Yalıtım Dergisi 67. Sayı (Temmuz-Ağustos 2007)

şantiyeden yapılıp yapılmadığına bağlı olarak gelişiyor. Süreç zincirleme birbirini etkiliyor. Titiz çalışmalar kaba yapıdan başlıyor. Bu kapsamda mantolama yapan firmalarabiz öncelikle çok düzgün dökülmüş beton ve düzgün örülmüş duvar veriyoruz. Bunun üzerine standart, kullanım yerine göre uygunmantolama uygulanıyor ... " Binaları ısı ve sese karşı "örttük" "Çatı altında yoğun yerleşim olduğundan güvenebileceğimiz bir sistem uygulamak istedik ve metal çatıyı tercih ettik. Metal çatının birkaç avantajı var; metal çatı noktasal 6 2 YALITIM•TEMMUZ/ AGUSTOS2007 problemler çıkarmayan bir sistem oluşturuyor. Ana yerlerde trapez, detay noktalarda kenet çatıyı kullanıyoruz. Çatının neredeyse tamamını metal olarak örttük. Metal çatının dezavantajıysa ısıyla ilgili problemler oluşturabilmesi. Bu amaçla betonarmenin üzerine taşyünü ve buhar dengeleyicilerle ısı yalıtımı uyguladık. Pencerelerde çift cam ve PVC doğramalar tercih ettik. Aynı zamanda bir PVC üreticisi olmamızdan dolayı kendi ürünlerimizi kullanıyoruz. Ayrıca yarı kapaklı strüktürel silikon cepheler de var. Yani binayı kabuk olarak ısı ve sese karşı örtmüş durumdayız." En büyük tehditlerden birisi "su" "Statiğin ardından korktuğumuz unsurların başında "su" geliyor. Su en büyük tehditlerden birisi. Diğer problemlerin kontrolü daha kolay oluyor, fakat suyla ilgili problemin nereden kaynaklandığını tespit etmek çok güç. Geçmişte özellikle kötü uygulanmış membranlı sistemlerde ciddi problemler yaşıyorduk. Problemin nereden kaynaklandığını anlayamıyorduk. Dolayısıyla su yalıtımı, binanın yapımı esnasında baştan çok iyi ele alınması gereken bir unsur. Özellikle binanın zemininde çok özel talepler olmadığı müddetçe kapiler yalıtım malzemeleri tercih ediyoruz. Binanın zeminini hazırlarken, sıkıştırılmış ve gerekli drenaj sistemleri sağlanmış zeminde önce on santimetrelik donatılı bir grobeton atıyoruz. Çünkü yalıtım esnasında o temeli oraya oturtana kadar olabilecek problemlerin yalıtıma zarar vereceğini düşündüğümüz için temelin altında ekstra, statik hesapta öngörülmeyen, donatılı bir grobetonumuz oluyor. Buraya yalıtım uyguluyoruz; kimi özel durumlarda membran oluyor ama şu anda kapiler nitelikte bir yalıtım uyguluyoruz. Bohçalamayı kapiler sistemle yapıyoruz. Bohçalamayı o zemine yalıtımı sürerek sağlıyoruz. Onun üstüne hava sürükleyicilerle, akışkanlaştırıcılarla niteliği artırılmış yüksek kapasiteli betonlarla temeli attığınız zaman zaten kendi başına içerisine su almayan bir beton oluşuyor. Temeli ve perdeyi suyun içinde bırakmamak lazım. Çürüyor, kimyasallar etkiliyor; onu kuru tutmanız lazım. Bunu da en iyi bu sistemler sağlıyor. Dilatasyon derzlerinde esnek bantlar ve dolgu mastikleri kullanıyoruz. Bitkilendirilmiş balkonlarda ise drenaj levhaları tercih ediyoruz. Bu balkonların altında yaşayan insanlara sorun yaşatmamak için de yalıbm firmalarıyla çözüm ürettik..." D

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=