portre/ röportaj Ayın on günü Erdal dolaşıyor, o dönünce ben gidiyordum. Başka türlü baş etmemizin imkanı yoktu. Otellerin inşa edilecekleri koyları, yolları, şantiyeleri bulmak için gemiciharitaları kullanıyorduk. Bölgedeki otel şantiyelerini denetliyor, ürünlerin pazarlamasını yapıyorduk. Projeleri lehimize çevirmeye çalışıyorduk. Karşımızda ise ithal polimer bitümlü malzemeler vardı. Bunlara karşı bizim de bir önlem almamız gerekiyordu. Çözümse bu ürünleri üretmekti. 1987 yılında BTMolarak biz de polimer bitümlü malzemelerin üretimine başlama kararı aidık. Biigiye ihtiyacımız vardı. Üretim ve araştırma sürecinde firmamızın içinden, benim de aralarında bulunduğum bir grup seçildi ve Avrupa'ya gittik. Almanya, Fransa ve İtalya'da beş fabrika gezdik. Teknolojilerigördük, bilgi alışverişinde bulunduk. Fabrikalardan birisi Hamburg'taki Ruberoitverke idi. Kapısında Türk bayrağı ve Atatürk posteri vardı. O fotoğraf, Atatürk'ün Florya Köşkü inşaatını denetlerken çekilmiş bir fotoğrafıydı. Fotoğrafın arka planında, çatıda kullanılacak, o firmanın ürettiği bitümlü örtü ruloları görülüyordu. O örtülerle Atatürk'ün aynı karede olması ve fabrikada çok sayıda Türk işçisinin çalışması dolayısıyla fotoğrafı büyültmüşler ve girişe koymuşlardı. O fotoğrafın fotoğrafını çekmemiş olmak hala beni üzüyor..." Şifreleri çözüyorduk "1987 yılında polimer bitümlü örtülerin üretimine başladık. Bu arada pazara hangi ürünleri sunacağımız konusunda araştırmalar da yapıyor, ürün tiplerini belirliyorduk. Okside bitümlü örtülerin yakın bir gelecekte ortadan kalkacağını biliyorduk. Her şeyden önce Avrupa'daki üreticilerin kataloglarını çözümlemek zorundaydık. Bugün o tabloları ezbere okuyoruz ama o günler için şifrelenmiş gibiydiler. Şifrelerini çözüyorduk. Üre5 2 YALITIM• KASIM/ ARALIK2007 time başladıktan bir süre sonra üç dört rakibimiz daha ortaya çıkmış, üretici sayısı artmıştı. Sentetik örtüler ve sürme malzemelerde pazarda aktif hale gelmişti. Sağlıklı detaylar üretilebiliyordu..." Yeni bir pazar oluşturduk "Türkiye'de su yalıtım sektörünün temelleri Cam Elyaf ve Şişecam döneminde atıldı. O temeller atılırken Meiih İbrahimoğlu'nun, Erdal Türk'ün ve benim çok büyük katkı ve reformlarımız olmuştu. O dönemde elliye yakın bayimiz ve uygulama ekipleri de doğru uygulamalar yaparak katkıda bulundular. Özellikledetay kitapların hazırlanması konusunda çok uğraşmıştım. Yıllardır konuşulan aydınger kağıtlara basılmış bir detay kitabı hazırlamıştık. Bir mimar arkadaşımız bir buçuk yıl boyunca detaylan çizmişti. 1986 yılından 1990 yılına kadar olan süreçte büyümeye ve bölge müdürlükleri açmaya başladık. 1986'dan sonra otoyol inşaatları hız kazandı. Karayolları, bu inşaatlarda özellikle ithal ürünlerin kullanılmasını tavsiye ediyordu. Üretilmeyecek malzemeler değildi ve biz de bu malzemelerin üretimine başladık. Ancak ihalelerde bu ürünleri nerelerde uyguladığımızı sorduklarında cevap veremiyorduk.Tekfen ile olan iyi ilişkilerimiz neticesinde 1991 yılında TAGotoyolunun 10 bin metrekarelik bir işini almıştık. 2000 yılına kadar süren bu işi 200 bin metrekarelik uygulama yaparak bitirdik. Başlangıçta ihale bedeli 50 bin dolardı, sonunda 2 milyon dolara çıkmıştı. Bu bizim için büyük bir referans oldu ve devamında diğer otoyol projelerini de aldık. Şu anda tüm otoyollarda, viyadüklerde yerli malı ürünler kullanılıyor. Zorunlu taahhüt işine girmemizve on yıl gibi bir süre içerisinde o işi tamamlamamız Türkiye'de su yalıtımcıları için yeni bir pazarın oluşmasına neden olmuştu ... " İşe başladığımızda zor bir noktadaydık "Bizden önceki jenerasyon da iyi işler yapmıştı. Mesela bir buhar kesici veya dengeleyici kavramları bizden önceki jenerasyonun oturttuğu kavramlardı. Isı yalıtımının, su yalıtımı ile birlikte nasıl olması gerektiğinin prensiplerini onlar oturtmuşlardı. Fakat çok yanlış uygulamalar da yapıldı. Yanlış işlerin yapılmasında, malzemelerin kalitesizliği ön plana çıktı. Biz işe başladığımızda zor bir noktadaydık. Sür karayı, al parayı anlayışı hakimdi. Teras çatının akıtacağı düşünülüyordu. Bugün de yanlış iş yapan arkadaşlarımız var fakat eskiye nazaran çok daha az..." Ürünlerimiz yurtdışındaki birçok projede de kullanıldı "1986 yılından 1990 yılına kadar yurtiçinde BTMolarak satış teşkilatımızı oluşturmaya çalıştık. Bölgeler oturdukça üzerimizdeki pazarlama ve satış yükü azalmaya başladı. Çünkü artık bölgeler işleri koordine etmeye, takip etmeye başlamışlardı. Ancak onların zorlandıkları noktalarda gidip müdahale etmeye başlamıştık. Bu arada Türk müteahhit firmaları, özellikle 1986 yılından itibaren yurtdışında da ciddi projeler almaya başlamışlardı. Müteahhit firmalar kredileri alırken, kullandıkları malzemelerin bir kısmını yurtiçinden alma zorunlulukları doğuyordu. Dolayısıyla BTM
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=