Yalıtım Dergisi 65. Sayı (Mart-Nisan 2007)

•• Hangi Çatı Ortüsü? .. Yük. İnş. Müh. Melih AKDENİZ / Dörken Sistem A.Ş. Piyasada çatı örtüleri alanında çok sayıda üretici ve pazarlamacı firmanın bulunduğunu göz önünde bulundurarak, doğru ürünü seçmenin bir hayli zor olduğunu söylemek mümkün. Gerek tüketiciler gerekse uygulayıcı firmalar için kalite ve dayanıklılığı ilk bakışta anlamak neredeyse imkansız. Ürünlerin teknik bilgileri,her ne kadar bize ürün seçimi konusunda yardımcı olsa da üretimde kullanılan hammadde ve üretim aşamasındaki işlemler bir çatı örtüsünün kalite ve dayanıklılığını etkileyen en önemli faktörlerdir. Ülkemizdebundan birkaç sene öncesine kadar nefes alan çatı örtüleri, buhar bariyerleri ve tamamlayıcı ürünler (yapıştırıcı bantlar vb.) bilinmeyen kavramlardı. Bununla beraber her inşaat yaptıran kişi veya kuruluş, çab katlarının tavanlarında rutubet oluşumunu doğal bir olay olarak karşılıyordu. Fakat günümüzde artan tüketici bilinci yapı malzemeleri sektöründe önemli yenilikleri beraberinde getirdi. Kaplama tahtası üzerine doğrudan kiremit döşenen günler artık geride kaldı ve inşaat sektörü çatı örtülerinin gerekliliğini 84 YALITIM •MART/ NiSAN 2007 kabullendi. Oluşan bu büyük pazarda olabildiğince büyük pasta kapmak için yarışan Avrupalı üreticiler, teknik ve mekanik özelliklerinden dolayı artık kendi ülkelerinde piyasaya arz edemedikleri ürünlerini Türkiye'de satışa sunmaya başladılar. Düşen Sd-Değerleri ve Azalan Fiyatlar Avrupa'da özellikle son yıllarda iki eğilim çatı örtülerinde kaydedilen gelişmelere yön verdi. Birincisi örtülerin Sct·Değerleri gittikçe düştü. Öyle ki bugün piyasada neredeyse sadece Sct-Değerleri 0,02 ila 0,15 arasında değişen örtüler satılmaktadır. İkincisi, değişen pazar koşulları ve artan rekabet, fiyatların önemli ölçüde düşmesine neden oldu. Fakat bu ikinci eğilim üreticilerin ayakta durabilmesiiçin kaliteden önemli ölçüde ödün verilmesini de beraberinde getirdi. Piyasada halihazırda birim ağırlığı 100 gr/m2'nin altında örtülerin satılıyor olması bunun en büyük göstergesidir. Bu "tüy sıkletler"in zorlu şantiye koşullarına mekanik olarak ne kadar dayanabileceklerini tartışmaya herhalde gerek yoktur. Çatı örtülerinin kalitelerini anlamamıza yardımcı olacak teknik özellikler EN 13859-1 standardında belirtilen testler yardımıyla ölçülür. Buna göre farklı ürünlerin kalitelerinin Sct-Değeri, yırtılma dayanımı ve yaşlanma dayanımı gibi değerler yardımıyla karşılaştırılması mümkün olur. Burada yüksek kalite ürünü örtü ile "fırsat ürünü" örtünün farkı, yaşlanma dayanımında ortaya çıkmaktadır. Dikkat edilecek bir diğer nokta da adı geçen normda belirtilen "Su Kolonu" testidir. Bu test bize bir örtünün su geçirimsizliği hakkında bilgi vermektedir. Ancak bahsi geçen su kolonu testi bir statik su yüklemesi olup, yağmur suyu bundan farklı olarak dinamik bir yüklemedir. Bir örtü su kolonu testine göre su geçirmez olabilir fakat savrulan yağmur ve kar suyuna karşı pekala dayanıksız olabilir. Su Geçirmezlikve Buhar Geçirgenliği Birbirine zıt gibi görünen iki özellik modem çatı örtülerinin üretiminde bir arada bulunmalıdır: Örtü yüksek buhar geçirgenliğine sahip olmalıdır; fakat aynı zamanda örtü, suyu kesinliklegeçirmemelidir.Tek bir su molekülünün çapı yaklaşık 0,15 ila

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=