globalanaliz rağmen tanımı, görsel olarak ortaya konuşu ve uygulaması doğrusal yapısını korumuş ve tariflenen aşamaların sıra ile uygulanması niteliği değişmemiştir. Önceki iki dönemde önemli gelişmeler olmakla birlikte varılan noktada model, kişilerin süreci kullanımını tam olarak izah etmekten hala uzaktır. Bu konuda Fobes (1996) da yaratıcı ve eleştirel düşüncenin ayrı düşünülmesi sonucunda yaratıcı problem çözümünün adımlardan oluşan bir süreç olarak görüldüğünü söylemektedir. Bunun yerine yaratıcı problem çözümü yeteneklerinin adımlar yerine sadece araçlar olarak görülmesini önermekte ve içinde bulunulan durum ve çevresel faktörlerin hangi aracın kullanılacağı yolunda belirleyici olacağını söylemektedir. Hillisve Puccio (1999) da yaratıcı problem çözmenin zaman içerisinde tarif edici bir yaklaşımdan çıkarak tanımlayıcı bir yaklaşıma büründüğünü ve şu anda eldeki sorunun yapısına göre, sürecin herhangi bir noktasından girmenin mümkün olduğunu ve sürecin metabilişsel bir form aldığını ortaya koymaktadırlar. Metabilişsel kavramı, "bilişsel süreç hakkında bilgi" ve "bilişsel sürecin regülasyonu" olarak tanımlanmakta olup, bu yaklaşımın yaratıcı sorun çözmede her geçen gün daha baskın hale geldiğini söylemektedirler (Hillis ve Puccio, 1999). Sonuç olarak üçüncü dönemde üç ana bileşen birbirinden ayrılmakta ve istenen sonuçların, kişilerin özellikleri ve bağlama özgün durumsal öğelerin nasıl etkileştiği üzerinde durulmaktadır. Bu dönemin yaratıcı problem çözümünde gelişmeler ile ilgili yeni fırsatlar ve zorluklar ortaya koyacağı beklenmektedir (Isaksen ve Dorval, 1994). Yaratıcı Sorun Çözme Teknikleri Yaratıcı sorun çözme hakkında Osborn'un ana yapısını oluşturduğu 6 8 YALITIM• MART/ NiSAN2007 metodolojiyibenimseyen birçok teknik mevcuttur. Temelde yaratıcı çözümlere ulaşılmasında doğrusal olmayan yanal (lateral) düşünme yaklaşımlarına gereksinim olduğu düşünülmektedir (Cornish, 1994). Edward De Bono (1970) bu konu üzerinde yazmış olduğu kitabı "Yanal düşünme" ile konunun çerçevesini ortaya koymuştur. Bono (1970) kitabında iki çeşit düşünme yöntemi olduğunu ve bunların dikey ve yanal yöntemler olduğunu söylemektedir. Çoğu kişinin dikey olarak düşünmek konusunda eğilimli olduğu ve eğitim sisteminin insanları bu şekilde düşünmeye ittiğini söylemektedir. Bono'ya göre dikey düşünme yanlış olanı eleme yöntemi ile ilerler. Bu yöntem faydalı olmak ile birlikte tek yöntem değildir ve neyin yanlış olduğu yerine neyin mümkün olabileceğinin tetikleyen yanal düşünce de yeni ve uygulanabilir düşünce üretiminde kullanılabilir. Yaratıcı sorun çözmenin birçok aşamasında bu yaklaşımın faydalı ve gerekli olacağı ortadadır. Bono, kararın ertelenmesi, baskın fikirlerin belirlenmesi, beyin fırtınası, analojiler kullanımı, giriş noktasının değiştirilmesi, rastgele fikir tetikleme, "hayır" yerine "muhtemel" kelimesi kullanımı (po vs no) gibi teknikler önermektedir. Bu tekniklerin herbiri Osborn'un yaratıcı sorun çözme çerçevesini oluşturan aşamalarda kullanılma imkanına sahiptirler. Higgins ise kitabında farklı metotlar önermektedir (Cornish, 1994). Thomas Edison'un kullandığı bir yöntem "sorun üzerine uyumaktır", diğer bir teknik zamanlama açısından son tarihler (deadline) belirlemektir. Bu kişi üzerinde baskı yaratır ve yaratıcılığı artırır. "Napoleon Tekniği" olarak adlandırılan bir yöntemde ise kişi kendini başkasının yerine koymaktadır. Japonya'dan alınan bir teknikte ise düşüncelerin bir merkez çevresinde filizlenmesi öngörülmektedir. YineDelphi metodu günümüzde de nitel karar verme ve kestirme süreçlerinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. Walt Disney'in 1920'lerde kullandığı ve günümüzde de beyin fırtınası süreçlerinin belli aşamalarında kullanılan bir yöntem, grup üyelerinin görüşlerinin ufak kağıtlara yazılıp tahtaya asılması, böylece fikirler arasında yaratıcı bağlantılar kurulmasına imkan tanınmasıdır. Gardner (1999) ise yaratıcı sorun çözmede kullanılan tekniklere fikir üretimi için beyin fırtınası, zorlanmış çağrışım, soyutlama merdivenini örnek vermekte, bu teknikler ile ortaya çıkan fikirlerin değerlendirmesi aşaması için ise gruplama, sıralama gibi teknikleri göstermektedir. Sonuç olarak yaratıcı sorun çözmede kullanılan birçok teknik mevcuttur. Makalenin takibeden başlığı altında tüm bu tekniklerin özünü teşkil eden ana perspektifler ortaya konulmaktadır. YARATICIPROBLEMÇÖZÜMÜ ÜZERİNE PERSPEKTİFLER Yaratıcı problem çözümü sürecini farklı perspektiflerden değerlendirmek mümkündür. Sürecin bir dualite ve dinamikbir denge içerdiği söylenebilir, ayrıca sürecin tek işlevli olmadığı ve hayatın farklı alanlarında ve farklı disiplinlerde olumlu sonuçlar verebileceği söylenebilir. "Yaratıcı Problem Çözümü"ndeki Dualite Kirton (1976) adaptif ve buluşcu olarak iki ana "sorun çözme yaratıcılığı"nın mevcut olduğunu söylemektedir. Adaptifolan yaratıcılık işleri daha iyi yapmayave belirli bir çerçeve içerisinde çalışmaya yönelik iken, buluşcu yaratıcılık işleri farklı yapma ve statükonun değişmesine yöneliktir. Bu iki yaklaşım tayfın iki ucunda yer almaktadır ve uygulamada yöneticiler bu uçların birleşimini kullanmaktadırlar. Burada belirleyici olan hangi tarafın ağırlık taşıdığı-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=