Yalıtım Dergisi 69. Sayı (Kasım-Aralık 2007)

!anılacak. Üretici firmalardan da malzeme ve uygulama için garanti istiyoruz..." Ispartakule'nin ısı yalıtımı ise mantolama ile sağlanacak ve bu amaçla EPS plakalar kullanılacak. EPS plakaların nefes alabildiğini ve yoğuşma riskini azalttığını vurgulayan Hamza Mete Silahtar, yoğuşmanın binalar için tam bir baş belası olduğunu vurguluyor ve "Binaların nefes almasını istiyoruz. Bina içinde bulunan su buEmlak PazarlamaGenelMüdürü HamzaMete Silahtar harının bina dışına çıkması ile betonarmenin korozyona maruz kalması da önlenmiş oluyor. Üç kişilik bir ailenin kış aylarında günde on litre su buharı ürettiği dikkate alınırsa konunun önemi daha iyi anlaşılır. Konut nefes almazsa yoğuşma ciddi problemlere yol açar. PVC doğramalar contalı olduğu için su buharını sızdırmıyor. Su buharı duvarlardan ve betonarme perdelerden geçerek dış ortama çıkmak istiyor. Bir kısmı ise düşük sıcaklıkta yoğuşup su damlaları meydana getiriyor. İnsanlar duvardaki yoğuşmayı su sızıntısı zannediyorlar. Hatta, bina cepheden su alıyor diye dava açanlar bile var. Bu yüzden mahkemeye bile çıktım. İyi bir mantolama yapılırsa bu tip sorunlar yaşanmaz ..." diyor. "İnsanı gam, duvarı nem yıkar" diyen Silahtar, binaya en büyük zararı nemin verdiğini söyleyerek, su buharının beton içinde ilerleyip,demiri paslandırdığının altını çiziyor: "Çatıdan da hiç su girmemesi lazım. Akmayan çatı yapmak uzmanlık işi. Teras çatılarda en iyi çözüm sürme membran kullanmak. Bir de çift kademeli süzgeç kullanmak gerekiyor. Su, yalıtım malzemesinin üzerinde biriktikten sonra sorun yaratıyor." Büyük firmaların ürünleribile TSE'dengeçemiyordu!.. Isı yalıtım kalınlığının artırılması gerektiğini vurgulayan Hamza Mete Silahtar, daha fazla enerji tasarrufu sağlamak için bunun şart olduğunu belirtiyor. Silahtar'ın sektöre ilişkin yorumları ise şöyle: "Yalıtım ürünlerinin lanse edilen özellikleri doğru olmalı. Uygulamacı uzman bayilere ağırlık verilmesi lazım. Bir ürünü kullanmak istediğiniz zaman, o ürünü daha önce kullanan firmalara ve şantiyelere danışıyoruz. Uygulamada problem çıkıp çıkmadığını, iyi netice alınıp alınmadığını araştırıyoruz. Tüketici Kanunu'na göre beş yıl sorumluluğumuz var. İş yaptırdığımız firmalardan da aynı güvenceyi istiyoruz. Bu yüzden çok titiz davranmak zorunda kalıyorlar. Üretici firmaların güvencesi altında, uzman bayiler tarafından uygulama yapılmasını istiyoruz. Uzun yıllar inşaat sektörünün içindeyim. 11 yıl Kiptaş'ta şantiyelerden sorumlu olarak çalıştım. O zamanlar devamlı TSE ve TÜBİTAK ile irtibat halindeydim. Tanınmış üretici firmaların ürünlerinin o testlerden geçemediğine şahit oldum. Ürünlerin üzerinde TSE belgesi olduğu yazıyor. Ama test için götürdüğünüz bazı numuneler TSE şartlarını sağlayamıyordu. Bu nedenle, Ar-Ge'si olan, kendini yenileyen, kalitesini bozmayan güvenilir firmaların ürünlerini tercih ediyoruz..." 11 YAUTIM • KASIM/ ARALIK 2007 6 7

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=