Yalıtım Dergisi 66. Sayı (Mayıs-Haziran 2007)

portre/ röportaj İlk olarak ENKA'nın kapısını çaldım "Son sınıfta, arkadaşlarımızın bir çoğu iş görüşmelerine başlamışlardı. Ben bu süreci de paniksiz yaşadım. 1997'de okul bitti ve yaz tatiline çıktım. Bir iş bulmam gerekiyordu. Özgeçmiş hazırladım ve arkadaşlarımın çoğu İstanbul'da olduğu için İstanbul'un yolunu tuttum. Elimdebüyük inşaat firmalarının adresleri vardı. İlk olarak ENKA'nın kapısını çalmıştım. Plansız programsız ve çok bilinçli olmayan bir iş arama süreciydi. Kapıdan girmiş ve İnsan Kaynaklan departmanını sormuştum. Sadece özgeçmişimi bırakacaktım. Fakat İnsan Kaynaklan departmanındaki kısa görüşmenin ardından, beni ENKA'nın genel koordinatörü Zafer Gür ile görüştürdüler. Acilen genç bir inşaat mühendisine ihtiyaçları varmış. Zafer Bey ile kısa görüşmenin ardından bana Etiyopya'daki çimento fabrikasının şantiyesinde 1500 dolar maaşla, saha mühendisi olarak çalışmamı teklif etti. Her şey yarım saat içinde gelişmişti ve benden hemen cevap bekleniyordu. Etiyopya'nın nerede olduğunu bile bilmiyordum.Etiyopyaile ilgili aklımda sadece karnı şişmiş, ağzında sineklerin gezdiği insanlar vardı. İzin istedim ve ENKA'nın bahçesinden ailemi aradım. O zamanlar cep telefonum olmadığı için her ihtimale karşı dayımın telefonunu yanıma almıştım. Aileme danıştım ve onlar da karan bana bıraktılar ve desteklediklerini söylediler.Ben de on beş dakika içinde gitme yönünde karar verdim. Sevmezsemilk izinde, dört ay sonra dönerim bir daha da geri dönmem diye düşünüyordum. Zafer Bey'in odasına çıkıp kararımı bildirdiğimde iki gün sonra uçak olduğunu ve bu uçakla Etiyopya'ya gitmemi istemişti. Pasaportum ve valizimbile yoktu. Bir iki gün daha izin istedim ve ancak dört gün sonraki uçakla gidebileceğimi bildirdim. Dört gün içinde 6 2 YAUTIM•MAYIS/ HAZiRAN2007 her şeyimi hazırladım ve Etiyopya'ya uçtum. Radikal bir karardı. Hayatımdaki bir çok konuda hızlı düşünüp karar veririm ve hemen uygulamaya sokarım. Etiyopya, bundan sonraki iş görüşmelerinde yararlı olur diye düşünmüştüm. Öyle de oldu. Bir iş yerine özgeçmişimi gönderdiğimde ilk dikkat çeken unsur Etiyopyaoluyordu. Betek'le iş görüşmesi yapabilmemdeki unsurlardan birisi de Etiyopya'daki iş tecrübemdi." Etiyopya'da, kendinizi zaman makinesine binmiş gibi hissediyorsunuz "Etiyopya'ya üç uçak değiştirerek vardım. Toprak piste iniş yaptık. Bambaşka bir yer, hayal edilemeyecek bir ülke. Şantiye Etiyopya'nın ikinci büyük kenti Mekele'nin yakınındaydı. Kendinizizaman makinesine binmiş ve yüzlerce sene öncesine gitmiş gibi hissediyorsunuz. Başta iklim olmak üzere her şey zor gelmişti. Şantiye sahasının yanındaki yerleşkede herkesin konforlu odaları vardı. Ekibin çoğunluğunu Türkler oluşturuyordu. Maaşlarımız Türkiye'ye yatıyordu ve onun yüzde onunu da harçlık olarak orada veriyorlardı. Çok ucuz bir ülke olduğu için o harçlığı bile harcamakta zorlanıyorduk. Bütün ihtiyaçlarımız Türkiye'den tedarik ediliyordu. Orada bir yıl kaldım. Gece gündüz beton döküyorduk." Enka şantiyesi/ Etiyopya - 1997 Otoritenizi uygulama ekipleri üzerinde züppece kullanmamanız gerekiyor "Saha mühendisiydim. Teorik bir eğitimden sonra iş açısından çok da zorlanmamıştım. Ama ufak tefek de olsa zorlandığım alanlar oldu. Üniversitede statik, malzeme öğreniyorsunuz ama kalıp yapmayı ya da demir bağlamayı öğrenmiyorsunuz. Bütün bunları sahada öğrendim. İlk başladığım gün ayağıma sekizlik çivi saplanmış, alttan girip üstten çıkmıştı. ENKA'nın köklü bir kuruluş olması ve sahip olduğu iyi ekip işimi kolaylaştırıyordu. Mesela bana bağlı olan kalfa 27 senelik bir kalfaydı. Komple bir mücadelenin içindeydik. Bu işi sevmem, kendimi kabul ettirmemde büyük bir etkendi. Sahada veya şantiyede tahsilli olmanız çok da otorite getirmez. Otoritenizi uygulama ekipleri üzerinde züppece kullanmamanız gerekiyor. Eğer kullanırsanız ölüm fermanınızı imzalamış olursunuz. Çok deneyimli proje müdürlerinin dahi bu ekiplere karşı çoğu zaman alttan aldığına şahit oldum. Çünkü insan yönetmek kartvizitinizde yazan unvanla alakalı değil. Beşeri ilişkiler çok daha önemli. Sizi kendinden birisi gibi görmesi gerekiyor. Benim en büyük avantajım buydu. Hem işi hem de onları sevdiğim için beni kabul etmişlerdi. Dolayısıyla bir çelme de onlardan yemedim.Destek gördüm. Dört ay sonra da altyapı şefliğine terfi ettirildim. Bu ekibin katkısıdır." "Etiyopya'da bir yıl kaldım ve işimi tamamladım, Türkiye'ye döndüm. ENKA Moskova'daki Ramstore'da da kendileriyle çalışmamı teklif etmişti. Bir iki ay istirahat ederek, ENKA'dan haber bekliyordum. Türkiye'ye döndüğümde hesabımda yüklü bir para vardı. Türkiye'de kazanabileceğinizin beş altı katıydı. Ama zaman kaybettiğimi düşünüyordum. Türkiye'de köşe başlan tutuluyordu.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=