelerde de bir eğitim aracı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca CASBEE, enerji verimliliği politikaları ve uygulamalarının yanı sıra çevresel politika ve uygulamalarda da yer almaktadır. Örneğin KyotoProtokolü çerçevesinde Japonya, 2010 yılında CO2 emisyonlarını 1990 seviyesine göre %6 oranında azaltmakla yükümlüdür. Bu kapsamda geliştirilen senaryolar incelendiğinde, bina sektöründe enerji verimliliğini artırıcı herhangi bir önlem alınmadığında, 2010 yılı için 1990 seviyesine göre %15 artış söz konusudur. Ancak uygulanan program gereği enerji verimliliğini artırıcı uygulamalar ile 2010 yılında Kyoto Protokolü kapsamındaki yükümlülük yerine getirilebilecektir. Buna ek olarak 2020 yılında da %25 oranında CO2 emisyonu azaltımı mümkün olabilecektir. 44 YAUTIM •OCAK/ ŞUBAT 200B 3. AVRUPA BİRLİĞİ'NDE İLGİLİ DİREKTİFLER VEUYGULAMALAR Avrupa Parlamentosu'nun "Nihai Enerji Tüketim Verimliliği ve Enerji Hizmetleri" Direktifi'nin amacı hedef belirleme, teşvikler, idari/mali/yasal çerçeve ile nihai tüketim sektörlerinde (sanayi,bina, ulaşım) enerjinin verimli kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılması ve enerji hizmetlerinin enerji tasarrııfıı programlan ile yaygınlaştırılmasının sağlanması olarak açıklanmaktadır. Yine aynı direktifte, AB üye ülkelerinin yıllık bazda enerji tasarrufu hedeflerini belirlemesive bu hedeflere ulaşması gerektiği ve bu hedeflerin belirlenecek bir baz yılına göre nihai tüketicilere sağlanan veya satılan enerjinin en az %l'i kadar olması gerekliliği de belirtilmektedir [7]. Bina sektörü ile ilgili olarak, bu çerçeve direktifin yanı sıra Avrupa Birliği, 2006 yılında yayınlamış olduğu enerji verimliliği aksiyon planında, elektrikli aletlerin etiketlenmesini ve binalarda enerji verimliliğinin artırılmasını öncelikli konular olarak belirlemiştir [8]. Ocak 2006'da yürürlüğe giren AB'nin "Binaların Enerji Performansı" ile ilgili direktifi ile de üye ülkelere zorunlu olarak mevcut ve yeni binalarda enerji performans göstergelerinin ulusal kanunlar, düzenlemeler ve idari hükümler ile belirlenmesi ve enerji sertifikası uygulamasına temel teşkil edecek şekilde hesaplanması yükümlülükleri getirilmektedir [9]. Aynı direktifte bina sektörü için temel önlem, enerji tasarrufu olarak vurgulanmaktadır. AB'nin projeksiyonlarına göre, enerji verimliliği uygulamaları ile binaların enerji performansı artırılarak erişilecek enerji tasarrufu oranı 2010 yılı için, kendisine üye 25 ülkede toplam 9 milyonTEP olarak gerçekleşecektir. Yine AB Parlamentosu'nun "Enerji Verimliliğinin Artırılması ile CO2 Emisyonlarının Azaltılması" direktifinde genel amaç, özellikle binaların enerji sertifikasyonu, yeni binaların standartlara uygun yalıtımı, yüksek enerji tüketiminin olduğu kamu veya sanayi binalarında enerji etüt çalışmalarının yapılması ile CO2 emisyonlarının azaltılması olarak açıklanmaktadır [10]. Böylelikle AB, Kyoto Protokolü kapsamında 2012 yılı için verdiği CO2 emisyonlarını %8 oranında azaltma yükümlülüğünü yerine getirmeyi bedefieınel<tedirler Aynca, AB Parlamentosu ve Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi'nin ortaklaşa hazırlamış olduğu 9 Şubat 2005 tarihli COM(2005)35 sayılı "Küresel İklim Değişikliğine Karşı Mücadelenin Kazanımı" (Winning the Battle Against GlobalClimateChange) raporunda, 2005 yılı için CO2 emisyonunu 3.6 Gt/yıl azaltılması amaçlı belirlenen 15 teknoloji önleminin arasında, binalarda enerji verimliliğinin artırılması üçüncü sırada gelmektedir (11]. Binaların Enerji Performansı Direktifi'nin uygulanması amacıyla, Yapay Çevre Analiz Modeli (Built Environment AnalysisModel- BEAM) oluşturulmuştur (12]. Bu modelde AB üyesi 15 ülke, üç farklı iklim bölgesine, beş farklı bina tipine, sekiz ayrı yalıtım standardına ve sekiz farklı ısıtma sistemine göre incelenmiştir. Modelin referans senaryosu sonuçlarına göre 2002 yılı için ısıtma ile ilgili CO2 emisyonlarının %77'si konutlardan kaynaklanmıştır. Referans senaryosuna ek olarak model, adı geçen direktifte yer alan enerji verimliliğini artırıcı önlemleri içeren alternatifsenaryoda da çalıştırılmıştır. Buna göre, bu önlemlerin alınması ile yıllık 82 milyon ton CO2 emisyonunun azaltılması mümkün olacaktır. Ayrıca, 2010 yılı için enerji faturalarında yaklaşık 10 milyar dolarlık bir tasarruf söz konusudur. Bu direktifler doğrultusunda AB üye ülkeleri, kendi ülke koşulları çerçevesinde değişik programlar uygulamaktadırlar. Örneğin, Danimarka'da
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=